Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/646 E. 2023/521 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/646 Esas
KARAR NO: 2023/521 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/54 Esas – 2020/51 Karar
TARİH: 14/01/2020
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı müvekkili şirket ile davalı arasında mevcut olan ticari ilişki çerçevesinde davalı müvekkil şirketten muhtelif zamanlarda muhtelif miktarlarda mal aldığını, bir kısım ödemeler yaptığını, davalının bakiye borcunun 24.147,00 TL olduğunu, bakiye alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 14/01/2020 tarih 2019/54 Esas 2020/51 Karar sayılı kararında; “…..Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterinde kayıtlı 3 adet fatura ve bu fatura dayanaklarına ilişkin 5 adet sevk irsaliye belgesi olduğu, ancak 3 adet faturadan 03/01/2015 ve 07/01/2015 tarihli faturaların dava dışı … A.Ş şirketi adına düzenlendiği ve bu faturalara konu sevk irsaliyelerinin de dava dışı bu şirkete sevk edilmek üzere düzenlendiği, 1 adet 31/01/2015 tarihli faturanın ise, davalı şirkete düzenlendiği, dayanak sevk irsaliyelerinin de davalı şirket adına düzenlendiği, aynı döneme ilişkin BA bildirimleri incelendiğinde, davalının BA bildirimlerinde 31/01/2015 tarihli 1 adet fatura tutarı ile KDV hariç uyumlu olduğu, 31/01/2015 tarihli 1 adet fatura yönünden mal ve hizmetin davalı şirkete teslimi hususunun kanıtlanmış olduğu, diğer 2 adet faturanın ise davalı şirket ile bağlantısının bulunmadığı, davacı tarafça, kendi kayıtlarında dava dışı şirkete düzenlenen faturaları virman işlemi ile davalı hesabında takip ettiği, davalı tarafı borçlandıracak şekilde virman işlemi yaptığı, davacının kendi kayıtlarının lehine delil niteliği taşıdığı ve bu kayıtlara göre davalı tarafça yapılan ödemelerin de kayıt altına davacı defterlerinde işlendiği ve davalının 10.000 TL çek ödemesi ile ödemesinin kısmen yapıldığı, kalan 2.133,52 TL yönünden davalının sorumlu olup, dava dışı şirkete teslim edilen mal ve faturalardan davalının sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla takibin 2.133,52 TL üzerinden devamına, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge bulunmadığı ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminat talebinin kabulüne ve temerrüt oluşmadığı anlaşılmakla faiz talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 2-Bakırköy … İcra Müd. …Esas sayılı dosyasındaki takibin 2.133,52 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3-2.133,52 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme tarafından virmanın dikkate alınmaması nedeniyle 2.133,52.TL üzerinden takibin devamına karar verildiğini, fazlaya ilişkin talebin reddedildiğini, Davalı dava dışı şirketin borcunu TBK ile düzenlenen borcun dış üstenilmesi yoluyla üstendiğini, davalının dava dışı şirketin borcundan sorumlu tutulamadığına yönelik ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, Asıl alacağın dayanağı olan ürünlerin bir kısmının davalı şirket …’a, bir kısmı dava dışı … şirketine teslim edildiğini, tüm ürünleri davalı şirketin çalışanı … aldığını, bu şirketler arasında da organik bağ bulunduğunu, davalı …’ın bu ticari ilişkiden kaynaklanan borcunun 12.133,52 TL iken, 10.000,00 TL ödenmesi ile 2.133,52 TL borcu kalmadığını, dava dışı …’in borcu ise 22.013,86 TL olduğunu, bu hususun bilirkişi kök raporunda da ortaya konulduğunu, daha sonra 31.01.2015 tarihli evraktan (virman) da görülebileceği üzere, davalı … şirketi, dava dışı …’in müvekkili davacı şirkete olan 22.013,86 TL’lik borcunu üstlendiğini, ilgili evrakta davalı şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzası bulunduğunu, daha sonra bu evrağı müvekkiline iletildiğini, Davalı şirketin, dava dışı şirketin borcunu üstlendiğini, bu yöndeki iradenin, kaşeli ve imzalı evraktan açıkça görüldüğünü ve müvekkilinin de bu durumu kabul ettiğini, bunun sonucu olarak davalı şirketin müvekkiline karşı olan borcu 2.133,52 TL + 22.013,86 TL (üstlendiği borç) olmak üzere toplam 24.147,38 TL olduğunu, uyuşmazlığa konu icra takibinin de 24.147,00 TL üzerinden başlatıldığını, dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu ile de virman işleminin usul ve yasaya uygun olduğu yönünde görüş bildirildiğini ancak ilk derece mahkemesi tarafından yazılan gerekçeli kararda “…dava dışı şirkete teslim edilen mal ve faturalardan davalının sorumlu bulunmadığı anlaşılmakla…” denilerek takibin yalnızca 2.133,52 TL üzerinden devamına şeklinde hüküm kurulmasının, TBK m. 195 ve devamının reddi anlamına geldiğini,Davalı tarafın, ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmadığını, yerel mahkemece verilen ara karar ve kanun hükümleri gereği davacının beyanı kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları usul ve yasaya uygun olarak tutulduğunu, bu durumun bilirkişi kök raporunda tespit edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Sevk irsaliyeleri altındaki imzaların, davalı şirket çalışanı tarafından atıldığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 19/12/2018 tarih ve 2018/409 Esas – 2018/1292 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-a6. maddesi uyarınca mahkeme kararının KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE karar verilmesi üzerine istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili tarafından takip ve dava konusu cari hesap oluşumuna konu alacağı açıklamak üzere verdiği delil listesinde, davalı ile dava dışı şirket adına düzenlenen faturalar, sevk irsaliyeleri ile davalı şirket kaşe ve imzasının olduğu 31/01/2015 tarihli virman talimatını ibraz ettiği görülmüştür.Somut olayda, Cari hesaba konu 3 adet faturadan 06/01/2015 (irsaliye tarihi 03/01/2015 ) tarihli 16.429,98 TL. Bedelli ve 07/01/2015 (irsaliye tarihi 07/01/2015 ) tarihli 5.583,88 TL. miktarlı faturaların dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. adına düzenlendiği ve bu faturalara konu sevk irsaliyelerinin de dava dışı bu şirkete sevk edilmek üzere düzenlendiği, 1 adet 31/01/2015 (irsaliye tarihi 29/01/2015 – 31/01/2015 ) tarihli 12.133,52 TL. Miktarlı faturanın ise davalı … İmalat Ve Ticaret A.Ş. adına düzenlendiği, dayanak sevk irsaliyelerinin de davalı şirket adına düzenlendiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanın davalı tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirildiği, davacı tarafından dava dışı şirket adına düzenlenen 2 adet faturanında dava dışı şirket tarafından BA formu ile ilgili vergi dairesi müdürlüğüne bildirildiği, davacı tarafından davalı ve dava dışı şirket adına düzenlenen faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı tarafça, kendi kayıtlarında dava dışı şirkete düzenlenen faturaları virman işlemi ile davalı hesabında takip ettiği anlaşılmıştır.Mahkemece, davacı vekili tarafından ibraz edilen bu belgelere göre TBK’nun 195 ve 196. maddeleri (BK’nun 173 ve 174. maddeleri) kapsamında davacının dava dışı bir şirketten olan alacağının ödenmesi borcunun davalı tarafça üstlenilmesi kapsamında olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, davacı delilleri arasında yer alan virman yazısının doğruluğu ve davalıyı bağlayıcılığı üzerinde durulup bu belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tesbiti yönünde bu belge eklenmek suretiyle davalı şirket yetkililerine isticvap devetiyesi çıkartılmak suretiyle imzanın davalı yetkilisine ait olup olmadığının tespiti ve bu belgenin borcun üstlenilmesi anlamına gelip gelmediği hususunda değerlendirme yapılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/14932 Esas- 2017/8133 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.)HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2019/54 Esas – 2020/51 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.