Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/780 E. 2023/666 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/780 Esas
KARAR NO: 2023/666 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1292 Esas – 2020/730 Karar
TARİH: 01/12/2020
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı firmanın davalı firma ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilin davalı ile aralarındaki kurulu sözleşmede belirtilen mal ve hizmetleri ifa ettiğini, kendisine yükletilen borcunu yerine getirdiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkil firma tarafından davalıya gönderilen tıbbi gaz birim fiyatlarının davalıya kesilen cari hesap hareketlerinden anlaşılacağı üzere toplam 4.727,69 TL tutarlı fatura bedellerinin vade tarihi geçmesine rağmen ödenmediğini, davalı firmaya karşı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, ödeme emrinin 24.01.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ödeme emrine itirazda bulunduğunu, bu nedenle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alacağa ilişkin iş bu alacağın davasının açma zaruretinin hasıl olduğunu, davalının bütün ikazlarına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, kötü niyetli olarak bazı vade farkı faturalarını düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, müvekkilce ilgili fatura ve vade farkı faturaları düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, müvekkilce ilgili fatura ve vade farklarının kabul edilmeyerek ve itiraz edilerek karşı tarafa iade edildiğini, davalının kötü niyetine devam ederek tekrar iade edilen faturaları … A.Ş. adına Büyükçekmece … Noterliği’ nin 04.10.2017 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek ilgili faturaları müvekkile haksız yere 2. Kez gönderdiğini, müvekkilce Beyoğlu … Noterliği’ nin 09.11.2017 tarih … yevmiye numarası ile ihtarnamenin gönderildiğini, ilgili fatura ve vade farkına itiraz edilerek, bütün faturaların ekinde iade edildiğini, davalının vade farkı talebinin kötü niyetten kaynaklandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede belirtilen vadelerin geçmesine rağmen, hakkında başlatılan icra takibinin ihtarnameye rağmen davalı tarafça temerrüde düşülen, müvekkile hala ödemesi yapılmayan 4.727,69 TL olan fatura alacağının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibindeki, 24.01.2018 tebliğ tarihli ödeme emri tebligatının ihtar yerine geçeceğini, davalı için temerrüt tarihi olarak 24.01.2018 göz önüne alındığında, 24.01.2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile isteme zaruretinin hasıl olduğunu, muaccel hale gelen toplam 4.727,69 TL tutarlı alacağının her bir fatura bedeli için ayrı ayrı 24.01.2018 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile müvekkil şirkete ve içinde bulunduğu … Group üyesi … Hastanesi, … Hastanesi, … Hastanesi, … Hastanesi arasında imzalanan Protokoller gereğince taraflar arasında ticari ilişkinin gerçekleştiğini, davacının söz konusu protokoller gereğince müvekkil şirkete ve Grup üyesi diğer şirketlere tıbbi gaz satıldığını daha önceki yıllardaki uygulamada yazılı olarak yapılan sözleşmeler dairesinde fiyat değişikliği yapıldığı halde aniden herhangi bir anlaşma yapılmadan ürün birim fiyatlarında fahiş miktarlarda artışlar yaparak faturaların düzenlendiğini, davacı tarafından daha önceki yıllarda gönderilen 01.04.2015 tarihli ve 03.02.2015 tarihli yazıların, her yeni yılbaşında fiyat değişikliklerinin karşılıklı varılan mutabakatla yapıldığını açıkça gösterdiğini, davacı şirket tarafından gönderilen 12.01.2017 tarihli yazıda herhangi bir fiyat değişikliği bilgisinin verilmeksizin direkt olarak, “14.01.2017 tarihinden itibaren fiyatlarının güncellenmesinin zorunlu hale geldiği, firmanın tüm gaz fiyatlarında artış uygulanmıştır” denilerek adeta bir emrivakinin yapıldığı, tamamen keyfi şekilde fiyatlar üzerinden faturalandırma yapıldığını, tüm … üyesi hastaneler adına davacı ile görüşme yapılarak fazla fiyatlandırma yapılan kısım için fark faturalarının tanzim edilmesi konusunda mutabakata varıldığını, anlaşılmayan bir sebeple davacı tarafından müvekkil ve grup üyesi şirketler adına tanzim edilerek gönderilen bu fiyat farkı faturalarının kargo ile iade edildiğini, müvekkil tarafından verilen sağlık hizmetlerine karşılık tanzim edilmiş olan … seri numaralı faturanın iade edildiğini, taraftan davacı şirkete Büyükçekmece … Noterliği’ nin 4 Ekim 2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, usule ilişkin itirazları doğrultusunda davanın reddine, HMK’ ya uygun olarak sunulmayan dava dilekçesine itirazlarının kabulüne, yargılama sonrada usule ve esasa ilişkin cevap ve itirazları doğrultusunda davacının davasının tüm iddia ve taleplerinin reddine, yargılama masrafıyla avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 01/12/2020 tarih 2018/1292 Esas 2020/730 Karar sayılı kararında;”……Bu açıklamalar ışığında; taraflar arasında ki uyuşmazlığa, tıbbi gaz fiyatlarına yapılan artışların sebep olduğu, sektör bilirkişisi tarafından yapılan tespit uyarınca davacı tarafından davalıya kesilen faturalarda yer alan birim fiyatların yerinde ve artış oranlarının da makul seviyede oldukları, dolayısıyla davalı tarafından tanzim edilen ihtilaf konusu 3 adet toplamda 4.939,08 TL tutarlı faturalar hesaplama dışı bırakılmış ve davacının davalıdan 4.727,69 TL tutarlı alacağının bulunduğu takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile, 4.727,69 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, iş bu davadaki alacak iddiası ile Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen alacak iddiasının aynı olduğunu ve söz konusu icra takibi varlığını devam ettirirken işbu davanın açıldığını, cevap dilekçesinin I/6 maddesinde “Öncelikle mükerrer tahsil amacıyla açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz.” denildiği halde itirazların dikkate alınmaksızın davacının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, Davacı tarafça ticari defter ve kayıtların süresi içerisinde sunulmadığını, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde değerlendirme yapılmasının yanlış olduğunu, Tanık dinlenilmesi talebine de olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmeden nihai karar verilmesinin hatalı olduğunu, Yargılamanın devamı sırasında 10.01.2020 tarihli kök rapor alındığını, söz konusu raporda müvekkili şirketin sadece 695,89.TL olduğu yönünde değerlendirmede bulunulduğunu, kök rapora itiraz edildiğini, takip tarihinden ve dava tarihinden sonra taraflar arasında gerçekleşen bir ticari ilişkiye istinaden tanzim edilen 907,28.TL miktarlı bir faturanın hesaba dahil edilmesi nedeniyle bakiyenin 695,89.TL göründüğünü, müvekkilinin 211,39.TL alacaklı olduğunun ayrıntılı olarak belirtildiğini, Aynı bilirkişiden 17/02/2020 tarihli ek rapor alındığı söz konusu raporda; “davacının davalıdan 5.634,97.=TL alacağının bulunduğunun kabulünün gerekeceği” denildiğini, söz konusu rapordaki kök raporla çelişen tespit ve değerlendirmelerin tamamına itirazların 18/03/2020 tarihli dilekçede sunulduğunu, Dava tarihinden sonra taraflar arasında gerçekleşen bir ticari ilişkiye istinaden tanzim edilen 907,28.TL miktarlı bir faturanın hesaba dahil edildiğini, müvekkili şirketin davacı şirketin talebi üzerine … ve … isimli kişilere sunduğu sağlık hizmetlerine karşılık düzenlemiş olduğu 595,00.TL miktarlı fatura iade faturası olarak değerlendirildiğini halbuki bu faturanın davacı şirket tarafından müvekkili hastaneye tedavi amaçlı gönderilen hastalara verilen sağlık hizmet bedellerinin faturası olduğunu, Müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 12.07.2017 tarihli, … numaralı, 777,60.TL miktarlı ve 08.06.2017 tarihli … numaralı 3.566,42.TL miktarlı fiyat farkı faturalarının dosya içerisinde mevcut … Kargonun 08.11.2019 tarihli cevabi yazıdan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirket tarafından 15.08.2017 tarihinde davacı şirkete gönderildiğini ve 16.08.2017 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, … Kargonun 24.06.2019 tarihli müzekkereye verdiği cevaptan da anlaşılacağı üzere; davacı şirketin 16.08.2017 tarihinde tebliğ aldığı söz konusu faturaları 23.09.2017 tarihinde … Kargoya verdiğini ve söz konusu kargonun müvekkili şirkete 25.09.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından 16.08.2017 tarihinde tebliğ alınan fiyat farkı faturalarının tebliğ tarihinin üzerinden 1 ay 7 gün geçtikten sonra iade edilmeye çalışıldığını, davacı tarafından yapılmak istenen iadenin TTK 21. Madde hükmüne aykırı olduğunu ancak yerel bilirkişi ve yerel mahkeme tarafından söz konusu itirazlara değinilmediğini, davacı tarafça yasal 8 günlük süre geçirildikten sonra müvekkili şirkete iadenin yapılamayacağını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen fiyat farkı faturalarının davacı ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmemesinin sonuca etkisinin olmayacağına değinilmemesinin önemli bir eksiklik olduğunu, Yerel mahkemenin kararına esas aldığı 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda eksik inceleme ve değerlendirmelerin bulunduğunu, Bilirkişi 2.Ek Raporunda itirazların incelenmediğini, cevaplandırılmadığını, raporun 4.sayfasında; “Davacı tarafından … Hastaneler Grubuna 03.02.2015 tarihli Yeni Dönem Medikal Gaz Fiyatı konulu bir yazı gönderilmiştir. Bu yazıda,son dönemde elektrik fiyatlarına gelen artış,…..dolayı 07.02.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere güncel medikal gaz fiyatları belirtilmiştir. Ardından ,davacı tarafından … Hastaneler Grubuna 01.04.2015 tarihli fiyat değişikliği konulu satınalma departmanına yazılmış yazıda fiyatların revize edildiği görülmektedir.” denildiğini, bu ifadenin sunulan dilekçelerdeki; “…daha önceki yıllardaki uygulamada yazılı olarak yapılan sözleşmeler dairesinde fiyat değişikliği yapıldığı halde, aniden herhangi bir anlaşma yapılmadan ürün birim fiyatlarında fahiş miktarlarda artışlar yaparak faturalar düzenlemiştir.” savunmalarını doğruladığını, bilirkişiler bu belirlemeyi yapmalarına rağmen 2017 yılı için böyle bir düzenleme yapılmamış olmasının taraflar arasındaki mutad uygulamaya aykırı olduğu yönünde hiçbir görüş beyan etmediklerini, rapordaki bu ifadelerin mutad uygulama kapsamında taraflar arasında yapılan görüşmelere şahit olan tanıkların dinlenilmesi taleplerindeki haklılıklarını, tüm delillerin toplanmasından sonra dosyada bilirkişi incelemesi yapılması gerekliliğini göstermesi bakımından önemli olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla kararda davacı lehine dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İleri sürerek incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını, yerel mahkeme kararında aleyhe olan tüm kısımların kaldırılmasını, davacının taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.Davacı taraf dava dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik muaccel hale gelen 4.727,69 TL. Üzerinden alacak davası açıldığı belirtilmiş ise de aynı alacakla ilgili davacı tarafça Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 4.727,69 TL asıl alacak, 152,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.880,50 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibinde bulunduğu, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı tarafça itirazın iptali davası yerine eldeki alacak davasının açıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının dava tarihi itibariyle 5.634,97 TL. Alacaklı olduğu belirtilmiş ve davanın 4.727,69 TL. Üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 01/12/2020 tarih 2018/1292 Esas – 2020/730 Karar sayılı kararı ile; “Davanın KABULÜ ile, 4.727,69 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nun 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00-TL olmuştur. Dava değeri 4.727,69-TL olup mahkemece bu tutara hükmedilmiş, davalı tarafından kabul edilen miktar istinaf konusu edilmiştir. Buna göre ilk derece mahkemesi kararı kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341. ve 352/1. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341, 352/1 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK’nın 341. 352/1. maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.