Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/775 E. 2021/960 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/775 Esas
KARAR NO : 2021/960 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/391 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 09/12/2020
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekilleri dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerinin uğradığı zararların tazmini / alacağının tahsili zımnında ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlulukları çerçevesinde, davacılardan … A.Ş. için 14.000.000,00.TL’nin sigorta tazminatının ödendiği tarih olan 26/02/2018 tarihinden itibaren 3095 sk 2. mad. uyarınca değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacılardan … A.Ş. için 8.154.028,00.TL’nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sk 2. mad. uyarınca değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, işin aciliyetine binaen karşı taraflara tebligattan sarfınazar edilerek, duruşma yapılmaksızın ve ceza dosyalarında gelinen aşama ve resmi raporlardaki tespitler de nazara alınarak teminat aranmaksızın, toplam 22.154.028,00.TL müvekkilleri alacağı için belirtilen şekilde … A.Ş. için 14.000.000,00.TL açısından ve … A.Ş. için 8.154.028,00.TL açısından davalıların menkul ve gayrimenkulleri, 3. Şahıslardaki hak ve alacakları ile bankalardaki mevduatları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 02/04/2018 tarihli ara kararı ile, ibraz olunup incelenen talep dilekçesi ve eki belgeler münderecatına göre alacaklıların, talep dayanağı belgede yer verilen ve tutarı kararda gösterilen alacak bakımından vaki isteği, İcra ve İflas Kanunun 257. Maddesinin l.fıkrasına uygun görüldüğünden, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ile üçüncü kişilerin muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın, % 15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda, borçluların menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, 1 no’lu davacı yönünden 14.000.000,00 TL, 2 no’lu davacı yönünden 8.154.028,00 TL olmak üzere toplam 22.154.028,00 TL borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Davalılar … Tic. Ltd. Şti, …, … ve … vekilince sunulan 04/12/2020 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına dayanak Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 Esas 2020/240 Karar sayılı dosyasında müvekkillerinin taraf sıfatı bulunmadığını, müvekkillerinin ceza dosyasına taraf olan bir kısım kişilerle bağlantılı olduğuna dair MASAK ve Vergi Denetleme raporunda yer alan iddiaların ceza dosyasında verilen karar ile çürütüldüğünü, ceza dosyasında bazı kişiler hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkillerinin davacı … şirketinin ticari ilişkisinde muhatap olduğu … isimli firmanın sahibi olan ve ceza alan …’nın kardeşleri olduğunu, aynı sektörde ticaret yaptıklarını, müvekkillerinin ağır ceza mahkemesi dosyasında taraf olmadıklarından haklarında bir karar verilmediğini, ancak müvekkilleri ile ilişkileri olan …, …, …, … gibi kişiler hakkında ceza dosyasında verilen beraat kararının önemli ve belirleyici olduğunu, ceza dosyasında toplanan hiç bir delil ve beyanda müvekkillerinin isimlerinin geçmediğini, sonuçlanan ceza dosyası ile davacı … şirketinin davaya konu olayda … şirketleri ile yetkililerinin dışında başkaca muhataplarının olmadığının belirlendiğini, ceza mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçeler karşısında mahkemenin evveliyatta belirttiği ihtiyati haciz kararı verilmesine dair yaklaşık ispat koşullarının ortadan kalktığını bu nedenle müvekkilleri hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Vekili Av. … tarafından sunulan 07/12/2020 tarihli dilekçede özetle; davanın dayanağı olan hukuki ilişkinin davacı …., ile … A.Ş., … A.Ş. arasında gerçekleştiğini, müvekkili hakkında ise sadece … ile olan akrabalık bağı ve …. aracı formatında hareket ettikleri iddiasında bulunulmuş olup bu iddianın da somut hiçbir veri ile desteklenmediğini, davanın esas dayanağı olan MASAK raporunda müvekkili aleyhine subjektif değerlendirmeler ve varsayımların yer aldığını, verilen bu haciz kararı ile müvekkilinin ticari faaliyetinin durma noktasına geldiğini, isnat olunan suçlamalar ve meydana gelen zararlarla müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin kısa süre içinde fiili iflasının kaçınılmaz olacağını belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar … San. Ve Tic. A.Ş.yetkilisi sıfatıyla ve kendisi için … tarafından sunulan 12/11/2020 tarihli dilekçede özetle; Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 esas sayılı dosyasında suç işlemediğinin tespiti ile beraat kararı verildiğini belirterek şahsı ve yetkilisi olduğu şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep edilmiştir.Davalı … vekilince sunulan 27/10/2020 tarihli dilekçede özetle; Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin suç oluşturan herhangi bir eyleminin olmadığının sabit olduğunu, mahkememiz dosyası ile ceza mahkemesi dosyasında ileri sürülen iddia ve delillerin aynı olduğunu belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekilince sunulan 20/10/2020 tarihli dilekçede özetle; Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin suç oluşturan herhangi bir eyleminin olmadığının sabit olduğunu, mahkememiz dosyası ile ceza mahkemesi dosyasında ileri sürülen iddia ve delillerin aynı olduğunu belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili tarafından sunulan 26/10/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin suç oluşturan herhangi bir eyleminin olmadığının sabit olduğunu, mahkememiz dosyası ile ceza mahkemesi dosyasında ileri sürülen iddia ve delillerin aynı olduğunu belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 09/12/2020 tarih 2018/391 Esas sayılı ara kararında;” Mahkememizce 02/04/2018 tarihinde tüm davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, bu karara itiraz edilmekle mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına yönelik itirazların reddine ilişkin kararın istinafı üzerine, İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesi 20/06/2019 tarih 2019/555 E.2019/872 K.sayılı karar ile istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.Mahkememizce ihtiyati haciz kararına esas alınan ve kesin hükümle sonuçlanması beklenen Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesi 2017/352 esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama neticesinde mahkemenin 29/09/2020 tarihli kararı ile bir kısım sanıklar hakkında beraat, bir kısım sanıklar hakkında ise mahkumiyet hükmü verilmiştir. Hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep eden davalılar …, …, …, …. A.Ş ve … yönünden de beraat kararı verildiği görülmüştür.Mahkememizce ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında beraat kararı verilmiş olması karşısında bu davalılar yönünden mevcut deliller itibariyle yaklaşık ispat koşulunun devam etmediği sonucuna varılarak haklarındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi uygun görülmüştür. Davalılar …, …, …, … vekilince taşkın haciz yapıldığı iddiası ile taşkın hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulmuş ise de mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının uygulanması aşamasında sınırlarının aşılması durumunda icra memurunun işlemini şikayet İİK 16.maddesi uyarınca icra mahkemesinin görevine girdiğinden bu konuda mahkememiz karar vermeye görevli olmadığından davalılar vekilinin talebinin reddine, ileri sürdüğü iddialar bakımından icra mahkemesine başvurmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Aynı davalılar yönünden mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş ise de bu davalılar hakkında halen Adana C.Başsavcılığının 2017/41601 sayılı dosyasında soruşturma devam ettiğinden mahkememizce verilen ve İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesince de yerinde bulunan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektiren koşulların mevcut olmadığının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Aynı durum davalı … AŞ.yönünden de geçerli olduğundan bu davalı hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebi de reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, …, …, …, … vekilince taşkın haciz yapıldığı iddiası ile taşkın hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulmuş ise de mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının uygulanması aşamasında sınırlarının aşılması durumunda icra memurunun işlemini şikayet İİK 16.maddesi uyarınca icra mahkemesinin görevine girdiğinden bu konuda mahkememiz karar vermeye görevli olmadığından talebinin reddine, ileri sürdüğü iddialar bakımından icra mahkemesine başvurmakta muhtariyetine, Aynı davalılar yönünden mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin bu aşamada devam eden soruşturma nedeniyle reddine, Davalı …A.Ş.’nin aynı sebeple hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki taleplerinin reddine, Davalılar …, …, …, …. A.Ş ve … yönünden mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel Mahkeme tarafından borçlular/davalılar …, …, …, ….A.Ş ve … yönünden gerçeği yansıtmayan beyanları dikkate alınarak ihtiyati hiczin bir kısım davalılar bakımından kaldırılmasına karar verildiğini, Dosya kapsamındaki tüm borçlu/davalı şirketlerin ve şahısların dolandırıcılık da teşkil eden iş ve işlemlerde birlikte hareket ettiklerini, maddi menfaat elde ettiklerinin resmi raporlar ile de tespit edildiğini, davalıların bu fiilleri nedeniyle müvekkiline karşı müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarını, Yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı kaldırılan davalılardan; …’nin muhasebe kayıtlarında yer alan ve vergi bildirimlerine konu para işlemlerinin büyük bir kısmının müvekkilinin dolandırılmasında başrolü üstlenen ilgililerden biri olan … ile gerçekleştirildiğini, bu şirketin aynı zamanda dolandırıcılık parasının kaçırılmasında kullanıldığını, bu şirketin diğer tüm şirketlerle birlikte aynı adresi kullandığını, bir başka ifade ile tüm şirketlerin iş ve işlemlerinin ortak olduğunu, …’nın dolandırıcılığa konu paranın kaçırılması için …’yi diğer davalı …’dan devraldığını, …’ın dolandırıcılık konusu paranın kaçırılması için …’yi kuruluşunun 10. Günü …’ya devrettiği ve … vekâlet ettiğini, …’in tüm şirketlerin mali müşavirliği görevini ifa ettiği ve bir kısmına hali hazırda devam ettiğini, …’nin müvekkilin dolandırılmasının temeli olan taşıma işlemlerinin teyidini veren kişi olduğunu, bunların mali verilerle ortaya konduğunu, İleri sürerek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, yerel mahkemenin 09.12.2020 tarihli ihtiyati haciz hakkında ek kararının davalılar …, …, …, ….A.Ş ve … bakımından ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik 4. paragrafındaki kararının kaldırılmasını ve ihtiyati hacze yönelik itirazların reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … vekili istinaf dilekçesi ile, , MASAK ve Vergi Denetim Raporu başta olmak üzere, dosya kapsamındaki tüm raporlarda tüm davalıların gerek hukuk gerekse ceza yargılamasına konu iş ve işlemlerde birlikte hareket ettiklerini ve bu bağlamda maddi menfaat elde ettiklerini ortaya koyduğunu,Yerel mahkemenin 09/12/2020 tarihli kararı ile Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/352 Esas sayılı dosyasında birtakım davalılar yönünden beraat kararı verilmiş olması karşısında, bu davalılar yönünden mevcut deliller itibariyle yaklaşık ispat koşulunun devam etmediği sonucuna varılarak davalılar …, …, …, … San. Ve Tic. A.Ş. (“ … ”) ve … yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verdiğini bu kararın kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 9 Aralık 2020 tarihli İhtiyati Haciz Hakkında Ek Karar uyarınca, davalılar …, …, …, … San. Ve Tic. A.Ş. ve … yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin olarak verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati hacze yönelik itirazların reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, tazminat davasında verilen ihtiyati haciz kararının şartların değişmesi nedeniyle kaldırılması talebine ilişkindir.Davacılar vekilleri, davalıların usulsüz işlemlerle müvekkillerini zarara uğrattıklarını belirterek zararın tazminini, şartları oluşmakla davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilerek davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara karşı davalıların itirazları reddedilmiş, bu red kararının istinaf edilmesi üzerine, dairemizce istinaf konusunda karar verilmiştir.Bu defa davalılar durum ve şartların değiştiğinden bahisle (davaya konu olayla ilgili olarak yargılandıkları ceza davasında haklarında beraat kararı verildiğinden bahisle) haklarında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişler, mahkemece istinaf başvurusuna konu karar verilmiştir.İhtiyati haciz, geciçi hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbirin İİK’da düzenlenmiş özel bir şeklidir.İİK’da düzenleme bulunmayan durumlarda genel olarak HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbire ilişkin hükümler uygulanacaktır.6100 Sayılı HMK.nın 396 Maddesinde;” (1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır,” hükmü düzenlenmiştir.Söz konusu yasal düzenleme gözetildiğinde, durum ve koşulların değişmesi halinde tedbir kararının değiştirilmesinin veya kaldırılmasının istenebileceği, mahkemece bu konuda verilecek kararlara karşı itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilen kararlara karşı istinafa başvurulacağına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Aksine 396. maddenin 2. fıkrası ile itiraz hususunda 394. maddenin 3 ve 4. maddelerine yollama yapılmış olup, 394. maddede tedbire itiraz üzerine verilecek kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğine dair 5. fıkraya yollama yapılmamıştır. Bundan da kanun koyucunun durum ve koşulların değişmesi karşısında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilecek kararlara karşı sadece itiraz yolunu öngördüğü, bu kararlara karşı istinafa başvurulmasına imkan vermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava sırasında verilen ihtiyati haciz kararının HMK 396 maddesine göre durum ve koşulların değiştiğinden bahisle kaldırılması kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır. Bu nedenle davalıların talebi üzerine İDM.ce verilen mahkeme ara kararı istinafa tabi değildir. Sonuç itibariyle, Mahkemece verilen ara karar istinafa tabi kararlardan olmadığından davacıların istinaf dilekçesinin HMK 346, 352/1 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 346. ve 352/1 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/06/2021 tarihinde HMK’nın 346.ve 352. maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.