Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/800 E. 2023/762 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/800 Esas
KARAR NO: 2023/762 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/578 Esas – 2021/91 Karar
TARİH: 09/02/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı şirkete muhtelif tarihlerde taşıma hizmetleri verdiğini, bu hizmetlerden doğan alacak ve borçların fiili olarak cari hesap kapsamında yürütüldüğünü, davalının bu ilişkiden müvekkiline 1.929,01 Euro borcu bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurduklarını, ancak anlaşamadıklarını belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.Davalı tarafın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile; davacı yasal defterlerine göre davalının 1.929,0l.-Euro kadar davalıdan cari hesaba dayalı alacaklı olduğu, davalı yasal defterlerine göre ise davacıya borç ya da alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraflar arasında geçen mail ve yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla davacı yanca verilen taşıma hizmetinin zamanında yapılmaması sebebi ile davalının bir başka firma ile anlaşarak borç altına girdiği ve bunu da davalı yana yansıttığı, taraflar arasındaki farkın 1.700 Euro bedelinin bu faturadan kaynaklandığı ve rapor İçerisinde de yer aldığı üzere yapılan ödemelerin her iki yan defterlerinde farklı tutarda kayda alınması ve kur farkı sebebi ile söz konusu bakiye farkın oluştuğu, bu ödeme dekontları ibraz edilmeden hangi tarafça doğru kayda alındığının anlaşılamayacağı, tüm bu anlatılanlar dahilinde davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılır ise; 1.929,01-Euro asıl alacak için TBK. 117. maddesine göre davalıyı temerrüde düşürmediğinden faiz hesaplanmadığı ve takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/02/2021 tarih 2019/578 Esas 2021/91 Karar sayılı kararında; “….Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, Yasal mevzuat ve dosya kapsamına uygun denetime elverişli bilirkişi raporu birarada değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin olmadığı, fakat taraflar arasında ticari birtakım işlemlerin yapıldığı, icra takip talebinde borcun sebebinin cari hesap alacağı olduğunun açıkça belirtildiği, taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulup sahipleri lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı ticari defterlerine göre davacının alacaklı olduğu ancak davalı taraf ticari defterlerine göre davalının borçlu olmadığı, her ne kadar takip talebinde cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili yolunda icra takibi başlatılmış ise de esasında, taraflar arasında yazılı olmayan taşıma sözleşmesinden kaynaklı, davalının edimlerinin zamanında yerine getirmemesi sebebiyle davacının başka bir firma vasıtasıyla yaptırdığı taşıma işinden kaynaklı olarak yapılan ödemelerin davalı tarafa yansıtılmaya çalışıldığı, bu haliyle de davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının davacı taraf ticari defter kayıtlarıyla uyum içerisinde olmaması, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin olmamasına rağmen icra takibinde borcun sebebinin net bir şekilde cari hesaba dayandırılması, ayrıca taşıma sözleşmesinden kaynaklı olarak da taraflar arasındaki hak ve borç ilişkisinin, yazılı bir sözleşmede kararlaştırılmaması, bu doğrultuda da davacının basiretli bir tacir gibi hareket edip alacağının varlığını ve sebeplerini ispat edememesi karşısında, davacının davasının reddiyle birlikte, davacı tarafın kötüniyetli olarak icra takibi başlattığı kanaatine varılamaması nazara alınarak davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmeyerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, …”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Taraflar arasındaki ilişki süreç içinde fiili olarak cari hesap tarzı şeklinde yürütüldüğünü, bakiye alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, alacak bir ilişki veya faturadan kaynaklanmadığı ve karşılıklı ilişki sonucundaki bakiyenin tahsili için de yapılan icra takibinde cari hesap alacak bakiyesi borcun sebebi olarak gösterildiğini, Müvekkilinin cari hesap özetinde; davalının 1.929, 01 Euro borçlu göründüğünü, bu borç kaydının davalı kayıtlarında da mevcut olduğunu, buna karşılık davalı, müvekkili cari hesabında görünen alacağa karşılık 11.02.2019 tarihli … seri nolu 1.700,00.-Euro bedelli “ navlun gideri “ adı altında bir fatura düzenlendiğini, bu faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve Beyoğlu … Noterliğinin 15.3.2019 tarih ve 5044 sayılı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, sorunun bu itirazdan kaynaklandığını, davalı kendi cari hesaplarında da görünen bakiye alacağını, düzenlenmiş olduğu fatura ile sıfırlama yoluna gittiğini, davalı, 11.02.2019 tarihli 1.700,00.-Euro fatura ile “ ekspres olarak taşınması için 3. Şahıs taşımacıya yaptığı ödemeden dolayı uğradığı zararı davacıya yansıttığını “ beyan ettiğini, bu beyanı ile; davacıya borçlu olduğunu ancak davacının eyleminden dolayı zarara uğradığını, 3. taşımacıya yapılan ödemeden kaynaklanan 1.700,00. Euro zararını davacı alacağından mahsup ettiğini iddia ettiğini, bu kapsamda; Mahkemenin hüküm gerekçesinde yer alan “ davalının edimlerini zamanında yerine getirmemesi sebebiyle davacının başka bir firma vasıtasıyla yaptırdığı taşıma işinden kaynaklı olarak ödemelerin davalı tarafa yansıtılmaya çalışıldığı “ gerekçesi bir hatalı olduğunu, Davacının başa bir firma vasıtası ile yaptırdığı bir taşıma olmadığı gibi bundan kaynaklı davalıdan bir fark talebi de olmadığını, taşımanın zamanında yapılmadığı ve 3. şahsa ekspres taşıma yaptırdığı iddiası ile yapılan ödemeyi davacı alacağından mahsup iddiasında bulunan davalının kendisi olduğunu, Müvekkili tarafından süresinde itiraz edilen 11.02.2019 tarihli faturaya dayanarak 1.700,00.Euro karşı alacak iddiasında bulunan ve bunun kendi defter kayıtlarına işleyen, bu şekilde müvekkili cari hesap alacak bakiyesini sıfırlayanın davalı olduğunu, 16.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalının 11.02.2019 tarihli faturaya dayanarak 1.700,00.Euro faturayı kendi kayıtlarına aldığını ancak davacının bu faturayı Beyoğlu … Noterliğinin 15.3.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile itiraz ederek kayıtlarına almadığını, davalının dövizli bedellerinin hatalı olarak kayda girdiği, TL bedeller hatalı olarak dövize çevrildiğini ve mevcut bakiyeye ulaşıldığını ancak davalıya ait defterler usulüne uygun tutulmadığını, taraflar arasındaki sorunun 11.02.2019 tarih ve 1.700,00.Euro bedelli faturadan kaynaklandığını, yapılan ödemelerin davalı defterlerine hatalı işlendiğini ve davacı defterlerine göre davacının 1.929,01.Euro alacaklı olduğunun belirlendiğini, Bilirkişinin bu tespitlerine göre; davacı müvekkilinin 1.929,01.Euro davalıdan alacağı olduğunun sabit olduğunu, yerel mahkemenin taraf defterlerinin uyum içerisinde olmadığından bahisle dava alacağının varlığının kanıtlanmadığı gerekçesinin hatalı olduğunu, Davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafından itiraz edilen 1.700,00.-Euro bedelli fatura hariç tutulduğunda ve davalının ticari defterlerine hatalı girildiği belirlenen kayıtların düzeltilmesi halinde davacının 1.929,01.Euro alacaklı olacağının bilirkişi tarafından da belirlendiğini, bu bedelin cari hesap alacak bakiyesi olarak talep edilmesi ve yapılan icra takibinde de borcun sebebi olarak da cari hesap alacak bakiyesi gösterilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulü ile takibin devamına ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca oluşan açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili süresi dışında verdiği cevap dilekçesi ile, davacının muhtelif tarihlerde taşıma hizmeti verdiğini, … Firmasına ait malları taşımak üzere teslim aldıktan sonra aracın arızalandığı, serviste olduğu, muhtelif sebep ve bahaneler ileri sürerek 1 haftayı aşkın süre geçmesine rağmen malları yola çıkarmaması üzerine davacıya teslim edilen malların alınarak ekspres olarak başka bir taşıma firması vasıtasıyla taşımanın yaptırıldığını, ekspres olarak malın taşınması için 3. Şahıs taşımacıya yaptığı ödemeden dolayı uğradığı zararı davacıya yansıttığını, bu suretle davacıya borcu olmadığını beyan edip taraflar arasındaki mail yazışmalarını ibraz etmiştir. Davalı tarafından davacı tarafa gönderilen … konulu son mailde;” 15/02 Cuma günü deponuza teslim edilen, aracın servise alındığı gerekçesiyle 16/02 Cumartesi günü çıkışı yapılmayan ve 20/02 Çarşamba günü çıkış yapacak araca yükün kırmızı hat olması sebebiyle yüklenmeyen ve bunun sonucunda 21/02 Perşembe günü yükleneceği söylenen ama yine yüklenmeyen 22/02 Cuma günü kesin yükleneceği söylenip ilgili yükün saat 17:00’e kadar gümrüğe girmemesi üzerine 22/02 Cuma günü express araç ile sizlerden alıp müşteriye ulaştırdığımız 59 kolilik Psr yükümüzün express navlun bedeli tarafınıza yansıtılmıştır, bizlere ulaşan faturayı ekte görebilirsiniz, ayrıca … bizden servis raporlarını beklemektedir, aksi taktirde müşteriyi yanıltmaktan müşterimizi kaybedebiliriz, müşteri kaybı durumunda bu müşterimize ait yıllık ciro karımız hesaplanıp tarafınıza fatura edilecektir, ” içeriğindeki mailin gönderildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 11/03/2019 tarihli 1.700 EURO bedelli ihracat navlun açıklamalı yansıtma faturasının e fatura olarak düzenlenip davacıya gönderildiği, davacı tarafça Beyoğlu .. Noterliğinden çekilen 15/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile fatura içeriğinin kabul edilmediği belirtilerek faturanın iade edildiği anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden alınan raporda;Davacı yasal defterlerine göre davalının 1.929,0l.-Euro kadar davalıdan cari hesaba dayalı alacaklı olduğu, davalı yasal defterlerine göre ise davacıya borç ya da alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraflar arasında geçen mail ve yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla davacı yanca verilen taşıma hizmetinin zamanında yapılmaması sebebi ile davalının bir başka firma ile anlaşarak borç altına girdiği ve bunu da davalı yana yansıttığı, taraflar arasındaki farkın 1.700 Euro bedelinin bu faturadan kaynaklandığı ve rapor İçerisinde de yer aldığı üzere yapılan ödemelerin her iki yan defterlerinde farklı tutarda kayda alınması ve kur farkı sebebi ile söz konusu bakiye farkın oluştuğu, bu ödeme dekontları ibraz edilmeden hangi tarafça doğru kayda alındığının anlaşılamayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden, münkir kabul edilmesi gerekmekte isede, cari hesaba konu taşımanın tam ve eksiksiz olarak davalıya verildiği ve bundan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu ispat külfeti davacı üzerindedir. Somut olayda, davacı tarafından taşıma hizmetinin geciktirilmesi sebebiyle, taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan 1.700 Euro bedelli yansıtma faturasına konu taşımanın davalı tarafından dava dışı … İç ve Dış Tic. AŞ.’ye express taşıma yaptırıldığı, buna istinaden bu firma tarafından yapılan taşımaya ilişkin davalıya 1.700 euro bedelli fatura kesildiği, bilirkişi raporunda dava dışı firma tarafından davalı adına kesilen 1700 euro tutarındaki faturanın davalı ticari defter kayıtlarında yer aldığının tesbit edildiği, davalı tarafça bu faturanın davacıya yansıtılarak davacı cari hesabından düşüldüğü, davalı tarafından davacı adına kesilen bu yansıtma faturası davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği, taraf ticari defterleri arasındaki 1.700 Euro bedelli farkın bu faturadan kaynaklandığı, davalı tarafından düzenlenen yansıtma faturası davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edilmiş ise de davacı tarafça bu yansıtma faturasına konu taşıma hizmetinin davalıya verildiğinin ispat edilemediği, ayrıca bilirkişi raporunda belirtilen diğer ödemelerin hangi tarafça doğru olarak kayda alındığının anlaşılabilmesi için ödeme dekontlarının ibraz edilmesi gerektiği belirtildiği halde davacı tarafça bu yönde delil ibraz edilmediği, davacı tarafından cari hesaptan kaynaklı davalıdan alacaklı olduğunun isbat edilemediği anlaşılmakla; Sonuç itibariyle mahkemece davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırılık içermediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.