Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/78 E. 2023/160 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/78 Esas
KARAR NO: 2023/160 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/923 Esas – 2020/468 Karar
TARİHİ: 22/09/2020
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 31.12.2010 tarihinde 35.000,00 Euro, 07.01.2011 tarihinde 15.000,00 Euro olmak üzere 50.000,00 Euro’yu davalı şirketin banka hesabına havale ettiğini, bu ödemeye rağmen sipariş edilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, davalı şirketin ödemelere rağmen mal teslimi yapmaması, sözlü görüşmelerin de bir sonuç vermemesi üzerine 13.10.2011 tarihinde müvekkil şirketin Fransa’daki avukatı tarafından davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname gereğini de yerine getirmeyen davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini beyanla davalı tarafından yapılan kötü niyetli, haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin Kırgızistan ülkesinde anlaşmalı olduğu ve ürünlerin çıkışını yaptığı … Ltd. Şti. ile davacı arasında akdedilen anlaşma mevcut olduğunu, bu anlaşmanın Kırgızistan ülkesinden davacı şirketin Fransa adresine kabuğundan temizlenmiş ceviz içi olarak belirlenen ürünün teslimi hakkında olduğunu, ihracatçı firma … Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete gönderilen ve 49.981,30 Euro’nun … A.Ş.’ye müvekkili şirket tarafından ödenmesine ilişkin yazının dilekçe ekinde sunulduğunu, ek olarak sunulan “menşe şahadetnamesi” başlıklı evraktan Kırgızistan’da bulunan … Ltd. Şti. tarafından alıcı olan … isimli davacı şirkete 2030 karton kutu kabuğundan temizlenmiş ceviz içi gönderildiğinin anlaşıldığını, davacı şirketin ürünleri almış olmasına rağmen müvekkili şirket aleyhine başlattığı takibin iyi niyetten uzak ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı başlatılan takip için % 20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatının davacı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesinin 22/09/2020 tarih ve 2017/923 Esas 2020/468 Karar sayılı kararında;”…Mevcut sorunun nakliyeci ile alıcı/davacı arasında çözülmesi gerektiğinden, davacının iddialarının aksine, davalı tarafın bağlı şirketinin ve ihracatı gerçekleştiren … Ltd Şti nin sorumlu tutulamayacağı dosya kapsamından anlaşıldığı, açıklanmış, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından davalı şirkete gönderilen 35.000 TL ve 15.000 TL Euro ya karşılık davalının davacıya 50.000 Euro karşılığı ceviz içini gönderip göndermediği hususunda olup, alınan mali müşavir bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı şirkete 50.000 Euro tutarında para transferi yaptığı, davacıya malı teslim etmediği, dolayısıyla davacının davalıdan bu miktar alacaklı olduğu açıklanmış, gümrükçü bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, ihracat konusu 50.000 Euronun davalının hesabına niçin yatırıldığı hususunda bir açıklama olmadığı, davacı ile dava dışı … Ltd Şti arasında sözleşme olduğu, … Ltd Şti nin talebi üzerine paranın davalı şirkete havale edildiği, davacının davalı … Ltd Şti ne ihracata ilişkin bir ödeme yapmadığı, davalının davacı ile dava dışı … Ltd Şti arasında aracılık yaptığı, … Ltd Şti tarafından cevizlerin … şirketine 2030 karton ceviz içini göndermiş olduğu, dolayısıyla davacının malın ( ceviz içinin ) gönderilmediğine ilişkin iddiasını ispatlayamadığından ve davalı aleyhine haksız icra takibinde bulunduğundan kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemede görülmüş olan davanın itirazın iptali davası olduğunu, bu davada önemli olan hususun müvekkilinin bir ticari alış sebebi ile davalı şirkete para göndermiş olması ve ödenen ücret karşılığı yapılması gereken teslimatın yapılmamış olması olduğunu, davalı tarafça dosyaya onlarca delil sunulmasına rağmen teslimatın yapıldığına dair bir delil sunulamadığını, sadece bu hususun dahi itirazın iptali davası için yeterli olduğunu, gerekçeli kararda ne dosya kapsamında sunulan delillere ve belgelere değinildiğini, ne de sunmuş oldukları beyanların hükme esas alındığını, gerekçeli kararın bilirkişilerin beyanları üzerine kurulduğunu, dosyanın eksik inceleme ile karara çıktığını ortaya koyduğunu, bilirkişi raporlarının kesin delil hükmünde olmadığını, takdiri delil niteliğinde olduğunu, kök bilirkişi raporunun lehlerine geldiğini, sadece faiz açısından ek rapor alındığını, akabinde gümrükçü bir bilirkişinin inceleme yaptığını, bu incelemesinde ise kök raporun aksine, dosyada bunu ispata yarar hiçbir delil bulunmamasına rağmen davaya konu malların müvekkiline teslim edildiğine kanaat getirerek raporu bu doğrultuda oluşturduğunu, dayanağının ise “FCA teslim tipinde satıcının sorumluluğu alıcı tarafından belirlenmiş nakliyeciye malı teslim ettiği anda sona erer” şeklinde belirtildiğini, bilirkişinin atladığı hususun, “… Ltd. Şti.” isimli taşıyıcı firmanın davacı tarafca belirlendiğine dair herhangi bir belgenin bulunmaması olduğunu, … Ltd. Şti. ile de müvekkili arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin olmadığını, ismi geçen taşıyıcı şirket gönderici olarak gözüken dava dışı “… Ltd. Şti.” tarafından ayarlanmış bir şirket olduğundan, FCA gereği göndericinin sorumluluğunun malın sözleşmede geçen “…” adresine teslim edildiği ana kadar devam ettiğini, dosyada sunulu delillerde görüleceği üzere Fransız Devleti’ne ait herhangi bir imza veya kaşe bulunmadığını, yine Uluslararası Hamule Senedi’nde gönderenin ve taşıyıcının imza ve kaşesi varken müvekkili şirket tarafından atılmış herhangi bir imza ve kaşe bulunmadığını, bütün bunlara rağmen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının işbu karara yol açtığını, müvekkili ile davalı … AVM arasında yazılı bir sözleşme yapılmamış olsa da, tarafların ticari işin … AVM ile müvekkili arasında yapılacağı hususunda anlaştıklarını, davalı … AVM tarafından da bu hususun inkar edilmediğini ve dosyanın genelinde iddianın doğruluğunun ortaya konulduğunu, müvekkili ile davalı, ticari işin … AVM ile yapılmasına karar vermiş olsa da, müvekkilinin haberi ve onayı olmaksızın ticari işin davalı … AVM tarafından dava dışı … Ltd. Şti’ye yaptırılmak istendiğini, dava dışı … Ltd. Şti ile müvekkili arasında akdedilmiş herhangi bir anlaşma bulunmadığını, bilirkişilerce bu durumun yanlış anlaşıldığını ve yanlış yorumlandığını, … ile anlaşma imzalamış olan … isimli kişinin müvekkili şirketin ne imza yetkilisii ne de ortağı olduğunu, bahsi geçen şahsın taraflarca tanınmadığını, ticari işin müvekkili ve … arasında yapılacağına dair sanki müvekkili ile sözleşme imzalanmış gibi yorumlandığını, müvekkilinin ticari işin dava dışı … Ltd. Şti. tarafından yapılacağına dair bir bilgisi ve onayı olmadığını, Fransız Devleti’ne ait mühürlü veya imzalı herhangi bir delil sunulmamış olup malın teslim edilmediğini, davalı tarafın haksız olarak zenginleştiğini, davalı taraf teslim şekli olarak FCA belirlendiğinden, teslime dayalı evrakları dosyaya sunmak sureti ile sorumluluğun kendilerinden çıkmış olduğunu iddia etse de, dava dışı … Ltd. Şti ile taşıyıcı müvekkili tarafından belirlenmediği için, ürünleri dava dışı … Ltd. Şti. üzerinden gönderdiğini kabul eden davalı tarafın sorumluluğunun devam ettiğini, müvekkiline gönderilmesi gereken malların gönderilmediğini fakat mallara karşılık belirlenen bedelin müvekkilince ödendiğini, mallar Kırgız Devleti’nden çıkmış gözükse de, herhangi bir serbest bölgede bulunma ihtimallerinin devam ettiğini, anlaşma konusu kabuğundan temizlenmiş ceviz içinin ne müvekkili şirkete, ne de Fransa Marseille Gümrüğü’ne teslim edildiğine dair herhangi bir evrağın dosyada bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerce malın Fransa’ya teslim edildiği kanaatine nasıl varıldığının taraflarınca anlaşılamadığını, dosyada bununla ilgili sadece yük gümrük beyannamesinin bulunduğunu, bu evrağın Fransa Gümrük’e teslim edilmesi gereken evrak olarak düzenlendiğini, evrakta teslim alındığına dair herhangi bir kaşe ve imza bulunmadığını, sorumluluğu davalı şirket üzerinde bulunan mallar müvekkiline ulaşmadığından davalının aldığı parayı iade etmesi gerektiğini beyanla Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.09.2020 tarihli 2020/468 K. Sayılı kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, karşılığında teslimat yapılmadığı iddiası ile peşin olarak ödenen mal bedelinin istirdadı amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı taraf, davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile toplam 160.060,01 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmış, takibe dayanak olarak 31.12.2010 ve 07.01.2011 tarihli banka havale dekontları gösterilmiş, davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuş, davacı tarafından eldeki dava ile davacıya iki ayrı havale ile toplam 50.000 EURO gönderildiği, karşılığında mal teslim edilmediği iddia edilerek itirazın iptali talep edilmiş, davalı tarafından davacının ödediği bedel karşılığında, Kırgızistan’da bulunan dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davacıya ceviz teslimatının yapıldığı, davacının alacaklı olmadığı beyan edilmiş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ve karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalıya gönderilen 31.12.2010 tarihli-35.000 EURO bedelli ve 07.01.2011 tarihli-15.000 EURO bedelli banka havalelerinde herhangi bir açıklama bulunmadığı, davacı tarafından toplam 50.000 EURO’nun davalıdan satın alınan mal nedeniyle gönderildiği ve herhangi bir mal teslim edilmediğinin iddia edildiği, davalı tarafından ise söz konusu bedel karşılığında davacı ile Kırgızistan’da bulunan aracısı … Ltd. Şti. arasında sözleşme yapıldığı ve adı geçen şirket tarafından davacıya ceviz teslim edildiği beyan edilerek yapılan ödemelerin ceviz alım-satımına ilişkin olduğu kabul edilmiş, davacı tarafından ise cevaba cevap dilekçesi ile, dava dışı … Ltd. Şti. ile arasında bir anlaşma olmadığı beyan edilerek davalının iddia ettiği şekilde paranın ceviz alım satımına dair olduğu kabul edilmemiş ve fakat 19.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile davalının aralarındaki alım satım ilişkisinin neye dair olduğunu açıkladığı ancak teslimin yapılmadığı beyan edilerek davalının savunması kabul edilmiştir. Bu na göre uyuşmazlık davalı tarafından davacıya ceviz ürününün teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. İspat yükü bedeli ödenen cevizin davacıya teslim edildiğini iddia eden davalıdadır. Davalının savunmasına dayanak olarak sunduğu taşıma senedi, menşe şahadatnamesi, yük gümrük beyannamesi ve diğer belgelerin tamamında, dava dışı … Ltd. Şti.’nin gönderen, davacının ise alıcı olarak görüldüğü, sunulan belgelerin malın Kırgızistan gümrüğünden çıkışına ilişkin olduğu, davacının imza ve kaşesini ve malın Fransız gümrüğüne geldiğini, davacıya teslim edildiğini gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığı, Mahkemece alınan gümrük bilirkişi raporunda, teslimin FCA teslim şekli olarak belirlendiği ve dava dışı şirket tarafından malın taşıyıcıya teslimi ile sorumluluğun sona erdiğinin mütalaa edildiği, bu teslim şekline göre satıcı tarafından ihracata bağlı gümrük işlemlerinin yapılması ve alıcının belirlediği taşıyana veya başka bir kişiye malların teslim edilmesi ile mal üzerindeki hasar ve yarar alıcıya geçer ise de, raporda, taşıyıcının davacı tarafından seçildiğine dair tespitin ne şekilde yapıldığının açıklanmadığı, Mahkemece bu rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı vekilinin 19.12.2019 tarihli dilekçesi ile rapora itiraz ettiği ve rapordaki tespitleri kabul etmediği, Mahkemece bilirkişiden itirazları karşılar ve açık olmayan noktalarda Mahkemeye denetleme imkanı verir bir ek rapor alınmadığı, davacının davalıya gönderdiği ihtarname dahil olmak üzere dosyaya sunulan birçok evrakın Türkçe onaylı tercümesinin bulunmadığı, HMK’nın 223. maddesi uyarınca; yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan tarafın, tercümesini de mahkemeye sunmak zorunda olduğu, Mahkemenin kendiliğinden veya diğer tarafın talebi üzerine, belgenin resmi tercümesini isteyebileceği, tüm bu sebeplerle eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiği anlaşılmış ve davacı tarafın istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.O halde Mahkemece, taraflara delil olarak dayandıkları ve sundukları yabancı dildeki tüm belgelerin HMK madde 223 gereği Türkçe onaylı tercümelerini sunmak üzere süre verilmesi, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davalıya malın Fransız Gümrük Müdürlüğü’ne geldiği ve teslim edildiğine dair belgeleri sunmak üzere süre verilmesi, gerekli olması halinde ise ilgili makamlardan bu belgelerin getirtilmesi, bilirkişiden, gelen belgeler üzerinde inceleme yapılarak, davacı vekilinin itirazlarını da karşılar şekilde ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiğine kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/09/2020 tarih ve 2017/923 Esas – 2020/468 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.