Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/767
KARAR NO: 2023/1559
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
DOSYA NUMARASI: 2016/125 Esas – 2020/610 Karar
DAVA: Alacak
BİRLEŞEN DAVA İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1218 Esas
KARAR NO: 2019/296
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ nın davalı … ile birlikte … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin hissedarı ve yetkilisi iken, meydana gelen ihtilaflar sebebiyle ortaklık ilişkisini sonlandırma kararı aldıklarını, tarafların davacı müvekkilinin %50 oranındaki hissesinin davalıya satışı konusunda mutabakata vardıklarını ve satış şartları, devir bedeli, karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenleyen protokoller imzaladıklarını, taraflar arasında tanzim edilen 29.01.2015 tarihli Ek Protokol gereği; müvekkili davacının şirketteki %50 hissesini Kartal … Noterliğinin 29.01.2015 tarihli … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile davalıya devrederek protokoldeki asli edimini yerine getirdiğini, davalı …’un, protokolün imzalanmasını müteakip toplam tutarı 326.427,50 TL bedelli bono ve çekleri müvekkiline elden teslim ettiğini ve vadelerinde tamamının ödendiğini, yine protokol gereği … plaka sayılı aracın davalı tarafından 30.01.2015 tarihinde noterde düzenlenen araç satış sözleşmesi ile müvekkiline devredildiğini, protokolde düzenlenen edimlerin büyük kısmı taraflarca ifa edilmesine karşın, 29.01.2015 tarihli Ek Protokolün 3.2. Maddesinin son paragrafı uyarınca 7 gün içerisinde müvekkili davacıya devredilmesi gereken; Yalova’daki arsa nitelikli taşınmazın müvekkili davacıya devir edilmediğini, Kadıköy … Noterliğinden keşide edilen 29.12.2015 tarihli, … nolu ihtarnamenin 30.12.2015 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının işbu devirden imtina ettiğini, yine protokolün 3.2. maddesi uyarınca “… İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkiinde Kain … … Pafta, … Parsel” numaralı dairenin satılması halinde satış bedelinin yarısının …’ya ödeneceği düzenlenmesine rağmen dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, konu taşınmazın davalı tarafından 85.000 TL bedelle satıldığının haricen öğrenildiğini, satış bedelinin yarısı olan 42.500 TL’nin müvekkili davacıya ödenmesi gerektiğini, taraflar arasındaki protokolün 4.maddesi uyarınca protokol ekindeki 97.852,00 TL tutarlı alacakların tahsilinin müvekkil davacı tarafından sağlanmaya çalışılacağı ve tahsili halinde tahsil edilen alacakların yarısının müvekkili davacıya ödeneceğinin hüküm altına alındığını, bu alacaklar içinde yer alan … Tersanesinden olan alacağın tahsili için … tarafından İcra takibi başlatılarak tahsilatın yapılmaya çalışıldığını, bu alacağın tahsili halinde tahsil edilen tutar hakkında dava açma haklarını saklı tuttuklarını, Protokolde belirtilen 97.852,00 TL alacak kalemi içerisinde yer alan İranlı … firmasının 17.475 TL tutarındaki borcunun davalı tarafından tahsil edilmiş olmasına rağmen, bu alacağın yarısı olan 8.737,50 TL’ nin müvekkili davacıya ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkii, … Pafta, … parselde kayıtlı taşınmazın satışı sebebiyle 42.500,00 TL’nin taşınmazın devir ve satışı tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, … İli, …. İlçesi, .. Köyü, … Mevkii, … Parselde Kayıtlı 309 M² büyüklüğündeki arsa nitelikli taşınmazın devrinden imtina edilmesi sebebiyle söz konusu taşınmazın rayiç değerine mahsuben şimdilik 101.000 TL’nin taşınmazın devrinin taahhüt edildiği 05.02.2015 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle beraber davalıdan tahsiline, Protokolün 4.maddesi gereği … firmasından tahsil edilen cari hesap alacağının yarısı olan 8.737,50′ TL’nin tahsilat tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ortaklık ilişkisinin yaşanan ihtilaflar nedeniyle 2015 yılında sonlandığını, müvekkilinin %50 oranındaki hissesinin davalıya devri/satışı konusunda mutabakata vardıklarını, satış şartlarını, devir bedelini ve tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenleyen protokollerin tanzim edildiğini, davalının protokol ile yüklenmiş olduğu bir kısım ödeme ve devir taahhütlerini yerine getirmediğini beyanla, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini bu nedenle davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hissedarı olduğu …Ltd. Şti.’ deki hisselerinin tamamını Kartal … Noterliği’ nin 29.01.2015 tarih … yevmiye nolu Devir Sözleşmesi ile şirketin diğer hissedarı olan müvekkili davalıya sattığını ve satış bedelinin tamamını aldığını, hisse devri ile ilgili başkaca alacağı kalmadığını, bu hisse devir sözleşmesinin öncesinde taraflar arasında görüşmeler ve ön protokoller yapılmış ise de nihai sözleşmenin 29.01.2015 tarihli sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin kendisinden önceki tüm sözleşmeleri ortadan kaldıracağının Borçlar Kanununda açıkça düzenlendiğini, davacının daha önceki niyet görüşmelerine ilişkin ve geçerliliğini yitiren adi yazılı şekildeki sözleşmelere dayanarak hisse devir alacağı talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın dosyaya sunduğu 15.01.2015 tarihli ön sözleşmenin 3.5 maddesinde şirketin aktif ve pasifinin hesap edileceği, kalan aktifin yarısının davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, aktif/pasif içerisinde müşterilere yapılan satışlardan kaynaklanan alacak kalemleri de bulunmakta olup, davacının ısrarları üzerine satış yapılan firmalardan tahsilatın yapılamadığını, davacının tahsilatı kendisinin yapacağını söylemesi üzerine şirket aktifine konduğunu, tahsilatın gerçekleşmemesi durumunda bu bedellerin şirket aktifinden düşülerek buna göre hesap yapılacağı kararlaştırılmış iken ve gerçekleşmeyen tahsilatlar ortaya çıkmışken davacının bunu hesaba dahil etmeyerek talepte bulunarak bu davayı açmasının iyi niyetle bağdaşmadığını, davacının diğer beyan ve iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının talebinin Gayrimenkul Satış Vaadi niteliğindeki sözleşmenin yerine getirilmediğinden bahisle taşınmazların bedelinin tarafına ödenmesi talebi olduğunu, bu davalara bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu savunarak, davacıya yapılan fazladan ödemeler de dâhil olmak üzere her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hissedarı olduğu …San ve Tic. Ltd. Şti’ndeki hisselerinin tamamını Kartal … Noterliğinin 29/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme ile şirketin diğer hissedarı davalı …’a sattığını, satış bedelini tamamen aldığını ve müvekkilini ibra ettiğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/11/2020 tarih ve 2016/125 Esas – 2020/610 Karar sayılı kararı ile; ” Asıl dava, limited şirket pay devrinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin, birleşen dava ise itirazın iptali istemine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine … Tersanesi’nden tahsil edilen alacaktan payına düşen 29.326,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı hisse devri gerçekleşen … San ve Tic. Ltd. Şti’nin sicil kayıtları getirtilerek dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde, devir öncesinde şirketin ortaklarının … ve … olduğu, davacının hissesini davalıya devrettiği görülmüştür. … plakalı aracın tescil kaydında; … San ve Tic. Ltd. Şti’nin adına kayıtlı iken hisse devir sözleşmesinden sonraki gün Kartal … Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli araç satış sözleşmesiyle davacı … adına devir işlemi yapıldığı görülmüştür.Mahkememizce Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; … İli, … İlçesi, … köyü, … mevkii, cilt:…, sayfa no:…, (Eski Parsel …) Yeni … Ada, … Parsel 487,62 m2 arsa niteliğindeki taşınmazın tapuda … hissesinin … oğlu … adına ve … hissesinin …Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin adına kayıtlı olduğu, taşınmazın çok çabuk gelişen tersaneler bölgesinde yer aldığı, taşınmazın tercih edilen gemi ticaret ve sanayi bölgesinde yer aldığı, taşınmazın eğiminin sıfır olduğu, üzerine her türlü yapı yapılmasına elverişli olduğu ve taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı ve ağaç bulunmadığı, çimen ve çalılık olan boş arsa olduğu, taşınmazın bulunduğu yer ve konumu itibarı ile çevrede emsal arsa alış – satış serbest piyasa rayiç bedellerine göre arsanın m2 birim fiyatının keşif tarihi itibariyle 800,00 TL/m2 olacağı ve dava tarihi itibariyle taşınmazın 487,62m2 x 750,00TL/m2 = 365.715,00TL değerinde olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce mali müşavirden alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında özetle; davacının hisse devir sözleşmesi ve protokolleri sonucunda davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti amacıyla dava dışı şirketin defterleri üzerinde incelenme yapılmış, dava dışı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve lehine delil kuvvetinin bulunduğu, dava dışı şirketin taraflar arasındaki protokole konu borçlu şirketlerden olan … firmasından toplamda 7.083,00 USD karşılığında 20.425,19 TL tahsilât gerçekleştirdiği, yine taraflar arasındaki protokole konu … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkii … Pafta Numaralı … Parselde kayıtlı taşınmazın satış bedelinin tahsilâtının 03.06.2015 tarihinde 81.000,00 TL olarak gerçekleşmesi sonrası ticari defterlere kaydedildiği, dava dışı … Şirketi’nin dava dışı … Tersanesi’nden olan 58.653,46 TL tutarındaki alacağını mal alımı karşılığı tahsil edilmiş olmasına rağmen, tahsil edilmiş olan bu alacak tutarının yarısına tekabül eden 29.326,00 TL’nin davacıya ödenmediği sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.Mahkememizce sözleşme hesap uzmanından alınan bilirkişi raporunda özetle; ek protokolün noterde akdedilmiş olan pay devri sözleşmesi ile aynı tarihte (29.01.2015 tarihinde) akdedildiği, işbu ek protokolde, hisseleri devralacak olan davalı/alıcının hisse devir bedelini henüz ödememiş olduğu ve nasıl ödeyeceği hususlarının belirtildiği, tarafların ek protokolde bu hususları belirtmelerinden sonra, aynı gün notere düzenlettirdikleri pay devri sözleşmesinde, pay devri bedelinin tamamının davacı/satıcı tarafından tahsil edilmiş olduğu hususunda mutabakata varmış olmalarının hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, notere düzenlettirilmiş olan pay devri sözleşmesinde yer alan “devir bedelini kendisinden nakden ve tamamen aldım” şeklindeki ifadenin, noterlerin devir sözleşmelerinde bu yönde bir kayıt konulmasını usul ile ilgili bir takım sebeplerden dolayı taraflardan istemesi nedeniyle konulmuş olduğu, bu nedenle de hisse devir bedelinin ödenmesi hususunda ek protokol hükümlerinin esas alınması gerektiği, ek protokolün, bedeli karşılığında pay devrinin yapılması taahhüdünü (borçlandırıcı sözleşmeyi) de içeren bir çerçeve sözleşme niteliğinde, noterde düzenlenmiş olan pay devri sözleşmesinin ise, çerçeve sözleşmede taahhüt edilmiş (borçlanılmış) olan pay devrinin gerçekleştirilmesine ilişkin tasarruf sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı/satıcının bu sözleşmeyle taahhüt etmiş olduğu pay devretme borcunu (taahhüdünü) yerine getirmiş ve payları devretmiş olmasından sonra, davalı/alıcının, işbu çerçeve sözleşmenin (ek protokol’ün) noterde resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğunu ile sürmesinin MK.md.2 anlamında hakkına kötüye kullanılmasını oluşturacağı, taraflar arasında akdedilmiş olan ek protokolün geçerli ve taraflar için bağlayıcı olduğu, davalı/alıcının, pay satımı/devri bedelini işbu ek protokolde belirtildiği şekilde ödemekle yükümlü (borçlu) olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.Davacı vekili talep artırım dilekçesinde özetle; … İlinde bulunan arsanın (taşınmazın) dava tarihi itibariyle toplam bedelinin 365.715,00 TL olduğunun ve bu taşınmaz üzerinde davadışı/… Şirketi’nin … hissesinin olduğunun tespit edildiğini; bu tespitlere göre söz konusu taşınmaz bedelinin davadışı/… Şirketi’nin hissesine düşen kısmının 180.555,00 TL olduğunu; bu nedenle sözkonusu taşınmazın bedelinden kaynaklanan alacak talebini 79.555,00 TL olarak arttırdıklarını ve bu taşınmazın satım bedelinin 180.555,00 TL’lik kısmının ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek artırdıkları 79.555,00 TL üzerinden tamamlama harcını yatırmışlar, 180.555,00 TL … bulunan taşınmazın satım bedeli, 42.500,00 TL Balıkkesir’de bulunan taşınmazın devrinden elde edilerek davacıya verilmekten imtina edilmesi dolayısıyla ve 8.737,50 TL … firmasından tahsil edilen cari hesap alacağından müvekkilinin payına düşen kısım olmak üzere asıl davada toplam 231.792,50 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili beyanında, talep artırım ve dava dilekçeleri doğrultusunda asıl davanın ve birleşen davanın kabulünü talep etmiş, davalılar vekili ise, noterde yapılan sözleşmenin resmi senetle ve protokolden daha sonra yapılması nedeniyle geçerli olduğunu, davacının müvekkilini ibra ettiğini belirterek davacının taleplerini kabul etmediklerini, davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamından, davanın limited şirket hisse devir bedeli ve hisse devir sözleşmesinde öngörülen bakiye bedelin tazminine ilişkin olduğu, davacının dava dışı şirketteki paylarının davalıya devredildiğine ilişkin herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın payların devrine yönelik adi yazılı sözleşmenin mi yoksa noterde yapılan sözleşmenin mi geçerli olduğu dolayısıyla pay devrinden dolayı bakiye bedel alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, taraflar arasında önce 29.01.2015 tarihli Ek Protokol başlıklı adi yazılı sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmenin tarafların kabulünde olduğu, iş bu adi yazılı sözleşmeye göre, davacının dava dışı şirketteki hisselerini davalıya devrettiği, protokol ile davalıya ait olup tapuda davacı … adına tescilli bulunan Tuzla’daki 5 adet dairenin davacıda kalacağı, bu dairelerin davacıda kalacak olması ve yapılacak ödemeler sebebiyle şirket hisselerinin nominal değer üzerinden devredileceği, devir karşılığında davalı …’un davacı …’ya 5 dairenin haricinde hisse devir bedelinin 326.457,20 TL’lik kısmını protokolde belirtilen bono ve çekler ile ödeyeceği, hisse devir bedelinin 20.000 TL’lik kısmını, Protokol’de belirtilen otomobili davacıya noterde satıp devretmek suretiyle ödeyeceği, yine hisse bedelinin bir kısmını Protokol’de belirtilen ve … İlinde bulunan dairenin (taşınmazın) satılması halinde satış bedelinin yarısının davacıya ödenmesi suretiyle ödeyeceği, hisse bedelinin bir kısmını, Protokol’de belirtilen ve Yalova İlinde bulunan arsanın (taşınmazın) mülkiyetinin 7 gün içinde tapuda davacıya devredilmesi suretiyle ödeyeceği, hisse devir bedelinin 97.852 TL’lik kısmını ise davadışı/… Şirketi’nin 3.kişilerden olan alacaklarının tahsili halinde tahsil edilen alacak tutarının yarısını davacıya ödeyeceği, bunun karşılığında davacının şirketteki hisselerini davalıya devredeceği, davacıya yapılacak 326.457,20 TL’lik ödemenin 05.02.2015 vadeli 1.500,00 TL bedelli bono, 05.03.2015 vadeli 1.500,00 TL bedelli bono, 06.04.2015 vadeli 1.500,00 TL bedelli bono, 04.05.2015 vadeli 1.500,00 TL bedelli bono, 31.10.2015 vadeli 17.869,70 TL bedelli çek, 30.11.2015 vadeli 100.862,50 TL bedelli çek, 31.12.2015 vadeli 100.862,50 TL bedelli çek, 31.01.2016 vadeli 100.862,50 TL bedelli çek ile yapılacağının kararlaştırıldığı ve devirden sonra davacıya cirolanan senetlerin vadesinde ödendiği, her ne kadar davalı vekili taraflar arasında imzalanan 29.01.2015 tarihli ön protokolün geçersiz olduğunu, aynı gün daha sonra yapılan hisse devir sözleşmesi ile devir bedelinin 140.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının noterden yapılacak sözleşmede kararlaştırılan devir bedelini kabul ederek sözleşmeyi imzaladığı, bu bedelin de davacıya ödendiği, sözleşme ile davacının “devir bedelini nakden ve tamamen aldım” şeklinde beyanı ile sözleşmeyi imzaladığı ve dolayısıyla davalıdan alacağı kalmadığı şeklinde savunma yapmış olsa da 326.457,20 TL’lik bedelin adi yazılı sözleşmenin imzalanmasından sonra davacıya ciro edilen senetler ile ödendiği, bankaya yazılan müzekkereler ile senetlerin suretleri ve senetlerin kime ödendiğine ilişkin bilgilerin dosya arasına alındığı, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, ciro eden olarak davalı …’un teslim alan olarak davacı … imzası bulunan senetlerin davalı tarafından davacıya verildiğinin anlaşıldığı, davalının 29.01.2015 tarihli noter sözleşmesinin yapılması sırasında hisse devrine ilişkin tüm bedeli ödediğini iddia etmesine rağmen noter sözleşmesinin imzalanmasından sonra sözleşmede belirtilen 4 adet çeki ve 4 adet bonoyu davacıya teslim ettiği, çek ve bono bedel ve tarihlerinin adi yazılı sözleşmedeki ödeneceği belirtilen çek bedel ve tarihleriyle uyumlu olduğu yine bu çek bedellerinin ödendiği konusunda davalı tarafın herhangi bir itirazının olmadığı, yani davalının çek ve bono olarak toplam 326.457,20 TL ödedikleri, oysa noterde yapılan pay devri sözleşmelerinde toplam pay devir bedellerinin 140.000,00 TL olduğu, davalıların fazladan ödedikleri 186.457,20 TL’ye ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, yine … plakalı aracın tescil kaydında; … San ve Tic. Ltd. Şti’nin adına kayıtlı iken hisse devir sözleşmesinden sonraki gün Kartal … Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli araç satış sözleşmesiyle davacı … adına devir işlemi yapıldığı, noterde yapılan sözleşmede araç devrine ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı, açıklanan tüm bu nedenlerle ek protokollerle aynı gün sonraki saatlerde noterde yapılan sözleşme, adi yazılı sözleşmeden üstün olsa da tarafların iradelerine bakıldığında adi yazılı sözleşme hükümlerinin uygulandığı, aksi takdirde davalıların fazladan yaptıkları ödemeye bir açıklama getirmedikleri yine adi yazılı sözleşme uygulanmamış olsa ve noterdeki sözleşme geçerli olsa davacıların noterdeki sözleşmeden sonra 30/01/2015 tarihinde adi yazılı sözleşmeye göre aracı devretmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dolayısıyla tüm bu açıklanan nedenlerle taraflar arasında adi yazılı sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla asıl davada davalının hisse devrine karşılık devretmeyi taahhüt ettiği Yalova İlinde bulunan arsanın (taşınmazın) rayiç bedelinin dava dışı şirketin payına denk gelen 180.555,00 TL’lik kısmının, taşınmazın devrinin taahhüt edildiği ek protokol tarihinden 7 gün sonraki tarih olan 05.02.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, Balıkesir İlinde bulunan dairenin (taşınmaz) satışı karşılığında tahsil edilen 85.000,00 TL’lik satış bedelinin yarısına tekabül eden 42.500,00 TL’den taleple bağlı kalınarak 40.500,00 TL’sinin davacının davalıya çektiği 29/12/2015 tarihli noter ihbarnamesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, dava dışı İranlı … firmasından tahsil edilmiş olan 17.475,00 TL alacağın yarısına tekabül eden 8.737,50 TL’nin, davalıya gönderilen ihbarnamede bu alacak talep edilmediğinden dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine; birleşen dava da ise; dava dışı … Şirketi’nin dava dışı … Tersanesi’nden olan 58.653,46 TL tutarındaki alacağı mal alımı karşılığı tahsil edilmiş olmasına rağmen, tahsil edilmiş olan bu alacak tutarının yarısına tekabül eden 29.326,00 TL’nin davacıya ödenmediği anlaşıldığından ve bu alacak yönünden davalı temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/3050 Esas 2013/19136 karar sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/10519 Esas 2011/9221 karar sayılı, ilamları, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2007/2088 Esas 2008/9191 karar sayılı ilamları) ” gerekçeleri ile; ” A-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, 1-180.555,00 TL’nin 05/2/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-40.500,00 TL’nin 30/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-8.737,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,B-Birleşen dava yönünden davanın KABULÜNE,1-Davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 29.326,50 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 29.326,50 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili ile birlikte hissedarı olduğu dava dışı …Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.‘ndeki hisselerini Kartal … Noterliği 29.01.2015 tarih ve … yevmiyeli sözleşme ile müvekkilimiz …’a sattığını, satış bedelini tamamen aldığını ve bu hisse satışı ile ilgili olarak hiçbir alacağı kalmadığını, müvekkilini ibra ettiğini, Davacı tarafın noter huzurunda yapılan hisse satışı sözleşmesinden önce taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılan bir protokole yine adi yazılı şekilde yapılan ek protokol adı altındaki adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak iş bu davadaki taleplerde bulunduğunu, Davacı taleplerinin aşağıdaki hukuk genel ilkelerine aykırı olduğunu, ” 2.1. Sonra yapılan sözleşme önce yapılan sözleşmeyi hükümsüz hale getirir. ” Dolayısıyla PROTOKOL ve EK PROTOKOL adı altında önce yapılan sözleşmenin, sonra yapılan noter huzurdaki sözleşme ile hükümsüz hale geldiğini, mahkemenin EK PROTOKOL’ü esas alarak davanın kabulüne karar vermiş olduğunu, ” 2.2 Hiçkimse kendi (varsa) muvazaasından istifade edemez. ” EK PROTOKOL’ün noter sözleşmesinden önce yapılmış olduğunu, bedelde muvazaanın söz konusu edilemeyeceğini, zira sonra yapılan sözleşmede gerçek anlaşma satış değeri ne ise onun yazıldığını, EK PROTOKOL belgesi Noter sözleşmesinden sonra yapılmış olsa idi, noter sözleşmesinin bedelinin muvazaalı olabileceğinin düşünülebileceğini, Fakat EK PROTOKOL noter sözleşmesinden önce yapılmış olmakla, davacının elinde nihai anlaşma bedelini yazma imkanı bulunduğunu ve davacının da gerçek satış bedelini noter sözleşmesine yazmış olduğunu, Davacı bundan kaçınmış ise bunun neticelerine katlanması gerekeceğini, hiç kimsenin kendi usulsüz işleminden dolayı menfaatlendirilemeyeceğini, 2.3. Borçlar Kanunu 29. maddede aynen aşağıdaki hususun düzenlenmiş olduğunu: “” IV. Önsözleşme MADDE 29- Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmeler geçerlidir. Kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, önsözleşmenin geçerliliği, ileride kurulacak sözleşmenin şekline bağlıdır. ” Limited şirket hisse devrine ilişkin bir önsözleşmenin geçerli olabilmesi için önsözleşmenin Limited şirket hisse devri sözleşmesi şekline uygun olarak yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu, dolayısıyla noterde yapılmayan limited şirket hisse devri EK PROTOKOL’ü ön sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, Bu geçersizliğin resen nazara alınması gereken bir husus olduğunu, limited şirket hisse devrinin ne keşide yapılacağı hususunun kanunda emredici olarak belirlenmiş olduğunu, noter huzurunda yapılmayan Limited şirket hisse devir sözleşmelerinin geçersiz olduğunu ve geçersiz sözleşmenin ihtiva ettiği her türlü hak ve yükümlülüğün de geçersiz olacağını, Davacı tarafın hissedarı olduğu … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.‘ndeki hisselerini EK PROTOKOL sonrasında Kartal … Noterliği 29.01.2015 tarih ve … yevmiyeli sözleşme ile şirketin diğer hissedarı davalı …’a sattığını, satış bedelini tamamen aldığını ve bu hisse satışı ile ilgili olarak hiçbir alacağı kalmadığını, müvekkilini ibra ettiğini, mahkemece verilen ibra müessesesine de aykırı olduğunu beyanla; Açıklanan sebeplerle; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018 / 125 E – 2020/610 K sayılı ve 10.11.2020 tarihli kararın kaldırılmasına, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; tarafların hissedarı olduğu dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki davacı hissesinin davalıya devredilmesine rağmen hissenin bakiye bedelinin ödenmemesi sebebiyle bakiye hisse bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, asıl dava ve birleşen davada verilen kararlara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki davacının % 50 hissesinin taraflar arasında akdedilen 29/01/2015 tarihli ek protokol ve TTK’nın 595. maddesine göre geçerli Kartal … Noterliği’nin 29/01/2015 tarih ve 1439 yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile davalıya devredildiğine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı tarafından hisse bedelinin tamamının davacıya ödenip ödenmediği hususundadır. Davacı vekili, asıl dava ve birleşen davada davalının 29/01/2015 tarihli ek protokol kapsamında üzerine düşen edimin tamamını yerine getirmediğini, bakiye hisse bedelini ödemediğini iddia etmiş, davalı vekili, davacıya Kartal … Noterliği’nin 29/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinde belirtilen bedelin tamamının ödendiği ve davalının ibra edildiğini, bu sebeple asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında akdedilen Kartal … Noterliği’nin 29/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinde; davacının dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki % 50 hissesinin 140.000,00 TL bedel karşılığında davalıya devredildiği ve devir bedelinin nakden ve tamamen alındığı düzenlenmiştir. Taraflar arasında asıl ihtilaf konusu olan ve geçerli olup olmadığı tartışılan 29/01/2015 tarihli ek protokolde davacının hissesini davalıya devir şartlarının ve tarafların karşılıklı edimlerinin düzenlendiği görülmüştür. Bu ek protokolün 3.2 maddesi uyarınca davacının hisse devri karşılığında davalının ve dava dışı şirketin davacıya; davalı …’a ait olup tapuda … adına kayıtlı Tuzla’da mevcut 5 adet dairenin …’da kalması, 05.02.2015 vadeli Borçlusu … Alacaklısı … olan 1.500,00 TL bedelli bononun ödenmesi, 05.03.2015 vadeli Borçlusu … Alacaklısı … olan 1.500,00 TL bedelli bononun ödenmesi, 06.04.2015 vadeli Borçlusu … Alacaklısı … olan 1.500,00 TI bedelli bononun ödenmesi, 04.05.2015 vadeli Borçlusu … Alacaklısı … olan 1.500,00 TL bedelli bononun ödenmesi, 31.10.2015 vadeli Borçlusu … ve … olan … çek numaralı 17.869,70 TL bedelli çekin ödenmesi, 30.11.2015 vadeli Borçlusu … ve … olan … çek numaralı 100,862,50 TL bedelli çekin ödenmesi, 31.12.2015 vadeli Borçlusu … ve … olan … çek numaralı 100.862,50 TL bedelli çekin ödenmesi, 31.01.2016 vadeli Borçlusu … ve … olan … çek numaralı 100.862,50 TL bedelli çekin ödenmesi, … Plaka sayilı … adına kayıtlı değeri 20.000,00 TL olan aracın …’ya satışı ve Noterde devri, … adına kayıtlı “… İli … İlçesi … Mevkünde kain … Pafta Numaralı … Parşel numaralı”’ dairenin satılması holinde satış bedelinin yarısının …’ya ödenmesi ve … adına kayıtlı; “… İlt … İlçesi … …. Mevkkünde kain … Parsel 309 metrekare büyüklüğündeki arsa vasfındaki taşınmazın” Protokolün imzalanmasını takip eden 7 gün içerişinde kendisine tapuda devredilmesi, ek protokolün 4. Maddesinde protokol ekindeki 97.852,00 TL tutarlı alacakların tahsilinin davacı tarafından sağlanmaya çalışılacağı ve bu cari hesap alacaklarının tahsili halinde tahsil edilen meblağın yarısının ise davacıya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki 29/01/2015 tarihli ek protokol kapsamında davacı şirketteki hissesini aynı tarihte Noterde geçerli pay devri sözleşmesi ile davalıya devretmiş, davalı da sözleşme kapsamında belirtilen davacı adına kayıtlı daireleri davacıya bırakmış, çek ve bono bedellerini davacıya ödemiş ve protokolde belirtilen aracı davacıya devretmiştir. Ancak davalı ek protokolde belirtilen ve dava konu edilen 1164 parsel sayılı taşınmazı davacıya devretmemiş ve bedelini ödememiş, … parsel sayılı taşınmazı üçüncü kişiye devretmesine rağmen bedelin yarısını davacıya ödememiş ve şirketin tahsil ettiği alacak bedellerinin yarısını davacıya ödememiştir. Davacı da asıl ve birleşen dosyada davalının yerine getirmediği bu edimlerin bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, Kartal … Noterliği’nin 29/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinin akdedilmesi ile 29/01/2015 tarihli ek protokolden vazgeçildiğini ve bu ek protokolün geçersiz olduğunu, davacıya pay devri sözleşmesi kapsamında hisse devir bedelinin ödendiğini savunmuştur. Ancak davalı 29/01/2015 tarihli ek protokol kapsamında itiraz etmeksizin sözleşme kapsamında belirtilen davacı adına kayıtlı daireleri davacıya bırakmış, çek ve bono bedellerini davacıya ödemiş ve protokolde belirtilen aracı davacıya devretmiştir. Bu durumda tarafların ve davalının iradesi arasında söz konusu ek protokolün halen yürürlükte ve geçerli olduğu yönündedir. Davalının iradesi bu yönde olmasına rağmen ek protokolün geçersiz olduğunu ileri sürmesi TMK’nın 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralı ile bağdaşmamaktadır. Mahkemece bu gerekçelerle asıl dava konusu … parsel sayılı taşınmazın keşif yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle belirlenen değerinin, dava dışı şirket kayıtları incelenmek suretiyle tespit edilen 3935 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin yarısının ve dava dışı şirketin tahsil ettiği alacağın yarısının, birleşen davaya konu edilen dava dışı şirketin tahsil ettiği alacağın yarısının hüküm altına alınması isabetli olup, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, asıl davada ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl ve birleşen davada davalının asıl ve birleşen davada verilen kararlara yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından asıl ve birleşen davaya yönelik olarak yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 15.697,13 TL nispi istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 3.925,00 TL ( 100,00 TL + 3.825,00 TL ) harcın mahsubu ile bakiye 11.772,13TL’nin asıl davada davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava yönünden alınması gereken 2.003,26 TL nispi istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 501,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.502,26 TL’nin birleşen davada davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.