Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/618 E. 2023/711 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/618 Esas
KARAR NO: 2023/711 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/299 Esas – 2020/444 Karar
TARİHİ: 23/09/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca davacı “kendi dağıtım kanalları aracılığı ile davacı şirket tarafından kendilerine bildirilmiş il/ilçelerde ürünlerin abonelik işlemlerini, dağıtımını ve sözleşmede belirtilen diğer hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü” olup, İzmir/Çiğli sınırları içerisinde abone bayisi olduğunu, işe başlama sözleşme imzalanmasını müteakip taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin mevcut olduğunu, sözleşmenin 6.4. maddesinde “davalı bayi aldığı ürünlerin bedelini komisyon tutarını mahsup ettikten sonra … Medya’nın belirlediği ödeme günlerinde yapmalıdır. Davalı bayi iş bu sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarını … Dağıtım baş bayisine süresinde yapmaması halinde, … ödemeyi yaparak bu alacağa halef olacaktır.” hükmü gereğince takibe konu borcun doğumunun gerçekleştiğini, davalının cari hesap ilişkisinden kaynaklı 30.164,00 TL borcu bulunmakla birlikte bu borcun 9.164,00 TL’sinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takiple talep edildiğini, davalının soyut ve haksız itirazları neticesinde takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacağının her türlü ticari kayıt ve belge, itiraz edilmeyen fatura ve irsaliyeler ile sabit olduğunu, davalının vadesinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, likit alacağın tahsilini geciktirmek için takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, alacağa ticari avans faizi uygulanmasına, davalı hakkında %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davacı-karşı davalı … A.Ş. tarafından, davalı-karşı davacı alacaklının grup şirketlerinden olan dava dışı … A.Ş. lehine keşide ettiği ihdas nedeni “nakden” olan 29.01.2013 tarih, 01.08.2016 vade tarihli, 20.000,00 TL. bedelli teminat senedi uyarınca İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 06.10.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, icra takibinin kesinleştiğini, borçlu tarafından ihtirazı kayıt ile 25.451,24 TL dosya borcunun ödendiğini, müvekkilinin takibe konu teminat senedi nedeniyle borcu bulunmadığından İİK madde 72/VII gereğince huzurdaki istirdat davasını karşı dava olarak ikame zarureti doğduğunu, davacı-karşı davalı alacaklının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip ile taraflarına tebliğ edilen ödeme emri ekindeki ekstrede senedin miktarı ve vade tarihine açıkça atıfta bulunulmak suretiyle “teminat senedi” olduğunu ikrar ettiğini, sözleşmenin 6.1. maddesi, sözleşme tarihi ile senedin tanzim tarihinin aynı olması, sözleşme tarafları ile senet lehtarı ve keşidecisinin aynı kişiler olması ve alacaklı tarafın ekstrede yer alan ve takibe dayanak senedin teminat senedi olduğuna dair yazılı beyanları bir bütün halinde değerlendirildiğinde takibe dayanak senedin teminat senedi olarak verildiği hususunun şüphesiz olduğunu, senet ihdas nedeninin nakden olduğunu, … A.Ş. ile davalı arasında hiçbir dönem nakit alışverişi olmadığı gibi müvekkilinin herhangi bir borcunun da olmadığını, organik bağı bulunan grup şirketi olan …’dan bedelsiz ciro yolu ile kötü niyetli olarak devralan davacı-karşı davalı alacaklının, sunmuş olduğu sözleşmenin 6.4. maddesinin; ürünlerin satışının … adına … Başbayisi aracılığıyla Bayiye yapılacağı ve bedelinin kendisine faturalandırılacağı, bayinin ürünlerin bedelini komisyon tutarını tahsil ettikten sonra … Medyanın belirlediği günlerde ödeme gününde yapılacağı şeklinde olduğunu, bayinin iş bu sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarını … Dağıtım Baş Bayisine süresinde yapmaması halinde … Medyanın ödemeyi yaparak, bu alacağa halef olacağı düzenlemesine yer verildiğini, davacı tarafından müvekiline mal, fatura ya da sevk irsaliyesi teslim edildiği yönünde herhangi bir iddiada bulunulmadığını, davacı-karşı davalı ile müvekkili arasında akdi ilişki bulunmadığını, davacının 29.01.2013 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığından cari hesap alacağına ilişkin takip başlatmasının yasaya aykırı olduğunu, dava dışı … Gazete A.Ş. başbayi olan … Dağıtım Ltd. Şti.’den müvekkillerine mal, fatura ya da sevk irsaliyesi teslim edildiği yönünde herhangi bir iddiada bulunulmadığını, müvekkiline teslim edilmeyen mal veya hizmetler yönünden tüm itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin başbayiye de herhangi bir borcunun mevcut olmadığını beyanla karşı davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından cebri icra tehdidi altında tahsil edilmiş olan 25.451,24 TL’nin ödeme tarihi olan 18.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan istirdadına, ödeme miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, asıl davanın husumet itirazları da gözetilerek öncelikle husumetten, bu mümkün olmadığı taktirde esastan reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 23/09/2020 tarih ve 2018/299 Esas 2020/444 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları dikkate alındığında; davalı ile davadışı … Basım A.Ş. Arasında 29/01/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca davalının 46.165,87TL cari hesap borcunun bulunduğu, bu borca karşılık dava konusu icra takibinin başlatıldığı, yine karşı dava ile istirdadı talep edilen teminat senedinin bu borca karşılık tahsil edildiği, her ne kadar davacı bayilik sözleşmesinin tarafı olmasa da bayilik sözleşmesinin 6.4 maddesine göre … Basım A.Ş.’nin baş bayisinin … Pazarlama A.Ş. Olduğu ve faturalandırmanın … Pazarlama A.Ş. Bayisi tarafından yapılacağı anlaşıldığından, ayrıca dosyaya sunulan 31/05/2017 tarihli Temlik Sözleşmesi gereğince davacının alacağı temlik aldığı, bu temlik sözleşmesi gereğince davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağını davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, açıklanan nedenlerle davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve karşı davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takiplerinde haklı olduğu anlaşıldığından; davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı borçlunun alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin ticari defter kayıtlarına göre davacıya borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin varlığı iddia edilen temlik sözleşmesi uyarınca; temlik edene, temlik alan davacıya ve dava dışı … Dağ. A.Ş.’ye herhangi bir borcunun olmadığını, tek başına temlik sözleşmesinin davalının alacağını temlik aldığını iddia eden davacıya borçlu olduğunu göstermediğini, yalnız başına davacının ticari defterlerinde alacak kaydının bulunmasının davalı müvekkili şirketin davacıya borcu bulunduğunu göstermediğini, alacağın varlığına yönelik dayanak, fatura, sevk irsaliyesi gibi belge de sunulmadığını, dosyaya ibraz edilen kök raporun sonuç kısmında; “Baş Bayi olarak davacı … Dağıtım A.Ş nin veya sözleşmeyi imzalamış olan dava dışı … Gazete A.Ş nin mal satış faturası ve/veya düzenlediğini ispatlayamamış olduğu ticari defterlerine herhangi bir mal satış kaydı bulunduğunu ispatlayamamış olan davacı … Dağ A.Ş nin 2013, 2014, 2016 yıllarında da herhangi bir tahsilat yapmadığı,” yine kök raporun 6. ve 7. sayfasında davalı müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların usule uygun tutulduğu tespit edildikten sonra, davalı müvekkiline ait 2013, 2014, 2015 yıllarına ait işletme defter kayıtları incelendiğinde; davacı … Dağ. A.Ş. tarafından mal satış fatura bedellerine rastlanılmadığı”nın tespit edildiğini, davalı müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının ispatlandığını, Mahkemece hükme esas alınan ek raporda; davalı müvekkiline ait alt ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının davacıya borcu bulunmadığı hususuna yer verilmediğini, davacının defter ve kayıtları ile 18.06.2018 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca davalı müvekkilinin, davacıya borcu bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin varlığı iddia edilen 18.06.2018 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca temlik edene, dolayısıyla temlik alan davacıya ya da … Dağ. A.Ş.’ ye herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine olarak davacı tarafça temlik edilen alacağın varlığını gösterir dayanak fatura sevk irsaliyesi gibi bir delilin de dosyaya ibraz edilemediğini, davacının hiçbir surette davalıdan alacaklı olmadığını, istirdat istemine konu bononun teminat senedi olduğu bilirkişi raporu ile saptanmış olup, Mahkemenin kabulünde olduğunu, davalı müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davanın kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu, yerel Mahkemenin de kâbulünde olduğu üzere istirdat istemine konu bononun teminat senedi olduğu ihtilafsız olup esasen davacı tarafın da bu hususa bir itirazı bulunmadığı gibi dosyaya ibraz edilen ek raporda da bu hususun vurgulandığını, davacı tarafın ek rapora itiraz etmediğini, davalı borçlu ile senet lehtarı dava dışı … Gazete A.Ş arasında imzalanan ve davacının dava dilekçesini ekinde sunmuş olduğu 29.01.2013 tarihli sözleşmenin “teminat” başlıklı 6.1 maddesinde; “BAYİ, satması için kendisine … Medya tarafından gönderilen günlük gazete, dergi ve diğer hizmetler için …Medya’ya üç aylık yayın bedeli tutarında çek veya bono niteliğinde avalli kambiyo senedini teminat olarak vereceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.. … Medya, bu sözleşme kapsamında BAYİ’nin kendisine veyahut … Baş Bayisi’ne karşı doğmuş ve doğacak borçlarını kendisine tevdi edilen teminat senedinden mahsup edebilecektir..” düzenlemesine yer verildiğini, teminat senet lehtarı ile aralarında sıkı sıkıya organik bağ bulunan aynı zamanda … Medya grup şirketlerinden olan bedelsiz senedi ciro yolu ile kötü niyetli olarak devralan davacı alacaklının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşmenin tanzim tarihi ile takibe müstenit bononun tanzim tarihi aynı olup 29.01.2013 olduğunu, davacının cevaba cevap dilekçesinin 3. sayfasında “… müvekkil senedi ciro yoluyla değil alacağın temliki yoluyla devralmıştır.” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı-karşı davalının senedi alacağın temliki yolu ile iktisap ettiği yönündeki ikrarı karşısında müvekkilinin bonoyu temlik yolu ile devralan davacı-karşı davalı hamile karşı şahsi def ileri sürme hakkı bulunduğundan davanın kabulü gerektiğini, TTK madde 687 uyarınca keşidecinin bononun teminat senedi olduğu yönündeki şahsi def ileri kötü niyetli hamile karşı ileri sürme hakkı bulunduğunun şüphesiz olduğunu, … Gazete A.Ş. lehine düzenlenen 20.000 TL bedelli teminat senedinin … Gazete A.Ş. tarafından grup şirketi davacı alacaklı … Paz. A.Ş.’ye alacağın temliki yoluyla devredildiğini, senet lehtarı … A.Ş.’nin birleşme kapsamında … A.Ş. bünyesine katıldığını, akabinde devralan şirketin son olarak … Yayıncılık A.Ş ünvanını aldığını, ekte sundukları 9 Nisan 2018 tarih, … ve 11 Nisan 2018 tarih, 1389 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi örneklerinden anlaşılacağı üzere bedelsiz teminat senedini temlik eden … Yayıncılık A.Ş. ile temlik alan davacı … Dağıtım A.Ş. aynı adreste faaliyet göstermekte olup her iki şirketin Yönetim Kurulu Başkanının …, başkan vekilinin ise … olduğunu, davacı tarafça dava dilekçesinde ibraz edilen 31.05.2017 tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi ” nde temlik eden ve temlik alan şirketlere ait temsilcilerin aynı kişiler olduğunu, dosyaya ibraz edilen kök raporun sonuç kısmında;” Baş Bayi olarak davacı … Dağıtım A.Ş.’nin veya sözleşmeyi imzalamış olan dava dışı … Gazete A.Ş.’nin mal satış faturası ve/veya düzenlediğini ispatlayamamış olduğu, ticari defterlerine herhangi bir mal satış kaydı bulunduğunu ispatlayamamış olan davacı … Dağ. A.Ş.’nin 2013, 2014, 2016 yıllarında da herhangi bir tahsilat yapmadığı” şeklinde tespit edildiğini beyanla İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/299 E. 2020/444 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, karşı davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava bakiye hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosyasında ödenen bedelin istirdadı taleplerine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 9.164 TL bakiye hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-karşı davacı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu ve davacı-karşı davalı tarafından asıl dava ile itirazın iptalinin talep edildiği, davacı-karşı davalı tarafından yine davalı-karşı davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kendisinin yetkili hamili, davalı-karşı davacının keşidecisi, dava dışı temlik eden … Basım A.Ş.’nin lehtarı olduğu, 20.000 TL bedelli bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davalı-karşı davacı tarafından dosya borcunun ödendiği, karşı dava ile takibe konu bononun teminat senedi olduğu iddiası ile ödenen bedelin istirdadının talep edildiği, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verildiği, karara karşı davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacı ile dava dışı temlik eden … Yayıncılık A.Ş. (birleşmeden önceki eski unvan … Dergi Basım A.Ş.) arasında imzalanan 29.01.2013 tarihli sözleşme ile davalı-karşı davacının Çiğli/İzmir’de adı geçen şirketin bayisi olarak faaliyette bulunmaya başladığı, sözleşmenin ödeme başlıklı 6.4. maddesinin; “ürün/ ürünlerin satışı … adına … Baş Bayisi aracılığıyla baş bayiye yapılacak ve bedeli kendisine faturalandırılacaktır. Bayi, ürün/ürünlerin bedelini komisyon tutarını mahsup ettikten sonra …’nın belirlediği ödeme gününde yapmalıdır. Bayi’nin iş bu sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarını … Baş Bayisi’ne süresinde yapmaması halinde, … Medya ödemeyi yaparak bu alacağa halef olacaktır.”, 6.1. maddesinin; “bayi satması için kendisine … Medya tarafından gönderilen günlük gazete, dergi ve diğer hizmetler için … Medya’ya üç aylık yayın bedeli tutarında çek veya bono niteliğinde avalli kambiyo senedini teminat olarak vereceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.”, delil anlaşması başlıklı 14. maddesinin; “iş bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların hallinde … Medya’nın defter ve kayıtları kesin, münhasır, bağlayıcı delil sayılacak olup iş bu madde HMK’nın 287. maddesi kapsamında delil anlaşması hükmündedir.” şeklinde düzenlendiği, davacı-karşı davalı tarafından 31.05.2017 tarihli sözleşme ile dava dışı … Yayıncılık A.Ş.’den temlik alınan ve takip ile asıl dava konusu edilen alacağın, anılan sözleşmenin 6.4. maddesi uyarınca temlik edenin baş bayisine ödenmeyen bakiye hesap alacağı olduğunun iddia edildiği, davalı-karşı davacının ise, davacı-karşı davalıya, temlik edene ve baş bayi … Limited Şirketi’ne herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ettiği, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı-karşı davalının ticari defterleri ile davalı-karşı davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davacı-karşı davalının ticari defterlerinde temlik alınan 46.165,87 TL alacağın ve bu kayıttan sonra gelen ödemelerin kayıtlı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı-karşı davacının ticari defterlerinde baş bayi ile ticari ilişki içerisinde olduğu tespit edilmekle birlikte, baş bayi tarafından düzenlenen faturalar ile davalı-karşı davacı tarafından yapılan ödemeler neticesinde takip tarihi itibariyle alacak-borç durumu yönünden herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığı, davacı-karşı davalı bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığı için sözleşmenin 14. maddesinde yer alan delil anlaşması hükmünden yararlanamayacağı, buna göre Mahkemece dava dışı temlik eden … Yayıncılık A.Ş.’nin ( birleşmeden önceki eski unvan … Basım A.Ş.), davalı-karşı davacının ve baş bayinin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, davalı-karşı davacının takip tarihi itibariyle baş bayiye borçlu olup olmadığı, temlik eden tarafından baş bayiye sözleşmenin 6.4. maddesi uyarınca yapılmış bir ödeme olup olmadığı, buna göre davacı-karşı davalıya temlik edilen alacağın var olup olmadığı hususunda rapor alınması gerekirken, HMK’nın 222. maddesine aykırı olarak yalnızca davacı-karşı davalının ticari defterlerinde yer alan temlik alınan alacak kaydına dayanılarak asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi ve açıklanan şekilde inceleme yapılması için mahkemesine iadesine, kaldırma kararının içeriğine göre davalı-karşı davacının diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2020 tarih ve 2018/299 Esas – 2020/444 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından asıl ve karşı dava yönünden yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından asıl ve karşı dava yönünden yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.