Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1081 E. 2022/1652 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1081
KARAR NO: 2022/1652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/511 Esas – 2021/605 Karar
DAVA: Konkordato /Çekişmeli Alacak
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/42 E. sayılı dosyasından borçlu … Ticaret Limited Şirketinin konkordato talebinde bulunduğunu, borçlu şirket hakkında konkordatonun tasdikine karar verildiğini, kesin mühlet süresi içinde konkordato komiserleri tarafından yapılan alacak kaydı davetine istinaden verilen alacak kayıt dilekçesinde, müvekkili bankanın 04.11.2019 geçici mühlet tarihi itibariyle 1.141.823,84 TL nakdi ve 4.060,00 TL gayrinakdi olmak üzere toplam 1.145.883,84 TL alacağı olduğunun bildirildiğini, ancak, Konkordato komiserliğinin 14.02.2020 tarihli yazısı ile Konkordato Borçlularının; “Borçlu şirket yetkilisi kaydedilen alacakla ilgili olarak şirketinize 600.000,00 TL borcun bulunduğunu bu tutarı aşan miktarı ise kabul etmediğini bildirmiştir.Borçlu ile şirketiniz arasında alacak miktarı bakımından çekişme bulunduğu anlaşılmakta olup oylamada dikkate alınacak miktarın belirlenmesi konusunda İİK m.302/VI uyarınca konkordato yargılamasının yürütüldüğü mahkemeye başvuru imkanına sahip olduğunuzu, çekişmeli bu alacak hakkında Mahkemeden karar getirilmediği sürece, ileride yapılacak oylamada alacak miktarınızın 600.000,00 TL olarak hesaba katılacağını bilgilerinize sunarız. ” şeklinde belirtilerek, gerekli müracaatı yapmalarının taraflarına bildirildiğini, mütakiben taraflarınca İstanbul 2. Asliye ticaret Mahkemesi, 2019/42 Esas sayılı dosyasına 04.11.2019 tarihli dilekçe ile borçluların banka alacaklarına karşı beyanlarına itiraz edildiğini ve müvekkili banka alacağının 1.145.883,84TL olarak kabulüyle kaydedilmesine ve oylamada bu miktar olarak dikkate alınmasına karar verilmesinin talep edildiğini, ancak, tasdik edilen Konkordato Projesinde müvekkili banka alacağı 600.000,00 TL olarak projeye dahil edildiğini, mahkeme tarafından alacaklarının eksik hesaplandığını, müvekkili banka alacağının rüçhanlı alacak olduğunu, alacaklarının 3. Kişi ipoteği ile teminat altına alındığını, müvekkili banka alacağının rehinli alacak olarak konkordato projesine dahil edilmesi, bunun sonucu olarak da alacak miktarının ana para + faiz olarak konkordato projesine dahil edilmesi ve davalıdan tahsili için İİK’nın 308/b maddesi gereğince huzurdaki davayı açtıklarını belirterek, müvekkili banka alacağının rehinli alacak statüsünde olduğunun tespiti ile konkordato projesine bu şekilde dahil edilmesine, müvekkili banka alacağının rehinli alacak olduğuna karar verilmesi halinde banka alacağının ana para+faiz olarak konkordato projesine dahil edilmesine ve davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 06.09.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekiline dava değerini belirtmek ve dava değeri üzerinden eksik harcı ikmal için üzere süre verilmesi üzerine, davacı vekili 22.09.2021 havale tarihli dilekçe ile; davalı şirketin kabul edilen konkordato projesinde, müvekkili bankanın alacak tutarı olarak 600.000,00 TL belirlendiğini, davalı borçlu tarafından kabul edilen 600.000,00 TL’lik alacak dışından kalan ve 29/01/2019 geçici mühlet tarihi itibariyle, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla fark alacak- nakdi kredi alacağının 83.000,00 TL, Gayrinakdi kredi alacağının ise 4.060,00 TL- olduğunu belirtmiş, 83.000,00 TL’lik nakit kredi alacağı yönünden nispi harç yatırmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/09/2021 tarih ve 2021/511 Esas – 2021/605 Karar sayılı kararı ile; ” …. davacı konkordato yargılamasında davalı borçlunun itirazına uğrayan alacağının rehinli alacak olduğu tespit edilerek konkordato nisabına ve konkordato projesine dahil edilmesini talep etmektedir. Çekişmeli alacakların konkordato müzakerelerinde oy kullanıp kullanmayacaklarına, yani nisaba dahil olup olmayacaklarına konkordatoyu tasdik eden mahkeme karar vereceğinden, bu mahkemeye yapılacak başvuru yeterlidir. Davacının bu talebini ayrı bir dava ile ileri sürmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının HMK’nın 114/1-h bendi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, … ” karar verilmiş olup, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; müvekkili banka tarafından açılan davanın, İİK’nın 308/b maddesi gereğince konkordatonun tasdikinden sonra açılan çekişmeli alacağa ilişkin alacak istemine ilişkin olduğunu, davalı şirket hakkında, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/42 Esas – 2021/313 Karar sayılı dosyasından verilen konkordato tasdik kararının ilanından sonra hak düşürücü süre içerisinde arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, arabuluculuk son tutanağının tutulduğunu ve işbu davanın açıldığını, İcra ve İflâs Kanunu’nun 308/b maddesi uyarınca açılan çekişmeli alacak davasının tarafının alacağı itiraza uğramış olan konkordato alacaklısı olduğunu, çekişmeli alacak davasında yalnızca miktar bakımından itiraza uğramış alacak değil, niteliği bakımından itiraza uğramış alacağın da incelendiğini, konkordato davasında alacağı itiraza uğrayan her alacaklının İİK 308/b maddesi uyarınca çekişmeli alacak davası açma hakkına sahip olduğunu, mahkemece dava dosyasının yalnızca İİK 302/6 uyarınca incelendiğini ve sonucunda da hatalı hüküm kurulduğunu, hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, konkordato projesinde alacaklarının eksik hesaplandığını, tasdik edilen Konkordato Projesinde müvekkili banka alacağının 600.000,00.TL olarak projeye dahil edildiğini, müvekkili bankanın rüçhanlı alacaklı olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden … Limited Şirketi’ne bankaları tarafından krediler kullandırıldığını, …’nun ise … Limited Şirketi nin kullandığı kredinin müteselsil kefili olduğunu, davalı borçlunun bankalarına olan nakdi ve gayrinakdi kredi borçlarının teminatında, maliki … olan taşınmaz üzerine tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, müvekkili banka alacağının üçüncü kişinin vermiş olduğu ipotek ile teminat altına alındığını ve imtiyazlı alacaklı statüsünde olduğunu, bu sebeple konkordato projesi tasdik edilirken bu husus dikkate alınmadan adi alacak gibi değerlendirilmesi ve karar verilmesinin yasaya, usule aykırı olduğunu (emsal (Sakarya BAM 7. Hukuk Dairesinin 05/02/2021 tarihli 2020/1862 Esas, 2021/267 Kararı), tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili banka alacağının rehinle temin edilmemiş alacak olarak kabul edildiğini, bu sebeple kesin mühlet içinde faiz işlemesinin durduğunu, müvekkili bankanın teminat altına alınmış alacağına rağmen mahkeme tarafından imtiyazsız olarak kabul edilmesi, faiz işletememesinin hak kaybına sebep olduğunu, konkordato komiserlerinin gerekçe göstermeden görüş değiştirdiğini, müvekkili bankaya ipotekli taşınmazın teminat olarak verildiği davalı borçlu konkordato ara raporlarında bile imtiyazlı alacaklı olarak tespit edilmişken mahkeme tarafından rüçhanlı alacak olarak kabul edilmemesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın rehinli alacak olduğunun tespiti ile alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın “Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava” başlıklı 308/b maddesi “(1)Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.” hükmünü haizdir. İİK 308/b m. uyarınca açılan iş bu davada genel hükümler uyarınca alacağın varlığına ve miktarına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılacak olup, uyuşmazlığın konkordato kararı veren mahkemece görülmesini gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a3 m. uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2021 tarih ve 2021/511 Esas – 2021/605 Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.