Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1083 E. 2022/936 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1083 Esas
KARAR NO: 2022/936 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2021
NUMARASI: 2021/159 Esas 2021/474 Karar
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, ihyası talep edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin son adresi … Mahallesi, … Caddesi No:… Küçükçekmece olduğunu, İstanbul 36. İş Mahkemesi’nin 2019/409 Esas sayılı hizmet tespiti ve Bakırköy 29. İş Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı alacak dosyalarından davacı tarafa şirket hakkında ihya davası açılmak üzere yetki verildiğini, iş bu dava ile davacı yönünden geçerli olmak üzere; Tasfiye Halinde …Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/05/2022 tarih ve 2021/159 Esas – 2021/474 Karar sayılı kararında; “….Yapılan yargılama, toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; 6102 sayılı TTK’nın 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez. Somut uyuşmazlıkta; davacının İstanbul 36. İş Mahkemesi’nin 2019/409 Esas sayılı hizmet tespiti ve Bakırköy 29. İş Mahkemesinin 2020/426 Esas sayılı alacak davasında taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan şirketin geçici 7. Madde uyarınca sicilden resen terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca İhsan Lütfi Kavaz’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. …”gerekçesi ile, Davacının davasının KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, İstanbul 36. İş Mahkemesi’nin 2019/409 Esas ve Bakırköy 29. İş Mahkemesinin 2020/426 Esas sayılı davası yönünden ihyası ile ek tasfiye için yeniden tesciline, Bu işlemleri yapması için davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu hususun tescil ve ilanına, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı tarafın, … Limited Şirketi Tasfiye Memuru ve şirketin sahibi olarak davalı müvekkili aleyhine … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası için dava açtığını, yerel mahkemede yapılan yargılama neticesinde verilen karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Yerel mahkeme kararında, “Tüzel kişilik ticaret sicilinden silinmesi ile sona erer, Ancak Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiye gereken hususlar eksik bırakılmışsa , tüzel kişilik ticaret sicilinden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez” denilmişse de yerel mahkeme kararında hangi tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapıldığı, yapılması gerekli olup da hangi işlemlerin eksik yapıldığı hangi işlemlerin gerektiği gibi yapılmadığını açıklayamadığını, Oysa bahse konu … Limited Şirketi tüm yasal mevzuata uygun olarak şirketin tasfiye işlemleri için davalı müvekkili tasfiye memuru olarak atandığı ve tüm işlemleri de yasal ve gerektiği gibi tamamlayarak bahse konu şirketin 20/02/2020 tarihinde ticaret sicilinden terkin işlemleri yapılarak şirket terkin edilerek ticaret sicilinden kaldırıldığını, Yerel mahkemenin, dosyayı ve ticareti sicil müdürlüğü dosyasını ve terkin işlemlerini yeterince incelemeden neye göre tasfiye işlemlerin gerektiği gibi olmadığını, müvekkilinin hangi işlemlerinin eksik ve hukuka aykırı olduğunu belirtemeden vermiş olduğu kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine, yeniden yargılama gerektirdiği takdirde kararın kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinin tasfiye sonunda 02/03/2020 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir. Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, ihyasına karar verilen şirketin davalı olarak yer aldığı İstanbul 36. İş Mahkemesi’nin 2019/409 E. Sayılı dosyası ve Bakırköy 29. İş Mahkemesi’nin 2020/426 E. Sayılı dosyası ile görülen davalar bulunmakta iken şirketin tasfiye ve terkin edildiği, dolayısıyla belirtilen dosyalarda taraf teşkilinin sağlanması için ihya davası açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu, görülmekte olan bir dava var iken tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmış olduğunun kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcın istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.