Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/758 E. 2021/810 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/758 Esas
KARAR NO : 2021/810 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/648 Esas – 2021/156 Karar
TARİH: 11/02/2021
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket aleyhine Bakırköy 8. İş Mahkemesi nezdinde 2008/ 1332 Esas sayılı dosya ile 01.12.2008 tarihinde hizmet tespitine ilişkin dava açılarak davanın kabul edildiğini, mahkeme kararının davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 21.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2013/19353 esas 2014/17090 karar sayılı 11/09/2014 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olmakla hükmün, 11/09/2014 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafından bu kez tazminat alacakları nedeni ile Bakırköy 24.İş Mahkemesi nezdinde açılan 2013/35 Esas sayılı dosya da 27.10.2017 tarihinde karara çıktığını ve 14.02.2018 tarihinde kesinleştiğini, davalı şirket yetkililerinden biri olan …’in iş bu karara istinaden 16.06.2015 tarihinde şirketi tasfiye sürecine soktuğunu, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları İTO kayıtlarından da görüleceği üzere 16.06.2015 tarihinde tasfiye süreci başlamış 28.12.2018 tarihinde tasfiye sonu tescil işlemleri yapıldıktan sonra süre sonu olan 04.01.2019 tarihinde tasfiye tamamlanmış olduğunu, davalı şirket yetkilisinin, aynı adreste çalışmaya devam ederek tasfiye sürecinde de davacı müvekkili ödeme yapacağı bahanesi ile beklettiğini ve bu süreçte icrai işlemler beklenti nedeniyle başlatılmadığını, bu kez icra takibi başlatılmak istendiğinde ise davalı şirketin aynı yerde aynı işi ve aynı personel ile farklı isim ile işlettiğinin tespit edildiğini ve şirketin de tasfiye sürecini tamamladığının görüldüğünü, davacıya ait hak ve alacakların tazmini nedeni ile icra takibi başlatabilmek ve gerekli işlemleri yapabilmek için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı … Sicil No, … Mersis Nolu -Tasfiye Halindeki …. SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılara cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 11/02/2021 tarih 2020/648 Esas – 2021/156 Karar sayılı kararında;” Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, yapılması halinde tüzel kişiliğinin ihyası için eksik kalan işlem ile sınırlı olarak haklı nedenle dava açılabileceği, Bakırköy 8. İş Mahkemesinin 2008/1332 ve Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/35 E. Sayılı davaları sınırlı olmak üzere; ihya kararı vermek gerekmiştir.Davalı davanın açılmasına sebebiyet vermeyip davanın niteliği gereği kendisine husumet yöneltildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır….”gerekçesi ile, 1-Davacı tarafından İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın KABÜLÜNE, bu sebeple halen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil no ile kayıtlı bulunan ve sicilden terkin edilen Tasfiye halindeki … San . Ve Tic. Ltd. . Şti’nin Bakırköy 8. İş Mahkemesinin 2008/1332 ve Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/35 E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, Tasfiye memuru olarak şirket ortaklarından …’in TAYİNİNE, karar verilmiş ve karara karşı tasfiye memuru ve davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Tasfiye memuru … vekili istinaf dilekçesi ile, … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verildiğini, müvekkilinin tasfiye memuru olarak tayin edildiğini, davalı şirketin, müvekkilinin de ortağı olduğu şirket olduğunu, şirketin tüzel kişiliğini 28/12/2028 tarihinde kaybettiğini, müvekkilinin 16/06/2015 – 28/12/2018 tarihine kadar şirkette tasfiye memuru olarak görev yaptığını, şirketin aktifi kalmadan kapandığını, tasfiye tarihi itibari ile ortaklara hiçbir varlık devri yapılmadığını, Yerel mahkemece herhangi bir bildirim yapılmadan müvekkilinin rızası alınmadan tasfiye memurluğu görevinin tevdi edildiğini, müvekkilinin bu görevi kabul etmediğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, davada taraf olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün gösterildiğini davanın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açılması gerektiğini, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığı,belirterek, mahkeme kararının usulen bozularak davalı sıfatının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket ihya davasıdır.Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket hakkında açtığı işçilik alacaklarına ilişkin davaların kesinleştiğini, davalı şirketin tasfiye haline girip, ticaret sicilden kaydının silindiğini, davalı şirket hakkında takip başlatabilmeleri için ihyasına karar verilmesi gerektiğini belirterek ticaret sicilden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş mahkemece davanın kabulüne, ilgili şirketin TTK 547. Maddesi gereğince ihyasına, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş, karara karşı davalı … ve tasfiye memuru vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Şirket ihya davası, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu durumlarda ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin eksik tasfiye işlemlerinin tamamlanması için yeniden ticaret sicile tescilini sağlayarak tüzel kişiliğin geçici olarak tesisini sağlamayı amaçlayan davadır. İhya davalarında işlemi yapan ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım olup, ticaret sicil müdürlüğü yanında tasfiye işlemlerini eksik bıraktığı ileri sürülen şirketin son tasfiye memurununda hasım gösterilmesi gerekir. İlgili şirket ticaret sicilden terkin edilmekle tüzel kişiliği sona erdiğinden ihya davalarında şirketin hasım gösterilmesine olanak bulunmamaktadır.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde doğru hasım göstererek ticaret sicil müdürlüğü ile şirketin son tasfiye memuruna karşı dava açmış ise de, dava dilekçesinin kaydı sırasında ön büroca Uyap’a davalılar yanlış kaydedilmiş, dava dilekçesinde davalı olarak yer almayan Ticaret İl Müdürlüğü ile esasen ihyası talep edilen şirket davalı olarak kaydedilmiştir.Taraf teşkili dava şartı olup, doğru taraf kaydının yapılıp yapılmadığının (tarafların doğru gösterilip gösterilmediğinin) mahkemece resen kontrolü gerekmektedir. Mahkemece dava dilekçesinin kaydı sırasında yapılan bu yanlışlık fark edilmemiş ve gerekçeli kararda haklarında dava açılmamış olan Ticaret İl Müdürlüğü ile ihyası istenen şirket davalı gösterilmek suretiyle karar oluşturulmuştur.Buna göre haklarında dava açılmamış olanlar hakkında hüküm kurulamayacağından mahkemece verilen karar HMK’nın 297. Maddesine aykırı olmuştur. Bu nedenle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a4 maddesi ile kaldırılmasına, uyapta kayıtların düzeltilerek dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen doğru hasımların kaydı yapılarak ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilenlere dava dilekçesi tebliği ile usul işlemleri tamamlanarak, toplanacak deliler sonucu hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2021 tarih 2020/648 Esas – 2021/156 Karar sayılı kararının 6100 syılı HMK 355,353/1-a4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Kararın kaldırılma sebebine göre davalı tasfiye memurunun esasa ilişkin sair istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL istinaf karar hacının talep halinde yatırana iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/05/2021 tarihinde HMK’nın 355, 353/1-a4 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.