Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/960 E. 2023/1363 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/960 Esas
KARAR NO: 2023/1363 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/793 Esas – 2021/17 Karar
TARİH: 13/01/2021
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan 2009 yılından 2014 yılına kadar kredi kullandığını, davalı bankanın kredi işlemleri sırasında hiçbir hukuki dayanağı olmayan Yargıtay kararıyla da hükme bağlanan dosya masrafı, komisyon masrafı vb. ad altında yasal olmayan kesintiler yaptığını, müvekkili ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında gerçekleştirilen 07/08/2017 tarihli Temlik Sözleşmesi ile dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dosya masraf iadesi alacağını müvekkili …’e temellük ettiğini, 15/08/2017 tarihinde müvekkilince davalı bankaya bahse konu dosya masrafı iadesi alacağının kendisince temellük edildiğini, buna istinaden haksız olarak kesilen masraf tutarları toplamının kendisine ödenmesi gerektiğini belirterek başvuruda bulunduğunu, ancak işbu başvurunun 21/08/2017 tarihinde davalı bankaya ulaşmış olmasına rağmen davalı bankaca yanıtsız bırakılmak suretiyle reddedildiğini, davalı bankaca gerçekleştirilen 1623 kalem kesintiden hangilerinin iadesinin gerekeceğinin yargılama aşamasında gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, bu nedenle işbu davanın şimdilik 500,00.-TL üzerinden ikame edildiğini iddia ve beyan ederek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; kullandırılan kredilerden haksız olarak banka tarafından kesinti yapılan tutarların dava tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen mevduata uygulanan azami mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizin de eklenerek iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 20/11/2018 tarihinde harçlandırılmış 19/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak açmış oldukları davada, taleplerini 45.262,43.-TL artırarak toplamda 45.762,43.-TL’nin davalı bankadan, dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri ve çek taahhütnamesi gereğince muhtelif tarihlerde ticari kredi kıllandırıldığını, müvekkili banka tarafından alınmış dava konusu olan ücretlerin, dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle kendisine verilen hizmet karşılığı ve bilgisi dahilinde tahsil edildiğini ve bu ücretlerin TTK, Bankalar Kanunu ve Merkez Bankası’na bildirimi yapılan masraf komisyon listesine uygun olarak belirlendiğini, tacir olan dava dışı şirketin imzalamış olduğu sözleşmelere bağlı olduğunu, bu sözleşmelere uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini, tacir olan dava dışı şirketin dava konusu ücretlere ilişkin sözleşme yapılırken itirazi kayıt iler sürmediğini ve tüm şartları anladığını, müzakere edildiğini ve kabul ettiğini bildirdiğini, bu şekilde alınmış ödemenin iadesini talep edemeyeceğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 13/01/2021 tarih 2017/793 Esas 2021/17 Karar sayılı kararında;”…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti. İle aralarında imzalanan temlik sözleşmesi kapsamında dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin davalı banka nezdinde doğmuş kredi dosya masraf alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, davalı banka ile dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti. 27/08/2010 tarihli 5.000.000,00-TL tutarlı ve 06/07/2012 tarihli 9.100.000,00-TL tutarlı iki adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, Mahkememizce tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun, teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bulunan 16/06/2020 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunda, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesaplarından davalı bankaca 222 adette 47.448,61.-TL’lik ücret, masraf ve komisyon adı altında kesinti yapıldığı, bu tutarın 212 adette 47.120,82.-TL’lik kısmının taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve T.C.M.B.’nin 2006/1 Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ’inin 4.maddesine uygun olarak tahsil edildiği, bu sebeple iadesinin talep edilemeyeceği, hangi hizmet ve işlem nedeniyle tahsil edildiği anlaşılamayan 10 adette 327,79.-TL’lik masraf ve komisyon tutarının davacı temlik alan tarafından talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Anılan bu tespitler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, dava dışı şirket ile davalı banka arasında imzalanan 06/07/2012 tarihli sözleşmenin Komisyon ve masraf karşılıkları başlıklı 7.4 maddesi hükmü gereğince davalı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan krediler ile verilen bankacılık hizmetleri için ücret ve komisyon talep edebileceği anlaşıldığından hangi hizmet ve işlem nedeniyle tahsil edildiği anlaşılamayan 10 adette 327,79.-TL’lik masraf ve komisyon tutarı dışındaki kesintilerin davacı temlik alan tarafından iadesi talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile; 327,79.-TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 327,79.-TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının çelişir vaziyette olup çelişkiler giderilmeden kurulan hükmün hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 12.10.2006 Tarihli 2006/3415 E. ve 2006/3201 K. Sayılı kararı) (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2014 Tarihli 2014/3431 E. ve 2014/7879 K. Sayılı kararı) (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2014 Tarihli 2014/3440 E. ve 2014/7880 K. Sayılı kararı)Yerel mahkemece hükme esas alınan 01/06/2020 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hatalı ve eksik olup hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, Bilirkişi tarafından uyuşmazlık konusu kesintilerin mezkur genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun oludğu görüşü emredici mevzuat hükümlerine aykırı olup bahse konu hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu,01.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda iadesi istenen masraf ve komisyon kesintilerinin bankanın vermiş olduğu çeşitli hizmetlerin ve gerçekleştirilen işlemlerin karşılığı olduğu ve 47.120,82-TL’lik tutarın tahsilinin sözleşme ve yasalara uygun olduğu değerlendirmesi yapıldığını, üzere işbu değerlendirmelerin emredici mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, genel işlem koşullarına ilişkin düzenleme Borçlar Kanunu içine alınarak artık tüketici-tüketici olmayan ayrımı yapılmaksızın herkesin bu koruyucu hükümlerden yararlandırılmasının sağlandığını, tüketici-tacir ayrımının da kalktığını ve özellikle bankalar karşısında tacirlerin de korunmasına imkan sağlandığını, (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2014 Tarihli 2014/13539 E. Ve 2014/16751 K. Sayılı kararı)Somut olayda davalı bankanın yaptığı haksız kesintilere ilişkin dayanak olarak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri açıkça genel işlem şartı niteliğinde olup yok hükmünde olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.12.2017 Tarihli 2016/13118 E. Ve 2017/7184 K. Sayılı kararı)29/06/2018 tarihli raporda davalı bankanın yaptığı kesintilerin diğer banka uygulamalarına uymadığı ve yapılan kesintilerin dayanak izahatının yapılamadığından sebeple haksız olduğu haksız olarak yapılan bu kesintilerin de müvekkili davacı tarafından iadesinin istenebileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin bu hususta tacir olmasının herhangi bir engel teşkil etmeyeceğinin dosya kapsamında önceki bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2016 Tarihli 2015/13349 E. ve 2016/1466 K. Sayılı kararı) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.06.2017 Tarihli 2016/5626 E. ve 2017/3659 K. Sayılı kararı)01.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı bankaca gerçekleştirilen fahiş tutardaki kesintilerin diğer banka uygulamalarına açıkça aykırı olduğunu, dava dışı … ile akdedilen sözleşmelerdeki komisyon ve masraflara ilişkin hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olduğu ve hükümsüz olduğunun nazara alınmadığını; adeta davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı kesintilerini meşrulaştırmak kastıyla hareket edilerek rapor tanzim edildiğini, (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 29.04.2014 Tarihli 2014/13315 E. ve 2014/13315 K. sayılı kararı)Emsal diğer banka uygulamaları incelendiğinde davalı banka uygulamasının yerinde olmadığı, aynı tür kredi ve sözleşme örnekleri incelendiğinde diğer bankalara nazara fahiş kesintilerin gerçekleştirildiğinin açıkça görüleceğini, 29/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan kararlara gerekse de aynı bilirkişi raporunun sonuç kısmında yer alan görüş ve kaanate göre davalı banka uygulamalarının yerindeliğinin ancak emsal banka uygulamalarının dosyaya celbedilmesi halinde anlaşılacağı üzerinde durulduğunu, mahkemece çeşitli bankalara müzekkereler yazılarak hususun sorulduğunu, verilen cevaplar uyarıncA … Bankası, …, …Bankası ve … tarafından kullandırılan ticari kredilerden %0,5 ile %2 arasında değişen oranlarda komisyon ve masraf tutarı tahsil edildiğinin tespit edildiğini, hal böyle iken emsal bankalar ile davalı banka uygulaması karşılaştırılmamış yalnızca müzekkere cevapları tablo halinde verilmekle yetinildiğini, yargıtay içtihatlarında, davalı banka ile emsal banka uygulamalarının karşılaştırılması üzerinde durulmuşken işbu bilirkişi raporu açıkça eksik inceleme ile tanzim edildiğini, nitekim müzekkere cevapları incelendiğinde emsal banka uygulamalarında komisyon ve masraf kesintileri %0,5 ile %2 arasında değişmekte olup bilirkişi tarafından gereği gibi bir kıyaslama yapılsaydı davalı bankanın somut olaydaki komisyon ve masraf kesinti oranının bu oranların çok üzerinde olduğunun görüleceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davalı banka tarafından davacıya temlik eden dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. İle imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca kullandırılan krediler nedeniyle haksız olarak kesilip tahsil edilen dosya masraflarının iadesi istemi ile açılan alacak davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan 2009 yılından 2014 yılına kadar kredi kullandığını, davalı bankanın kredi işlemleri sırasında dosya masrafı, komisyon masrafı vb. ad altında yasal olmayan kesintiler yaptığını, dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında gerçekleştirilen 07/08/2017 tarihli Temlik Sözleşmesi ile dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dosya masraf iadesi alacağını temellük ettiğini, davalı bankaca gerçekleştirilen 1623 kalem kesintiden hangilerinin iadesinin gerekeceğinin yargılama aşamasında gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, bu nedenle işbu davanın şimdilik 500,00.-TL üzerinden ikame edildiğini iddia ve beyan ederek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; kullandırılan kredilerden haksız olarak banka tarafından kesinti yapılan tutarların azami mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizin de eklenerek iadesine, karar verilmesini talep etmiştir. Dosya arasında bulunan GKS. suretleri incelendiğinde, davalı bankanın Antalya Hal Şubesi ile temlik eden …. San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında 27/08/2010 tarihli ve 10/08/2012 tarihli iki adet GKS imzalandığı, 27/08/2010 tarihli GKS.’nin GENEL HÜKÜMLER’in Faiz,Komisyon, Vergi ve Masraflar başlıklı 7 Maddesinde taakkuk ettirilen faiz, vergi ve diğer masrafların müşteri tarafından nakden ödeneceği düzenlenmiş olup bir oran belirtilmediği görülmüştür. Yine 10/08/2012 tarihli GKS.’nin Komisyon ve Masraf Karşılıkları başlıklı 7/4 Maddesinde kullandırılan krediler ile verilen bankacılık hizmetleri için ücret ve komisyon talep edebileceği düzenlenmiş olup bir oran belirtilmediği görülmüştür. Mahkemece bankacı bilirkişiden kök ve ek rapor ve 2 bankacı ve 1 mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten de rapor alınıp heyet bilirkişisinin raporundaki tesbitler doğrultusunda istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda, dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesaplarından davalı bankaca 222 adette 47.448,61.-TL’lik ücret, masraf ve komisyon adı altında kesinti yapıldığı, bu tutarın 212 adette 47.120,82.-TL’lik kısmının taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve T.C.M.B.’nin 2006/1 Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ’inin 4.maddesine uygun olarak tahsil edildiği, ayrıca emsal banka uygulamalarında da kredi işlemlerinde masraf ve komisyon alındığı, bu sebeple iadesinin talep edilemeyeceği, hangi hizmet ve işlem nedeniyle tahsil edildiği anlaşılamayan 10 adette 327,79.-TL’lik masraf ve komisyon tutarının davacı temlik alan tarafından talep edilebileceği belirtilmiştir.Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmelerde; davacı müşterinin her türlü masrafların, komisyon ücreti, tahsis ücreti kabul ettiği belirlenmiş ve gerekli giderlerin de davacı tarafından karşılanacağı sabit olmakla birlikte, davalı tarafından talep edilen ücretlerin işin niteliğine uygun ve makul olup olmadığının da denetimi gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda emsal banka uygulamalarında da kredi işlemlerinde masraf ve komisyon alındığı belirtilmiş ise de davalı bankanın ne oranda masraf tahsil ettiği ve diğer banka uygulamalarının ortalamasının ne olduğu, buna göre davalı banka uygulamasının emsal banka uygulamaları ile karşılaştırılarak, davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı, tahsil edilen ücretin fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken bu yönde değerlendirme yapılmadığı gibi mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda davalı tarafça Tebliğ’inin 4.maddesine uygun olarak masraf tahsil edildiği belirtildiği halde davalı bankanın yukarıda belirtilen 2006/1 sayılı Tebliğ uyarınca masraf ve komisyonu bedeli ile ilgili olarak internet sitesinde ilan yaptığı ve bu bedellerle ilgili Merkez Bankası’na bildirimde bulunduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığı , mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 20. maddesinde, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir uygun bir ücret isteyebilir, hükmü düzenlenmiştir. Bankaların bu anlamda tacir oldukları ve temel iştigal konuları olan kredi işlemleri dolayısıyla şartlarının mevcut olması halinde ücret isteyebilecekleri kuşkusuzdur. Ayrıca, 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemleri Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinde bankaların reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların niteliklerini ve sınırlarını serbestçe belirleyeceği ve aynı tebliğin 6. maddesinde de bankaca serbestçe belirlenen miktar ve oranların TCMB’ye bildirileceği ve kredi kullananların öğrenebileceği şekilde ilan edilmesi gerektiği hususu kaleme alınmıştır. ( Bkz. Yargıtay 11 HD. 2021/4388 Esas, 2022/73 Karar sayılı kararı)Dava, ticari kredi nedeniyle haksız tahsil edildiğini iddia edilen masraf, komisyon vs. tahsilatın iadesi istemine ilişkin olup Ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin aynı doğrultudaki 2021/488 esas, 2022/73 Karar sayılı ve 10/01/2022 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere; mahkemece TBK’nın 20 ve devamı maddelerinde düzenlenen genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair ilkeler doğrultusunda sözleşmenin komisyon,masraf alacağına ilişkin hükmünün genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti ile bu hükmün yazılmamış sayılması halinde oluşan boşluğun TTK 20. maddesi ile yukarıda belirtilen 2006/1 sayılı tebliğ gereğince davalı banka tarafından Merkez Bankası’na bildirilen oran ve her halükârda TBK 25. madde bağlamında TMK 2. hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılması, sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu içermediğinin kabulü halinde ise yukarıdaki tesbitler doğrultusunda uzman bankacı bilirkişiden denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde bulunmuştur. Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarih ve 2017/793 Esas – 2021/17 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.