Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1008 E. 2022/858 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1008 Esas
KARAR NO: 2022/858 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/122 D.İş – 2022/120 Karar
TARİH: 08/04/2022
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkili uzun yıllardır tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olup birçok yabancı ünlü markanın lisanslı ürünlerini imal edip ihraç etmekte olduğunu, müvekkili karşı taraf ile de uzun süredir ticari ilişki içinde olup karşı tarafın bir süredir ödeme sıkıntısı çekmekte, sipariş verdiği ürünleri teslim almada gecikmekte olduğunu, son gönderilen tutara ait fatura borcunu ise ürünler teslim edildiği halde ödemediğini, borçlu şirket Türkiye’de halihazırda irtibat ofisi ile temsil edilmekte olup bu şirketin global anlamda küçülmeye gittiğinin, personellerinin işine son verdiğinin taraflarınca şifahen öğrenildiğini, Türkiye’deki ofisin de kapatılması halinde müvekkil şirketin alacağını tahsil etme şansı kalmayacağını, müvekkili alacağının muaccel hale geldiğini ve karşı tarafın alacaklarını sürüncemede bıraktığını ileri sürerek, geçmiş dönemlere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin karşı taraftan 16.621,35 Euro faturanı teminen borçlu şirketin borca yeter taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle teminatsız olarak, bunun kabul edilmemesi halinde teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/04/2022 tarih ve 2022/122 D.İş. 2022/120 K. Kararı ile; “Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden şirket, faturaya ve cari hesap ekstresine dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve ayrıca Yeminli Mali Müşavirlik Özel Amaçlı Tespit Raporu başlıklı bir inceleme raporu sunmuş ise de; talep edenin iddia ettiği alacağın varlığı ve muacceliyeti hususunda mahkememizde kanaat uyandırıcı delilleri dilekçesine eklemesi gerekmektedir. Mevcut haliyle talep dilekçesi ekinde sunulan fatura, cari hesap özeti ve YMM inceleme raporu iddia edilen alacağın varlığı ve muacceliyeti hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olarak kabul edilemez. Zira fatura, her zaman ve tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte bir belgedir. Özetle; cari hesap ilişkisinden veya faturadan kaynaklanan alacaklar yönünden alacağın varlığı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirmektedir. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde; mevcut haliyle talep konusu alacak taraflar arasında çekişmeli olduğundan ve mevcut delil durumu itibariyle vadesi gelmiş veya muaccel bir borcun varlığından bahsetmek mümkün olmadığından, ayrıca muhakemeye muhtaç bir alacak talebi hakkında ihtiyati haciz kararı da verilemeyeceğinden, öte yandan talep edenin karşı yandan alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı ancak yapılacak yargılama sonucunda belirlenebileceğinden, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre İİK.’nun 258/1. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; “İhtiyati haciz talebinin REDDİNE, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin faturanın her zaman ve tek taraflı düzenlenebilecek nitelikte olduğu savına karşılık, faturanın karşı tarafın sistemine kaydedilmiş oluşu, Lojistik CMR ile fatura konusu malların karşı tarafa teslim edildiği, fatura ve cari alacağa ilişkin olarak Yeminli Mali müşavirden alınmış raporun dosyaya ibrazı ( yeminlı mali müşavir raporlarının hukuki ve mali yönden hüküm ve sonuçları gözönüne alınarak) birlikte değerlendirildiğinde uluslararası ticaretin yaygın olduğu günümüzde Türkiye’de sadece irtibat ofisi olan yabancı şirket statüsündeki borçlu şirkete karşı gerektiğinde %100 teminatla kabul kararı verilmesi mümkünken basma kalıp cümlelerle başvuru konusu talebin koşulları gözardı edilerek red kararı verilmiş olduğunu, müvekkili gibi dış ticaretle uğraşan Türk şirketlerinin sadece irtibat ofisi ya da temsilcilikle ülkemizde faaliyet gösteren ve Türk şirketlerine büyük montanlı iş yaptıran … şirketlere karşı eşit düzeyde hukuki koruma altında olabilmesi için, olayın özelliğine has, karşı tarafın olası zararını da gözönüne alarak teminat belirleme hak ve yetkisi olan yerel mahkemenin genel geçer ifadelerle vermiş olduğu red kararının çağın, değişen ekonomik koşullar ve ticari hayatın gerisinde kaldığı kanaatinde olduklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, faturaya dayalı alacağın tahsilini teminen borçlunun malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle istemin reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257.m. “(1)Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. (2)Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmünü , İİK 258.m. ise “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” hükmünü haizdir. Somut olaya döndüğümüzde, dosya kapsamında ve UYAP’ta talep eden tarafça belirtilen CMR senedine veya karşı tarafın ticari sistem kayıtlarına rastlanılmamış olup, iddia ile dosyada mevcut ticari fatura sureti, talep eden tarafın cari hesap ekstresi ve yeminli mali müşavirlik özel amaçlı tespit raporu dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep eden tarafın alacağının varlığına ve muaccel olduğuna yönelik iddiasının yaklaşık olarak ispatı koşulunun sağlanmadığı, müeccel alacaklara ilişkin İİK 257/2 m. koşullarının da mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla mahkemece talebin reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.