Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/802 E. 2021/835 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/802 Esas
KARAR NO : 2021/835 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/492 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 25/12/2020
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, Bankalara ve KOSGEB’e yazı yazılarak şirket adına talep edilebilecek her türlü parasal işlemin engellenmesi için tedbir uygulanmasını, şirkete ait olup bilgileri ayrıca bildirilecek olan banka hesabına bloke suretiyle tedbir uygulanmasına, tespit işlemi yapılan adresin taşınmaz içerisinde bulunan malların kaçırılmasının önüne geçilmesi adına malların satışına izin verilebilmesini ya da malların dava süresince mühürlenerek dava sonunda zarar tespiti yapılmak sureti ile meydana gelen zararın davalı yana yükletilmesini, diğer ortak … şirketi açıkça zarara uğratacağı ve anlatılan tüm diğer nedenlerle müvekkilinin de ortağı olduğu … adlı şirketin tüm alacak ve borçlarının tespiti ile feshine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 25/12/2020 tarih 2020/492 Esas sayılı ara kararında;”Davacı yanın tedbir talebine ilişkin hususların yargılamayı gerektirmesi ve mevcut delil durumuna göre HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşullarının oluşmaması nedeniyle ihtiyati tedbir taleplerinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili …’nun, 4 Aralık 2019 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde kuruluş ilanı yapılan 28/11/2019 tarihinde tescil edilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde … (…) ile birlikte yarı yarıya hisse sahibi kurucu ortak olduklarını,Şirket mallarının müvekkili bilgisi haricinde kaçırılmış olması dolayısıyla diğer ortak tarafından zarara uğratılacağı gerekçesiyle Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine tespit talebinde bulunulduğunu, bu talebin 2020/4 değişik iş dosyasıyla işlem gördüğünü, anılan malların bu adreste tutulduğunu tespit edilerek mahkemece tutanak altına alındığını,Şirkete ait bu gereçlerin piyasa değerleri epey yüksek olan profesyonel fırın, tepsiler, tepsi arabaları, ekmek yapımında kullanılan kapaklı kapaksız kutu ve sepetler vb. ürünler olup bu gereçlerin neler olduğu Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/4 Değişik İş dosyasındaki bilirkişi tespit tutanağından da görülebileceğini, Müvekkilinin bilgisi olmaksızın kaçırılmak suretiyle yukarıda şirket adresi olarak gösterilen imalathaneden alınan aletlerin şirketten şahsı kazanç ve fayda sağlama niyeti olan kişilerce satılması veya başka bir yerde kullanılmak üzere bir kez daha kaçırılması ihtimaline karşılık mahkemeden ilgili mallara ilişkin tedbir talep edildiğini ancak bu tedbir kararının reddedildiğini, şirket mallarının bir kez daha kaçırılmış olduğunu ve diğer ortakça açılan yeni bir işletmeye taşındığını ve burada müvekkilimin izni ve bilgisi olmadan kullanıldığını,İleri sürerek, ara kararın kaldırılmasını şirket malvarlığına haiz, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/4 Değişik İş sayılı dosyasında mevcut Bilirkişi Raporunda yer verilen tüm mallara tedbir ya da sair bir tedbir uygulanmasına, bankalara ve KOSGEB’e yazı yazılarak … isimli şirket adına yapılabilecej her türlü parasal işlemin engellenmesi için tedbir uygulanmasına, şirkete ait … Bankası 1071 Şube kodlu Seyrantepe Şubesi … müşteri nolu hesaba da bloke uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, şirket feshi davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ve yöneticisi olan … müvekkilinin bilgili olmadan şirket mallarını kaçırdığını, bu konuda mahkemece tespit yaptırdıklarını, şirketi zarara uğrattığını, ortaklık sorumluluğuna aykırı hareketlerde bulunduğunu, haksız olarak şirketi borçlandırdığını, bu konuda … hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek şirketin feshine, şirket yetkilisinin KOSGEP’ten, bankalardan her türlü parasal işlemlerinin engellenmesi, bildirecekleri şirket banka hesaplarına bloke konulması, değişik iş tespit dosyası ile tespit ettirdikleri şirkete ait malların satışına izin verilmesi veya malların dava süresince mühürlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece tedbire ilişkin hususların yargılamayı gerektirmesi ve mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları oluşmaması gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.TTK 636. maddesinde limited şirketin sona erme halleri düzenlenmiş, 3. fıkrasında haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın şirketin feshini talep edebileceği, mahkemenin fesih yerine davacı ortağın, payının gerçek değeri ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına veya duruma uygun düşen diğer çözüme hükmedebileceği, 4. fıkrasında fesih davası açıldığında taraflardan birinin talebi üzerine mahkemenin gerekli önlemleri alabileceği belirtilmiştir.TTK 636/4 maddesinde fesih davası açılması haline mahkemenin gerekli önlemleri alabileceği belirtilerek bu konuda mahkemeye takdir hakkı tanınmıştır. Mahkeme durum ve şartlara göre her olayın özelliğini değerlendirerek, makul görülebilecek, somut olaya uygun tedbir kararı verebilecektir.HMK’nın 390. maddesine göre de; tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacı iddiaları yargılamayı gerektirmekte olup, davadan önce mahkeme aracılığı ile yapılan tespitle şirket malları tespit edilmiştir. Şirket halen faal olup ticari hayatına devam etmektedir. Şirket yetkilisinin KOSGEP’ten ve bankalardan parasal işlem yapmasının engellenmesi şirketin daha büyük zararlara uğramasına neden olabilecektir. Davacının iddia ettiği eylemler şirket yöneticisinin sorumluluğunu gerektirecek eylemler olup bu konuda açılmış bir dava bulunmaktadır. Davacının bildirdiği deliller ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli değildir Uyuşmazlığı esastan çözecek olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre, ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcının, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5Artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/06/2021 tarihine HMK’nın 353/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.