Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/786 E. 2022/322 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/786 Esas
KARAR NO: 2022/322 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2016/205 Esas 2020/884 Karar
DAVA: Menfi Tespit
BİRLEŞEN 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016-324 ESAS SAYILI
DOSYASINDA;
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016-225 ESAS SAYILI
DOSYASINDA:
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVADA: Davacı vekili asıl davada dava dilekçesi ile, müvekkilinin ticari ilişkisi bulunduğu … Aş’ye olan borcunu ödemek için … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi .. hesap bağlı olarak, … çek numaralı 22/02/2016 keşide tarihli 11.316,20-TL bedelli, lehtarı … A.Ş. olan çeki düzenlendiğini, söz konusu çekin lehtar şirkete gönderilmek üzere … Kargo Güleryüz Şubesine 12/01/2016 tarihli teslim edildiğini, 14/01/2016 tarihinde teslim edildiğini, 14//01/2016 tarihinde çekin lehtar olan … A.Ş.nin müvekkili şirketi arayarak çekin kendilerine ulaşmadığını bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkililerinin kargo şirketini arayarak gönderi hakkında bilgi istendiğini, kargo şirketinin, dava konusu çekin içinde bulunduğu kargo zarfının, … Kargo Büyükçekmece Şubesine giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığını bildirdiklerini, bunun üzerine derhal Cumhuriyet Başsavcılığına durumun bildirildiği ve dava konusu çeki çalanların cezalandırılmaları istenildiğini, dava konusu çekin çalınmasıyla ilgili olarak halen Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/4088 Soruşturma numaralı dosyasından soruşturma yürütülmekte olduğunu, söz konusu çekin, keşide tarihi olan 22/02/2016 tarihinde ibraz edildiği, ancak çek çalıntı olduğu için müvekkili şirket tarafından ödenmediğini, bankaya ibraz edilen çalıntı çekin arka yüzünden anlaşılmakta olduğu üzere, çeki çalan şahısların lehtar … A.Ş. adına sahte bir kaşe düzenleyerek sahte imzayla çeki piyasa sürdüklerini, böylelikle çekin sahte hale gediğini, daha sonra bu çekin sırayla …, … Sigorta Aracılık Hizmetleri -…’a en son olarak da çeki bankaya ibraz eden … A.Ş’ye ciro edildiğini, lehtar şirket … Tic. A.Ş. yetkililerinin imzası üzerinde yapılacak olan inceleme sonucu lehtar cirosunda yer alan kaşe ve imzanın sahte olduğunun ortaya çıktığını, Müvekkilinin söz konusu çalıntı çek nedeniyle borçlu bulunmadığını, bu nedenle lehtar adına sahte kaşe ve imza atılmak suretiyle piyasaya sürülen dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, dava konusu çalıntı çek nedeniyle cirantalar tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapılmaması için dava kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çekin çalıntı olduğu göz önüne alınarak tedbir kararının teminatsız olarak verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise henüz müvekkili hakkında başlatılmış bir icra takibi olmadığı göz önüne alınarak çek bedelinin % 15 oranında teminatla tedbir karar verilmesini, dava konusu çek dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Aracılık Hizm./… vekili cevap dilekçesi ile, … Hizm. davada taraf ahliyeti bulunmadığından davanın reddini, çekin ödeme aracı olduğunu, sebepten mücerret olduğunu, müvekkilinin sigorta acentesi olduğunu, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, çeki ciro yoluyla devretmiş olduğu … A.Ş.’den çekin çalıntı olduğu iddiaları üzerine bedelini ödeyerek geri aldığını, kendisine ciro eden …’a iade ettiğini ve çek karşılığı kesmiş olduğu sigorta poliçesini iptal ettiğini, davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın, taraf ehliyeti yönünden ve taraf sıfatları bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş.’ye ve dahili davalı … Ltd.Şti.’ye dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalıların süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA: (İstanbul Anadolu 4. ATM 2016/324 Esas sayılı dosyası) Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesi ile, Müvekkili ticari ilişkisi bulunduğu … Aş’ye olan borcunu ödemek için … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi 22/02/2016 keşide tarihli 11.316,20-TL bedelli, lehdarı … Aş olan çeki düzenlediği, söz konusu çek lehtar şirkete gönderilmek üzere … Kargo Güleryüz Şubesine 12/01/2016 tarihinde teslim edildiği, teslim evrakı üzerinde kargo şirketi çalışanı … tarafından teslim alındığı, … Kargo Büyükçekmece Şubesine giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığının bildirildiği, bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına durumun bildirildiği ve dava konusu çekin Büyükçekmece CBS 2016-4088 soruşturma numarası ile yürütüldüğünü, söz konusu çekin keşide tarihi olan 22/02/2016 tarihinde takasa ibraz edildiği ancak çek çalındığı için müvekkili şirket tarafından ödenmediğini, bankaya ibraz edilen çalıntı çekin arka yüzünden anlaşılmakta olduğu üzere, çeki çalan şahıslar lehtar … Aş. adına sahte bir kaşe düzenleyerek imzayla çeki piyasaya sürdüğünü, bu sebeple müvekkilin keşidecisi olduğu … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, Ümraniye 22/02/2016 tarihli, 11.316,20-TL bedelli lehdarı … A.Ş. olan çek kimliği belirsiz kişilerce çalındığı, müvekkilinin mağdur olmaması için çek bedelinin % 15’i oranında takdir edilecek teminat karşılığında dava konusu çekin icra takibe konu edilemeyeceği yada yapılan icra takibi nedeniyle ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine takip yapılması halinde, kötü niyetli davalının İİK 67 madde gereği takip tutarının % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davalıların masraf ve yargılama giderlerine mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … A.ş vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafça hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak … Bankası, Ümraniye Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, Ümraniye Keşide yerli, 22/02/2016 keşide tarihli ve 11.316,20-TL bedelli çek yönünden müvekkile borçlu olmadığının tespiti davası ikame etmiş olduğunu, iş bu davada tarafların husumet yöneltilmeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında alım -satım şeklinde ticari ilişki olup, davacının müvekkilinden mal aldığını ve bedelini nakit/çek ile ödediğini, müvekkili ile davalı arasında halen herhangi bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, aleyhine menfi tespit davası ikame edilmesinde herhangi bir hukuki yarar olmadığını, dava dilekçesindeki somut anlatımları ile sabit olduğu üzere, dava konusu çekin taraflarına hiç telim edilmediğini, davacı tarafın , söz konusu çekin …as Kargo Büyükçekmece Şubesi uhdesindeyken, çalındığını iddia ettiğini, beyanla, haksız davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA: (İstanbul Anadolu 7. ATM 2016/225 Esas sayılı dosyası) Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından keşide edilen 14/01/2016 tarihinde çalınan … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi … hesap numaralı … çek numaralı 22/02/2016 keşide tarihli 11.316,20-TL bedelli lehdarı … A.Ş. olan çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve anılan çekin değir cirantaları hakkında taraflarından daha önce açılmış olan davada zuhulen unutulmuş davalı için açılmış olan iş bu davanın ivedilikle İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016-205 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar erilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi tebliğine rağmen süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/11/2020 tarih ve 2016/205 Esas – 2020/884 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi 22/02/2016 keşide tarihli 11.316,20-TL bedelli çekin, … Kargo Büyükçekmece Şubesine giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığı iddiasına dayalı olarak, çekte lehdar olarak gözüken davalı … A.Ş.nin çek arkasında şirket kaşesi üzerine atılı imzanın davalı Lehtar şirket yetkililerine ait olmadığı sahte kaşe ve imza atıldığı ciro zincirinin bozulduğu gerekçesi ile dava konusu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin bulunmaktadır. Gerçekten de dava konusu çek arkasındaki kaşe üzerine atılı imzanın davalı çek lehtarı … şirketi yetkililerine ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve bu bilirkişi tespiti İstanbul 20.İcra Hukuk Mahkemesince de hükme esas alınmış olup Mahkemece verilen 24.05.2018 tarih ve 2016/312 Esas, 2018/669 Karar sayılı karar kesinleşmiştir. Ancak TTK’nın 818.maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 677. maddesi uyarınca, poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebep dolayısıyla bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar, geçersiz imza, ciro zincirini de koparmaz. “İmzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre, senedinlehtarının imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin (keşideci veya diğer cirantaların) senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu çekte davacı çeki düzenleyen konumundadır. Davacı dava konusu çekteki imzasını inkar etmemiştir. Dava konusu çekte ciro zinciri görünüşüne göre muntazam bulunmaktadır. Dava konusu çek arka yüzündeki birinci ciro imzasının davalı lehtara ait olmaması, ancak davalı lehtar açısından dile getirilebilir ve davalı lehine bir hak sağlayabilir. Davacı taraf davalı lehtara ait imzanın sahte olduğundan bahisle kendisince düzenlenen çekten dolayı iyiniyetli üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğundan kurtulamaz. Bu durum davacı lehine bir hak sağlamaz. Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali (bağımsızlığı) ilkesine göre, lehdarın imzasının sahte olması hali davacı keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Belirtilen sebeplerle davacının … hakkında açmış olduğu davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar dahili davalı … Ltd.Şti. ara kararla davaya dahil edilmiş ise de taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaması sebebiyle bu şirket hakkında ayrı bir dava açılıp Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi gerektiği ve Mahkemece verilen ara kararla bu şirketin davaya dahil edilmesinin usul kanununa uygun bulunmadığı değerlendirildiğinden bu şirket hakkında hüküm kurulmaması yoluna gidilmiştir. Bununla birlikte davalı … Hizmetleri/… hakkında açılan dava bakımından davalının dava konusu çek üzerindeki cirosu karalanmak suretiyle iptal edildiğinden, bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek davacının bu davalı hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Aynı husus dava konusu çek üzerinde cirosu iptal edilen davalı … A.Ş. için de söz konusu bulunmaktadır.Ancak davacının davalı …A.Ş. hakkında açmış olduğu dava bakımından, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile taraflar arasında alacak borç durumunun bulunmadığı, dava konusu çekten kaynaklı borç sebebiyle davacı tarafından davalıya aynı miktarlı ayrı bir çek verildiği ve borcun bu şekilde kapatıldığı gözetilerek davacının bu davalı hakkındaki davasının kabulüne, davacının dava konusu çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle asıl davada; davacının davalı … A.Ş. hakkında açtığı davanın reddine, Davacının … /… hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Birleşen İstanbul Anadolu 7.ATM 2016/225 Esas sayılı dava yönünden davacının davasının reddine, Birleşen İstanbul Anadolu 4.ATM 2016/324 Esas sayılı davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile,
ASIL DAVADA; a) Davacının davalı … A.Ş. hakkında açtığı davanın REDDİNE, b) Davacının … Sigorta Aracılık Hizmetleri/… hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
BİRLEŞEN 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016-324 ESAS SAYILI DOSYASINDA; Birleşen İstanbul Anadolu 4.ATM 2016/324 Esas sayılı davacının davasının kabulüne ile, davacının … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesine ait … çek seri nolu 22/02/2016 tarih ve 11.316,20 TL miktarlı çek yönünden davalı … A.Ş.’ ne borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN İSTANBUL ANADOLU 7.ATM 2016/225 ESAS SAYILI DOSYASINDA; Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı ile birleşen davada davalı … A.Ş. tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Yerel Mahkeme tarafından daha önce HMK 124 uyarınca davada taraf değişikliğinin kabulüyle davaya dahil edilmesine karar verilmiş olan … Ltd. Şti. hakkında hüküm kurulmamış olması usule ve yasaya yasaya aykırı olduğunu, Bu sebeple Yerel Mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılarak istinaf talepleri doğrultusunda, bankaya ibraz edildikten sonra çekte tahrifat yapılarak ciro silsilesine eklenmiş olan ve kötüniyetli … Ltd. Şti. yönünden davanın kabulü ile müvekkili şirketin dahili davalı …’a borçlu olmadığının tespiti yönünde karar oluşturulmasını talep ettiklerini, Davaya konu çek üzerinde bankaya ibrazından sonra tahrifat yapılarak ciro silsilesi bozulduğu ve beyaz ciro üzerine kaşe basılmak suretiyle … Ltd. Şti.’nin çek ciro silsilesine eklendiğini, Müvekkili ticari ilişkisi bulunduğu … A.Ş.’ye olan borcunu ödemek için … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi … hesap numaralı … çek numaralı, Ümraniye 22.02.2016 keşide tarihli 11.316,20 TL bedelli, lehdarı … A.Ş. olan çeki düzenlediğini, Söz konusu çek lehtar şirkete gönderilmek üzere … Kargo Güleryüz Şubesi’ne 12.01.2016 tarihinde teslim edildiği ve şirket çalışanı … tarafından teslim alındığını, ancak 14.01.2016 tarihinde çekin lehdarı olan … A.Ş., müvekkil şirketi arayarak çekin kendilerine ulaşmadığını bildirdiğini, Müvekkili şirket tarafından ilgili kargo şirketi arandığı ve söz konusu çekin bulunduğu zarfın … Kargo Büyükçekmece Şubesi’ne giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığının bildirildiği, bunun üzerine hemen Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, konuyla ilgili olarak en son aşamada tüm savcılık dosyaları birleştirilmiş olup halen Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/22145 soruşturma numaralı dosyası derdest olduğunu, Söz konusu çek, keşide tarihi olan 22.02.2016 tarihinde ibraz edildiği ve çekin arkasında sırayla … A.Ş. – …- … – … Sigorta Aracılık Hizmetleri/… – … A.Ş.’nin cirolarının bulunduğunun görüldüğü, ancak çekin çalınmış olduğu ve … tarafından cirolanması mümkün olmadığı için müvekkili şirket tarafından ödenmediğini, Bankaya ibraz edilen çalıntı çekin arka yüzünden anlaşılmakta olduğu üzere çeki çalan şahıslar … A.Ş. Adına sahte kaşe düzenleyerek sahte imza ile çeki piyasaya sürdüklerini, Nitekim İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/312 Esas sayılı dosyasında yapılan imza incelemesi neticesinde … A.Ş.’nin kaşesi üzerinde bulunan imzaların şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiş ve verilen bu karar kesinleştiğini, Çekin bankaya ibrazı üzerine, 23.02.2016 tarihinde son iki ciranta olan … Aracılık Hizmetleri/ … ve … A.Ş.’ karşı yerel mahkemede görülmüş olan 2016/205 E. sayılı dava açıldığını, daha sonra ise davalı … ve davalı … aleyhine de davalar açılarak işbu dava ile birleştirildiğini, Ancak davanın açıldığı tarihte, bankadan alınan çek fotokopisinde yer alan ciro silsilesinde davaya dahil edilen ve aleyhinde karar oluşturulmayan … San. Dış Tic. Ltd. Şti. Yer almadığından ona karşı bu aşamada bir dava açılamadığını, Çekin arka yüzünde sahte kaşe ve imza ile düzenlenen ilk cirodan sonra bulunan beyaz ciro, çekin bankaya ibrazından sonra … Ltd. Şti kaşesi vurulmak suretiyle çekte tahrifat yapılarak önce ihtiyati haciz kararına ve ardından da İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edildiği, … Ltd. Şti ‘nden anılan icra takibiyle haberdar olunduğu ve mahkemeye bu durum açıklanarak HMK 124/4 gereği davada taraf değişikliği talep edildiğini, Yerel Mahkemenin 25.03.2016 tarihli ara kararı ile “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda, ihtiyati tedbir talebinin İİK.72/3.maddesi uyarınca kabulü ile HMK 124/4 md. gereğince … Ltd. Şti.’nin dahili davalı olarak eklenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. ” şeklinde ara karar oluşturulduğu ve … Ltd. Şti. davaya dahili davalı olarak eklendiğini, HMK’nın 124/4.maddesi gereği davada taraf değişikliği talebinin kabulüyle davalı olarak davaya dahil edilmesine karar verilen … Ltd. Şti. hakkında kısa kararda ve gerekçeli kararda hüküm tesis edilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Taraflarından 24/03/2016 tarihli Mahkemeye sunulan dilekçe ile … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin unvanının davanın açıldığı tarihte çekte yazılı olmaması sebebiyle bu şirkete karşı dava açma imkanının olmadığı ve HMK 124/4 maddesi gereğince … Ltd. Şti.’nin dahili davalı olarak eklenmesi Yerel Mahkemeden talep edildiği, Yerel Mahkemenin 25.03.2016 tarihli ara kararı ile “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda, ihtiyati tedbir talebinin İİK.72/3.maddesi uyarınca kabulü ile HMK 124/4 md. gereğince … Ltd. Şti.’nin dahili davalı olarak eklenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. ” şeklinde ara karar oluşturulduğu ve … Ltd. Şti. davaya dahil edilerek dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiğini, usulüne uygun tebliğe rağmen … Ltd. Şti davaya cevap sunmadığını, Ancak Yerel Mahkeme tarafından kısa kararda ve gerekçeli kararda … Ltd. Şti. hakkında hüküm kurulmamış olup gerekçeli kararda “Her ne kadar dahili davalı …Gıda ve San.Dış Tic Ltd.Şti. ara kararla davaya dahil edilmiş ise de taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaması sebebiyle bu şirket hakkında ayrı bir dava açılıp Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi gerektiği ve Mahkemece verilen ara kararla bu şirketin davaya dahil edilmesinin usul kanununa uygun bulunmadığı değerlendirildiğinden bu şirket hakkında hüküm kurulmaması yoluna gidilmiştir.” şeklinde belirtildiğini, Yerel Mahkeme tarafından her ne kadar gerekçe olarak taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaması sebebiyle dahili davalı … hakkında hüküm kurulmadığı belirtilse de ara karara dayanak teşkil eden Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4. Maddesinde “(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” hükmü amir olduğu, Görüldüğü üzere bir gerçek veya tüzel kişinin mahkeme dosyasına dahili davalı olarak eklenebilmesi için diğer davalılar ile arasında mecburi dava arkadaşlığı olması gerekmediğini, dava dilekçesinde tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa taraf değişikliği talebinin kabul edilmesi için başka herhangi bir şart aranmadığını, İşbu dilekçe ekinde de sunulan ve davanın açıldığı tarihte dosyaya ibraz edilen çekin fotokopisinin arka yüzünde görüldüğü üzere lehdarın cirosunu takip eden ilk ciro, beyaz ciro olup cirantanın ad ve soyad bilgisi bulunmadığını, ancak çekte bankaya ibrazdan sonra tahrifat yapıldığı ve beyaz cironun üzerine … Ltd. Şti. ‘nin kaşesi basılmak suretiyle ihtiyati hacze ve icra takibine konu edildiğini, davanın açıldığı tarihte söz konusu firmanın unvanı çekte bulunmadığından ve beyaz ciro ile de şirketi bizim tespit etme ihtimalimiz de söz konusu olmadığından bu hususun kabul edilebilir bir durum olmasından ötürü taraf ekleme talebimiz kabul edilmiş ve … mahkeme dosyasına dahili davalı olarak eklendiğini, HMK 124/4 gereği davalı olarak davaya dahil edilen … Ltd. Şti. hakkında karar tesis edilmemiş olması anılan ara karardan rücu edilmediği hususu da gözönüne alındığında usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkeme gerekçeli kararı ile kendisiyle açıkça çelişkiye düştüğünü, Yerel Mahkeme tarafından 25.03.2016 tarihli ara karar ile; “2-İİK.72/3.maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüyle, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında icra veznesine girecek paraların takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, Takdiren % 15 oranında hesaplanan 1.886,00 TL nakti teminat mahkeme veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde kararın infazı için üst yazı ile birlikte icra müdürlüğüne gönderilmesine,” karar verilmiş olup ilgili ara karar uyarınca taraflarından teminat bedeli yatırıldığı ve icra takip dosyasında icra veznesine girecek paraların takip alacaklısı olan …’a ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi sağlandığını, Takdir edileceği üzere, Mahkemece taraf değişikliği taleplerinin HMK 124/4 gereği kabulüyle …’ın davaya dahil edilip aleyhimize başlatılan icra takibine ilişkin tedbir kararı verilmesine rağmen daha sonra gerekçeli kararda …’a ilişkin hüküm tesis edilmemesiyle hukuk düzeni ile korunmak istenen değerler açıkça ihlal ettiğini, Yerel Mahkeme kendisi tarafından verilen ara karar ile çelişen bir gerekçe öne sürmüş olup gerekçeli karar usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, … Ltd. Şti.’nin kötü niyetli hamil olup hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığını, … Şirketi aleyhine açılmış davanın kabulüyle … Şirketine borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, Kambiyo senetlerinde tahrifat; düzenlenmiş bir senedin üzerinde haklı olmayan sebeplerle değişiklik yapılması hali olduğu, bir başka deyişle, ticari senedin unsurları üzerindeki imza veya beyanlarının, ilgililerinin tümünün rızası olmaksızın herhangi bir şekilde değiştirilmesi, silinti ya da kazıntı yapılmasını, üstüne yazmak veya ona ilave etmek şeklinde tanımlanabileceğini, senede sonradan gerçek dışı unsurların veya beyanlarının eklenmesi ile gerçek unsurların ortadan kaldırılması halinde senedin sahteliğinden değil tahrif edilmiş olduğundan söz edileceğini, … Şirketi tarafından, çekin bankaya ibrazından sonra beyaz ciro üzerine kaşe basılmak suretiyle dava konusu çek üzerinde tahrifat yapıldığını, … Şirketinin iyi niyetinden söz edilemeyeceğini, Kaldı ki, olay örgüsüne bakıldığı üzere çek çalındıktan sonra kimliği belirsiz kişiler tarafından sahte kaşe yaptırılarak ve sahte imza ile çek … adına cirolandığını, bundan sonraki ciro beyaz ciro çekin bankaya ibrazından sonra … tarafından kaşelenmiş olup …’ın bu çeki bir ticari ilişki sonucu ele geçirmediğini, sahte kaşe ve imzalı cirolu çekin ilk cirantası olan …’ın iyi niyetinden söz edilemeyeceğini, İşbu nedenle davanın … yönünden kabulüne karar verilerek müvekkilinin …’a herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde karar oluşturulmasını talep etmekte olduğunu, Hal böyleyken Yerel Mahkemenin ileri sürdüğü gerekçelerin usul ve yasaya aykırı olup davaya davalı olarak dahil edilmesine karar verilen … hakkında hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/205 E. 2020/884 Karar ve 10.11.2020 tarihli kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak yeniden yapılacak inceleme neticesinde … Ltd. Şti yönünden davanın kabulüyle, dava konusu … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesi … hesap numaralı … çek numaralı, Ümraniye 22.02.2016 keşide tarihli 11.316,20 TL bedelli, lehdarı … A.Ş. Olan çek nedeniyle müvekkili şirketin dahili davalı … Ltd. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine, tedbiren durdurulmasına karar verilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI … A.Ş. VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Davacı tarafca, İstanbul Anadolu 4.asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/324 E. sayılı dosyası ile ikame edilen ve huzurdaki dosya ile birleşen menfi tespit davası, İstanbul Aanadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/205 E.-2020/884 K. Sayılı ilamı ile kabul edilmiş olup, yerel mahkemenin gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbiri ile çelişen, hukuka ve hakkaniyete aykırı kararlarının ortadan kaldırılması gerektiğini, Davacının dava dilekçesinde anlatımlar ile sabit olduğu üzere, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki hasebiyle, “… Bankası, Ümraniye Şubesi … hesap ve … seri numaralı 22.02.2016 tarih ve 11.316,20 TL.” çeki müvekkiline teslim için … Kargoya teslim edildiği, kargo şirketinden hırsızlık suretiyle ele geçirildiği, ceza soruşturmasının devam ettiğini, lehdar müvekkilinin sahte imza ve kaşesinin girilerek piyasa sürüldüğünü, borçlu olmadığının tespiti davası ikame ettiğini, Davacı anlatımları ile sabit olduğu üzere çekin müvekkili eline ve hakimiyetine hiç geçmediğini, çek üzerindeki müvekkili kaşe ve imzasının yani cironun sahte olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğuna dair bir iddiası olmadığını, yani çekin müvekkili eline hiç geçmediği gibi çek üzerindeki ciro müvekkiline ait olmadığını, ayrıca müvekkilinin ne haricen, ne de icra yoluyla davacıdan bir alacak iddiası da olmadığından, müvekkiline yönelik davada hukuki yarar olmadığı gibi, alacak iddiası ve çek uhdesinde olmadığından husumette yöneltilmesi de mümkün olmadığını, ancak yere mahkemenin bu kadar aleni bir durumu göremeyerek anlaşılması ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir hüküm kurduğunu, Söz konusu çek ile ilgili çeki elinde bulunduran, diğer davalı … Ltd.Şti. tarafından, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında müvekkil aleyhine yapılan takip yaptığını, müvekkilinin, hiçbir kusuru ve ilgisi yokken, cebri icra tehdidi altında kaldığını, söz konusu takibe yaptıkları imza itirazının, İstanbul 20.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/312 E.-2018/669 K. sayılı ilamı ile kabul edildiği ve taraflarınca dosyaya sunulduğunu, yani huzurdaki davada, çekte müvekkiline atfedilen kaşe ve imza sahte olup, müvekkiline ait bir ciro olmadığını, dolayısıyla ciro silsilesi sahte ciro ile kırıldığını, Söz konusu çek üzerindeki ciro müvekkiline ait olmadığı imza inkar kararı ile sabit olduğu gibi, müvekkilinin herhangi bir alacak iddiası da olmadığını, ayrıca çekin müvekkilinin uhdesine hiç geçmediği gibi, haksız icra takibi ve menfi tespit davasına ne muhatap olduğunu, bunların yetmeyip müvekkilinin neden olmadığı, taraf olmadığı bir dava yönünden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilebildiğini, Çek üzerinde müvekkiline ait olduğu iddia edilen ciro sahte olması ve müvekkilinin herhangi alacak iddiası olmaması hasebiyle, söz konusu dava müvekkili yönünden konusuz olduğundan, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğini, Yine, iş bu davaya müvekkili neden olmadığından (çeki kaybeden davacıdır) ve müvekkiline bir kusur atfedilemeyeceğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme illa menfi tespit kararı verecekse dahi davanın açılmasına müvekkili neden olmadığından aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, Sonuç olarak; hukuki ihtilaf dayanağı çek müvekkil uhdesine hiç geçmediğinden, çek üzerinde müvekkiline ait olduğu iddia edilen cironun sahteliği tespit edildiğinden, müvekkilinin herhangi bir alacak iddiası olmadığından, davanın açılmasında müvekkiline yüklenecek bir kusur da bulunmadığından, karar verilmesine yer olamdığı kararı yerine menfi tespit talebinin kabulü ile yargılma gideri ve vekalet ücretinin taraflarına yüklendiği aleyhe kararın ortadan kaldırılması için, istinaf yoluna başvurulması zarureti hasıl olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl ve birleşen davalar, aynı çekden kaynaklı menfi tesbit davasıdır. Mahkemece, asıl davada ; a) Davacının davalı … A.Ş. hakkında açtığı davanın reddine, b) Davacının … Sigorta Aracılık Hizmetleri/… hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM.’nin 2016-324 esas sayılı dosyasında; Birleşen İstanbul Anadolu 4.ATM 2016/324 Esas sayılı davacının davasının kabulüne ile, davacının … Bankası A.Ş. Ümraniye Şubesine ait … çek seri nolu 22/02/2016 tarih ve 11.316,20 TL miktarlı çek yönünden davalı … A.Ş.’ ne borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, Birleşen İstanbul Anadolu 7.ATM.’nin 2016/225 esas sayılı dosyasında; Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı ile birleşen davada davalı … A.Ş. tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; dava konusu çeke dayanılarak …Dış Tic Ltd.Şti. tarafından davacı Daştan …Ltd.Şti ve davalı …Ltd. Şti aleyhine 24/03/2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin HMK 124 uyarınca davada taraf değişikliğinin kabulüyle davaya dahil edilmesine karar verilmiş olan … Ltd. Şti. hakkında hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya yasaya aykırı olduğuna, yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 124.maddesindeki hüküm ile tarafların iradi değişikliği düzenlenmiştir. Buna göre; ”(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” Taraf değişikliği; açılmış ve görülmekte olan bir davada, davanın taraflarından birinin davadan ayrılması ve onun yerini üçüncü bir kişinin almasıdır. Ne var ki; davanın taraflarının yerini bir başkasının almasından farklı olarak, mevcut tarafların yanına yenilerinin eklenmesi taraf değişikliği olarak kabul edilmemelidir. Zira; tarafın değişmesi ile bir tarafın yanına yenilerinin eklenmesi hukuki niteliği, şartları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafından dosyaya sunulan 24/03/2016 tarihli dilekçe ile … Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince 2016/205 esas sayılı dosyadan verilen 25/03/2016 tarihli ara karar ile; HMK’nın 124/4.maddesi uyarınca … Tic. Ltd. Şti.’nin dahili davalı olarak eklenmesine karar verildiği, ancak gerekçeli karar başlığında taraf olarak yazılmadığı ve mahkemece verilen karar gerekçesinde her ne kadar dahili davalı … Ltd.Şti. ara kararla davaya dahil edilmiş ise de taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaması sebebiyle bu şirket hakkında ayrı bir dava açılıp Mahkeme dosyası ile birleştirilmesi gerektiği ve mahkemece verilen ara kararla bu şirketin davaya dahil edilmesinin usul kanununa uygun bulunmadığı gerekçesiyle bu şirket hakkında hüküm kurulmaması yoluna gidildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Buna göre; Açılmış bir davaya teşmil yolu ile üçüncü bir kişinin davalı sıfatı ile dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi zorunlu dava arkadaşlığı hali dışında davacı tarafın istemi ile “ıslah” yoluyla dahi olsa, davada taraf artırılması dava dilekçesinde yer almayan başka gerçek ya da tüzel kişilerin davaya dahil edilmesi usulen mümkün olmadığından, mahkemece … Ltd. Şti. Hakkında hüküm kurulmaması usul ve yasaya uygun olup aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/19828 Esas- 2017/6475 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI … A.Ş. VEKİLİ İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE; Davaya konu çekte lehdar olarak … A.Ş. ünvanı yazılı ise de davaya konu çekin henüz alıcı davalı lehtar … A.Ş.’ye teslim edilmeksizin kargoda kaybolduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ve davacı vekilinin dava ve 01/03/2016 tarihli beyan dilekçesinde belirtildiği üzere, davacının, davalı … Şirketine olan borcuna karşılık ödeme yapmak üzere … Kargo kanalıyla 12/01/2016 tarihinde gönderdiği çekin 13/01/2016 tarihinde, dava dışı … Kargo Şirketinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde çalındığı ve davalı … şirketine teslim edilemediği, davacının, davalı … Şirketine 22/01/2016 tarihinde aynı tutarda çek keserek borcunu kapattığı davacı ve davalı … şirketinin birbiriyle olan karşılıklı hesaplarının sıfır olduğu,davacının dava konusu kargoda kaybolan çek yerine tahsilat makbuzu ile yeni çeki bu davalıya teslim ettiğinde tahsilat makbuzu üzerine kargoda kaybolan çekin yerine verildiğine dair bir kayıt düşülmediği gözetildiğinde davacının basiretli tacir gibi davranmadığının anlaşıldığı, çekin davalı … A.Ş.’ye teslim edilmediği, çekin bu davalının elinde olmaması ve davaya konu çekden kaynaklı davalı … A.Ş.’nin davacıdan herhangi bir talepte bulunmadığı da gözetildiğinde, davacının davaya konu çekden kaynaklı davalı … A.Ş.’ye karşı menfi tesbit davası açmasında hukuki yararı olmadığından dava şartı yokluğundan bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı … A.Ş. yönünden açılan davanın HMK. 114/1-h, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) Asıl ve birleşen davalarda davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B) Birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM.’nin 2016/324 esas sayılı dosyasında davalı … A.Ş. ‘nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2020 tarih 2016/205 Esas 2020/884 Karar kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle;
İLK DERECE YÖNÜNDEN:
ASIL DAVADA; A) Davacının davalı … A.Ş. hakkında açtığı davanın REDDİNE, B) Davacının … Sigorta Aracılık Hizmetleri/… hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE, 1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 193,26-TL ‘den mahsubu ile bakiye 138,86- TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı … A.Ş ve … Sigortacılık Hizmetleri/… vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 5-Tarafların artan gider avansı bakiyesi bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016 / 324 ESAS SAYILI DOSYASINDA; A) Davalı … A.Ş. hakkında açılan davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 1-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 193,26-TL harçtan mahsubu ile bakiye 112,56-TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 2-Davacı ve davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 7/2. fıkrası uyarınca hesaplanan 1.697,43.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/225 ESAS SAYILI DOSYASINDA; A) Davacının davasının REDDİNE, 1-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 193,26-TL harçtan mahsubu ile bakiye 138,86-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 1-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 148,60’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3- Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 193,25.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4- Davalı .. Tic. A.Ş. tarafından sarf edilen 148,60.TL istinaf karar harcı ile 41,50.TL dosyanın istinafa gidiş/dönüş gideri olmak üzere toplam: 190,10.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.