Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/686 E. 2021/719 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/686 Esas
KARAR NO: 2021/719 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2021
NUMARASI: 2021/115 D.İş Esas – 2021/115 D.İş Karar
TALEP: TESPİT (D.İŞ)
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Tespit talep eden davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden … San. Ve Tic. A.Ş. ile … A.Ş. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelere istinaden nakit ve gayri nakit krediler kullanıldığını, her iki firma karşılıklı olarak gerek tüzel kişiler ve gerekse firma ortakları …, …, …, … olarak tüm borçlarına karşılıklı müteselsil kefil olduklarını, müvekkillerinin nakdi kredilerden kaynaklı toplam 284.006,20-TL nakit riski bulunduğunu, borç miktarı şirket hesaplarında 284.006,20 TL olmasına rağmen alacaklı bankanın müvekkillerinden 528.115,23 TL talep ettiğini, ayrıca alacaklı bankanın, aynı şirket borçları için müvekkili gerçek şahıslardan borcun ödenmesini talep ettiğini, bu sebeple kefillerin de sorumlu oldukları borç miktarlarını belirlenmesini talep ettiklerini, alacaklı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmaksızın gerçek borç miktarının tespiti mümkün olmayacağından borç miktarlarının tespiti için huzurdaki davayı açtıklarını beyan etmiş, her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı borç miktarlarının tespitine, ayrıca müvekkillerinden gerçek şahıslar …, …, …, … yönünden kefalet sebebiyle oluşan borç miktarının da tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/02/2021 tarih ve 2021/115 D.İş Esas – 2021/115 D.İş Karar sayılı kararında; “….Tespit isteyen vekilinin dilekçesi incelendiğinde, tespit talebinin, aleyhine tespit talep edilen banka kayıtlarında yapılacak inceleme ile delil tespiti talep edenlerin bankaya olan borçlarının bilirkişi marifetiyle tespiti talep edilmişse de bu taleplerin HMK 400 maddesinde düzenlenen kaybolması muhtemel delil niteliğinde olmadığı gibi 6102 sayılı TTK’nın 614/1. Maddesi uyarınca gerekli başvuruları yaptıktan sonra bankaca borç dökümlerinin verilmesi talebinin yerinde görülmemesi halinde açılacak dava ile istenmesinin mümkün olduğu, delil tespit isteyenin HMK’nın 400/2 maddesi kapsamında hukuki yararının bulunmadığı, zira banka kayıtlarının her daim incelenebileceği, dosya kapsamıyla, tespit talebi HMK 401 maddesi gereğince esas dava ile ileri sürülmesi mümkün olduğundan ve delil tespiti niteliğinde olmadığından…”gerekçesi ile, Delil tespiti talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı tespit talep edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Tespit talep edenler vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili firma … Ltd. Şti. Ve … A.Ş … A.Ş ile kendi aralarında kredi sözleşmesi imzaladığını, müvekkili firma bu sözleşmelere istinaden nakit ve gayri nakit krediler kullandığını, Her iki müvekkili firma da karşılıklı olarak gerek tüzel kişiler gerekse firma ortakları …, …, … ve … olarak tüm borçlara karşılık müteselsil kefil olduklarını, Müvekkillerinin nakdi kredilerden kaynaklı toplam 284.006,20 – TL nakit riski bulunmakta ve borç miktarı şirket hesaplarında her ne kadar 284.006,20 -TL gözükse de alacaklı banka müvekkillerinden 528.115,23-TL talep etmekte olduğunu, ayrıca alacaklı banka, aynı şirket borçları için müvekkili gerçek şahıslardan ödenmesini talep ettiği ve bu nedenle de kefillerin de sorumlu oldukları borç miktarlarını belirlenmesini talep ettiğini, alacaklı olan bankanın kayıtları üzerinde inceleme yapılmaksızın gerçek borç miktarının tespit edilmesi mümkün olmayacağından borç miktarlarının tespiti için İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/115 D.İş E. dosyası ile müvekkillerin gerçek borçlarının tespiti talep edildiğini, Yerel mahkemenin 2021/115 D.İş E. – 2021/115 K. Sayılı dosyasının 19/02/2021 tarihli ilamında “Tespit isteyen vekilinin dilekçesi incelendiğinde, tespit talebinin, aleyhine tespit talep edilen banka kayıtlarında yapılacak inceleme ile delil tespiti talep edenlerin bankaya olan borçlarının bilirkişi marifetiyle tespiti talep edilmişse de bu taleplerin HMK 400 maddesinde düzenlenen kaybolması muhtemel delil niteliğinde olmadığı gibi 6102 sayılı TTK’nın 614/1. Maddesi uyarınca gerekli başvuruları yaptıktan sonra bankaca borç dökümlerinin verilmesi talebinin yerinde görülmemesi halinde açılacak dava ile istenmesinin mümkün olduğu, delil tespit isteyenin HMK’nın 400/2 maddesi kapsamında hukuki yararının bulunmadığı, zira banka kayıtlarının her daim incelenebileceği, dosya kapsamıyla, tespit talebi HMK 401 maddesi gereğince esas dava ile ileri sürülmesi mümkün olduğundan ve delil tespiti niteliğinde olmadığından tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurulduğunu, İşbu kararın açıkça usul ve yasaya aykırı nitelik taşıdığını, Yerel mahkemenin kararı eksik incelemeye dayanmakta olduğunu, zira taraflarınca İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olan dava her ne kadar müvekkillerinin borçlarının tespit edilmesi ile ilgili olarak açılmış olsa da yerel mahkeme 19/02/2021 tarihli ilamında davayı “delil tespiti” talebinde bulunduklarını ve talebin de hukuki yararın olmaması nedeni ile reddettiğini, Yerel mahkeme gerekli tüm incelemeleri yapmış olsa idi davaya konu talebi “delil tespiti” ile ilgili değil de “borç tespiti” ile ilgili olduğunu tespit edeceğini, kararın gerekçesinde davaya konu taleplerinde hukuki yararın bulunmamasının gösterildiğini, ancak müvekkilleri fahiş rakamlar üzerinden ödeme yapmış olmaları nedeni ile mağdur olduklarını ve dolaysıyla borcun tespit edilmesine ilişkin olan davada hukuki yarar da bulunmakta olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, borç tespit talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep edenler vekili; delil tesbiti talebinin reddine ilişkin karar aleyhinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 341/1. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar; “ilk derece mahkemesince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlar” olarak belirtilmiştir. HMK 341.madde de istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar açık bir şekilde belirtilmiş olup, bunların arasında delil tespitine ilişkin talepler hakkında verilen kararlar yer almamaktadır. HMK 400 ile 406. Maddelerinde de delil tespitine ilişkin kararlara karşı herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Sadece karşı tarafa tebligat yapılmaksızın yapılan delil tespitinde karşı tarafın delil tespiti kararına itiraz edebileceği düzenlenmiştir.İtiraz üzerine verilecek karara karşı ve delil tesbiti talebinin mahkemece reddine karar verilmesi halinde başvurabilecek bir kanun yolu açıkca düzenlenmediği, yorumla da kanun yolu ihdas edilemeyeceğinden; kararın istinafa tabi olmayan kesin olarak verilmiş bir karar olduğunun kabulü gerekmektedir. Kanun yolunun yanlış gösterilmesi de sonuca etkili değildir. Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun HMK. 352 Maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tespit talep edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2021 tarihinde HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.