Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/11 E. 2022/105 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/11
KARAR NO: 2022/105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 23/09/2021
NUMARASI: 2021/513 Esas – 2021/638 Karar
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyası ile davalı şirketin aleyhine fesih ve tasfiye talep ettiğini, ortaklıktan çıkmak istediğini, müvekkilinin şirketin tek yetkilisi olduğunu, bu nedenle dava dosyasının 30/06/2021 tarihli celsesinde şirketle müvekkilinin menfaatlerinin çatıştığı, bu davada şirketi temsil için bir temsil kayyımı atanmasını sağlamak üzere kendilerine yetki ve mehil verildiğini belirterek, davalı şirkete dava kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kayyım tayini istenilen davalı şirketin diğer hissedarı olan … (T.C.:…) ibraz ettiği dilekçe ile; davayı tesadüfen öğrendiğini, davacı vekilinin önereceği kayyımı kabul etmediğini, zira davacı tarafın önereceği kayyımın atanması halinde şaibe doğacağını, öyle bir kayyımın şirketi 9. ATM’deki dosyada hakkıyla savunmayacağını, kendisinin şirkete kayyım atanmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/09/2021 tarih 2021/513 Esas – 2021/638 Karar sayılı kararında; ” …. atanacak kayyımın dava kayyımı olacağı, sadece davada şirketi temsil edeceği ancak şirketi de davada temsil edebilmesi için kendisinin hukuki bilgiye sahip ve tarafsız bir kişi olması gerektiği; şirketin her iki ortağı arasında mevcut bir anlaşmazlığın bulunduğu; bunun açıkça belli olduğu nazara alınarak, her ikisinin de şirkete bu dava yönünden kayyım atanmasında sakınca olduğu, davacının önereceği bir üçüncü şahsında bu çerçevede doğru olmayacağı; kayyımın hukuk bilgisine sahip ve özellikle şirketler hukuku alanında bilgi sahibi olan kişiler arasından mahkememizce seçilmesi gerektiği belirlenerek, …’ın kayyım atanmasında fayda görülmüş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur…”gerekçesi ile, DAVANIN KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarasıyla kayıtlı bulunan … LİMİTED ŞİRKETİ’ne; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyasındaki davayla sınırlı olarak ve bu dava dosyasında bu şirketi temsil etmek üzere; …’ın ( T.C. …) DAVA KAYYIMI ATANMASINA, karar verilmiş ve karara karşı, kayyım tayini istenilen tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kayyım Tayini İstenilen Davalı … Ltd. Şti istinaf dilekçesi ile, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında, davacıya ait hisselerin satışının gerçekleştiğini ve satış işleminin de kesinleştiğini, davacının, firmaya ait hisseleri, icra takibi alacaklısı firma yetkilisi diğer ortak …’a devrettiğini, …’un firmanın tek ortağı ve yetkili müdürü haline geldiğini, davacının hem kendisinin yetkili olmasından bahisle firmaya kayyım atamak hem de ortaklıktan çıkmayı talep ettiğini, ilgili hisselerin satışı ve devri ile davacının ortaklığının sona erdiğini, davanın konusuz kaldığını, tek ortağın … olduğunu ve yetkili müdür olarak atandığını, kayyım atama davasında hukuki yarar kalmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının kayyım tayini talebi ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Davacının, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine açtığı davada, pay bedelinin ödenerek ortaklıktan çıkarılmasına, aksi takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ettiği, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyasında mahkemece, davacıya davalı şirket ile arasında menfaat çatışması olduğundan davalı şirkete temsil kayyımı atanması için dava açmak için süre verilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava tarihi itibarı ile davalı şirketin münferiden yetkili tek temsilcisidir. İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyasıyla görülen davada, davacı ile temsilciliğini yaptığı davalı şirket arasında menfaat çatışması meydana geldiğinden, mahkemece, yazılı gerekçe ile davalı şirkete görülmekte olan davayla sınırlı olarak ve bu dava dosyasında şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması usul ve yasaya uygundur. Ancak, davalı şirket ortağı … istinaf dilekçesinde, davacıya ait hisselerin icra takibi alacaklısı firma yetkilisi diğer ortak …’a devrettiğini, …’un firmanın tek ortağı ve yetkili müdürü haline geldiğini, ilgili hisselerin satışı ve devri ile davacının ortaklığının sona erdiğini, davanın konusuz kaldığını, kayyım atama davasında hukuki yarar kalmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce davalı şirketin İTO kayıtları ve ilgili Ticaret Sicili Gazetesinin incelemesinde; …’un, 26/11/2021 tarihli genel kurul kararı ile davalı şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olarak atandığı, daha önce müdür görevi olan davacı …’ın bu görevinin sona erdiğine dair alınan kararın 29/11/2021 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/12/2013 tarihli ve 2013/10-1874 E., 2013/1747 K. sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir…” Somut olayda; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219 Esas sayılı dosyasıyla görülen davada, davacı, davalı şirketin münferiden yetkili tek temsilcisi olduğundan taraflar arasında menfaat çatışması oluşması nedeniyle işbu davanın açıldığı, ancak istinafa konu karar verildikten sonra davacının, davalı şirket müdürlüğü görevinin sona erdiği, dolayısıyla menfaat çatışmasının da ortadan kalktığı, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi itibarı ile davacı dava açmakta haklı olduğundan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Ancak, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-2 hükmü uyarınca, dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Kayyım tayini istenilen davalı … Ltd. Şti’nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih ve 2021/513 Esas – 2021/638 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 127,10 TL harç ile yargılama sırasında sarf edildiği anlaşılan 78,00 TL tebligat/ posta gideri olmak üzere; toplam 205,1 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Bakiye gider avansı var ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, 8-Davalı tarafından sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, 9-Bakiye gider avansı var ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.