Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1228 E. 2022/1544 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1228
KARAR NO: 2022/1544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2022
DOSYA NUMARASI: 2021/522 Esas – 2022/47 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan Malatya … Noterliği’nin 02.07.2014 tarihli araç satış sözleşmesine istinaden müvekkili şirket tarafından davalıya aynı tarihte 375.000 TL ödeme yapıldığını, satış işlemi sonrasında sözleşme konusu araç ile ilgili T.C. Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete 78.163 TL ÖTV borcu gönderildiğini, davacının aracın davalıya ait olduğu döneme ait bu borcu ödemek zorunda kaldığını, daha sonra bunun davalıdan tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davalı müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Merkez/Elazığ olması sebebiyle yetkili mahkemenin Elazığ Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın aracın ithal olduğunu aracı satın alırken bildiğini ve piyasa değerinin çok altında satın aldığını, araç satış sözleşmesi tarihinde aracın ÖTV’den muaf olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hülmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/01/2022 tarih ve 2021/522 Esas – 2022/47 Karar sayılı kararı ile; “Davalı taraf ayrıca yetki itirazında da bulunmuştur. Dava konusunun araç satış sözleşmesinden sonra ortaya çıkan araç vergi borcunun aracı sonradan satın alan davacı tarafından ödenmesi nedeniyle bunu aracı satan davalıdan tahsil etmek için başlattığı icra takibine itirazın iptali davası olduğu sabittir. Davalının adresi Elazığ olup araç satış sözleşmesinde yetki konusunda sözleşme yapılmamıştır. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgâhı mahkemesidir. HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yerde de dava açılabilir. Yetki itirazı ilk itiraz olup davalı süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Davalı gerçek kişi olup tacir olup olmamasına göre görev konusunda belirlenmesi gerekiyor ise de bu aşamada görev hususu henüz açıklığa kavuşmadığından öncelikle yetki konusunda karar verilmesi gerekir. Davalının ikametgâhı Elazığ olduğundan dosyanın Elazığ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir. “gerekçesi ile davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin söz konusu kararının usul ve esasa aykırı olmakla birlikte dosya kapsamına, mevcut delillere açıkça aykırı olduğunu, İİK’nın “Yetki ve İtirazlar” başlıklı 50. maddesinin “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” şeklinde olduğunu, HMK’nın 7. maddesinin “davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. … ” şeklinde olduğunu, İcra takibinin, müteselsil borçlulardan … Tic. Ltd. Şti. yönünden yetkili olan İstanbul İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını ve bu borçlunun takibe itiraz etmediğini, takibin bu borçlu yönünden kesinleşmiş olduğunu, sözü edilen kanun hükümleri gereği kural olarak borçlunun birden fazla olması halinde takibin bunlardan birinin ikametgahı icra dairesinde açılacağını, itirazın iptali davasında da aynı şekilde aynı yetki kuralı geçerli olup müteselsil borçlulardan birisi için yetkili olan mahkemenin diğeri için de yetkili olacağını, dolayısıyla takibin başlatıldığı İstanbul … İcra Dairesi’nin her iki borçlunun icra dairesi olmadığı gibi itiraz eden yönünden özel yetkili icra dairesinin de bulunmadığını, başka bir ifadeyle müteselsil borçlulardan birisi yönünden takip kesinleştiğinden diğer itiraz eden borçlu yönünden de yetkili hale gelmiş olduğunu, takibin bölünmezliği ilkesi de göz önüne alındığında yetki itirazının kabulü doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla açıklanan ve re’sen karar verilecek sebeplerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, araç satış sözleşmesinde alıcı olan davacının, aracın satışından sonra ödediği ÖTV’nin satıcıdan tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.Mahkemece genel yetki kuralı uyarınca yetkili mahkemenin, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri adresinin bağlı olduğu Elazığ Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Yetki itirazının ileri sürülmesi 6100 sayılı HMK’nın 19. maddesinde düzenlenmiştir. HMK’nın 19. maddesinde “…(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmü yer almaktadır. HMK’nın 116.maddesinde ilk itirazlar sıralanmış ve a bendinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı” ilk itirazlar arasında sayılmıştır. HMK’nın 117. maddesinde ise ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanacağı ifade edilmiştir. Yasal düzenlemeler uyarınca kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar ilk itirazlardan olup cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmeyen yetki itirazı, daha sonra ileri sürülemez ve mahkemece dikkate alınamaz. Bu durumda yetkisiz mahkeme yetkili hale gelir ve dava yetkisiz mahkemede görülmeye devam edilir. Somut davada dava dilekçesinin davalıya 10.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 29.09.2021 tarihinde cevap süresinin uzatılması talepli dilekçe sunulduğu, Mahkemece bu taleple ilgili olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmediği, davalı vekilinin 25.10.2021 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu ve iki haftalık cevap süresi içerisinde ileri sürülmediği, bu nedenle Mahkeme yetkili hale geldiğinden verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2022 tarih ve 2021/522 Esas – 2022/47 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.