Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1496 E. 2022/1375 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1496 Esas
KARAR NO: 2022/1375 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/77 Esas – 2022/377 Karar
TARİH: 12/05/2022
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin deniz işçisi olduğunu, davalı şirketin gemilerinde çalıştığını ancak işveren tarafından haksız yere işten çıkartıldığını, müvekkillerinden … için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas, … için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarından icra takipleri yapıldığını, … için de İstanbul 24. İş Mahkemesi’nin 2021/544 Esas sayılı dosyası ile işçilik hak ve alacaklarına dair dava açıldığını, dava ve takip sürecinde ihyası istenen şirkete tebligatlar gönderilmesine rağmen bila tebliğ iade olduğunu, sonrasında ticaret sicil müdürlüğünden gelen bilgiye göre ticaret kaydının terkin edildiğinin bildirildiğini, bu bilgiler ışığında iş mahkemesi 19/01/2022 tarihli duruşmada işveren şirketin ihyası için ihya davası açılması yönünde taraflarına süre verildiğini, icra dosyalarının devam edebilmesi için de şirketin ihyası gerektiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinmesi ile sona erdiğini, tüzel kişiliğinin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, maddi vakıada şirket tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi yapılmadığını, iş mahkemesinde ve icra müdürlüklerinde devam eden işçilik hak ve alacaklarına dair dava ve icra takiplerinin tasfiye dışı bırakılarak müvekkili işçinin mağdur edildiğini belirterek davanın kabulü ile müvekkillerinin işçilik hak ve alacaklarının ödemesi … tic. A.Ş’nin ihyasına, ticaret sicil müdürlüğüne tekraren kaydının yapılarak tüzel kişilik kazandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK 32. Maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. Maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’a usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/05/2022 tarih ve 2022/77 Esas – 2022/377 Karar sayılı kararında; “TTK 547 maddesine göre davacının, Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin ihyasını istemekle haklı olup İstanbul 24 İş Mahkemesinin 2021/544 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve bu dosyadan verilecek olan kararın infazı işlemleri için, İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/377 esas, 2021/769 karar nolu dosyasından taraf teşkili , kararın kesinleşmesi, verilecek kararın infazı ve bu kararın dayanak yapıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyada taraf teşkili ve infaz işlemleri için, İstanbul 28 İş MAhkemesinin 2020/376 esas, 2021/770 karar nolu dosyasından taraf teşkili , kararın kesinleşmesi, verilecek kararın infazı ve bu kararın dayanak yapıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyada taraf teşkili ve infaz işlemleri için sınırlı olmak kaydı ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi ‘nin ihyasına, Tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru olan …’ın münferid yetki ile atanmasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının kabulü ile; A-İstanbul 24 İş Mahkemesinin 2021/544 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve bu dosyadan verilecek olan kararın infazı işlemleri için, B-İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/377 esas, 2021/769 karar nolu dosyasından taraf teşkili , kararın kesinleşmesi, verilecek kararın infazı ve bu kararın dayanak yapıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyada taraf teşkili ve infaz işlemleri için, C-İstanbul 28 İş MAhkemesinin 2020/376 esas, 2021/770 karar nolu dosyasından taraf teşkili , kararın kesinleşmesi, verilecek kararın infazı ve bu kararın dayanak yapıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyada taraf teşkili ve infaz işlemleri için sınırlı olmak kaydı ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi ‘nin ihyasına, Tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru olan …’ın münferid yetki ile atanmasına, Davacılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacılara verilmesine, Davalılardan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan davacılar lehine bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Davacılar tarafından yapılan 92,20 TL ilk masraf, 248,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 340,20 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacılara verilmesine, Karar kesinleştiğinde sicile tescil ve ilanına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Tasfiye Memuru … istinaf dilekçesi ile, davanın kabulü ve … Ticaret şirketinde tasfiye memuru olması nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tasfiye sürecinde gerekli dikkat ve özeni göstererek tüm usuli işlemlerin eksiksiz olarak yerine getirdiğini, TTK madde 553 ile tasfiye memurunun sorumluluğuna ancak kusurları nedeniyle gidilebileceğinin düzenlendiğini, alacaklılara çağrı amacıyla 11/01/2021 , 19/01/2021 ve 27/01/2021 tarihlerinde ellerindeki belgelerle birlikte tasfiye memuruna müracaat etmeleri çağrısı yapıldığını ve bu çağrının Ticaret Sicil Gazetesinde 3 kez ilan edildiğini, davacılardan hiçbirinin alacak iddiasıyla başvuru yapılmadığını, davacıların işçilik alacaklarını tasfiye dışı bırakarak işçilerin mağdur edildiği iddialarının gerçeğe aykırı olup verilen ihya kararının da hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, mümkün değil ise davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi ‘nin ihyasına karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhyası talep edilen şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, şirketin tasfiye suretiyle 31/08/2020 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiği görülmüştür. TTK’nın 547. Maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. ” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihyası talep olunan şirketin tasfiye suretiyle sicilden 31/08/2020 tarihinde terkin olunmadan önce aleyhine davacılardan … tarafından İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/376 Esas sayılı dosyası ile 14/07/2020 tarihinde alacak davası açıldığı, mahkemece 16/09/2021 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacılardan … tarafından İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/377 Esas sayılı dosyası ile 14/07/2020 tarihinde alacak davası açıldığı, mahkemece 16/09/2021 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve terkin tarihinden sonrada davacılardan … tarafından ihyası talep olunan şirket aleyhine İstanbul 24 İş Mahkemesinin 2021/544 esas sayılı dosyası 28/09/2021 tarihinde alacak davacı açıldığı anlaşılmıştır.Terkin tarihinden sonra karara çıkan mahkeme kararları ile hükmedilen hak ve alacakların tazmini nedeni ile icra takibi başlatabilmek, gerekli işlemleri yapabilmek ve terkin tarihinden sonra açılan dava dosyasında da taraf teşkilinin sağlanması açısından tasfiye suretiyle ticaret sicilden terkin edilen ilgili şirket hakkında ihya davası açmakta davacıların hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.Tasfiyenin sona erdirildiği 31/08/2020 tarihinden önce, davacılardan … tarafından İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/376 Esas sayılı dava dosyası ile davacılardan … tarafından da İstanbul 28 İş Mahkemesinin 2020/377 Esas sayılı dosyası ile açılmış dava dosyalarının bulunduğu, buna göre görülmekte olan bir dava var iken tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmış olduğunun kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından tasfiye memuru sorumludur.HMK’nın 326. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumlu olduğundan ve davalı Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, diğer taraftan, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti ihyası istenilen şirketin tasfiye masasından alınmak üzere tasfiye giderlerine sonradan eklenebileceğinden ve davalı tasfiye memuru şirketin tasfiye işlemlerini tamamlamadan eksik bırakarak, tasfiye işlemlerini sonlandırarak şirketin ticaret sicilden terkinine neden olarak bu davanın açılmasına sebep olduğundan davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Sonuç itibariyle, ilk derece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı Tasfiye Memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.