Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/760 E. 2021/731 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/760 Esas
KARAR NO: 2021/731 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2020 tarihli karar 23/12/2020 tarihli ek karar
NUMARASI: 2020/716 Esas 2020/624 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının tekstil işi ile uğraşan bir tacir olduğunu, karşı tarafın ise makine üretimi ile ilgilendiğini, müvekkil Covid-19 pandemisi sebebiyle piyasada oluşan maske talebini karşılamak için maske üretimine de geçmek istediğini ve bu ürünü üretecek makine eksikliğinden dolayı davalı taraf ile makine alım sözleşmesi yaptığını, davalı taraf ile arasında 07.06.2020 tarihinde 3 adet tek döner kafa lastik çakma makinesi ve 2 adet çift kafa paletli lastik çakma makinesi üzerine alım-satım sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşme gereği makinelerden 2 adet tek döner kafa lastik çakma makinesi teslim edilmiş, 1 adet tek döner kafa lastik çakma makinesi ve 2 adet çift kafa paletli lastik çakma makinesinin 22.06.2020 tarihinde teslimi taahhüt edildiğini,1 adet tek döner kafa lastik çakma makinesi ve 2 adet çift kafa paletli lastik çakma makinesinin 22.06.2020 tarihinde teslimi taahhüt edilmesine rağmen 24.06.2020 tarihinde sadece 1 adet tek döner kafa lastik çakma makinesi teslim edildiğini, yine 2 adet çift kafa paletli lastik çakma makinesinin 22.06.2020 tarihinde teslimi taahhüt edilmesine rağmen 05.07.2020 tarihinde 1 adet; 18.07.2020 tarihinde ise diğer 1 adeti teslim edildiğini, makineleri alan davacının o makinelerin teknik uzmanı olmadığı için ilk bakışta hatalarını anlayamadığını, makinelerin işyerine kurulması ve çalıştırılması üzerine bir çok hata vermeye başladığını, davalının teslim ettiği makinelerin işlemez oluşu ve diğer ikisinin de zamanında gerçekleşmeyen teslimatı üzerine davacının 24.07.2020 tarihinde Karasu Noterliği’nin … yevmiyeli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshetmiş ve makineleri teslim etmeye hazır olduğunu belirterek zararlarının tahsili için yargısal yolarla başvuracağını ihtar ettiğini, Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkeme’nin 2020/251 esas sayılı dosyasının da menfi tespit davası olması nedeni ile birleştirme kararı verilmesini, bu taleplerinin reddedilmesi halinde işin esasına girerek davalıların kötüniyetli olarak icra takibi başlattıklarının tespiti ile menfi tespit taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile karşı tarafın %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 10/12/2020 tarih ve 2020/716 Esas – 2020/624 Karar sayılı kararı ile; ” Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/251 Esas sayılı dosyasının uyap kayıtları getirtilip incelendiğinde, davacı … Ltd.Şti tarafından davalı …Ltd.Şti’ne karşı 21/08/2020 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu ve dosyanın ön inceleme duruşmasının yapılmadığı, her iki dosyanın dava konusu, sebebi ve taraflarının aynı olduğu görülmüştür…”gerekçesi ile, Derdest 2020/716 esas sayılı dosya ile Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/251 esas sayılı dosyasının taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/251 esas sayılı dosyasında verilecek kararın derdest dosyamızı etkileyeceği, usul ekonomisi yönünden her iki dosyanın yargılamasının birlikte görülmesinin zorunlu olduğu anlaşılmakla derdest dosyamızın Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin(Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) 2020/251 esas sayılı dosyası ile HMK 166 maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Birleştirme kararının HMK 166.maddesine aykırı olduğunu, Öncelikle HMK 166/2 maddesinde “Ayrı yargı çevrelerinde yer alan davaların birleştirilmesi ile ilgili kararının KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN ” denilerek bu kararların kanun yolunun açık olduğu belirlendiğini, Yine HMK m 166 ya göre davaların birleştirilebilmesi için mahkemelerin “aynı düzey ve sıfatta” olması gerektiğini, Anayasa Mahkeme Kararında da tespit olunduğu üzere birleştirilmesi talep olunan davalarda mahkemeler aynı düzeyde olmalarına rağmen aynı sıfatta olmadıklarını, (Ek-1 Anayasa Mahkemesi Kararı E 2018/102 , K. 2018/74 K.T.21/6/2018)
Yerel Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken birleştirme talep edilen Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile yargılamayı görmekte ise de yapısal olarak Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, bu nedenle birleştirilmesine karar verilemeyeceğini, Yine kanun yararına bozma kararında da belirlendiği üzere Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin aynı sıfatta olmadığını, (Yargıtay 17. HD. 06/11/2018 T. 2018/1717 E. 2018/10201 K.) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 23/12/2020 tarih ve 2020/716 Esas – 2020/624 Karar sayılı ek kararı ile; “Birleştirme kararına karşı bu aşamada yasa yolunun açık olmadığı, ancak birleşen dosyanın yasa yoluna başvurulabileceği, onun da birleşen dosyadan verilecek hüküm ile mümkün olduğu dikkate alınarak Mahkememiz kararına yönelik istinaf talebinin reddine ..”gerekçesi ile, Davalı … vekilinin 14/12/2020 tarihli istinaf başvurusunun REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkemece verilen kararın HMK 166.maddesine aykırı olduğunu, Öncelikle HMK 166/2 maddesinde “Ayrı yargı çevrelerinde yer alan davaların birleştirilmesi ile ilgili kararının kesinleşmesinden itibaren ” denilerek bu kararların kanun yolunun açık olduğu belirlendiğini, Mahkemece birleştirme kararına karşı istinaf başvurusunun; ” Birleştirme kararına karşı bu aşamada yasa yolunun açık olmadığı, ancak birleşen dosyanın yasa yoluna başvurulabileceği, onun da birleşen dosyadan verilecek hüküm ile mümkün olduğu dikkate alınarak Mahkememiz kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile reddolunduğunu, HMK 166.maddesinden açıkça anlaşıldığı üzere davaların birleştirilmesi kararının kesinleşmesi gerektiği, yani bu karara karşı yasa yoluna gidilmesi ve kesinleşmesinden sonra ilk mahkeme bu karara bağlı olacağını, Yine HMK m 166 ya göre davaların birleştirilebilmesi için mahkemelerin “aynı düzey ve sıfatta” olması gerektiğini, Anayasa Mahkeme Kararında da tespit olunduğu üzere birleştirilmesi talep olunan davalarda mahkemeler aynı düzeyde olmalarına rağmen aynı sıfatta olmadıklarını, (Ek-1 Anayasa Mahkemesi Kararı E 2018/102 , K. 2018/74 K.T.21/6/2018) Yerel Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken birleştirme talep edilen Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile yargılamayı görmekte ise de yapısal olarak Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, bu nedenle birleştirilmesine karar verilemeyeceğini, Yine kanun yararına bozma kararında da belirlendiği üzere Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin aynı sıfatta olmadığını, (Yargıtay 17. HD. 06/11/2018 T. 2018/1717 E. 2018/10201 K.) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin birleşen dosyada kanun yoluna başvurulamayacağı gerekçesi ile verdiği 23/12/2020 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menfi tesbit davasıdır. Mahkemece, derdest dosyanın Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin(Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) 2020/251 esas sayılı dosyası ile HMK 166 maddesi uyarınca birleştirilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin mahkemece verilen birleştirme kararını istinaf etmesi üzerine İlk Derece Mahkemesi 23/12/2020 tarih ve 2020/716 Esas – 2020/624 Karar sayılı ek kararı ile;Birleştirme kararına karşı bu aşamada yasa yolunun açık olmadığı gerekçesi ile, Davalı … vekilinin 14/12/2020 tarihli istinaf başvurusunun REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır. Davalı … vekilin ek karara yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde, İstanbul ve Sakarya ayrı yargı çevresi olup, HMK 166/2.fıkrasına göre “ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise, bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir.” Yine aynı yasanın 168.maddesine göre aynı yargı çevresinde yer alan mahkemeler arasındaki birleştirme kararlarına karşı istinaf yoluna ancak hükümle birlikte gidilebileceği öngörülmüş olup, ayrı yargı çevrelerinde bulunan mahkemelerde verilmiş olan birleştirme kararlarına karşı ise istinaf yolu açık olduğundan mahkemenin istinaf talebinin reddine ilişkin ek kararı hatalı olup davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf sebebi yerinde görülmekle ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı … Vekilin birleştirme kararına yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde, Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/251 Esas sayılı dosyasının uyap kayıtları incelendiğinde, davacı … Ltd.Şti tarafından davalı … Ltd.Şti’ne karşı 21/08/2020 tarihinde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Menfi Tespit davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu ve Mahkemece Ticaret Mahkemesi sıfatıyla dosyanın ön inceleme duruşmasının yapılmadığı, her iki dosyanın dava konusu, sebebi, davacısı ve davalı şirket yönünden taraflarının aynı olduğu görülmüştür. Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup HMK 166/2.fıkrasına göre;” ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların birleştirilebileceği,” belirtilmekle; Sakarya İlinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi kurulu olmadığından davacı tarafça Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/251 Esas sayılı dosyası ile açılan davada ticaret mahkemesi sıfatıyla açılmış olup görüldüğü üzere ayrı yargı çevresi dahilinde bulunan davayla eldeki mevcut davanın görüldüğü mahkemenin aynı düzey ve vasıfta olduğu, tarafları aynı olup her iki dava sonucunun birbirini etkileyecek nitelikte olduğu dikkate alındığında davacı birleştirme talepli olarak İstanbul 4 ATM. Deki davayı açtığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen birleştirme kararında bir aykırılık bulunmadığından Davalı … Vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.