Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1179 E. 2023/955 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1179 Esas
KARAR NO: 2023/955 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/628 Esas – 2022/134 Karar
TARİH: 17/02/2022
DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı şirketin Ankara Ticaret sicil memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı olduğunu müvekkillerinin şirkette bulunan hisselerinin tümünün 01/03/2013 tarihli sözleşme ile nominal değere ilave olarak kararlaştırılan bedel karşılığında diğer davalı …’e devrettiğini sözleşmede kararlaştırılan bedelin davacıların banka hesabına ödeneceğinin beyan edilmesine rağmen bu güne kadar ödemenin gerçekleşmediğini , sözleşmenin 1. maddesine göre … nın şirketteki 112 payına karşılık 245.000 TL ve sözleşmenin 3. maddesine göre … nın 48 payına karşılık 105.000 TL nin 31/03/2013 tarihine kadar banka hesabına ödeneceği , sözleşmenin 5 . maddesine göre şirket adına kayıtlı 5 adet aracın davacılara devredileceğinin kararlaştırıldığını, ancak bedelin ödenmediği gibi … ve … plakalı araçların devredilmediğini belirterek ; Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere … için 5000 TL … için 5.000 TL nin 31/03/2013 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … plakalı aracın … adına ve … plakalı aracın … adına tesciline araçların trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 06/11/2014 tarihli dilekçesi ile … plaklalı aracın kasko değerini 56.000 TL … plakalı aracın kasko değerini 41.685 TL olarak bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davalı şirketin merkezinin … Mahallesi Etiler Beşiktaş-İstanbul olup davalı … in adresinin de aynı yer olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını , İstanbul ATM nin yetkili olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili aynı dilekçe ile husumet itirazında bulunduklarını , davacıların dayanağı olan devir sözleşmesinin … ile yapıldığını şirketin taraf sıfatı bulunmadığını husumet itirazı olduğunu , Hisse devir işleminin Ankara … Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve … , … numaralı sözleşmeleri ile gerçekleştiğini ,davacıların dayandığı sözleşmenin resmi sözleşmeden önce yapıldığını, yasaya uygun olmadığını , geçerliliğini yitirdiğini , davacıların talep hakları olmadığını, noterde düzenlenen sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/02/2022 tarih 2020628 Esas 2022134 Karar sayılı kararında; “….Dava, limited şirket hisse devir bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasında Ankara .. Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli olarak davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 480.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 1.200.000,00 TL olarak gösterildiği, aynı tarihli taraflar arasında imzalanan adi yazılı hisse devir sözleşmesinin 2.ci maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 245.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, hisse devir sözleşmesinin 4.cü maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 105.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, sözleşmenin 5.ci maddesinde ise halen … İhracat ve Tic Ltd Şti. Adına kayıtlı bulunan …, …, …, … ve … Plakalı araçların hiş bu hisse devir sözleşmesinin akdedilmesini müteakip gerekli yasal prosedürler tamamlanmak suretiyle … ve/veya …’ya veya ortağı, yetkilisi oldukları başkaca bir şirkete devredileceğine dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir.Mahkemece sözleşmede belirtilen araçlardan devredilmediği iddia edilen 2 adet aracın trafik kayıtları getirtilmiş ve davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüş, sözleşmede belirtilen ve davacılara devir edildiği belirtilen 3 adet aracın trafik kayıtlarının getirtilip incelenmediği anlaşılmıştır. Karar tarihinden sonra dosya istinaf incelemesi için dairemize geldikten sonra davacılardan …’nın alacağının 60.000 TL.sini …’a temlik ettiğine dair 03/06/2017 tarihli temlikname başlıklı belgenin dosyaya gönderildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 11 HD. Nin 30.10.2013 tarih ve 2013/3050 Esas- 2013/19136 Karar sayılı kararı ile ;” ….Dava, limited şirket hisse devir bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasında 26/07/2011 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli 2.500,00 TL olarak gösterilmişse de aynı tarihte taraflar devir bedelinin 15.000,00 TL olduğuna ve oluşturulacak ödeme planıyla ödeneceğine dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir. 26/07/2011 tarihli belgeden tarafların bedelde muvazaa yaptıkları ve bu bedelin noterde ödenmediği anlaşıldığına göre mahkemece taraflar arasında düzenlenen belgeye itibar edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Tarafların davada ileri sürdükleri iddia ve savunmalarının bir kısmının hiç bir şekilde değerlendirilmemiş olması halide HMK’nın 353/1-a-6 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Sonuç itibariyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince sözleşmede belirtilen ve davacılara devredildiği belirtilen 3 adet aracın trafik kayıtlarının getirtilip ve yukarıda belirtilen Yargıtay 11 HD. Nin 30.10.2013 tarih ve 2013/3050 Esas- 2013/19136 Karar sayılı içtihadında ki tespitler de gözetilerek ve istinaf aşamasında dosyaya sunulan temlik sözleşmeside değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi ” gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiştir. Dosya içine İstanbul BAM 13 Hukuk dairesinin 22/10/2020 tarih ve 2019/229 Esas 2020/1167 Karar sayılı ilamı gereğince … , … ve … plakalı araçların ilk tescil tarihinden itibaren trafik tescil kayıtları alınmış … İnş.İth. ve Tic. Ltd Şti adına kayıtlı olduğu görülmüştür. … tarafından dosyamıza Ankara Nöbetçi ATM aracılığıyla gönderilen 26.02.2019 tarihli beyan dilekçesi ile sunulan 03.06.2017 tarihli Temlikname ile … tarafından İstanbul 15 ATM nin 2016/302 Esas sayılı dosyası ile … aleyhine açmış olduğum dava nedeni ile hükmolunacak alacağımdan 60.000,00 TL sini … ‘a gayrikabili rücu devir ve temlik ettiği görülmüş, Temlik alan vekili sıfatı ile Av. … tarafından Yenimahalle … Noterliğinde düzenlenen … yevmiye nolu 04.05.2021 tarihli vekaletname dosya kapsamına ibraz edilmiştir. Davacı … ve … tarafından temlik alan … lehine düzenlen 10.09.20121 tarihli Alacağın Temliki Sözleşmesi ile ;temlik edenler tarafından temlik alan lehine düzenlenen 02.08.2021 ödeme 02.07.2021 düzenleme tarihli 1,150.000,00TL bedelli bono alacağının tamamını ve … ve … plakalı araçlardaki hakkını (temlik alan adına tescilini) Tetmlik Edenler -Temlik Alan arasındaki sözleşme gereği İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/628E. Sayılı dosyasından doğmuş ve doğacak alacaklarını iş bu senet borcunun teminatını teşkil etmek üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183. maddesi ve devamı hükümleri gereğince gayrikabili rücu olarak temlik alana devir ve temlik ettiği görülmüştür. Davacılar vekili alacağın dayanağı olarak bildirdiği 13 maddeden oluşan 01/03/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi başlıklı davacılar …,… ve davalı … arasında imza edilen “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan hisse devir ücretlerinin ödenmediği ve … ve … Plakalı iki adet aracın devrinin yapılmadığını iddia etmekte olup, taraflar arasında Ankara … Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile devir bedeli olarak davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 480.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 1.200.000,00 TL olarak gösterildiği, aynı tarihli taraflar arasında imzalanan adi yazılı hisse devir sözleşmesinin 2.ci maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 245.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, hisse devir sözleşmesinin 4.cü maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 105.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, sözleşmenin 5.ci maddesinde ise halen … İhracat ve Tic Ltd Şti. Adına kayıtlı bulunan …, …, …,… ve … Plakalı araçların hiş bu hisse devir sözleşmesinin akdedilmesini müteakip gerekli yasal prosedürler tamamlanmak suretiyle … ve/veya …’ya veya ortağı, yetkilisi oldukları başkaca bir şirkete devredileceğine dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir. 01/03/2013 tarihli belgeden tarafların bedelde muvazaa yaptıkları ve bu bedelin noterde ödenmediği anlaşıldığı bu itibarla İstanbul BAM 13 Hukuk dairesinin 22/10/2020 tarih ve 2019/229 Esas 2020/1167 Karar sayılı kararına dayanak yapılan Yargıtay 11 HD. nin 30.10.2013 tarih ve 2013/3050 Esas- 2013/19136 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere mahkememizce taraflar arasında düzenlenen adi yazılı belgeye belgeye itibar edilerek 01/03/2013 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesi gereğince; … hissesine isabet eden 245.000,00 TL devir bedelinin ; 185.000 TL sinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı … den alınarak davacı … nın temlik ettiği … ( TC no:…) a verilmesine, …’nın hissesine isabet eden 105.000,00 TL devir bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı … den alınarak … nın temlik ettiği … ‘ a verilmesine … ve… plakalı araçların davalı … Şti olan trafik tescil kayıtlarının iptali ile…plakalı aracın davacı … nın temlik ettiği … adına kayıt ve tesciline, … plakalı aracın davacı … nın temlik ettiği … adına kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği, Temlik alan … yönünden mahkememizin 11/11/2021 tarihli 4 nolu celsesi 1 nolu ara karar uyarınca takip edilmeyen davanın temlik alınan miktarla sınırlı olmak üzere temlik alan … yönünden HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, UYAP üzerinden yapılan kontrolde herhangi bir yenileme bulunmadığı anlaşılmakla temlik alan bu davacı yönünden temlik alınan alacakla sınırlı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-Davanın temlik veren davacı …’nın temlik alan davacı …’a temlik edilen 60.000-TL’si yönünden dava dosyasının 11/11/2021 tarihinde yapılan duruşmasından işlemden kaldırıldığı ve iş bu gün olan 17/02/2022 tarihi itibariyle yenilenmediği anlaşılmakla 3 ay içerisinde yenilenmeyen davanın temlik alan bu davacı yönünden temlik alınan miktar itibariyle HMK 150/6 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,2-Temlik veren davacı … ve …’nın açmış oldukları davanın KABULÜ ile; 01/03/2013 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesi gereğince; … hissesine isabet eden 245.000,00 TL devir bedelinin ; 185.000 TL sinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı … den alınarak davacı … nın temlik ettiği … ( TC no:…) a verilmesine …’nın hissesine isabet eden 105.000,00 TL devir bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı … den alınarak … nın temlik ettiği … ( TC no:…) a verilmesine … ve …plakalı araçların davalı … İhracat ve Tic Ltd Şti olan trafik tescil kayıtlarının iptali ile … plakalı aracın davacı … nın temlik ettiği … ( TC no:…) adına kayıt ve tesciline, …plakalı aracın davacı … nın temlik ettiği … ( TC no:…) adına kayıt ve tesciline karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, davacıların, müvekkilleri ile hissedar oldukları şirkete ait hisselerin devrine dair Ankara …. Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve … , 01/01/2013 ve … yevmiye numaralı limited şirketi hisse devir sözleşmesi imzaladığını; sözleşme gereğince … yevmiye numaralı sözleşmede 48 hisse karşılığı 480.000 TL nin ve … yevmiye numaralı sözleşme de 112 hisse karşılığı 1.120.000,00 Tl bedelin nakden ve tamamen davalı … tarafından davacılar … ve … ‘ya nakden ve tamamen ödendiği, Davalı müvekkil şirketin 01/03/2013 tarihinde alınan 2013/3 sayılı ortaklar kurulu kararı ile, taraflar arasındaki Ankara .. Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve … yevmiye numaralı LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ’ nin onaylandığı ve böylelikle noter huzurunda akdedilen 1.600.000 TL tutarındakş hisse devir sözleşmesine dayanarak hisselerin devredildiği, İşbu kararda davacı …’ya ait 48 adet 480.000,00 TL bedelli hissenin, davacı …a ait 112 adet 1.120.000,00 TL bedelli hissenin davalı …’ e satışının onaylandığını, ayrıca hisse bedellerinin tamamının ödendiğinin de tespit edildiğini, hisse devrinin, noter huzurunda yapıldığını, bu devir işlemine dair alınan kararların, ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilerek, aleniyet kazandığını, davacıların, noter onaylı olarak resmileştirilen 01/03/2013 tarihli bu sözleşmelere karşılık aynı tarihli ve daha düşük bedel ihitva eden adi/basit yazılı belgeye dayanarak alacak isteminde bulunarak dava açtıklarını, Davacılar, resmi olarak yapılan sözleşmenin muvazaalı olduğunu iddia ettiğini,, noter huzurunda verdikleri resmi beyanlarını ve alacaklarının tamamını aldıklarına dair “İBRA” beyanlarını inkar ettiklerini, Davacıların, dosyaya 28/06/2018 tarihli celsede belge asıllarının ibraz edilmesine dair verilen kesin sürelere rağmen sözleşme asıllarını sunamadıkları gibi, muvazaayı kanıtlayacak belge aslı da sunmadıklarını, Yerel mahkemece verilen kabul kararının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından BAM’ın bozma ilamı gerekçesine uyulduğunu ancak bu gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, BAM tarafından ; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 30.10.2013 tarih ve 2013/3050E.- 2013/19136K. Sayılı kararı ile ” … Dava , limited şirket hisse devir bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasında 26.07.2011 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli 2.500,00TL olarak gösterilmişse de aynı tarihte taraflar devir bedelinin 15.000,00TL olduğuna ve oluşturulacak ödeme planıyla ödeneceğine dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir. 26.07.2011 tarihli belgeden tarafların bedelde muvazaa yaptıkları ve bu bedelin noterde ödenmediği anlaşıldığına göre mahkemece taraflar arasında düzenlenen belgeye itibar edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” hükmü kurulduğunu, emsal kararın somut olaya uymadığını, davacıların, adi yazılı hisse devir sözleşmesine dayanmalarına rağmen, mahkmecee sözleşmenin diğer edimlerinin yerine getirilip getirilmediği araştırılmaksızın davayı doğrudan kabul ettiğini ancak diğer maddelerdeki yerine getirmesi gereken edimleri yerine getirmeden talepte bulunduğunu, yerel mahkemece bu açıdan değerlendirme yapılmadığını, davanın kabulüne karar verildiğini, Devam eden işçi alacağı davaları, araçların trafik kayıtlarındaki motorlu taşıtlar vergisi ve trafik para cezası borçları, OGS-HGS borçları ile sair ihlalli geçişlere rağmen bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamasının bozmayı gerektirdiğini, Müvekkillerinin İstanbul Anadolu CBS’ nın … Soruşturma nolu dosyasında yaptığı şikayette araçların davacılarda olduğunu ve haksız olarak müvekkillerine teslim etmediklerinin sabit olduğunu, davacıların, sözleşme aslını dosyaya sunamadıklarını ancak adi sözleşmeye dayalı davacı taleplerini kabul ettiklerini, Müvekkillerinin, resmi noter sözleşmesi ile noter huzurunda yapılan beyanların bağlayıcılığına dair savunmalarına rağmen, kanunların amir hükümlerine ve yerleşik uygulamalara aykırı şekilde, adi sözleşmeye itibar edildiğini, Noterdeki satış bedelinin 1.600.000 TL iken, aynı tarihli adi sözleşmede harca tabi bedeller toplamı, … için 245.000 TL, … için ise 105.000 TL olduğunu, her iki bedel toplamının, 350.000 TL’ye tekabül ettiğini, hisse devir tarihinde dahi dava konusu edilen araçların kasko değeri toplamının 100.000 TL’ye dahil olmadığını, dava konusu tüm alacak değerleri toplandığında dahi davacıların noterde kabul ve bu suretle müvekkillerinin ibra ettikleri tutarın, 1.600.000 TL olduğunu, açıklanan nedenle mahkemece adi yazılı sözleşmeye itibar edilecek olsa dahi 1.600.000 TL’ dan davacıların adi sözleşmeye dayanarak talep ettikleri bedel düşülmeli, varsa kalan tutar kadar müvekkillerinin sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, Dava konusu adi sözleşmenin hukuken butlan olduğunu, BAM bozma kararında ve mahkemece eksik ve hatalı değerlendirmeyle butlan olan adi sözleşmeye itibar edilmesinin de yok hükmünde olduğunu, adi sözleşmenin bu bakımdan noter sözleşmesi ile eşdeğer bir delil olmadığını, sözleşmeye itibar edilecek olması halinde dahi, her iki taraflı edimler içermesi nedeniyle, tarafların edimlerini ne ölçüde yerine getirdiği, haksızlık iddiasında bulunan tarafın sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği hususları açıklığa kavuşturulmadan, mahkemece tek taraflı olarak adi sözleşmeye itibar edilmesi mümkün olmadığını, kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini, Hisse devir işlemleri yapılmış olmasına karşılık hissesi devir edilen şirketin ticari defterlerinin teslim edilmediğini ve müvekkilinin şirket ile ilgili tüm kayıtları bilgileri öğrenmesinin engellendiğini, alacaklılar tarafından başlatılan icra takipleri sonucunda şirketin borca batık olduğu bir çok kişiye borçları bulunduğu belirtilen borcun dışında çok fazla borç olduğunun ortaya çıktığını, yerel mahkemece şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığını, davacıların müvekkili şirkete borçlu olup olmadığının tespiti dahi yapılmadığını, Sözleşmeye göre belirtilen borçlar dışında borçlar çıkması haline fazla kısmın davacıya rücu edileceğini, müvekkillerinin bu açıdan uğrayacağı maddi zararlar karşısında talep hakkına sahip olduğunu, davacı bu açıdan hisse devir sözleşmesine dayanarak alacak talebinde bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğu gibi sözleşmeye uygun olarak edimlerini yerine getirmediğinden talep hakkına da sahip olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine, hüküm kurulacak olması halinde davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 22/10/2020 tarih ve 2019/229 Esas – 2020/1167 Karar sayılı kaldırma kararından sonra istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır. Dava, 01/03/2013 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” başlıklı belgede yer alan hisse devir ücretlerinin ödenmediği ve sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan 5 adet araçtan 3 adet aracın devrinin yapıldığı ve … ve … Plakalı iki adet aracın devrinin yapılmadığı iddiasıyla açılan alacak ve tescil davasıdır. Mahkemece, 1-) Temlik alan …’ın temlik aldığı miktar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, 2-) Temlik veren davacı … ve …’nın açmış oldukları davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizin 22/10/2020 tarih ve 2019/229 Esas – 2020/1167 Karar sayılı kararımız ile; 01/03/2013 tarihli tarihli protokol/sözleşmenin, davalı tarafça inkar edilmediği ve imzaya da itiraz edilmediği dikkate alındığında, yan edimleri içeren protokolün geçerli olup, tarafları arasında alacak- borç doğuran yazılı sözleşme mahiyetinde bulunduğu, bu sözleşmeye bağlı olarak koşullarının oluşması halinde talepte bulunulmasının mümkün olduğu gözönünde bulundurularak, usulünce taraf delilleri toplanılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Davaya dayanak yapılan 01/03/2013 tarihli sözleşme davacılar …,… ve davalı … arasında yapılıp taraflar tarafından imzalandığı görülmüştür. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; imzası noterden onaylanmayan hisse devir sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacılar ile müvekkili … arasında hisse devir işleminin Ankara … Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, … numaralı sözleşmeleri ile gerçekleştiğini, davacıların dayandığı sözleşmenin resmi sözleşmeden önce yapıldığını, yasaya uygun olmadığını, geçerliliğini yitirdiğini, davacıların talep haklarının olmadığını beyan etmiş olup adi yazılı belgedeki davalı … adı altına atılan imzaya yönelik bir itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Dava, limited şirket hisse devir bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasında Ankara … Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli olarak davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 480.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı … ile yapılan 01/03/2013 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmede 1.200.000,00 TL olarak gösterildiği, her iki sözleşme içeriğinde de hisse devir bedellerinin nakden ve tamamen alındığının yazılı olduğu, davalı şirketin 01/03/2013 tarih ve 2013/3 karar sayılı hisse devri, müdür tayinine yönelik ortaklar kurulu kararının 2 maddesinde;” Vaki hisse devri neticesinde beheri 10.000 TL. Olan 160 hisse karşılığı 1.600.000,00 TL. Olan şirket sermayesinin 160 pay karşılığı 1.600.000,00 TL.’sı …’e ait olup tamamı taahhüt edilip ödendiğinin karar altına alındığı, alınan kararın altına davacılar …, …’nın devreden ortak, davalı …’in ise devir alan ortak olarak imzaladıkları, ortaklar kurulu kararının 11/03/2013 tarihli ve 8275 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır. 01/03/2013 tarihli taraflar arasında imzalanan adi yazılı hisse devir sözleşmesinin 2.ci maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 245.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, hisse devir sözleşmesinin 4.cü maddesinde …’nın hisse devir bedeli olan 105.000,00 TL.’yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, sözleşmenin 5.ci maddesinde ise halen … İhracat ve Tic Ltd Şti. Adına kayıtlı bulunan …, …, …,… ve … Plakalı araçların iş bu hisse devir sözleşmesinin akdedilmesini müteakip gerekli yasal prosedürler tamamlanmak suretiyle … ve/veya …’ya veya ortağı, yetkilisi oldukları başkaca bir şirkete devredileceğine dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir. Dairemizin kaldırma kararından sonra sözleşmede belirtilen ve davacılara devir edildiği iddia edilen 3 adet … – … – … plakalı araçların trafik kayıtlarının getirtilip dosya arasına konulduğu, incelendiğinde; davalı şirket tarafından dava dışı üçüncü kişilere satış suretiyle devir edildiği ve davacılara devir edildiğine ilişkin kaydın olmadığı ve dava konusu 2 adet aracın trafik kayıtları incelendiğinde ise davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Dava konusu adi yazılı sözleşmede hisse devir bedelinin aynı tarihli noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesindeki bedel ile uyumlu olmadığı, Ankara .. Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, …6 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri ile davacı …’ya ait 48 adet hissenin 480.000,00 TL bedelle, davacı …a ait 112 adet hissenin ise 1.120.000,00 TL bedelle satıldığı, her iki davacıya ait hissenin Noterdeki toplam satış bedelinin 1.600.000 TL iken, aynı tarihli adi yazılı sözleşmede hisse devir bedeli … için 245.000 TL, … için ise 105.000 TL olduğu, her iki davacıya ait hisse devir bedeli toplamının 350.000 TL’ye tekabül ettiği, sözleşmede devri kararlaştırılan araçların bedeline ilişkin delil ibraz edilmediği, dava konusu devri istenilen iki aracın kasko değerinin 97.685,00 TL. olduğu beyan edilmiş olup bu durumda adi yazılı belgedeki satış bedelinin resmi satış bedelinden daha fazla olduğunun iddia ve ispat edilemediği, bu durumda adi yazılı hisse devir sözleşmesinin fiilen hiç uygulanmadığından tarafları bağlayıcı ve geçerli bir sözleşme haline gelmediği, Ankara .. Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve …, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmelerinde de hisse devir bedellerinin nakten ve defaten ödendiği belirtildiğinden davacıların davalı taraftan alacaklı olmadıkları anlaşılmakla; Bu tesbitler doğrultusunda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince açılmamış sayılmasına yönelik verilen hükme ilişkin tarafların istinafı olmadığından, dairemizce bu hükme yönelik verilen karara ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih ve 2020/628 Esas – 2022/134 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın temlik veren davacı …’nın temlik alan davacı …’a temlik edilen 60.000-TL’si yönünden dava dosyasının 11/11/2021 tarihinde yapılan duruşmasından işlemden kaldırıldığı ve iş bu gün olan 17/02/2022 tarihi itibariyle yenilenmediği anlaşılmakla 3 ay içerisinde yenilenmeyen davanın temlik alan bu davacı yönünden temlik alınan miktar itibariyle HMK 150/6 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Temlik eden davacılar … ve …’nın temlik alan davacı …’a temlik ettikleri davanın REDDİNE, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Kısmi Temlik alan davacı … yönünden, verilen açılmamış sayılması kararına ilişkin; A- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının temlik alan davacı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, B- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin temlik alan davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine, 4-Temlik eden davacılar … ve …’nın temlik alan …’a temlik ettikleri davada verilen karara ilişkin; A-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davacılar tarafından yatırılan 7.679,05 TL harçtan (170,80TL peşin harç+1.668,25 TL Islah Harcı+5.840,00 TL Tamamlama Harcı ) mahsubu ile bakiye 7.499,15‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, B-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 57.553,10 TL vekalet ücretinin temlik alan davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine, ( 42.589,29 TL’sinin davalı …’e, 14.963,81 TL’sinin davalı …. İhracat ve Tic Ltd Şti’ne ) 5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşılmakla; bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 9-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara ayrı ayrı iadesine, 10-Davalı … tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının temlik alan davacı …’tan alınarak davalı …’e verilmesine, 11-Davalı …. İth. İhracat ve Tic Ltd Şti tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,00 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş- dönüş gideri olmak üzere toplam 274,7 TL yargılama giderinin temlik alan davacı …’tan alınarak davalı … İhracat ve Tic Ltd Şti’ne verilmesine, 12- Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.