Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/88 E. 2023/163 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/88 Esas
KARAR NO: 2023/163 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/786 Esas – 2020/772 Karar
TARİHİ: 20/11/2020
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Termoform Makina Kalıbı ve Ekipmanlarının satışına ilişkin bir sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin 56.120,00 Euro+KDV = 66.221.60 Euro olarak belirlendiğini, davalı şirketin bu borcun bir kısmına karşılık gelmek üzere müvekkili şirkete 01/06/2016 tarihinde, 27/11/2016 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, 27/07/2016 tarihli, 8.581.00 TL bedelli ve 31/08/2016 tarihli, 4.419,00 TL bedelli (Euro cinsinden toplam 9.395,63 Euro tutarlı) 3 adet çek verdiğini, bu çek tesliminin sonunda bu çek bedellerinin mahsubu ile davalı şirketin müvekkili şirkete Termoform Makinası Kalıbı ve Ekipmanları satışı nedeniyle bakiye 56.825,97 Euro borcunun bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete satıp teslim ettiği Termoform Makinası Kalıbı ve Ekipmanlarına ilişkin 10/04/2017 tarihli … Fatura nolu 262.025,063 TL bedelli e-fatura düzenlenip sistem üzerinden davalı şirkete gönderilmiş ise de, davalı şirketin faturayı online sistemde reddettiğini, ayrıca davacının yukarıda belirtilen sözleşme dışında davalı şirkete düzenlediği 31/08/2016 tarihli, 8.083,00TL bedelli, 11/04/2016 tarihli, 678,50 TL bedelli, 29/04/2016 tarihli, 2.360,00 TL bedelli, 16/05/2016 tarihli, 1.475,00 TL bedelli, 17/06/2016 tarihli, 1.770,00 TL bedelli, 14/07/2016 tarihli, 767,00 TL bedelli, 31/01/2017 tarihli, 2.950,00 TL bedelli, 24/03/2017 tarihli, 472,00 TL bedelli, 06/04/2017 tarihli, 885,00 TL bedelli olmak üzere toplam 19.440,50 TL tutarındaki 9 adet fatura nedeniyle de alacaklı olduğunu ve bu borcun da davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirkete keşide ve tebliğ edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 08/06/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin sonuçsuz kalması nedeniyle, 03/07/2017 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe girişildiğini, davalı-borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalı borçlunun icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili şirketin 23/01/2014 tarihli … Termoform Makinesi Alım-Satım Sözleşmesini imzalandıklarını, sözleşme gereğince davacıdan 190.000 Euro bedelli makine satın alındığını, alınan makinenin sürekli sorun çıkardığını, bu durumun her seferinde davacıya bildirildiğini ancak arızaların giderilmediğini, dakikada 28 baskı performansı taahhüdü ile satın alınan makinenin 22 baskı yaptığını, günlük üretimin 1.500.000 bardaktan 800.000 adet bardağa düştüğünü, 09/05/2016 tarihli ek sözleşme ile bu makinenin yavaş çalışması ile ilgili olarak davacı tarafın çözüm getireceğini söyledikleri ek kalıp anlaşması yaptıklarını, davacı tarafından davaya konu edilen 09/05/2016 tarihli sözleşmenin, 23/01/2014 tarihli sözleşmeye ek olarak imzalandığını, davacının, 23/01/2014 tarihli sözleşme ile satın alınan … Termoform Makinesi’nin hasarlı olan parçalarını değiştirileceği, makineyi çalışır hale getireceği, bütün sorunlarını çözeceğine dair kalıp + makine bakımı olarak 56.120 Euro+ KDV bedelli ek kalıp anlaşmasının yapıldığını, sözleşme ile birlikte 10.000 Euro ödendiğini, kalan kısmın makina (23/01/ 2014 tarihli sözleşme ile satın alınan …Termoform Makinesi) ve kalıp (09/05/2016 tarihli ek sözleşme ile alınan kalıp) başarılı bir şekilde çalıştığında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 09/05/2016 tarihli ek sözleşme ile kalıp teslimi + makinenin bakımının 45 günlük sürede yapılacağının taahhüt edildiğini, ancak kalıbın eksik olarak geldiğini, 05/09/2016 tarihinde imzalanan sözleşme üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, ana sözleşme ile satın alınan makinenin bakımlarının yapılmadığını, arıza ve sorunların devam ettiğini, 05/09/2016 tarihli ek sözleşme ile … Termoform Makinesi için kalıbın çalışması için gerekli makine bakımlarının ücretsiz olarak yapılacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen, davacının makinenin bakımlarını yapmak için 70.000 Euro ek ödeme istediğini ve müvekkili tarafından bu talebin kabul edilmediğini, davacının 07/04/2017 tarihli sevk irsaliyesinde gerçekte daha önce teslim etmiş olduğu ek sözleşmede belirtilen kalıbı 07/04/2017 tarihinde teslim etmiş gibi gösterdiğini, müvekkilinin vasıfsız işçisine yetkisi olmadığı halde irsaliyeyi imzalattığını, davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyesi tarihi olan 07/04/2017 gününde dahi davacının sözleşmeler ile kararlaştırıldığı şekilde makine ve kalıbı çalışır vaziyette mü- vekkiline teslim etmediğini, 05/09/2016 tarihli ek sözleşme de; “4.Ödeme Koşulları” başlığı altında ödeme şekli ve zamanının “10.000 Euro Kaparo Kalan kısım makine ve kalıp başarılı şekilde çalıştığında ödenecektir.” şeklinde kararlaştırıldığını, davacıya l0.000 Euro ödeme yapıldığını, ancak makine ve kalıbın davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak çalışır vaziyette teslim edilmediğini, davacının kötü niyetle e-fatura düzenleyerek sistem üzerinden müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin faturayı kabul etmediğini, davacının Beyoğlu … Noterliği’nden 08/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek müvekkilinden 66.221,60 Euro makine bedeli talep etiğini, bunun üzerine müvekkilince Bakırköy … Noterliği’nden 19.06.2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamenin gönderildiğini, davacının sözleşme gereği davaya konu kalıbın imal edilip çalışır vaziyette müvekkiline teslim etme borcu altına girdiğini kabul etmesi karşısında, salt fiili teslimin sözleşmeden doğan borcunu ifa ettiği anlamına gelmeyeceğini, davacının ihtarname içeriğinde ve dava dilekçesinde sadece fiili teslimden bahsettiğini, sözleşmeye konu ürünün çalışır vaziyette teslim edildiğine ilişkin herhangi bir beyan veya delil sunamadığını, makine istenilen performans ile çalışmadığından, elektrik, personel, genel gider, sağlanamayan kar, v.b den zarar edildiğini, ayrıca manevi zararın meydana geldiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile toplam 9 adet faturalardan kaynaklı 19.440,50 TL tutarında alacağının da bulunduğunu iddia ettiğini, ancak davacı tarafa ödemenin yapıldığını, söz konusu faturalar nedeniyle davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, hatta müvekkilinin cari hesaptan 14.984,35 TL alacağı bulunduğunu beyanla davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 20/11/2020 tarih 2017/786 Esas 2020/772 Karar sayılı kararında; “….66.221,60 Euro (262.025,63 TL) bedelli fatura ile ilgili olarak SMMM … tarafından yapılan incelemede; söz konusu Termoform Makinesi PP-PET 15 Gözlü kalıp ve 5 Set Model İmalatı açıklamalı 10/04/2017 tarih … nolu 56.120,00 Euro +10.102,60 Euro KDV’ den ibaret toplam 66.221,60 Euro (262.025,63 TL) bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıt altına alındığı, ancak davalının defterlerine kayıt edilmediği ve online ortamda iade olunduğu tespit edilmiştir. Davalı her ne kadar söz konusu fatura içeriğinin sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmediğini, makinenin sürekli sorun çıkardığını beyanla fatura bedelinin talep edilemeyeceğini savunmuş ise de, davacı taraf satışı kararlaştırılan kalıp ve ekipmanları, 07/04/2017 tarihli irsaliyeli fatura karşılığında davalıya teslim etmiş, faturanın altı davalının çalışanı tarafından imzalanmıştır. Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından yapılan inceleme sonunda , satışı yapılan Termoform Makinesi Kalıp ve Ekipmanlarının davalının adresinde bulunduğu görülmüştür. Diğer yandan davalı fatura içeriği kalıp ve ekipmanlar ile ilgili yasal ayıp bildiriminde bulunmamıştır. 23/02/2014 tarihli sözleşme gereğince davalıya satışı yapılan ve davanın konusu olmayan Termoform Makinesi ile ilgili iddia ve itirazlar bu davada yargılamaya esas alınamayacağından davalının bu yöndeki itirazları dikkate alınmamış, davacının 66.221,60 Euro (262.025,63 TL) bedelli faturaya dayanarak davalıdan alacak talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır.10/04/2017 tarih … nolu 66.221,60 Euro (262.025,63 TL) bedelli fatura ile ilgili tahsili gereken alacağın miktarına gelince,; davacının fiyat teklifinin davalı tarafça kabulünden sonra, davalı tarafça 20.000,00 TL (ödeme günü 5.489,38 Euro), 8.581,00 TL (ödeme günü 2.568,78 Euro) ve 4.419,00 TL (ödeme günü 1.337,47 Euro) toplamda 33.000,00 TL (9.395,63 Euro ) ödediği tarafların kabulünde olup bu ödemelere ilişkin çek bedelleri her iki tarafın ticari def- terlerinde kayıt altına alınmıştır. Tahsili gereken 66.221,60 Euro (262.025,63 TL) bedelli fatura bedelinden, davalıdan tahsil edilen 9.395,63 Euro tutarındaki ödemenin mahsubu sonucu -takip talebinde belirtildiği üzere- bakiye 228.775,67 TL alacağın kalacağı, Davalının 2017 yılında cari hesap ilişkisi içinde fazladan ödediği 17.497,75 TL (4.352,89 Euro) ‘nin de mahsubu sonucu, davacının takip tarihi itibariyle ve söz konusu fatura nedeniyle tahsilini talep edebileceği alacağın 228.775,67 TL – 17. 497,75 TL = 211.277,92 TL , döviz cinsinden ise 56.825,97 Euro- 4.352,89 Euro = 52.473,08 Euro olduğu anlaşılmıştır. Dava ve takip konusu alacağın diğer kalemini oluşturan 11/04/2016, 29/04/2016, 16/05/2016, 17/06/2016, 14/07/2016, 31/08/2016 ,31/07/2016, 24/03/2017 ve 06/04/2017 tarihli muhtelif tarih ve bedelli yedek parça ve işçilik açıklamalı toplam 19.440,50 TL tutarındaki faturaların her iki tarafın ticari defterlerine kayıtlı olduğu,ancak davacının bu faturalardan kaynaklanan alacağının bulunmadığı anlaşılmakla , davanın kısmen kabulüne, itirazın 52.472,08 Euro (211.277,92 TL) alacak yönünden iptali ile takibin devamına, bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebe- biyet veren davalı/borçlunun icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine kara verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili ve davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında 23.01.2014 tarihinde yapılan … Termoform Makinesi Alım-Satım Sözleşmesi ile müvekkili tarafından sözleşmeye konu makinenin satın alındığını, ancak makinenin teslim edildiği günden itibaren vadedilen performansta çalışmayıp sürekli arızalandığını, bu durum davacıya bildirilmesine rağmen, davacı tarafından sorunların giderilmediğini, makinenin bir türlü vaat edilen performansta çalışmaması, sürekli arızalanması üzerine yapılan görüşmeler neticesinde 09.05.2016 tarihli ek sözleşmenin imzalandığını ve makinenin vaat edilen performansta çalışacağının, arızaların giderileceğinin belirtildiğini, 09.05.2016 tarihli sözleşme ile 10.000 Euro davacıya ödeme yapıldığını, kalan kısmın ise 23.01.2014 tarihli sözleşme ile satın alınan … Termoform Makinesi ve kalıp başarılı şekilde çalıştırıldığında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından makine ve kalıbın başarılı şekilde çalışır hale getirilmediğini, makinenin halen müvekkiline ait işyerinde atıl vaziyette olduğunu, davacının 2016 tarihli sözleşme ile kararlaştırıldığı gibi makine ve kalıbı başarılı bir şekilde çalışır hale getirmemesine rağmen, müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin borcu muaccel olmadığından, davacı borcunu gereği gibi ifa etmediğinden, işbu takibe taraflarınca itiraz edildiğini, yerel Mahkemece taraflar arasında görülmüş olan davada yasalara aykırı karar verildiğini, işbu kararın bozulması gerektiğini, makine ve kalıbın başarılı bir şekilde çalışmadığının dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanlarıyla ve de 06.05.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda Makine Mühendisi bilirkişi tarafından yapılan tespitle sabit olduğunu, sözleşme gereğince, makine ve kalıp başarılı bir şekilde çalışmadığından müvekkilinin borcunun muaccel olmadığını, dosya kapsamında dinlenen tanıkların makinenin sürekli arıza çıkardığını, 2016 yılından beri çalışmadığını beyan etmesine rağmen, yerel Mahkemece dosya kapsamında tanıklar hiç dinlenmemiş gibi karar oluşturulduğunu, tanık beyanlarının neden hükme esas alınmadığının açıklanmadığını, yerel Mahkemece “23.02.2014 tarihli sözleşme gereğince davalıya satışı yapılan ve davanın konusu olmayan Termoform Makinesi ile ilgili iddia ve itirazlar bu davada yargılamaya esas alınamayacağından davalının bu yöndeki itirazları dikkate alınmamış…” denildiğini, müvekkilinin borcunun muaccel olmasının 2014 tarihli sözleşme ile alınan makinenin başarılı şekilde çalışmasına bağlı olduğunu, bu sebeple Termoform Makinesinin bu davanın konusu olduğunu, yerel Mahkemece gerekçeli kararda bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde 66.221,60 Euro (262.025,63TL) bedelli faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği belirtilmişse de, bu tespitin hatalı olduğunu, 04.11.2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; icra takip tarihi itibari ile davacının, müvekkiline 17.497,75 TL borçlu olduğu, dava konusu 10.04.2017 tarih ve … no’lu, 262.025,63 TL bedelli faturanın davacı kayıtlarında mevcut bulunmadığının tespit edildiğinin görüleceğini, yerel mahkemenin dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlıymış gibi hatalı hüküm kurduğunu, yerel Mahkemece kalıp ve ekipmanlar ile ilgili yasal ayıp bildiriminde bulunulmadığı yönünde karar oluşturulmuşsa da, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından davacıya 19.06.2017 tarihinde Bakırköy … Noterliği’nin 19.06.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, makine ve kalıbın gereği gibi çalışmadığının, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğinin bildirildiğini, işbu ihtarname deliller arasında bulunmasına ve dava dosyasında yer almasına rağmen yerel Mahkemece hüküm kurulurken gözardı edildiğini, HMK madde 353’de, yerel Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin değerlendirilmemiş olması halinde istinaf Mahkemesince kararın kaldırılmasına karar verileceğinin belirtildiğini, genel olarak ek sözleşme tarihinin 05.09.2016 tarihi olduğu dikkate alındığında 07.04.2017 tarihli sevk irsaliyesinin gerçeği yansıtmadığı, muvazaalı olarak hazırlandığının dikkate alınmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyesi tarihi dikkate alındığında sevk irsaliyesi üzerinde yazılı olan makine ve kalıbın işler hale gelmesi için, eksik olan bir kısım ürünlerin fiili sevk tarihinin 07.04.2017 olduğunun anlaşılacağını, davacının bu tarihte bile sözleşmeler ile kararlaştırıldığı şekilde makine ve kalıbı çalışır vaziyette müvekkiline teslim etmediğini, sevk irsaliyesi içeriğinden sözleşmeye konu ürünün teslim edilmediğinin anlaşıldığını, davacının üstlenmiş olduğu edimi yerine getirmediğini, 07.04.2017 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim edilen ürünlerin sözleşmeler gereği davacının makine ve kalıbı işler hale getirmesi için gerekli olan bir kısım ürünler olduğunu, davacının ek sözleşme ile sadece sözleşmeye konu ürününün teslimini üstlenmediğini, sözleşmeye göre davacının, kalıp kurulumunda ürün şekillendirmesi yaparak teslim edeceğini, kalıp bedeline 5 set PP ve PET için insert model, 2 set PET için ve 2 set PP için Hytac keçenin dahil olduğunu, kesicilerde problem yaşanırsa mevcut çeliklerin 1.2379 çelik ile ücretsiz değiştirileceğini, kalıbın bütün boylarda çalışır halde ürün alacak şekilde çalıştırılıp, teslim edileceğini, ekstra keçe ihtiyacı çıkarsa ücret talep edilmeyeceğini, kalıbın çalışması için gerekli olan makine bakımlarının ücretsiz olarak yapılacağını, davacının kötü niyetli olarak e-fatura düzenleyerek sistem üzerinden müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin faturayı kabul etmediğini, 2016 yılında ek sözleşme ile 45 günde kalıp teslimi ve makinenin bakımının yapılacağının kararlaştırıldığını, kalıp ve makine bakımının süresinde teslim edilmediğini, makine ve kalıbın bakım ve onarımının yapılmadığını, davacının, Beyoğlu …Noteliğinin 08.06.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davaya konu kalıbın imal edilip çalışır vaziyette müvekkiline teslim etme borcu altına girdiğini kabul ve beyan ettiğini, ancak yapılan bilirkişi incelemesinde makinenin çalışmadığının atıl vaziyette olduğunun sabit olduğunu, makinenin ortalama %50 kapasite ile çalışmasından kaynaklı enerji, eleman, genel gider maliyetlerinden dolayı ciddi şekilde zararlar meydana geldiğini, 45 günde makine bakımı ve kalıp teslimatı yapacağı kararlaştırılmasına rağmen, 1 yıla yakın bir süredir yapılmadığını, 9 ay makinenin kapalı kaldığını, kalıp geldikten sonra davacı tarafından makinenin bakımının yapılmadan kalıbın çalıştırılmaması konusundaki direktifleri doğrultusunda, makinenin halen kapalı ve atıl bir vaziyette beklediğini, müvekkilinin, makineye bağlı siparişler aldığını, davacı makineyi çalışır hale getirmediğinden almış olduğu siparişleri teslim edemediğini, zararının oluştuğunu, müşteriler ile yapılan ticari bağlantıların iptal olmasının müvekkili şirketin müşterilerine karşı piyasadaki prestijinin bozulmasına neden olduğunu, davacının dava dilekçesi ile toplam 9 adet faturalardan kaynaklı 19.440,50 TL tutarında alacağının da bulunduğunu iddia ettiğini, söz konusu faturaların müvekkili şirket defterlerine işlendiğini ve bedellerinin de davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, cari hesaptan alacağı olduğunun bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, söz konusu fauralar incelendiğinde aslında ek sözleşme ile ücretsiz bakımı yapılacak olan makinenin bakım ve işçilik ücretlerinin de faturalandırıldığı, müvekkilinden ek sözleşmeye aykırı olarak para tahsil edildiğinin anlaşıldığını, fatura edilen ürünlerin ilk sözleşme ile alınan makinenin ilk teslim tarihinden itibaren çalışmaz durumda olduğu ve makinenin çalışır hale getirilebilmesi için davacı tarafından müvekkiline ekstra satılan ürünler olduğunun açık olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiği ve alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilemeceği açık olup bu yönde verilen kararın kabul edilemeyeceğini beyanla yerel Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozularak kaldırılmasına, dosyanın yeniden hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yargılama aşamalarında ifade ettikleri üzere, müvekkili şirket, davalı şirkete sözleşme konusu ve fatura içeriğinde belirtilen malların satışını ve teslimini imza karşılığında yapmasına rağmen davalı şirketin toplamı 9.395,63 Euro tutarlı 3 adet çekten başka herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin davalı şirketten 56.825,97 Euro tutarında termoform makinası kalıbı ve ekipmanları satışı ve tesliminden kaynaklanan bakiye alacağının kaldığını, bunun yanında müvekkili şirketin davalı şirketten toplam 19.440,50 TL tutarında 9 adet fatura nedeniyle de alacaklı olduğunu, bilirkişi raporlarında davalının müvekkil şirketten 17.495,75 TL alacaklı olduğu yönündeki kanaatin tekrar edilerek raporun sonuç kısmında müvekkil şirketin alacağından 17.495,75 TL mahsup edilerek hesaplama yapılmış olmasının ve Mahkemece gerekçeli kararda bu mahsup işlemini yaparak karar oluşturmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine davalı şirketten Termoform Makine Kalıbı Ve Ekipmanlarının Satışı’’na ilişkin sözleşme uyarınca 56.825,97 EURO ve taraflarınca sunulan 9 adet fatura uyarınca 19.440,50 TL alacaklı olduğunu, huzurdaki davanın müvekkili şirketin alacağını tahsil amacıyla davalı şirket aleyhine açıldığını, davalı tarafça müvekkili aleyhine açılmış bir karşı dava icra takibi vb. hukuki talep ve işlem bulunmadığını, alacağını tahsil için icra, mahkeme veznesine alacak miktarı oranında yatırılan bir harç da bulunmadığını, bu kapsamda kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet varsa davalının alacağının müvekkilinin alacağından mahsup edilebilmesi huzurdaki dava yönünden mümkün olmayıp, ayrı bir dava- takip konusu olduğunu beyanla talebin tamamına karar verilerek yerel Mahkeme kararının bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura ve sözleşmeye dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı taraf, davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile Termoform makinası kalıp ve ekipmanları sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak 56.825,97 Euro (228.775,67 TL) ve 9 adet fatura bedeli 19.440,50 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmış, davalının süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takip durmuş, davacı tarafından eldeki dava ile itirazın iptali talep edilmiş, davalı tarafından takibe dayanak yapılan sözleşmenin, taraflar arasında 2014 yılında imzalanan makine alım satımı sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu ve ek sözleşme uyarınca makine ve kalıp çalışır halde teslim edildiğinde kapora dışında kalan bedelin ödeneceğini, davacının sözleşme ile üstlendiği kendi edimini ifa etmediğini, makine ve kalıbın çalışmadığını, borcun muaccel olmadığını, takibe konu diğer fatura bedellerinin ise ödendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında 17.01.2014 tarihinde HT 73 Termoform makinesi alım satım sözleşmesinin imzalandığı, makinenin davalıya teslim edildiği ve bedelinin ödendiği, sözleşmenin garanti başlıklı 7. maddesinde bir yıllık garanti süresinin kabul edildiği, 09.05.2016 tarihinde davacı tarafından davalıya Termoform makinesi kalıp ve ekipmanlarının imaline ilişkin teklif formunun sunulduğu ve davalı tarafından teklifin onaylandığı, bu şekilde taraflar arasında ikinci bir sözleşmenin kurulduğu, sözleşme ile davacının üstlendiği edimin kalıp ve ekipmanlarını üretim teslim etmek olduğu, teklif formunun ödeme koşulları başlıklı kısmına el yazısı ile “10.000 Euro kapora, kalan kısım makine ve kalıp başarılı şekilde çalıştığında ödenecektir” şeklinde kayıt düşüldüğü, tarafların teklif formunda yer alan bu kayda herhangi bir itirazda bulunmadıkları, davacı tarafından davalı adına makine yedek parça ve işçilik açıklaması ile takibe konu edilen 9 adet faturanın düzenlendiği, 07.04.2017 tarihli sevk irsaliyesi ile kalıp ve ekipmanlarının davalıya teslim edildiği, 06.04.2017 tarihli servis formu ile makinenin çalışır şekilde davalıya teslim edildiği sabittir. Her ne kadar davalı taraf, takibe konu 09.05.2016 tarihli sözleşmenin, 17.01.2014 tarihli sözleşme ile satın alınan Termoform makinesinin arızalarının giderilmesi için yapıldığını iddia etmiş ise de, teklif formunda bu hususta bir açıklama olmadığı gibi, dinlenen tanık beyanları ile teklif formu içeriğine göre 09.05.2016 tarihli sözleşmenin aynı makinede çalıştırılacak başka bir kalıp için yapıldığı, Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki, kalıbın tek başına çalıştırılamayacağına yönelik tespit de nazara alındığında, uyuşmazlığın 09.05.2016 tarihli sözleşme ile satın alınan kalıbın makine ile çalışıp çalışmadığı ve davacının kalıp ve ekipmanlarının kalan bedellerini talep edip edemeyeceği, ayrıca takibe konu diğer faturalar nedeniyle alacağın bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından Termoform makinesi ile ilgili garanti süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamakla birlikte, 09.05.2016 tarihli sözleşmeye (teklif formunda) göre alacağın talep edilebilmesi için makinenin de çalışması gerektiğinin kabulü halinde, 06.04.2017 tarihli servis formu ile makinedeki mevcut arızalar giderilerek çalışır şekilde davalıya teslim edildiği, bu tarihten sonra davalı tarafından yapılmış bir servis talebinin olmadığı, 07.04.2017 tarihli sevk irsaliyesi ile kalıp ve ekipmanlarının teslim edildiği, davalının söz konusu kalıp ve ekipmanlar ile ilgili olarak TTK’nın 23/1-c maddesinde yer alan ayıp ihbar süreleri içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı gibi, davacının alacağının ödenmesi için gönderdiği 08.06.2017 tarihli Noter ihtarnamesine karşı gönderdiği 19.06.2017 tarihli Noter ihtarnamesinde de, makinenin çalışmadığından bahsettiği, Mahkemece yapılan keşif sırasında, davalı taraf yetkilisinin makinede arıza olduğundan bahisle makinenin çalıştırılamayacağını beyan etmesi ve kalıbın makineden ayrı şekilde çalıştırılmaması nedeniyle, çalışıp çalışmadığına yönelik bir tespit yapılamadığı, sonuç olarak davacının 09.05.2016 tarihli sözleşme uyarınca üstlendiği imal ve teslim etme edimini yerine getirdiği, sözleşmeden kaynaklanan 56.825,97 Euro alacağının da muaccel olduğu, Mahkemece alacağın muaccel olduğunun kabulü ve alacak her iki taraf için muayyen ve itiraz haksız olduğundan, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Mali bilirkişi raporu ile davacının 09.05.2016 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağı için düzenlediği 10.04.2017 tarihli fatura tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp, takibe konu diğer 9 adet faturanın ise defterlerde kayıtlı ve ticari defterlerdeki karşılıklı kayıtlara göre bedellerinin ödendiği, davalının takip tarihi itibariyle davacıdan bakiye 17.497,75 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından icra takibi bakiye hesap alacağı için başlatılmamış ve davalı tarafından cevap dilekçesinde takas defi’nin ileri sürülmemiş olması karşısında, Mahkemece takibe konu 9 adet fatura yönünden talebin reddine karar verilmesi doğru ve fakat davacının 56.825,97 Euro alacağından, davalının bakiye hesap alacağının mahsubu ile davanın 52.473,08 Euro üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Bu nedenle davacı tarafın istinaf başvurusu kısmen haklı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B)Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 tarih ve 2017/786 Esas – 2020/772 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak sureti ile; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına itirazının 56.825,97 Euro yönünden iptali ile takibin bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarıca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden bir yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hüküm altına alınan 228.775,67 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 45.755,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 15.627,67 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.997,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.629,83‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı + 2.997,84 TL peşin nispi harç+ 70,90 TL tamamlama harcı toplamı 3.100,14 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 330,00 TL ATGV yol gideri + 109.00 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimat gideri, 314 TL keşif harcı) 2.753 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre ( dava % 92 kabul ) 2.252,76 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,5-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan tebligat/müzekkere masrafından ibaret 250,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre ( dava % 8 ret ) 20,00 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 35.028,59 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, 8-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 10-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 11-İstinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca istinaf eden davalıdan alınması gereken 15.627,67 TL nispi istinaf karar harcından davalı tarafça yatırılan 3.608,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.019,57‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 12-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 14-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 15-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verilmiştir.