Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/757 E. 2023/1280 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/757
KARAR NO: 2023/1280
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/01/2021
DOSYA NUMARASI: 2020/179 Esas – 2021/77 Karar
DAVA: Tazminat (Yurtiçi Nakliyeci Sorumluluk Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin nakliye işi yapmakta olduğunu, … Ltd.Şti’ye ait malları taşımak için anlaşma yapıldığını, malların …’ın maliki olduğu …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile taşındığını, sürücü … 09.12.2019 tarihinde malları yüklediğini ve aracı akşam saat 20:00 gibi ikametgâhının karşısına park ettiğini, … 10.12.2019 günü saat 07:10 gibi malları teslim etmek üzere yola çıkmak üzere çıktığında kamyonetin kasa kilidinin kesilmiş olduğunu ve malların çalındığını, durumu polis karakoluna bildirdiğini ve olay yeri inceleme tutanağı araç resimleri çekilerek resmi işlem başlatıldığını, müvekkilinin çalınan eşyaların bedeli için 23.12.2019 tarihinde … hasar dosyası ile sigortaya başvuruda bulunduğunu ancak … aracın kapalı garaja alınmadığını belirterek talebin reddine karar verildiğini, müvekkili şirket çalınan malların bedeli olarak … Ltd. Şti’ye 49.581,66.TL ödediğini, müvekkili tarafından ödenen bedel sigorta teminatı dahilinde olup bu bedele ilişkin fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı olmak üzere 49.581,66.TL ve bu rakam üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin ödenmesi için İstanbul Anadolu arabuluculuk dairesinin 2020/3926 Başvuru numarası ile Arabulucuya başvurusunda bulunulduğunu, sigorta teminatı dahilinde olup bu bedele ilişkin fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı olmak üzere 49.581,66.TL TL’nin sigortaya başvuru tarihi olan 23.12.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı dilekçesinde her ne kadar “ödenen bedele ilişkin faturalar” başlıklı bir delile dayanmış olsa da mahkemece davacı tarafından zarar gören üçüncü kişilere ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise tutarları hususunun araştırılması gerektiğini, davacının dava ehliyeti şartını yerine getirip getirmediği hususunun bu şekilde tespit edilmesi gerektiğini, Dava dışı … A.Ş ve … tarafından hazırlanmış muhtelif ayakkabı, çizme, bot, çanta, ceket, çorap dış giyim ürünü …’s e sevk edilmek üzere forwarder şirket … Limited Şirketi’nin organizasyonunda, davacı tarafından temin edilen … plakalı araca yüklendiğini, aracın 09.12.2019 saat 20:00 – 10.12.2019 saat 07:10 aralığında şoför …’ın evinin önünde park halinde bulunduğu süreçte, aracın arka kasa kapı kilidinin kesilmek/kırılmak suretiyle araca giren hırsız/hırsızlarca, araçta bulunan emtiaların büyük kısmının çalınmış olduğunu, çok basit bir güvenlik önlemi dahi alınmadığını, taşımayı yapacak araçlarda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması , alarm dahi takılmamış olması teminat kapsamı dışında olduğunu, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/01/2021 tarih ve 2020/179 Esas – 2021/77 Karar sayılı kararı ile; ” Dava, Yurtiçi Nakliyeci Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında … plakalı araçta meydana gelen hırsızlık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır. Sigorta poliçesindeki hırsızlık başlıklı klozun 6. Paragrafından “Konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesin önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerekmektedir. Aksi takdirde her türlü çalınma rizikosu teminat haricidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Araç sürücüsü, Şehit İsmail Akkoyun Polis Merkez Amirliğinde verdiği ifadede; “09.12.2019 tarihinde saat 20.00 sıralarında sev ve idaremde bulunan trafikte eşim … adına kayıtlı … plaka sayılı … marka kamyonetimi … Mahallesi … Caddesi No … karşısında bulunan kaldırma park halinde bıraktım. Bahse konu aracımla ayakkabı nakliyesi işi yapmaktayım. Bugün yani 10.12.2019 tarihinde saat 07.10 sıralarında işe gitmek için aracımın başına gittiğimde kamyonetin arka kasa kapağının kilidinin kesilmiş olduğunu ve üzerindeki kilidin olmadığını farkettim. Daha sonra 155’i arayarak durumu bildirmem üzerine polislerin bana Polis Merkezine gidip müracaatta bulunmamı söylediler. Ben de bunun üzerine Polis Merkezinize geldim. Olay yeri ekiplerine haber verildi ve ardında olay yeri ekipleri gelerek gerekli incelemelerde bulundular. Bahse konu kamyonetin arkasında nakliyatını yaptığı, adedini hatırlamadığım yaklaşık 20-25 adet …, … marka ayakkabılar vardı. Bahse konu kamyonetimin kilidini keserek kolilerde bulunan ayakkabıları çalan şahıs veya şahıslardan davacı ve şikayetçiyim” beyanında bulunmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; araç sürücüsünün polis merkezinde verdiği ifadede “… plaka sayılı … marka kamyonetimi … Mahallesi … Caddesi No … karşısında bulunan kaldırma park halinde bıraktım. Bahse konu aracımla ayakkabı nakliyesi işi yapmaktayım. Bugün yani 10.12.2019 tarihinde saat 07.10 sıralarında işe gitmek için aracımın başına gittiğimde kamyonetin arka kasa kapağının kilidinin kesilmiş olduğunu ve üzerindeki kilidin olmadığını farkettim.” beyanında bulunduğu, araç şöförünün emtianın bulunduğu aracı bekçili, güvenlikli park yerinde park etmediği dosya kapsamı ile sabittir. Sigorta poliçesindeki hırsızlık başlıklı klozun 6. Paragrafında “Konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesin önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerekmektedir. Aksi takdirde her türlü çalınma rizikosu teminat haricidir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda anılan kloz uyarınca davalı … Şirketi’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği, davacı taşıyıcının sigorta poliçe hükümlerine göre davalı sigortacıdan tazminat talep etme hakkının bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Bknz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Daresi’nin 28/02/2018 tarihli, 2017/817 Esas – 2018/147 Karar numaralı kararı. ) ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın REDDİNE, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/179 E. 2021/77 K. Sayılı dosyasında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; emtia yüklü aracın herhangi bir güvenlik önlemi almadığını, alarm taktırmadığını ve sürücünün SRC blgesi olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiğini, davalının iddialarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunmakta olduğunu, Mahkemenin de aracın güvenli bir yere park edilmediğini belirterek davanın reddine karar verdiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Sürücü …’ın, 09.12.2019 tarihinde malları yüklediğini ve aracı akşam saat 20:00 gibi … Mah. … Cad. No… Ümraniye adresindeki ikametgâhının karşısına park ettiğini, Aracın güvenlik önlemelerinin alındığını, daimi gözetim altında tutulması amacı ile konutundan görülebilecek ve gözetleyebileceği evinin önüne park ettiğini, burada herhangi bir ihmal ve kusurdan bahsedilemeyeceğini, olay yeri inceleme tutanağı incelendiğinde de aracın anahtarının kesici bir aletle kesildiğini, olaydan hemen sonra da durumun ilgililere bildirildiğin ve yerine getirilmesi gereken tüm yükümlülüklerin yerine getirilmiş olduğunu, Sürücü …’ın SRC belgesinin mevcut olup ekte bir kez daha sunulmuş olduğunu, Müvekkili tarafından ödenen bedelin, sigorta teminatı dahilinde olup yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; Açıklanan ve lehlerine resen belirlenecek nedenlerle; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/179 E – 2021/77 K sayılı usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, Yargılama harç ve gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, yurtiçi nakliyeci sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin nakliye işi yaptığını ve dava dışı şirketin mallarının taşınması için sözleşme akdedildiğini, taşıma konusu malların … plakalı araca yüklendiğini, araç şoförü …’ın konaklamak için aracı park ettiğini, ertesi günü taşımayı yapacak aracın yanına geldiğinde aracın kasa kilidinin kesilmiş ve malların çalınmış olduğunu gördüğünü, taşıma konusu malların çalınması sebebiyle dava dışı mal sahibi şirkete ödeme yapıldığını, davalı ile yurtiçi nakliyeci sorumluluk sigorta poliçesi akedildiğini ve dava konusu aracında içinde bulunduğunu, ancak davalı tarafa hasar başvurusu yapılmasına rağmen davalı tarafın eylemin sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalmaması sebebiyle kendilerine ödeme yapılmadığını, bu sebeple çalınan mallar için ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu hırsızlık eyleminin davacı tarafından gereken tedbirler alınmaması sebebiyle sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu taraflar arasında akdedilen yurtiçi nakliyeci sorumluluk sigorta poliçesinin sigortalısının davacı, sigorta şirketinin davalı olduğu, sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin 15/11/2019, bitiş tarihinin 15/11/2020 tarihi olduğu, dava konusu hırsızlık eyleminin sigorta poliçesi süresi içerisinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Sigorta poliçesinin hırsızlık başlıklı maddesinin 6. Bendinde “Konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerekmektedir. Aksi takdirde her türlü çalınma rizikosu teminat haricidir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu hırsızlığın meydana geldiği araç şoförü … kollukta verdiği ifadesinde; dava konusu aracı 09.12.2019 tarihinde saat 20.00 sıralarında … Mahallesi … Caddesi No … karşısında bulunan kaldırıma park halinde bıraktığını, 10.12.2019 tarihinde saat 07.10 sıralarında işe gitmek için aracının başına gittiğinde kamyonetin arka kasa kapağının kilidinin kesilmiş olduğunu ve üzerindeki kilidin olmadığını fark ettiğini beyan etmiştir. Araç şoförünün beyanlarından aracın alelade bir yere park edildiği, emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü ve kamera kayıtlarının bulunduğu bir park alanına park edilmediği, hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almadığı, aracı park ettiği andan itibaren aralıklarla kontrol etmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple dava konusu hırsızlık eylemi sigorta poliçesinin yukarıda belirtilen klozu uyarınca teminat kapsamında değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek dava konusu hırsızlık eyleminin sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu sebeple davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi karar ver gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85. TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.