Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1307 E. 2022/1736 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1307
KARAR NO: 2022/1736
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/215 Esas – 2022/345 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1275 Esas 2022/17 Karar ve 12.01.2022 tarih sayılı ilamı uyarınca 14.01.2022 tarihinde 30.000,00-TL kayyım ücretinin davacı müvekkili adına mahkemeye ödendiğini, yine aynı karar uyarınca Ticaret Sicil Gazetesinde ilan masraflarının da davacı müvekkili adına ödendiğini, davacı tarafından şirketten alınmak üzere İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1275 Esas sayılı dosyasına ödenen kayyım ücretinin mahkeme tarafından 02.03.2022 tarihinde kayyıma ödenmesine rağmen davacı müvekkili tarafından şirketten alınmak üzere ödenmiş olan kayyım ücreti ve ilan masraflarının şirket tarafından davacı müvekkiline iade edilmediğini, işbu masrafların tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak işbu icra dosyasındaki borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, tahsilat makbuz ödemesinden anlaşılacağı üzere İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğinden icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/04/2022 tarih ve 2022/215 Esas – 2022/345 Karar sayılı kararı ile; ” …. işbu itirazın iptali davasının açılmasını müteakip davalı tarafından icra dosyasına ödeme yapılarak, borcun tamamen kapatıldığı anlaşılmakla, davanın konusu kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ancak davalı dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden; başlangıçta alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. H.D.’nin 11.03.2010 tarih, 2010/1706 E. ve 2010/2654 K. sayılı kararı da bu yöndedir.)HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan Taner Ürkmez ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davalı borçlunun icra takibindeki borcu ve takip talebindeki kayıt ve şartları aynen kabul etmesi nedeniyle ve davanın konusuz kalması kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği gözetilerek; HMK:331/1 maddesi uyarınca yargılama gideri olarak arabuluculuk giderlerinin davalı aleyhine yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır. ” gerekçeleri ile; ” 1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki (6.020,30-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece cevap verme süreleri içerisinde karar verilmiş olup, savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkili tarafından icra takibine haklı nedenle itiraz edildiğini, mahkeme tarafından yargılama giderleri, vekalet ücreti, arabuluculuk ücreti ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkeme kararını bu yönü ile istinaf ettiklerini, İcra takibine yapılan itirazın haklılığına ilişkin olarak; davacı taraf ile müvekkili davalı ve dava dışı … arasında görülen İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1275 E. sayılı dosyasından verilen 12.01.2022 tarihli kararla davalı şirkete kayyım atanmasına karar verildiğini, işbu kararın henüz kesinleşmediğini, istinaf aşamasında olduğunu, İcra takibine dayanak olarak gösterilen ancak hakkında davacı tarafça ilamlı takip başlatılmayan (aslında ilamsız icra takibi başlatılması hukuken mümkün olmayan) İstanbul 21 Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen karar henüz kesinleşmediğinden, davalı şirket kayyımı ve davacı arasında yapılan görüşmelerde mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, ancak ödeme yapılıp yapılmayacağı konusunda görüşmelerin başlanacağı gibi hususlar devam ederken davacı vekili tarafından işbu mahkeme kararının, ilamsız takibe konu edilerek, tamamen kötü niyetli ve ek menfaat elde etme maksadı ile icra takibi başlatıldığını, İşbu icra takibinde yargılama gideri olmasına rağmen ve herhangi bir ticari iş olmamasına rağmen ticari avans faizi işletildiğini ve herhangi bir temerrüt olmamasına rağmen yıllık en yüksek avans faizi üzerinden işlemiş faiz talep edildiğini, yine aynı şekilde mahkeme kararında bu yönde herhangi bir hüküm olmaksızın, hukuka aykırı olarak “merkez bankalarınca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranı” talep edildiğinin anlaşıldığını, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen karar henüz kesinleşmediğinden, icra takibine konu alacak miktarının değişme ihtimali olduğundan icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, İtirazın iptali davası açıldıktan sonra icra dosya borcunun, icra takibinin tarafı olmayan, ancak yukarıda bahsedildiği üzere esas davanın tarafı olan … tarafından ödendiğini, mahkeme her ne kadar “itirazın iptali davası açıldıktan sonra icra dosyasının ödenmesi durumunu, icra takibine yapılan itirazın haksız olarak yapıldığını gösterdiğini” belirtmişse de, icra dosya borcunun dava dışı 3. kişi-şirket ortağı … tarafından ödendiğini, icra dosyasının ödenmesi ile davanın konusuz kaldığına katılmakla birlikte, itirazın haksız olarak yapıldığı belirtilerek icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin müvekkili şirket üzerine yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, dosya borcunun dava dışı … tarafından ödenmesinin, borcu kabul ettiklerini ya da itirazın haksız olduğunu göstermediğini, İcra inkar tazminatı yönünden arabuluculuk sürecinin gerçekleştirilmediğini, ayrıca alacağın likit olmadığını, dosyada mübrez arabuluculuk evraklarından da anlaşılacağı üzere davacı tarafça sadece İstanbul … İcra Dairesi …E. sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali yönünden arabuluculuk süreci başlatıldığını, TTK 5/A maddesi uyarınca alacak talebinin yanı sıra bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olan tazminat taleplerinin de arabulucuya başvuru zorunluluğu kapsamında kaldığını, icra inkar tazminatının itirazın iptali davasında otomatik olarak hakim tarafından hükmedilen bir alacak olmadığını, icra inkar tazminatının TTK 5/A maddesi gereğince” bir miktar paranın ödenmesi yönündeki alacak talebi” olarak değerlendirileceğini, bu sebeple icra inkar tazminatı yönünden red kararı verilmesi gerekirken talebin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK’nın 67 vd maddeleri uyarınca icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava tarihinden sonra davalı tarafından icra dosyasına ödeme yapılarak, borcun tamamen kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davalının dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullendiği ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerine hükmedilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1275 Esas 2022/17 Karar Sayılı dosyanda davacı … tarafından davalılar … ile … aleyhine açılan davada, davalı …’ün şirket yönetiminden azli, olmadığı takdirde şirketin feshinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile; davalı şirketin yöneticisi olan davalı …’ün şirket yönetiminden ve temsil yetkisinden azledilmesine, davalı şirket yönetimi yerine, yapılacak ortaklar kurulu ile atanıp görevi başlayacak yeni bir yönetim kurulu seçilinceye kadar şirkete kayyım olarak…atanmasına, kayyım için aylık brüt 10.000,00 TL ücret takdirine, şirket tarafından karşılanmasına, ilk üç ayın karşılığı olarak sonuçta şirketten alınmak üzere 30.000,00 TL’nin davacı tarafça 1 hafta içinde mahkeme veznesine depo edilmesine, kararın tescil ve ilanına, tescil ve ilan giderlerinin şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına karar verildiği, Davacı tarafça İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı … aleyhine toplam 31.511,48.-TL ( İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1275 Esas 2022/17 Karar Sayılı kararına istinaden yatırılan 30.000,00 TL kayyım ücreti, 101,50 TL tescil ve ilan giderleri) tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmektedir. Dava tarihinden sonra davacı vekilince ibraz edilen dilekçe ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen Ödeme Emri borçlu şirkete 21.03.2022 tarihinde tebliğ edilmesinin akabinde borçlu şirket vekili tarafından 28.03.2022 tarihinde haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olmasına rağmen davalı/borçlu tarafından 19.04.2022 tarihinde İcra Dosya Kapak Hesabının yapılmasının akabinde 19.04.2022 tarihinde icra dosya borcunun tamamını hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeksizin ödediklerini, dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasının tamamı ödenmiş olması nedeniyle işbu davanın konusuz kaldığını belirterek, davanın açılmasından sonra ödeme yapıldığından itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkilinin mahkeme ilamı ve tahsilat makbuzları ile sabit olan alacağına kavuşmasını engelleme ve geciktirme amaçlı olarak yapılan kötüniyetli itiraz sebebiyle iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmaları nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça da, ödeme yapılmakla davanın konusuz kaldığı belirtilerek, mahkemece davalı aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri, vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretine ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2 maddesi gereğince; kural olarak yargılama giderleri, davadaki haklılık oranına göre haksız çıkan tarafa yüklenir. Ancak Kanun’un 331/1. maddesinde “…Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder…” biçiminde düzenleme bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; dava açıldıktan sonra davalı tarafça kapak hesabı yaptırılarak icra takip dosyası ile talep edilen alacağın tamamının ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bu hali ile davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği, davacı tarafça İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1275 Esas 2022/17 Karar Sayılı kararı ile davalı şirketten alınmak üzere davacıdan tahsiline hükmedilen kayyım ücreti ile tescil ve ilan ücretinin davalı şirketten tahsili için icra takibi başlatıldığı ve bu ücretlerin davacı tarafça yatırılmadan talepte bulunulduğunun ileri sürülmediği nazara alındığında dava tarihi itibarı ile davacının dava açmakta haklı olduğu, dolayısıyla yargılama giderleri, yargılama gideri kapsamındaki vekalet ücreti ile arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu; yine yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere davalının takibe itirazı haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 150,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,3 TL’nin talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.