Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/94 E. 2023/564 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/94 Esas
KARAR NO: 2023/564 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NUMARASI: 2016/1148 Esas – 2020/635 Karar
TARİHİ: 20/10/2020
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVA: Davacı/Karşı Davalı … Tic. A.Ş. vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı borçlu arasında 23/09/2010 tarihinde … Mah., … Bulvarı, No:.., Kiraz İzmir adresinde bulunan mağazaya ilişkin süpermarket işletme anlaşması imzalandığını, davalı borçlunun sözleşme gereği yerine getirmesi gereken taahhütlerini yerine getirmediğinden akde muhalif hususların derhal giderilmesi ve bakiye borcun ödenmesi için Beşiktaş … Noterliği’nin 24/05/2012 tarihli … yevmiyeli ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini, davalı borçlunun sözleşmeye muhalif eylem ve tutumlarına devam ettiğini, bunun üzerine Beşiktaş … Noterliği’nin 07/11/2012 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalı borçlu yanca akdedilen sözleşme ve eklerine istinaden devam eden ticari ilişki ve teamüller kapsamında doğan borç müvekkili şirkete ödenmediğinden alacağın tahsilini teminen ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu beyanla davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP: Davalı/Karşı Davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin davacı şirkete iddia edildiği gibi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin kendilerine verilen 25/01/2012 tarihli 35.000,00-TL bedelli ve 22/10/2012 tarihli 30.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 65.000,00-TL bedeli teminat mektuplarını paraya çevirerek müvekkili şirket hesabından tahsil ettiğini, davacı şirketin alacak miktarından 15.262,52-TL daha fazlasını haksız ve yasal olmayan bir şekilde müvekkili şirketin hesabından çekere zimmetine geçirdiğini, davacı şirketin sözleşmenin kendilerine yüklediği edimleri yerine getirmediğini ve devamlı müvekkili şirkete zarar verici davranışlarda bulunarak zarar etmesine ve çalışamaz hale gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete verdiği depozitolara ve teminat çeklerine el koyduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalı/Karşı Davacı … Limited Şirketi vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı/karşı davacı şirketin sözleşme ile haklarını devir ve temlik aldığı … Tic. AŞ. arasında 23/09/2010 tarihinde … İşletme Sözleşmesi düzenlendiğini ve Kiraz/İzmir adresinde davalı şirketin logosu altında açılan süpermarketi işletmeye başladığını, süpermarketin işletilmeye başlanması ile davalı şirketten alınacak ürünler için müvekkili şirket tarafından davalı şirket lehine … Bankası A.Ş., Beydağ Şubesine ait 22/10/2012 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli teminat mektubu ve … Bankası A.Ş., Ödemiş Şubesine ait 25/01/2012 düzenlenme ve 26/01/2013 vade tarihli 35.000,00-TL bedelli teminat mektubu ile müvekkili şirket tarafından keşide edilen muhatabı … Bankası A.Ş., Ödemiş Şubesi olan, 20/10/2012 keşide tarihli, 0006029 no.lu, 30.000,00-TL bedelli çek olmak üzere toplam 95.000,00-TL tutarında teminatın davalı şirketin haklarını temlik aldığı şirkete verildiğini, davalı şirket tarafından mal temini konusunda sözleşmede taahhüt edilen edimlerin yerine getirilmediğini, bu hususlar sözlü ve yazılı olarak davalı şirkete iletilmesine rağmen uygulamanın değiştirilmediğini ve müvekkili şirketin zarar görmesine sebebiyet verildiğini, bu süreç sonrasında davalı şirketin müvekkili şirkete ihtarname göndererek 49.737,48-TL borçlu olduğunu bildirmesi üzerine Ödemiş …Noterliği’nin 04/06/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verilerek iddia ve borcun kabul edilmediğini, davalı şirketin müvekkili şirketin verdiği teminat mektuplarını paraya çevirerek müvekkili şirketin hesabından 15.262,52-TL’yi haksız ve yasal olmayan bir şekilde tahsil ettiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete depozito olarak yatırılan 3.000,00 Euro para ile 30.000,00-TL bedelli çekin halen davalı şirket elinde bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.281,52-TL’nin 12/10/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı yedinde bulunan … Bankası A.Ş. Ödemiş Şubesi olan 20/10/2012 keşide tarihli, … no.lu, 30.000,00-TL bedelli çekin müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVA CEVAP: Davacı/Karşı Davalı … Tic. AŞ. vekili cevap dilekçesi ile; Davacı şirketin tüm iddiaları hukuka aykırı olup delile dayanmadığını, davacı hakkında takip başlatılırken müvekkili şirkete olan cari borcun hesaplandığını, ticari bir işletme fazla ödeme yapıldığı iddiasında ise beş yılı aşkın bir süre boyunca (ihtardan sonra) bu meblağları neden talep etmediğini ve hukuki süreç başlatmadığını, davacının da borcun varlığını bildiğini ve de ödemelerin cariden düşüldüğü konusunda bilgi sahibi olmasına rağmen salt tahsili zorlaştırmak amacı ile icra dosyasında itirazda bulunduğunu ve süreci uzattığını, davacı çekin iadesini talep etse de, tahsil edilemeyen bir çekin borçluya iade edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme boyunca tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, buna karşılık davacının mütemadiyen sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, aykırı hareketlerin devamı nedeni ile Kiraz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/3 D.iş sayılı dosyasından 06/08/2012 tarihinde iş bu sözleşmeye aykırılıkların tespit edildiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2016/1148 Esas – 2020/635 Karar sayılı kararı ile; “…Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında süpermarket işletme anlaşması imzalandığı, davalı-karşı davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmediğinden bahisle davacı-karşı davalı tarafça ihtarlar çekildiği, sonrasında sözleşme feshedildiği, davalı-karşı davacı tarafın ödenmeyen kira bedelleri, tüketim bedelleri, servis bedelleri ve eksik ödenen fatura bedellerinden doğan borcu bulunduğundan bahisle hakkında icra takibi yapıldığı, davalı-karşı davacı tarafça takibe itiraz edildiği, alınan bilirkişi rapor ve ek raporuyla davacı-karşı davalı tarafın icra takibine konu yaptığı 29.447,10-TL alacağı bulunduğu tespit edildiğinden asıl davanın kabulüne, davalı-karşı davacı tarafça ödeme yapılmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine, davalı-karşı davacı taraf karşı davasıyla, teminat mektuplarından fazla olarak çekilen 15.261,52-TL’nin, sözleşmenin kurulması sırasında depozito olarak yatırılan 3.000 Euronun 12.10.2012 tarihi itibariyle karşılığı olan 7.000,10-TL’nin, davacı şirketin edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle uğranılan zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00-TL zararın tazmin ve tahsili ile teminat olarak verilen ve davacı-karşı davalı yedinde kalan 30.000,00-TL bedelli ve 20/10/2012 keşide tarihli çekin iadesini talep ettiği, bilirkişi rapor ve ek raporuyla toplam 65.000,00-TL tutarlı teminat mektuplarının 64.988,22-TL tutarlı faturalarla kapatıldığı, teminat mektuplarından fazla olarak çekilen 15.261,52-TL’nin bulunmadığı ve teminat mektuplarının bölünemeyeceği, 3.000 Euro depozitonun 2.500 Eurosunun imtiyaz ücreti olduğu ve geri istenemeyeceğinin kararlaştırıldığı, 500 Eurosunun ise tabela, bayrak ve yönlendirme ücreti olduğu, davalı-karşı davacı tarafın zarara uğradığına ilişkin bir ispatı bulunmadığı, teminat olarak verilen 20/10/2012 keşide tarihli çekin tahsil edilmediği ve karşı dava tarihinde zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından karşı davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı – karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyada toplanan deliller, sunulan belgeler, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından açılan itirazın iptali davasının ispat edilemediği, aksine kendileri tarafından açılan alacak, depozitonun/ teminatın ve çekin iadesi taleplerini içeren karşı davanın ispatlandığı hususlarının açık olduğunu, yerel mahkemenin delillerin takdirinde ve yasanın yorumunda yanılgıya düşerek usul ve yasaya aykırı olarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verdiğini, dosyada mevut kayıtlar ile sabit olduğu üzere, davacı- karşı davalı şirketin devir aldığı … Ticaret A.Ş. tarafından, davalı müvekkili şirkete gönderilen ve dava dilekçesinde de delil olarak dayanılan Beşiktaş … Noterliği’nin 24/05/2012 tarih ve … sayılı ihtarnamesinde 2/05/2012 tarihi itibariyle davacı şirketin, müvekkili şirketten 49.737,48 TL alacağı olduğunu bildirdiğini, toplanan deliller ile de davacı şirketçe gönderilen bu ihtarname tarihinden sonra taraflar arasında herhangi bir hukuki işlem yapılmadığı hususunun sabit olduğunu, nitekim davacı- karşı davalı şirketin, itiraz ettikleri İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız icra takibi dosyasındaki alacağına ilişkin olarak dava dosyasına alacaklı olduğunu gösterir bir belge veya fatura ibraz edemediğini, dolayısıyla davacı- karşı davalının davalı- karşı davacı müvekkilinden bir alacağının bulunmadığı, yapılan icra takibinin dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, bu husus bilirkişi raporlarında belirtildiği halde yerel mahkemece dikkate alınmadığını, davacı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yaptığı 7 örnek ilamsız icra takibinin dayanağı olan bir belgeyi/ faturayı dava dosyasına ibraz etmediğini, edemediğini, bu durumda yerel mahkemece davacı tarafça açılan itirazın iptali, icra takibinin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini içeren ve ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesinin adalet duygularına usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı- karşı davalı şirketin, Beşiktaş … Noterliği’nin 24/05/2012 tarih ve … sayılı ihtarnamesinde 24/05/2012 tarihi itibariyle, davalı- karşı davacıdan 49.737,48 TL alacaklı olduğunu beyan ve kabul etmesine rağmen kendilerine verilen Beydağ … Bankası’na ait, 22.10.2012 vade tarihli, 30.000,00 TL miktarlı teminat mektubu ile Ödemiş … Bankası tarafından düzenlenen 25.01.2012 düzenleme ve 26.01.2013 vade tarihli, 35.000,00 TL miktarlı teminat mektubunu paraya çevirerek müvekkili şirket hesabından toplam 65.000,00 TL tahsil etmiş olduğunu, davacı-karşı davalı şirketin, gönderdiği ihtarname ile kabul ve beyan ettiği alacak miktarından 15.262,52 TL daha fazlasını haksız ve yasal olmayan bir şekilde, müvekkili şirket hesabından çekerek zimmetine geçirdiğini, dosyaya sundukları belgeler ve banka cevabi yazıları ile bu hususun açıkça ispatlanmış olduğunu, davacı-karşı davalı şirketin, fazladan aldığı bu miktara ilişkin dosyaya herhangi bir belge ve delil sunmadığını, yine dosyada toplanan deliller ile müvekkili şirket tarafından davacı- karşı davalı şirkete 30.000,00 TL miktarlı çek verildiği ve bu çekin de, davacı- karşı davalı şirket yedinde kaldığı, iade edilmediği ve bu çek nedeniyle müvekkili şirketin bir borcunun bulunmadığının da açıkça ispatlanmış olduğunu, toplanan deliller ile müvekkili şirket tarafından davacı- karşı davalı şirkete 3.000,00 Euro depozite edildiği, bunun da davacı- karşı davalı şirkette kaldığı hususlarının açık olduğunu, her ne kadar bilirkişi raporlarında 3.000,00 Euro depozitonun imtiyaz ücreti karşılığı olduğu ileri sürülmüş ise de; müvekkilinin imtiyaz ücretini sözleşmenin başında davacı- karşı davalı şirkete ödediğini, 3.000,00 Euro depozito olarak davacı- karşı davalı şirkette karşılıksız olarak kaldığını, bu paranın da davalı- karşı davacı müvekkili şirkete iadesi gerektiğinin anlaşıldığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine, karşı dava haksız olarak nakde çevrildiği iddia edilen teminat mektubu bedeli ile iade edilmediği iddia edilen depozito bedelinin istirdadı, teminat olarak verildiği iddia edilen çekin iadesi ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı tarafça, davalı-karşı davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 29.447,10 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı-karşı davacının süresi içerisinde borca ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuş, asıl davada davacı-karşı davalı, haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptalini talep etmiş, davalı-karşı davacı davanın reddi ile karşı dava olarak fazladan tahsil edilen teminat mektubu ve iade edilemeyen depozito bedelinin istirdadını, iade edilmeyen teminat çekinin iadesini ve maddi tazminat talep etmiş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Ek cümle: 22/7/2020-7251/23 md.) veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Tek başına fatura düzenlenmesi ve faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması alacağın ispatı için yeterli olmadığı gibi, taraflar arasında sözleşme akdedilmiş olması da önemli değildir. Fatura içeriği malın teslim edildiğinin/hizmetin verildiğinin, faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlendiğinin, düzenleyen tarafça ispat edilmesi gerekir. Dosya kapsamında; taraflar arasında süpermarket işletme sözleşmesine dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı-karşı davalının 07.11.2012 tarihli Noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği ve 26.851,62 TL alacağın ödenmesini ihtar ettiği, davalı-karşı davacı tarafından sözleşme gereği verilen 65.000 TL tutarlı teminat mektuplarının davacı-karşı davalı tarafından alacağına mahsuben paraya çevrildiği, davalı-karşı davacı tarafından bir adet 30.000 TL bedelli çekin teminat olarak davacı-karşı davalıya verildiği, çekin iade edilmediği, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı-karşı davalının ticari defterlerinin incelendiği, davalı-karşı davacının ticari defterlerinin incelenmediği, taraflara ticari defterlerinin ibrazı hususunda 12.03.2019 tarihli celsede verilen kesin sürenin, defterlerin sunulmamasının sonuçları yönünden ihtarat içermediğinden usulüne uygun olmadığı gibi duruşma tutanağının davalı-karşı davacı vekiline tebliğ edilmediği, davacı-karşı davalının teminat mektubu bedelinden tahsil ettiğini beyan ettiği faturaları dosyaya sunmadığı sabittir. Alınan bilirkişi raporunda davacı-karşı davalı tarafından teminat mektubu bedelinden tahsil edilen faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, bu faturalar dosyaya ibraz edilmediğinden, ne sebeple düzenlendikleri ve yine ödenmediği iddia edilen faturaların neye istinaden düzenlendikleri, davalı-karşı davacıya tebliğ edilip edilmediği, davalı-karşı davacının defterlerinde kayıtlı olup olmadıkları rapor ve dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu minvalde Mahkemece davacı-karşı davalının ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Buna göre, Mahkemece hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı-karşı davalı vekiline teminat mektubu bedellerinden tahsil edilen faturaları dosyaya sunmak ve gerek bu faturaların, gerekse ödenmediği iddia edilen faturaların sözleşmenin hangi maddesi uyarınca düzenlendiğini açıklamak üzere süre verilmesi, HMK’nın 222. maddesi uyarınca davalı-karşı davacı vekiline ticari defterlerini incelemeye sunmak üzere usulüne uygun şekilde ihtarat içerir süre verilmesi, ayrıca ticari defterlerle bağlantılı kayıt niteliğinde olan tarafların bağlı oldukları vergi dairesine sundukları ilgili yıllara ait BA-BS formlarının dosyaya celp edilmesi, teminat olarak verilen çekin akıbetinin araştırılması, davacı-karşı davalıda bulunup bulunmadığı, bankaya ibraz edilip edilmediği ve karşılıksız işlemi görüp görmediğinin sorulması, bundan sonra bilirkişi heyetinden karşılıklı olarak ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile; davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen tüm faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadıklarının, davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye uygun olup olmadıklarının tespiti, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi ve tarafların karşılıklı beyanları nazara alınarak alacak-borç durumunun belirlenmesi hususunda, davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturalar ile davalı-karşı davacı tarafından yapılmış ödemeler ile tazmin edilen teminat mektubu bedellerini de gösterir cari hesap dökümün yer aldığı ek rapor alınması, alınacak rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2016/1148 Esas – 2020/635 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden davalı-karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.