Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1025 E. 2022/1808 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1025 Esas
KARAR NO : 2022/1808 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DAVA : Alacak (Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, ancak uzun süreli olarak devam etmiş sözleşmesel bir ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin yolculara (kullanıcılara) verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, davalıların taşımacılık hizmetinden büyük oranda gelir elde ettiğini, müvekkiline ise hizmet bedeli olarak komisyon ödemesi yapıldığını, davalının taraflar arasındaki bu ilişkiyi tek taraflı olarak sona erdirdiğini, oysa müvekkilinin … ile olan uzun süreli ilişkisi uyarınca çeşitli yatırımlar yaptığını, dolayısıyla zarara uğradığını (araç satın alınması, kullanılan krediler, aracın dekorasyonu için yapılan masraflar kazanç kaybı, sürücü istihdam edilmesi vb.), … uygulamasında yolcunun doğrudan doğruya … ile sözleşme yaptığını, taşıma hizmetinin ise …’in anlaştığı araç sahipleri tarafından … adına verildiğini, bu bağlamda araç sahiplerinin ifa yardımcısı olduğunu, yolcuların doğrudan sürücüye veya araç sahibine ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, sistem dahilinde araç sahiplerinin kendi araçlarında sürücü olarak çalışamayacağını, şoförlerin uygunluklarının bizzat … tarafından denetlendiğini, … Turkey şirketinin müvekkili ile sözleşmesel ilişki içinde olduğunu, bu bağlamda … Turkey şirketinin müvekkili ile … uygulaması üzerinden yazışmalar yaptığını, personel istihdam ederek … uygulamasının sağlıklı yürümesi için araç sahipleri ve sürücülere eğitimler verdiğini, araçları denetleyerek araç sahiplerine almaları gereken araçlar ile hizmet standartlarını bildirdiğini, tüm bu hususlar dikkate alınarak … Turkey ve müvekkili arasında sözleşmesel ilişki olduğunu, …nin Hollanda yasalarına göre kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkiline defalarca e-mail attığını, … uygulamasının sahibi olduğunu, yolcuların ödemeyi …hesabına yaptığını ve onun da müvekkilinin komisyonunu banka yolu ile gönderdiğini, … XL sistemine 9+1 yolcu kapasitesine sahip, sisteme kayıt tarihi itibariyle 5 yaşını geçmeyen, Mersedes Vito veya Wolkswagen-Transporter vb model araçların kabul edildiğini, sisteme kayıt aşamasında araç sahiplerinden Araç Ruhsatı, D2 belgesi, yol ve güzargah belgesi, araç sigorta belgelerinin talep edildiğini, ayrıca araçta otomatik kapı, klima soğutma sistemi, otomatik kapı, yolcu basamağı, karşılıklı oturma düzeni olması gerektiğini, davalıların puanlama sistemi ile sürücüler üzerinde denetim sahibi olduğunu, belirli bir puanın altıdaki sürücülerin sistemden çıkarıldığını, davacı ve sürücülerin …’in belirlediği ücret miktarına müdahale edemeyeceğini, yolcu ile ücret hakkında pazarlık veya görüşme yapamayacağını, … plakalı 2017 model Volkswagen Transporter marka aracın 30.04.2018 tarihinde … XL sistemine dahil olduğunu, 31.05.2019 tarihine kadar işbu sistem dahilinde çalışmalarını sürdürdüğünü, 30.04.2018 – 31.05.2019 tarihleri arasında araçta … isimli sürücünün çalıştığını, sürücünün ferdi kaza sigortasının davalı tarafça karşılandığını, taraflar arasındaki iş görme sözleşmesinin yolculuk aracının temin edilmesi, hazırlanması, yolcunun bulunması ve taşınması dahil ticari işlemlerden kaynakladığı, bu sözleşmenin vekalet benzeri bir sözleşme olduğu, kanunda özel olarak isimlendirilmediğini, kendine özgü sui generis bir sözleşme olduğunu, iş görme sözleşmesi olduğu için vekalete ilişkin hükümlerin uygun düştüğü ölçüde uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirsiz süreli olduğunu, davalıların …’in Turkiye’de uzun süre kalacağı ve çok gelir getireceği taahhüdü ile müvekkilini sisteme girmeye ikna ettiğini, bu telkinler neticesinde … standartlarında lüks araçlar alındığını, kredi kullanıldığını, içleri için büyük masraflar yapıldığını, davalı tarafın 31.05.2019 tarihinde tek taraflı olarak internet üzerinden vermiş olduğu çevrim içi araç çevirme hizmetlerini XL model araçlar için durdurduğunu, müvekkilini haksız ve hukuka aykırı şekilde mağdur ettiğini, müvekkilinin katlanmak zorunda kaldığı masrafların; …plakalı aracın satın alınması neticesinde Volkwagen Doğuş Finansman’a 24.563,10 TL faiz ödemesi yapıldığını aracın piyasa değeri düştüğünü, değer kaybı yaşandığını, aracın dizaynı için 50.000 TL masraf yapıldığını, gerekli taşıma belgeleri alınması ve faaliyet süresi boyunca oto tamir için 20.000 TL tutarında masraf yapıldığını, yoksun kalınan kazançlar, masrafların yapıldığı tarihten itibaren faizlerini ve davalıların müşterek müteselsil sorumlu sıfatı ile iş görme sözleşmesi ve vekalet akdi hükümlerine göre masrafları ödemesi gerektiğini belirterek davalıların Haksız ve hukuka aykırı tek taraflı fesihleri nedeniyle Davacının uğradığı zararın davalıdan tahsiline, davacının Davalılar ile girdiği iş görme sözleşmesi hükümlerine göre yaptığı masrafların ve uğradığı zararların meydana geldiği tarihlerinden itibaren yasal faizi yürütülerek davalılarca ödenmesine ve vekalet verene başvurmanın muacceliyet kazandığı alacaklar bakımından, arabuluculuk başvuru tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak dikkate alınmasını, davacının yoksun bırakıldığı ve eksik ödenen ücret, ikramiye, komisyon ve diğer alacaklar dahil tüm alacaklarının Arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle davalı tarafça ödenmesine, Davacının uğradığı zararlar ve yaptığı giderlerin karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalıların … sistemine kaydolunması için davacıdan istediği şirket kurulumu ve firmanın mutad giderleri 2.000 TL, D2 Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı, TÜRSAB üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 2.000 TL, Araç servis ve bakım, muayene ücreti, Araç Kasko ücreti, Noter ücreti, İBB Yol ve Güzergah Belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti için 500 TL, Davalıların şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 3.300 TL, faiz ödemesi, değer kaybı vb. masraflar için 2.000 TL yoksun kalınan miktar için 100 TL, eksik ödenen komisyon ve alacak bedelleri için 100 TL olmak üzere toplam 10.000 TL’nin tahakkuk/arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin dilekçesinde özetle; …’in taşımacılık faaliyeti yapmadığı, sadece teknolojik hizmet sunarak taşımanın taraflarını bir araya gelmeleri için çevrimiçi (online) aracılık hizmeti verdiğini, … uygulaması ve … XL hizmetlerinin Türkiye’de … şirketi tarafından sunulduğu, …’nin … Turkey’den tamamen farklı ve ayrı bir şirket olduğu, davacı ile arasında ticari ilişki bulunanın, diğer davalı …V. Olduğunu, … platformuna kayıt olan taşımacıların sistemi kullanmalarının veya hangi sıklıkla kullanacaklarının tamamen kendi iradelerinde olduğunu, … tarafından herhangi bir iş taahhüdünde bulunulmadığını, D2 yetki belgesi sahibi taşımacılık şirketlerinin … platformunu kullanarak ek kazanç elde etmek dışında turizm taşımacılığını, havalimanı transferi, şehir turları gibi farklı ticari faaliyetleri olduğunu, … ile davacı arasında yazılı sözleşme olduğu ve … Turkey’nin bu sözleşmeye taraf olmadığını, …’e kayıtlı taşımacıların …’e kayıtlı her yolculuk sonunda bizzat kendilerinin yolcuya e-fatura düzenlediğini, … Turkey tarafından gerçekleştirilen tek faaliyetin, davacı ve … arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu, … Turkey’in ticaret unvanında taşımacılık faaliyetinin yer almadığını, 18.06.2013 tarih ve 8344 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ortaklar kurulu kararı m.3’de “Konu ve Amaç” kısmında taşımacılık faaliyetinden bahsedilmediğini, davalılar arasında müteselsil sorumluluğu doğuracak herhangi bir kanuni ve akdi ilişki bulunmadığını, … Turkey ve diğer davalı …V. arasında şube, merkez, acentelik veya temsilcilik ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesinin özelliklerini taşımadığını, davacının vekil sıfatıyla davalıya karşı iş görme borcu altına girmediğini, taşımacılık işini kendi menfaatine yürüttüğünü, bu işi bağımsız şekilde kendi iradesine uygun olarak gerçekleştirdiğini, yaptığı işten sonuç elde edememe riskini kendi üzerinde taşıdığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin vekalet sözleşmesi olduğu düşünülse dahi vekalet verenin herhangi bir gerekçe ileri sürmeden vekalet ilişkini her zaman sona erdirebileceğini, …’in, Türkiye’de faaliyetini kendi kontrolü dışında meydana gelen fiili ve hukuki imkansızlıklar nedeniyle sona erdirdiğini, davacının ileri sürdüğü zararların … Turkey ile ilişkisini ispatlayamadığını, müspet ve menfi zararın birlikte talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Makine Yüksek Mühendisi… Ticaret Hukuku ABD Dr. Öğr. Üyesi… ve SMMM … tarafından sunulan 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“-… Turkey Yazılım ve Teknolojileri Hizmetleri Limited Şirketi ile … arasında organik bağ bulunduğu,
-Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetinin detaylı olarak değerlendirilmesi, bu bağlamda zarar kavramının TBK dâhilinde incelenerek somut olaya uygulanması açısından bilirkişi heyetinde Borçlar Hukukunda Nitelikli Hesaplamalar uzmanının yer almadığı, dolaysıyla yapılan incelemelerin mali, teknik ve ticari çerçevede olduğu,
-Davacı tarafından sunulan eklerin mevcut içeriğinden ticari faaliyetlerin kim tarafından ne sıklıkla yapıldığı, yapılan harcama ve gelirlerin mahiyetleri ile aracın farklı ticari faaliyetlerde de kullanılıp kullanılmadığının tespitinin mümkün olmadığı, eğer araç farklı ticari faaliyetlerde de kullanıldı ise bu durumun hakkaniyet dâhilinde ayrıca değerlendirilmesi gerektiği,
-Taşıt kira sözleşmesinden kaynaklı talebin gerekçelendirilmediği, bu bağlamda taşıt kira sözleşmesinin davacı ve davalı arasındaki hukuki ilişkiye etkisi olup olmadığının tespitinin dosyanın mevcut içeriğinden mümkün olmadığı,
-Mali değerlendirmeler kısmında yer verilen eksikliklerin dosyaya kazandırılması ve buna göre davacı yanın ticari kayıtlarının incelenmesi gerektiği,” belirtilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 10/11/2022 tarih 2020/179 Esas – 2021/887 Karar sayılı kararında;
“Dava, davacının sözleşmeden kaynaklanan uğradığı zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili 24.03.2021 tarihli celsede, davalı …V.’ye karşı dosyayı takip etmeyeceklerini, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiş aynı celsede bu davalı yönünden dosya işlemden kaldırılmıştır.
Davalı … Turkey vekili ise aşamalarda pasif husumet yokluğu nedeniyle müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline, davalı … BV’nin adresinin Amsterdam/Hollanda olması nedeniyle yurtdışı tebligat işlemlerinin tamamlanması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde davacı tarafça sözkonusu işlemler yerine getirilmemiş olup, davacı tarafından da davalı … BV’ye karşı davaya devam edilmeyeceği bildirilmiş olduğundan, davalı … BV yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı … Turkey Yazılım ve Teknoloji Hzmetleri Ltd. Şti. Yönünden yapılan değerlendirmede; davacı taraf ile davalı … Turkey arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, yine davacı tarafından davalılar ile arasında bulunduğunu iddia ettiği ticari işgörme sözleşmesinin ispatı noktasında dosyaya sunulan yazışmaların … BV ile yapıldığı, sunulan protokolün ve sigorta poliçesinin … BV adına olduğu, davalı … BV ile … Turkey arasında imzalanmış ve davalı … Turkey’in … BV’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme veya delil sunulmadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı … Turkey ile arasında bulunduğu iddia olunan sözleşme ilişkisinin ispatlanamadığı kanaatine varıldığından, bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine…”gerekçesi ile,
“1-Davalı … BV yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı ……Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE, ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, mahkemece ”davacı tarafından davalı … Turkey ile arasında bulunduğu iddia olunan sözleşme ilişkisinin ispatlanamadığı kanaatine varıldığından,” davanın reddine karar verildiğini,
Red gerekçesi olan hususların; Davacının davalı … Turkey Şirketi ile yazılı sözleşmesinin olmaması, dosyaya sunulan yazışmaların … Şirketi ile yapıldığı, … ile …şirketleri arasındaki temsilciliğe ilişkin sözleşmenin dosyaya sunulmadığı husuları olduğunu, Dava dilekçesinde belirttikleri gibi, davacının ne … Turkey ne de … şirketi ile arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, ancak davacının her iki taraf ile sözleşmesel ilişkisinin bulunduğunun fiili durumdan anlaşılmakta olduğunu, bu ticari ilişkinin kurulabilmesinde yazılılık şartı aranmadığı için, yazılı sözleşmenin bulunmamasının bir gerekçe olamayacağının açık olduğunu, dava dilekçesinde yazılı sözleşmenin bulunmadığının da belirtildiğini,Dava dilekçesi eklerinde, müvekkilinin ticari kazancını gösterir … aplikasyonu ekran görüntülerinin, müvekkilinin hesabına yatırılan ödemelerin, smslerin ve epostaların mevcut olduğunu, ödemelerin tamamının … şirketi tarafından yatırılmış olduğunu, poliçenin … adına düzenlendiğini, dava dilekçesinde bunun aksinin de belirtilmediğini,
Davacının zararı konusunda esas incelemesinin öncesinde yapılacak olan tartışmanın, … Turkey Şirketi ile … B.V. Şirketi arasında ilişkinin mahiyetinin belirlenmesi konusundaki usul tartışması olduğunu,
İlk derece mahkemesinin hatalı karar vermesindeki temel hususun, bu usul tartışmasını dava dilekçesi ekleriyle sınırlı olarak görme eğilimi olduğunu, dava dilekçesindeki içeriğinde, neden … Turkey Şirketine husumet yöneltildiğinin gerekçesinin açık olduğunu,Dava dilekçesinde 8. maddede: “… Turkey LTD. ŞTİ. Davacının … sistemine girmesi için başvurusunu alan, gerekli belgeleri düzenleyen ve talep eden, Davacının ödeme kontrollerini yapan şirket olması nedeniyle husumetin tarafıdır. … Turkey, Davacıyla … uygulaması üzerinden yazışmalar yaparak taşımacılık hizmetinin tarafı olduğunu da ortaya koymuştur. … Turkey; Türkiye’deki operasyonun devamı için personel istihdam etmiş, … uygulamasının sağlıklı yürütülmesi için araç sahipleri ve sürücülerine eğitimler vermiş, araçları denetlemiş ve araç sahiplerine almaları gereken araçlar ile hizmet standartlarını bildirmiştir. Bu nedenlerle … Turkey Davacı ile sözleşmesel ilişki içerisinde olup kendisine husumet yöneltilmesi gerekmiştir” İfadesi ile, … Turkey’in husumetin tarafı olmasının gerekçesinin açıklanmış olduğunu,
… Turkey Şirketinin, müvekkili davacıyı eğitime ve sınava sokan, akabinde davacı için aplikasyon işlemlerinin başlaması için … B.V. ile köprü görevi gören, her türlü uyuşmazlıkta, süreç yönetimini sağlayan taraf olduğunu,
… Turkey ile … B.V. ayrımnın yalnızca kağıt üzerinde bir ayrım olduğunu, … Turkey’in kurucusu ve tek ortağı olan … International Holding B.V. aynı zamanda uygulamanın sahibi ve … B.V.’nin de tek ortağı olduğunu, Hollanda Ticaret Sicilinde, bu iki şirketin de merkezleri “Mr. Treublaan 7 1097 DP Amsterdam” adresinde gözükmekte olduğunu ve bu adresin basit bir google aramasında dahi doğrudan …’e yönlendirmekte olduğunu,
Öncelikle … B.V. ile … Turkey arasındaki ilişki incelenmeli, gerekirse şirketler arası sözleşmeler, mali kayıtlar (faturalar, cari hesap vb.) ve grup şirket ilişkisi incelenmeli ve … Turkey’in yalnızca sorumluluktan kurtulmak için kağıt üzerinde kurulmuş bir şirket olup olmadığının araştırılması gerektiğini, bu incelemeler yapılmadan, dosya üzerinden yapılan kanaatın yetersiz ve yetkisiz olduğunu,
Bu durumun sıkça karşılaşılanan bir durum olduğunu, uluslararası şirketlerin Türkiye’de hukuki-mali sorumluluktan kaçmak için açtığı iletişim ofisleri yada acente iddiası olmayan tüzel kişilikler için Yargıtay’ın aşağıdaki kararının sorunu çözümlemiş olduğunu;
“Türkiye’de merkez veya şubesi bulunmayan yabancı bir ticari işletme adına geçici de olsa yurt içinde işlem yapanlar hakkında acentelik hükümleri uygulanır. Bu nedenle yurt dışındaki şirkete izafeten yurt içinde işlem yapan aleyhine dava açılabilir. Ancak hüküm temsilci aleyhinde değil, esas sözleşmede taraf olan firma aleyhine verilebilir… Davada, davalı firmanın İstanbul irtibat bürosu müdürü tarafından verilen vekaletname ile davalı davada temsil olunmuştur. Nitekim Hazine Müsteşarlığının, 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında Türkiye’ye gelecek sermayenin teşvikine ilişkin esasların tespiti amacıyla verdiği ‘yabancı sermaye çerçeve kararı’ gereğince; yurt dışında yerleşik kişi ve kuruluşların Türkiye’de yatırım yapmak veya ticari faaliyette bulunmak amacıyla irtibat bürolarının kurulmasına izin verilir. İrtibat bürosu yetkilisine yahut yetkililerine verilen yetki çerçevesinde, yurt dışında yerleşik firmaların ticari faaliyetleri o firma adına irtibat bürosunca yürütülebilir. İrtibat bürosu yetkilisinin geçici yahut sürekli vekil yahut temsilci sıfatıyla temsil ettiği firma nam ve hesabına yurt içinde yaptığı arızi yani geçici muamelelerde dahi, ‘acentelik’ hükümleri uygulanır ve bu hükümlerin uygulanması için de muamele yapanın ‘tacir’ olması koşulu aranmaz… saptanan ve hukuksal durum bu olunca da; somut olayda davalı şirketin İstanbul bürosu yetkilisi hakkında ‘acentelik’ hükümleri uygulanacağından, açılan davada sözleşmenin tarafı olan firma hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek, temsilcisi İstanbul İrtibat Bürosu yetkilisine karşı dava açılabileceğinin kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenip hüküm verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 09.02.2005 tarih 2004/652 E.-2005/634 K. sayılı kararı),
Bilirkişi raporunda örnek kararlar üzerinden … ile … B.V. Arasında organik bağ bulunduğunu, bu sebeple zarar var ise bundan …’in sorumlu tutulabileceğinin belirtmiş olduğunu, (Rapor Sayfa 6-7)
Bu hususların, … şirketinin … B.V. Şirketinden ayrımının salt kağıt üzerinde olduğunun ispatı niteliğinde olduğunu,
Bu nedenlerle ve Yargıtay kararı uyarınca, davanın kabulü gerekirken reddine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu;
İleri sürerek; istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme yapmak ilk dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, hükmün kaldırılması yerine Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilirse, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, taraflar arasında var olduğu iddia olunan alt taşıma ilişkisinin haksız şekilde sonlandırılması sebebine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davacı tarafından takipsiz bırakılan davalı … Internatıonal Holdıng BV hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı … yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davacı ile davalı … Turkey şirketi arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ispat edilememiş olup, dava dilekçesi ekindeki matbu ve … BV imzasını taşıyan, ancak davalı imzası bulunmayan sözleşmeye davalı … Turkey taraf olmadığı gibi, dosyaya mübrez whatsapp yazışmaları da davacı ile davalı … arasında bir sözleşme bulunduğunu ispatlar mahiyette bulunmamaktadır. Somut olayda, … BV Şirketi, … uygulamasını üzerinden çevrimiçi taşıma hizmeti almak isteyen yolculara taşıma hizmetini, ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) aracılığı ile sağlamakta olup, Hollanda’da mukim … BV ile araç sahibi davacı arasında bir alt taşıma ilişkisi mevcuttur. Davacı bu sözleşmenin …tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenmiş olup, davalı … Turkey şirketinin bu sözleşmeye taraf olduğunun ispat edilemediği, davalı … .şirketinin iştigal konusunun, aracı ulaşım hizmetleri sağlamak konusunda yazılım ve teknoloji desteği ve pazarlama hizmetleri sağlamak olduğu, yukarıda belirtildiği üzere hakkındaki dava tefrik edilen …şirketinin temsilcisi veya acentesi olduğunun dosya kapsamı itibari ile delillendirilemediği, bir an için davalının acente sıfatı kabul edilse dahi, acenteye asaleten dava açılmayacağı, davacının ise davalı şirkete asaleten dava açtığı, … B.V.’nin faaliyetlerini davalı … .şirketinin perdesi ardına gizlediğine ilişkin somut bir delil veya olgu da bulunmadığı hususları hep birlikte gözetildiğinde, davalı … Yazılım ve Teknoloji Hizmetleri Ltd Şti yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddinde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/517 E 2021/845 K 01/07/2021 T. Kararı ile Aynı dairenin Yargıtay 3. HD 2021/8133 2022/3677 18.04.2022 Tarihli kararı ile kesinleşen 2021/485 E 2021/616 K 20.05.2021 Tarihli emsal karar içerikleri)
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.