Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1251 E. 2022/1735 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1251
KARAR NO: 2022/1735
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2022
DOSYA NUMARASI: 2021/768 Esas – 2022/169 Karar
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; … isimli, … Ticaret Sicil No’lu şirketinin taşınma esnasında 2015 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğunu belirterek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/03/2022 tarih ve 2021/768 Esas – 2022/169 Karar sayılı kararı ile; ” … davacı taraf şirket yetkilisi tarafından şirket defterlerinin taşınma esnasında zayi olduğunu beyan ettiği fakat şirketin 28/07/2015 tarihinde tescil işlemlerinin dışında herhangi bir tescil işlemi yapılmadığı şirket merkezinde bugüne kadar herhangi bir taşınmanın gerçekleşmediği ayrıca Beyoğlu Vergi Dairesinin 01/12/2021 tarihli cevabi yazısına göre şirketin 1.217.893,82-TL borcu bulunduğu, bunun dışında dava açılırken 2015 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgeler zayi oldu beyanında bulunulmasına rağmen bunların neler olduğu açıklanmadığı, detaylandırılmadığı, TTK 82/7 mad’ne göre hangi belgelerin, hangi nedene göre ziyaı ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı şirket yetkilisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından, dava açılırken 2015 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğu beyanında bulunmalarına rağmen bunların neler olduğunun açıklanmadığı, detaylandırılmadığı, TTK 82/7 maddesine göre hangi belgelerin hangi nedene göre ziyaı ispat edilemediği iddia edilerek davanın reddedildiğini, VUK ve 6102 sayılı TTK’ya göre hangi belgelerin ticari defter sayıldıklarının açıkça belli olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 1. Fıkrasında ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle mal varlığı durumunu, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve 88. Madde hükümleri başta olmak üzere bu Kanuna göre açıkça görülebilir. Şekilde ortaya koymak zorundadır. ” hükmünün yer aldığını, ayrıca aynı maddede belgelerin saklanması, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri, işletmelerin muhasebesiyle ilgili olmayan, Pay Defteri, Yönetim Kurlu Karar Defteri ve Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defterlerinin de ticari defterler olduğu hususunun hüküm altına alındığını, 6102 Sayılı Kanun’un 6335 Sayılı Kanunla değişik 5. fıkra hükmünde ise bu kanuna tabi gerçek ve tüzel kişilerin, 213 Sayılı VUK’un defter tutma ve kayıt zamanı hükümlerine, aynı kanunun 175. maddesinde düzenlenen Muhasebe Usulüne ve Mükerrer 257. maddesinde düzenlenen Maliye Bakanlığı’nın yetki maddesine dayanarak getireceği düzenlemelere uyulmasının zorunlu olduğu hususunun hüküm altına alındığını, ülkemizde yoğunlukla faaliyet gösteren (Anonim ve Limited) şirketlerin tutmak zorunda olduğu defterlerin; a) Yevmiye Defteri, b) Defteri Kebir, c) Envanter Defteri, d) Pay Defteri, e) Yönetim Kurulu Karar Defteri ( Anonim Şirketler için ), f) Müdürler Kurulu Karar Defteri ( Limited Şirketler için ) Dava dilekçelerinde 2015 yılına ait ticari defterlerin tümünün zayi olduğunun ifade edildiğini, yasada açıkça sayılması nedeni ile bahsedilen ticari defterlerin neler olduğunun sabit olduğunu, söz konusu belgelerin tümünün kaybolması nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin 2015 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin taşınma esnasında zayi olduğu ileri sürülmüştür. Davacı şirket yetkilisi duruşmada, 2015 yılına ait şirkete ait defterleri faturaları ve kayıtları bulamadığını, taşınma esnasında kaybetmiş olabileceğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı şirketin 28/07/2015 tarihinde tescil işlemlerinin dışında herhangi bir tescil işlemi yapılmadığı, şirket merkezinde bugüne kadar herhangi bir taşınmanın gerçekleşmediği, dava açılırken 2015 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgeler zayi oldu beyanında bulunulmasına rağmen bunların neler olduğu açıklanmadığı, detaylandırılmadığı, TTK 82/7 mad’ne göre hangi belgelerin, hangi nedene göre ziyaı ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tacirin TTK’nın 82/7 maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için öncelikle ticari defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması gerekmektedir. Davacı tarafça dava konusu ticari defter ve belgelerin neler olduğu açıkça belirtilmediği gibi defter ve belgelerin taşınma esnasında zayi olmuş olabileceğinin beyan edildiği dikkate alındığında, defter ve belgelerin korunması için gerekli özenin gösterilmediği, defterleri özenle saklama yükümlülüğüne uygun davranılmadığı, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli olduğu anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı şirket yetkilisilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.