Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/661 E. 2021/645 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/661
KARAR NO : 2021/645
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/08/2020 ( İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI : 2020/286 D. İş – 2020/270 Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; Borçluların müvekkiline olan borçlarından dolayı 11.11.2018 Tanzim tarihli ve 15.07.2019 Tarihli 1.000,00 TL Bedelli senet, 11.11.2018 Tanzim tarihli ve 15.08.2019 Tarihli 1.000,00 TL Bedelli senet, 11.11.2018 Tanzim tarihli ve 15.09.2019 Tarihli 4.000,00 TL Bedelli senet, 11.11.2018 Tanzim tarihli ve 15.10.2019 Tarihli 2.100,00 TL Bedelli senet ve 11.11.2018 Tanzim tarihli ve 15.11.2019 Tarihli 2.100,00 TL bedelli senetleri düzenlediklerini, iş bu senetlerin vadelerinde ödenmediği gibi, alacağın hiçbir teminata bağlı bulunmadığını, borcun ödenmeme ihtimali bulunduğu gibi, borçluların kaçmasının da kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 18/06/2020 tarih ve 2020/286 D.İş – 2020/270 Karar sayılı kararı ile; ” … Talep eden tarafça sunulan dilekçe ekindeki belgeler incelenmiştir. İ.İ.K’nun 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz isteyebileceği belirtilmiştir. Dilekçede borcun ödenmediği ve alacağın rehinle teminat altına da alınmadığı belirtilmiştir. Bu durumda ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir. ” gerekçesi ile; İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı, borçlular tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz edenler 03/07/2020 tarihli dilekçelerinde özetle; davacı alacaklı tarafın 08/07/2019 tarihinde kendilerine karşı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, vadesi gelmemiş senetler hakkında yapılan şikayetin İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/671 Esas sayılı dava dosyasında kabul edildiğini ve vadesi gelmeden işleme konulan 10.200-TL tutarındaki bonolar için yapılan takibin iptaline karar verildiğini, ancak icra müdürlüğü tarafından dosya kapatılmadan önce adlarına kayıtlı araç üzerinde haciz kaldırılmadan icra müdürlüğü kasasında olması gereken ancak alacaklı tarafın elinde bulunan bonolar için mahkemeden ihtiyati haciz kararı alınarak takibe girişildiğini, usul ve yasaya aykırı bir şekilde ihtiyati haciz kararı alındığını, bu karar doğrultusunda taraflarından haksız bir şekilde fazla para talep edildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını/iptalini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/08/2020 tarih ve 2020/286 D. İş – 2020/270 Karar sayılı ek kararı ile; “…İhtiyati hacze itiraz eden asiller itirazları incelendiğinde; vadesi gelmemiş senetler hakkında yapılan şikayetin İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/671 Esas sayılı dava dosyasında kabul edildiğini ve vadesi gelmeden işleme konulan 10.200-TL tutarındaki bonolar için yapılan takibin iptaline karar verildiğini, ancak icra müdürlüğü tarafından dosya kapatılmadan önce adlarına kayıtlı araç üzerinde haciz kaldırılmadan tamamen kötüniyetli olarak icra müdürülüğü kasasında olması gereken ancak alacaklı tarafın elinde bulunan bonolar için mahkememizden ihtiyati haciz kararı alınarak takibe girişildiğini, icra İflas kanunun emredici hükümlerine göre bonolar işleme konduğunda bono asıllarının icra müdürlüğü kasasına alınması gerekmekte olduğunu, ancak icra müdürlüğü tarafından dosya kapatılıp senetler alacaklıya iade edilmediği halde icra müdürlüğü kasasında olması gereken ancak alacaklı vekilinin elinde bulunan senetler için mahkememize başvurularak ve senet asıllarını sunulmak suretiyle tamamen kötüniyetli olarak usul ve yasaya aykırı bir şekilde ihtiyati haciz kararı alındığını belirtmiş ise de; ihtiyati haczin 17/06/2020 tarihinde mahkememizden talep edildiği, talep edilen senetlerin vade tarihlerinin 15/07/2019, 15/08/2019, 15/09/2019. 15/10/2019, 15/11/2019 tarihleri olduğu, İstanbul …. İcra Dairesinin … takip dosyasında 19/6/2020 tarihinde takibe girişildiği anlaşılmakla itirazının İİK. 265. maddesindeki koşullara uymadığından ihtiyati hacze itiraz edenler vekilin İİK 265 maddede sınırlı sayılan sebeplere dayanmayan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati hacze itirazın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen ek karara karşı, borçlular tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının yasaya aykırı olduğunu, icra müdürlüğü kasasında olması gereken senet asıllarının alacaklı vekilinin elinde olması sebebiyle yasadaki hükmün açıkça ihlal edildiğini, bu durumun dahi başlı başına iptal sebebi olduğunu, Davacı alacaklı tarafın 08/07/2019 tarihinde kendilerine karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, vadesi gelmemiş senetler hakkında yaptıkları şikayetin İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/671 Esas sayılı dosyası ile kabul edildiğini ve vadesi gelmeden işleme konan 10.200,00 TL tutarındaki bonolar için yapılan takibin iptaline karar verildiğini, ancak icra müdürlüğü tarafından dosya kapatılmadan, adına kayıtlı araç üzerinde haciz dururken ve bu haciz kaldırılmadan, tamamen kötü niyetli olarak, icra müdürlüğü kasasında olması gereken ancak alacaklı tarafın elinde bulunan bonolr için Mahkemeden ihtiyati haciz kararı alınarak takibe geçildiğini, bu karar sebebiyle kendilerinden haksız bir şekilde fazla para talep edildiğini, Kendilerinin ayrıca bu süreçte alacaklı vekilinin hesabına 05/08/2019 ve 04/12/2019 tarihlerinde toplamda 11.600,00 TL ödeme yaptığını, sonradan yaptıkları ödemelerin de ayrı olduğunu, borç ödendiği halde kendilerinden haksız bir şekilde fazla para tahsil etmek için ihtiyati haciz kararı alınıp, hem ihtiyati haciz masraflarını yükletmek hem de önceden parasını ödedikleri senetlere faiz işleterek kendilerinden haksız bir şekilde fazla para talep edildiğini, mahkemenin yaptıkları itirazı yanlış değerlendirerek sanki vadesi gelmemiş senetler yönünden itirazda bulunmuşlar gibi değerlendirme yaptığını, borçlarını ödediklerini ve mal kaçırmalarının söz konusu olmadığını belirterek, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/286 D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati haciz kararı alan davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bono nedeniyle mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Talep eden vekili, müvekkilinin bonolara dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu, alacaklarının tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiş, karşı taraf borçlular tarafından, daha önce vadesi gelmemiş senetler nedeniyle başlatılan icra takibinin icra hukuk mahkemesince iptal edildiği, ihtiyati haciz kararına konu senet asıllarının iptal edilen icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğü kasasında olması gerekirken alacaklı vekili elinde olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek ihtiyati hacze itiraz edilmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz edenler tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede sayılanlar dışında bir sebeple ihtiyati hacze itiraz edilemeyecektir. İhtiyati hacze itiraz edenlerin itiraz sebepleri İİK 265. maddede sayılan itiraz sebeplerinden olmayıp, ihtiyati hacze dayanak senet borcunun ödendiği savunmasının ilk kez istinaf aşamasında ileri sürülmesi nedeniyle HMK’nın 357. maddesi uyarınca dinlenemeyeceği, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, ihtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,9 TL harcın istinaf edenlerden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.