Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1151 E. 2022/1653 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1151
KARAR NO: 2022/1653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/316 Esas – 2022/374 Karar
DAVA: Şirket İhyası (TTK 547 uyarınca)
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bakırköy 18.İş Mahkemesi’nin 2018/41 esas sayılı dosyası ile SGK ve … Ltd.Şti ile birlikte … Ltd.Şti aleyhine hizmet tespiti davası açtığını, davalı şirketin tasfiye ile sicilden terkin edildiğinin tespit edildiğini belirterek, Tasfiye Halindeki … San.Ltd.Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/04/2022 tarih ve 2022/316 Esas – 2022/374 Karar sayılı kararı ile; “… Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/299 Esas, 2018/1244 karar sayılı ilamı ile Bakırköy 3.İş Mahkemesi’nin 2015/29 esas sayılı dosyası yönünden ihya kararı verildiği anlaşılmış ise de, daha önce verilen ihya kararının ilgili dosya ile sınırlı olduğu, davacının Bakırköy 18.İş Mahkemesi’nin 2018/41 esas sayılı dosyası nedeniyle şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına, karar verilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, 1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin ihyasına, 2-İhya kararının ticaret sicilde tescil ve ilanına, 3-Şirketin son tasfiye memuru …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Ltd. Şti.’nin 28/03/2008 tarihinde tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye kararının 04/04/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, müvekkilinin 28/03/2008 tarihli tasfiye kararında tasfiye memuru olarak tayin edildiğini ve unvanın “Tasfiye Halinde … Limited Şirketi” olarak değiştirildiğini, alacak iddiasında bulunanların tasfiye memuruna müracaatına dair ilanların 11/04/2008, 18/04/2008 tarihinde ve 25/04/2008 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Sicili gazetesinde ilan edildiğini, son ilan tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde tasfiye memurluğuna herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılmasından sonra 27/04/2009 tarihinde şirketin kesin tasfiyesi ile kapatılmasına karar verildiğini ve bu kararın 06/05/2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, 27/04/2009 tarihli mal beyanıyla ise şirket nezdinde herhangi bir aktif ve pasifin bulunmadığı ve şirketin alacağı ya da borcunun da olmadığı hususlarının belirtildiğini, Tasfiye halinde … Ltd. Şti.’nin, usul ve yasaya uygun olarak tasfiye edilmiş ve sicilden terkin edilmiş bir şirket olduğunu, tasfiye sürecinde yasal düzenlemelere, usul ve yasaya uygun olarak şirket nezdinde alacağı bulunanların veya şirkete borçlu olanların yani şirket ile husumeti olanların müracaatta bulunmaları için ticaret sicil gazetesinde birer hafta ara ile üç ilan yayınlandığını, 25/04/2008 tarihli son ilandan itibaren bir yıl içerisinde tasfiye memurluğuna herhangi bir müracaatta bulunulmadığını, birer hafta ile yayınlanan 3 ilana ve 1 yıllık süreye rağmen müracaatta bulunmayan davacının huzurdaki davayı ikame etmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, ihya davasının açılması için davacının yeterli gerekçelerinin bulunması ve ayrıca bu gerekçelerin ispat edilmesi gerektiğini, davacının ise dava dilekçesinde hiçbir gerekçeye yer vermediği gibi işbu davayı açmasındaki haklılığını ortaya koyamadığını, şirketin ihyasını talep edebilmek için tasfiye işlemlerinin gereği gibi tamamlanmamış olması ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakılmış olması gerektiğini, bu hususun emsal içtihatlarda hukuki yarar bulunması gerektiği şeklinde izah edildiğini, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2004/13191 E. 2005/10704K.) Somut olayda, TTK 547 madde metninde ve içtihatlarda aranan şartların mevcut olmadığını, davacının huzurdaki davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, 27/04/2009 tarihli mal beyanı ile Tasfiye Halinde …’ın tasfiye sırasında herhangi bir aktifinin ve pasifinin olmadığının bildirildiğini ve bu hususun ilan ve tescil edildiğini, hal böyleyken ihya edilse dahi herhangi bir mal varlığı bulunmayacak olan şirketin, hangi maksatla ihya edileceğinin anlaşılamadığını, davacının da aksi yönde bir iddiada bulunmadığını, şirketin kesin tasfiyesi ile kapanmasının üzerinden neredeyse 12 sene gibi bir süre geçtiğini, şirketin kesin tasfiyesinin üzerinden bu kadar süre geçtikten sonra davacının ihya talepli dava ikame etmiş olmasının haksız olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 fıkrasında öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin tasfiye sonunda 30/04/2009 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir. TTK 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile dava açılabilecektir. Somut olayda, Bakırköy 18. İş Mahkemesi’nin 2018/41 esas sayılı dosyasında ihyasına karar verilen şirket davalı taraf olarak yer almaktadır. Dolayısıyla belirtilen dosyada taraf teşkilinin sağlanması için ihya davası açmakta davacının hukuki yararı mevcut olup, TTK 547 madde uyarınca açılan ihya davasında, zamanaşımı ve hak düşürücü süre de söz konusu değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı Tasfiye Memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.