Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/91 E. 2021/176 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/91
KARAR NO : 2021/176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2020
DOSYA NUMARASI : 2020/324 Esas – 2020/787 Karar
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkein 20/01/2020 günü İçerenköy adresinden Kayışdağı Caddesine taşındığını, bu taşınma sırasında tüm defter ve kayıtlar taşınmış ise de, müvekkili şirketin yetkilisi ve muhasebesine bakan …, 23/07/2020 günü genel kurul ve müzakere defterinin iş yerinde olmadığını fark ettiğini, buna ilişkin polis karakoluna şikayette ve beyanda bulunduğunu, ilgili tutanakta özetle “…2019 yılı müzakere defterimize 23/07/2020 günü muhasebe işlemleri için gerek duyduğumuzda defterin iş yerimde olmadığını, muhtemelen taşıma işlemleri sırasında kayıp olduğunu düşünüyorum, çalındığına ihtimal vermiyorum, defterin bulunması durumunda tarafıma teslim edilmesini istiyorum ” şeklinde beyanda bulunduğunu, anılan deftere şirketin ihtiyacı olduğunu belirterek, genel kurul ve müzakere defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/12/2020 tarih ve 2020/324 Esas – 2020/787 Karar sayılı kararı ile; ” Somut olayda; davacı tarafça yasada düzenlenen mücbir sebeplere dayanılmadığı, ticari defterlerin korunması için gerekli özen ve dikkatin gösterildiğine ilişkin delilin mevcut olmadığı, taşınma olayından 6 ay gibi uzun bir süre sonra ticari defterlerin kaybolduğunun anlaşılmasının hayatın olağan akışı ile uygun olmadığı gibi basiretli bir tacirin davranışları ile de uyumlu olmadığı, bu hali ile yasada sayılan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmakla, bu gerekçe ile davanın reddine … ” gerekçeleri ile; ” 1.Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, müvekkili şirket yetkilisinin zayi belgesi verilmesi istenilen defterin 23.07.2020 günü çalındığını veya kaybolduğunu öğrendiğini, davanın 28.07.2020 günü, yani öğrenmeden itibaren 5 gün sonra yasal süre içerisinde açıldığını, TTK 82/7 maddesi uyarınca şirkete ait defterin çalındığı veya taşınma sırasında kaybolduğunun mevcut tutanak ve tanık anlatımları ile ortaya çıkacağını, her ne kadar yerel mahkeme kararında, ticari defterlerin korunması için gerekli özen ve dikkatin gösterildiğine ilişkin delilin mevcut olmadığı ileri sürülmüş ise de, bu hususun doğru olmadığını, müvekkilinin basiretli bir tacirin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak defterlerin kaybolması veya çalınmasına engel olamadığını, yine bu hususta mahkemeye bildirdikleri tanıkların dahi dinlenmediğini, ilk celsede davanın reddine karar verildiğini, mahkemece gerekli araştırma yapılmadan, sadece dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına-bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, davacı şirketin taşınması sırasında şirkete ait genel kurul ve müzakere defterinin kaybolduğu belirtilerek, zayi belgesi verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekili, zayi belgesi verilmesini talep ettiği genel kurul ve müzakere defterinin kaybolduğunu ya da çalındığını beyan etmiş olup, zayi durumunun ne şekilde meydana geldiğinin net olarak ifade edilemediği, iddia edilen zayi olma durumunun nasıl meydana geldiği ile ilgili olarak dosyada delil bulunmadığı, bu durumda iddianın ileri sürülüş şekline göre tanık dinlenilmesinin de sonuca etkili olmayacağı, davacı şirket tarafından taşınma sırasında ticari defterlerin korunması için gerekli dikkat ve özenin gösterildiğinin de ispatlanmadığı anlaşıldığından, mahkemece verilen karar yerindedir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,9.TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde davacıya iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/02/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.