Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1280 E. 2022/1072 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1280 Esas
KARAR NO: 2022/1072 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2022/112 D.İş Esas 2022/117 D.İş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile, müvekkilinin talebe konu fatura belirtilen ürünlerin alımı konusunda borçlu ile anlaşmaya vardığını, satım sözleşmesine istinaden 16/03/2021 tarihinde 1.800,00USD, 12/04/2021 tarihinde 75.000,00USD para gönderdiğini, müvekkilinin alacağını alamadığını, borçlunun kaçma şüphesi olduğunu, alacağın likit olduğunu ileri sürerek, alacağın tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 31/03/2022 tarihli kararı ile, talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; 1.139,712,00 TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 170.956,80 TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, müvekkili şirket hakkında mahkememizce verilen 31/03/2022 tarih ve 2022/112 D.iş Esas, 2022/117 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin adresinin … Köyü … Mevkii … Sk.No: … Merkez/Düzce olduğunu, dolayısıyla Düzce Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkili şirket ile alacaklı olduğunu iddia eden şirket arasında ticari ilişki mevcut olup müvekkilin şirketin alacaklıya bu ticari ilişkiden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin dosyada da mevcut olan 06.04.2021 tarihli proforma fatura gereği karşı taraf ile anlaşılan malların teslimi için bakiye ödemeyi beklerken hakkında verilen ihtiyati haciz kararı ile karşılaştığını, 06.04.2021 tarihli proforma faturada, ödemenin tamamının yapılması koşuluyla karşı tarafa önerilen malların teslimi gerçekleşeceği kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından … San. Ltd. Şti.’ye teslim edilebilmesi için faturada kararlaştırılan 121.440,00-USD’nin müvekkil şirkete ödenmesi gerektiğini, işbu husus karşı tarafın da kabul ettiğini, müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilebilmesi için … Ltd. Şti. tarafından 44.640,00-USD’nin müvekkil şirkete ödenmesi gerektiğini, işbu sebeple müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkili şirket tarafından, müvekkil şirket aleyhine ihtiyati haciz talep eden şirketin tek ortağının …’a proforma faturada kararlaştırılan malların bir kısmının teslim edildiğini ve bunun karşısında fatura tanzim edildiğini, müvekkil şirket tarafından …’ın Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki şirketine 1 konteyner mal teslim edildiğini, işbu şirket ile … Ltd. Şti.nin yurt dışı bağlantısı olduğunu, karşı tarafın ise talep dilekçesinde müvekkil şirketin herhangi bir teslimi olmadığını dile getirdiğini, bu beyanın asılsız olup mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, proformo fatura da kararlaştırılan malların bir kısmının müvekkil şirket tarafından teslim edildiğini, ayrıca ihtiyati haciz talep eden şirket ödemeyi tamamıyla yapmadığından teslimin tamamının gerçekleşmediğini, … Ltd. Şti. tarafından 44.640,00-USD’nin müvekkil şirkete ödenmesi halinde müvekkil şirket teslimin geri kalanını gerçekleştireceğini, müvekkil şirkete mal teslimi konusunda herhangi bir talepte de bulunulmadığını, sözleşmeden döndüğünü gösterir herhangi bir delilin de olmadığını, iiyati haciz talep eden şirketin alacağının likit olmadığını, müvekkili şirketin aktif olarak ticari hayatın içerisinde bulunan ve hali hazırda SGK’lı çalışanları olan bir şirket olduğunu, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan banka hesaplarına ve şirket üzerine kayıtlı 6 araca haciz konulmasının ticari hayatını sonradan önlemeyecek şekilde olumsuz etkilediğini, müvekkil şirket ihracat yapan sürekli üretim halinde olan bir firma olduğundan ihtiyati haciz kararının uygulanmasıyla ticari hayatının olumsuz etkileneceğini, talep konusu alacağın varlığının ancak yapılacak olan yargılama neticesinde belirlenebileceğini, yargılama aşaması da düşünüldüğünde müvekkil şirketin mal varlığının tamamı üzerinde haciz olmasının müvekkil şirketi işlemez hale getireceğini, beyan ederek, mahkememizce verilen 31/03/2022 tarih ve 2022/112 D.iş Esas, 2022/117 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itirazları doğrultusunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/04/2022 tarih 2022/112 D.iş 2022/117 Karar sayılı ek kararında; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Mahkememizce verilen 31/03/2022 tarih ve 2022/112 D.iş Esas, 2022/117 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile alacaklı lehine, itiraz eden borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden 06.04.2021 tarihli fatura ve 14.09.2021 tarihli hesap mutabakatına dayanmıştır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirketinde imzasının bulunduğu hesap mutabakatına göre talep eden … şirketinin 76.800 USD alacağı bulunmaktadır. İtiraz eden … şirketinin sunmuş olduğu belgelerin 14.09.2021 tarihli hesap mutabakatından önce olması, bir kısım faturaların talep eden … şirketi ile ilgisinin mevcut aşamada tespit edilememesi, talep eden tarafça sunulan e-mail kayıtları uyarınca yapılan değerlendirmede sunulan belgelerin alacağın varlığı noktasında yaklaşık ispat şartını sağladığı kanaati ile…”gerekçesi ile, İhtiyati haciz kararına vaki itirazın REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, İhtiyati haciz kararına vaki itirazın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İşbu davaya konu somut olayda ihtiyati haciz için yasada aranan şartların hiçbirisinin oluşmadığını, iddia edilen uyuşmazlığın esası bakımından ihtiyati haciz için aranması gereken ‘yaklaşık ispat’ unsurunu karşılamadığı ilk bakışta dahi anlaşılan, haksız ve mesnetsiz olduğu ilk görünüşte dahi direkt olarak anlaşılır vaziyette olan, davacı iddiaları üzerine , ihtiyati haciz kararı verilmesi açıkça hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, Davaya konu edilen ihtilafın konusu olan satış işlemine ilişkin somut olaya bakıldığında, müvekkilin haklılığı ilk bakışta dahi net bir biçimde anlaşılmakta olduğunu, Zira, dosyaya mübrez 06.04.2021 tarihli proforma faturaya ( faturanın İngilizce aslının fotokopisini ve Türkçeye çevrilmiş halini dosyaya yine tekrardan sunduklarını) bakıldığında, iki taraf arasındaki anlaşmanın şartlarının ne olduğu, müvekkili … firmasının satış konusu malları teslimat yükümlülüğünün, davacı … firması tarafından ödemenin yapılması ile başlayacağı ve 30 gün süre sonunda tamamlanmış olacağı, açık ve net biçimde sabit halde olduğunu, Müvekkil … firmasının teslim yükümlülüğünün , … firmasının satış bedelini ödemesi şartı ile doğacağı hususu, içerisinde satış işleminin tüm yönlerinin, satış konusu ürünlerin de ayrıntıları ile yer aldığı proforma fatura ile , sabit halde olduğunu, Faturadaki ‘Deliveriy date’: 30 days from the date of payment ‘ ibaresinin ( Faturanın, Türkçe ye çevrilmiş hali de dosyaya 12.04.2022 tarihli dilekçe ekinde sunuludur ) tam karşılğı Türkçesi ‘Teslimat tarihi : Ödeme tarihinden itibaren 30 gün. olduğunu, Yani davacı … firmasının ihtiyati haciz talebine konu ettiği özetle, “sözde para ödedim ve fakat mallar teslim edilmedi” minavlinde iddiasının hiçbir temeli, karşılığı, haklılığı somut olayda bulunmadığını, çünkü … firmasının ödemenin ancak sarf malzemesi alınmasına yetecek kadarını yapmış olup, ödemenin tamamlanmış olması söz konusu dahi olmadığını, (Anlaşma konusu bir kısım malın müvekkil şirket tarafından teslim edilmiş olduğu, ve diğer hususlardaki izahlara ise önce dilekçelerde ayrıntısı ile yer verilmiş olup, işbu dilekçede ayrıca yer vermediklerini) Hal böyleyken, yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için hepsi bir arada bulunması gereken şartlardan ki hiçbirisinin bulunmadığını, görünüşte haklılığın / yaklaşık ispatın bulunması ön koşul iken, somut olayda davacı şirket için öncelikli olarak yaklaşık ispat şatının söz konusu olmadığı, bu sebeple ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, bu durumda müvekkili şirket hakkında verilmiş bulunan ihtiyati haciz kararının hiçbir mesnedinin ve hukuki dayanağının olmadığı ve kaldırılması gerektiği esnasında fazladan izaha dahi gerek olmayacak şekilde dosyadaki veriler itibari ile sabit olduğunu, Bu sebeple, her yönü ile, açıkça somut olaya ve hukuka aykırı olan, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Müvekkili ‘…’ şirketinin ticari ve ekonomik varlığına , malvarlığına sebebsiz ve haksız bir müdahale niteliğinde olan ihtiyati haciz talebinin haksızlığının dairece tespiti ile müvekkilin mağduriyetin son bulacağına, ihtiyati haciz kararının kaldırılacağına olan inancının tam olduğunu, Müvekkil şirketin faal durumuna ve istihdam ettiği işçi sayısına ve ticari varlığına ilişkin tablo ele ale alındığında verilen ihtiyati haciz kararının , işin yani ihtilafın esasından başka , söz konusu unsurlar bakımından da hatalı olduğu apaçık anlaşılmakta olduğunu, müvekkili şirket belli ve sabit bir adresi olup, aktif olarak ticari hayatın içerisinde olan bir şirket olup , ihtiyati haciz kararının gerektirdiği mal kaçırmaya hazırlanma ve/veya benzer bir durumda ve hatta şayet bu miktarda bir borcu olsa ödeyemeyecek durumda olmadığını, Davacı vekili haksız ihtiyati haciz talebinde iddia ettiği sözde kaçma şüphesini, müvekkilin 2 işçisi aleyhine yapılan maaş haczine dayandırmaya çalışmış idi. oysa ki, iddia edilen bu iki haczin toplamı 3000-tl olup, müvekkil 350 kişi istihdam etmekte olduğunu, müvekkili şirketin işçilerine maaş ödemesi aylık 3.000.000-TL civarında olup, herhangi bir vergi -veya SGK borcu dahi bulunmadığını, Müvekkili şirketle ilgili olarak, ihtiyat ihaciz kararı verilmesini bu yönü ile hukuken haklı kılacak, tek bir emare dahi olmayıp, bilakis, yerleşik ve itibar sahibi olan kurumsal yapıdaki müvekkili …, ticari itibarı ve kredibilitesi yüksek bir şekilde uzun yıllardır sektörde bulunmakta olduğunu, bilinen pek çok markanın imalatını gerçekleştiren müvekkili şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararı bu yönlerden de isabetsiz olup, kaldırılmayı gerekmekte olduğunu, Müvekkili şirketin ticari itibarını , varlığını ve aktif işlerinin devamını ne denli önemseyen, reel bir ticari tüzel kişiliğe haiz bir şirket olduğu, yani mal kaçırması ve sair biçimde bir biçimde bir tehlikesinin bulunmadığı, esasında, davacı şirketin haksız ihtiyati haciz başvurusu üzerine nakit teminat olarak icra dosyasına para yatırması ile dahi anlaşılır durumda olduğu, bu nokta ile dahi ihtiyati haczin bu yoruma açık unsurunun ( mal kaçırma eğilimi vs.) da somut olayda söz konusu olmadığı anlaşılabilmekte olduğunu, bu izahı yatırılan teminat olarak yatırılan para anlamında hiçbir biçimde kabul anlamına gelmemek ve ihtiyati haczin kaldırılarak icra dosyasında haksız yere teminat olarak bulunan parasının müvekkiline iadesinin sağlanması gereğinin aksi yönde bir anlama gelmemek üzere yaptıklarını, Davacı şirket, basiretli ticaret ilkesine ve ahde vefa ilkesine uygun düşmeyecek şekilde , hiçbir haklı ve kabul edilebilir mesnede dayanmaksızın sui niyetli bir biçimde, ihtiyati haciz talep etme denemesinde bulunduğu ve maalesef hukuki açıdan doğru olmayan bir ihtiyati haciz kararı elde ettiğini, Davacı ile olan alım satım ilişkisinde , müvekkili, karşı tarafla olan mutabakata aykırı herhangi bir davranış veya ihmal içerisinde bulunmadığını, anlaşma gereğince, tüm fatura bedelinin ödenmesi ile malları teslim yükümlülüğü doğacak iken, davacının fatura bedelini ödemeyerek, bir de kısmi olarak ödediği parayı geri talep etmesi yönündeki istemin hukuken haklı yanı bulunmadığını, davacının talebi her biçimde haksız bir zeminde olup kabulü mümkün olmadığını, Son olarak, davacı şirket ve ilgili diğer şahıslar hakkında dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve güveni kötüye kullanma ve sair yöndeki ceza kanunu anlamındaki şikayet haklarını kullanacaklarını bu ve fazlaya dair herhangi anlamdaki şikayet, talep ve dava haklarımızı saklı tuttuklarını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davacının tüm taleplerin reddine, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, proforme faturada belirtilen ürünlerin alımı konusunda borçlu ile anlaşmaya varıldığı, satım sözleşmesine istinaden 16/03/2021 tarihinde 1.800,00USD, 12/04/2021 tarihinde 75.000,00USD para gönderildiği halde malın teslim edilmediği belirtilerek ödenen miktar yönünden ihtiyati haciz verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi 31/03/2022 tarihli kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine mahkemece itirazın duruşma açılarak incelenmesi sonucu İlk Derece Mahkemesi 15/04/2022 tarih 2022/112 D.İş Esas – 2022/117 D. İş Karar sayılı ek kararı ile; ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş ve verilen ek karara karşı muteriz vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Somut olayda mahkemece, hesap mutabakatına göre yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmiş isede, Muteriz vekilinin itiraz dilekçesi ekinde ibraz ettiği tercüme edilmiş 06/04/2021 tarihli proforme faturada, belirtilen ürünlerin alımı konusunda tarafların anlaştığı, proforme faturaya göre satış tutarının 121.440, 00 USD. Olduğu, ödeme koşullarının peşin olarak düzenlendiği, teslimat tarihinin ödeme tarihinden itibaren 30 gün olarak düzenlendiği, talep edenin satım sözleşmesine istinaden 16/03/2021 Tarihinde 1800,00USD ,12/04/2021 Tarihinde 75000,00USD parayı muterize gönderdiği, 14/09/2021 Tarihli hesap mutabakatına görede talep edenin dekontlardaki miktar kadar muterize para gönderdiği muterizinde kabulünde olup, talep eden tarafından yapılan ödemenin avans ödemesi olup olmadığı, proforme faturaya göre tarafların edimini yerine getirip getirmediği, talep edenin alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı ve miktarının tesbiti açılacak davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Talep tarihi itibariyle sunulan belgeler yaklaşık ispata yeterli olmayıp yaklaşık isbatın gerçekleşmediği ve karar tarihi itibariyle İİK 257. Maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp muteriz vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 15/04/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile 31/03/2022 tarihli karar ile verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati hacze itiraz edenin / muterizin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarih ve 2022/112 D.İş Esas 2022/117 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-İtiraz eden … ANONİM ŞİRKETİ ‘nin İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2022 tarih ve 2022/112 D.İş Esas – 2022/117 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2022 tarih ve 2022/112 D.İş Esas 2022/117 D.İş Karar sayılı sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sarf edilen 31,00.TL yargılama giderinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak, ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 5-İhtiyati haciz talep eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İhtiyati hacze itiraz eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.405,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70.TL istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edene iadesine, 8-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 260,70.TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.