Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/607 Esas
KARAR NO: 2023/1148 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/229 Esas – 2020/513 Karar
TARİHİ: 20/10/2020
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı karşı davalı … vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki nakliye işinden kaynaklı faturaya dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından başlatılan takibe süresinde itiraz ettiklerini, davacıya borçlarının olmadığını, aksine davacının kusurlu eylemleri nedeniyle çaldırdığı mallar yüzünden müvekkili şirketin davacıdan alacağının olduğunu, davacının muavin defterinde 6. Sırada gösterdikleri fatura karşılığında kendilerini alacaklı gösterdiklerini ancak söz konusu evrakın hayal ürün olduğunu, taraflar arasındaki Nakliye Taşıma Sözleşmesi kapsamındaki davacı karşı davalı şirket aracına yüklenen emtianın bulunduğu konteynerin kararlaştırılan gün ve saatte teslim edilmediğini, müvekkil şirketten izin almaksızın alıcı şirketin adresinin bulunduğu yerin tam aksi yönde Ambarlı semtinde bulunan, kameraların ve yeterli güvenlik önlemlerinin bulunmadığı Trakya Tır garajına, dorsenin kapak kısmı yola bakacak şekilde bırakılmış ve daha sonrada bu emtiaların çalındığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince “emtianın varma yerinde oluşabilecek aksaklıklar nedeniyle emtianın teslimi zamanında gerçekleştirilemiyorsa derhal taşıtana yazılı olarak mümkün olmaması halinde sözlü olarak bildirecek ve taşıtanın talimatları doğrultusunda hareket edecektir” şeklinde madde bulunduğunu, taşıyıcının sorumluluğunun kusur sorumluluğu olduğunu beyanla 7.080 USD alacaklarından bilirkişi marifetiyle saptanacak cari hesap borcumuzun düşülerek kalan miktarın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2018/928 esas sayılı dosyasında davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete Nakliyat Emtea Sigortası Abonman Sözleşmesinin Kamyon nakliyatına uygulanabilir hükümleri kapsamına giren rizikolara karşı sigortalı … tarafından, alt taşıyıcı sıfatıyla taşıması üstlenilen … A.Ş.’ye ait suni deri emtiası yüklü konteyner, davalı … Ltd. Şti.’nin taşıma taahhüdü altında sürücü …’in sevk ve idaresindeki Ambarlı Marport Limanından alıcı … A.Ş.’nin iş yerine taşınmak üzere tam ve hasarsız teslim alındığını, … A.Ş.’ye ait suni deri emtiası yüklü konteynerin Çin’den … Ltd. Tarafından taşındığını, gümrük giriş işlemlerinin tamamlandığını, dava dışı akdi taşıyıcı … AŞ tarafından sigortalımız alt taşıyıcı … A.Ş.’ye taşıma işi tevdi edildiğini, fiili taşıma işi ise sürücü …’in sevk ve idaresinde davalı fiili taşıyıcı … Ltd. Şti. Tevdi edildiğini, … /… plakalı aracın Konteyner yüklü halde 06/11/2017 tarihinde 1 nolu davalının tır parkı olarak kullandığını 2 nolu davalı …’ın işletmekte olduğu İstanbul Avcılar Trakya Tır Garajına park edildiğini, sürücü saat 19.000 sularında tır parkından ayrıldığını, 07/11/2017 tarihinde tır parkına 07.30 sularında gelen sürücü tırı kontrol ettiğinde konteyner mühürünün kırık ve kapının yarı açık olduğunu gördüğünü, durumun derhal tır parkı yetkililerine bildirildiğini olay akabinde mahalle gelen kolluk kuvvetlerinin gerekli incelemeleri başlatmış geçen sürede çalınan emtia bulunamadığını, hasar ihbarı sonrasında yapılan ekspertiz çalışması neticesinde 791 koli brüt 20.700 kg suni deri emtiasından 81 rulo emtianın hırsızlar tarafından çalındığını beyanla hasar tutarı 2.024,83 kg* 8,33 SDR *5,4024 TL/SDR=91.121,38 TL’den poliçe muafiyet tutarı 2.000 TL düşüldükten sonra 89.121,38 TL olduğunu, sigorta tazminatının TTK 1472 ve temlik alacaklısı sıfatını haiz … Sigorta A.Ş.’ye ödenerek müvekkil şirket de sigortalısı alt taşıyıcının aynı zamanda yük sigortacısının haklarını devir temlik alındığını, beyan ederek 89.121,38 TL sigorta tazminatının 28/02/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faizi oranında ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin ve dolayısıyla cari hesap ekstresinden kaynaklanan 13.192,40 TL borcu bulunduğunu, hesaptaki borcun kaynağının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan nakliye bedelleri olduğunu, buna ilişkin faturaların kesilerek davacı firmanın sigortalısı olan … Ltd. Şti. Firmasına gönderildiğini, müvekkili firmasının tüm taleplerine rağmen … firması iş bu borcunu ifa etmediğini, taraflarınca İstanbul … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacının sigorta firmasının davasını kabul etmediklerini, müvekkili davalı firma ile davacı firmanın olmadığını, işbu sözleşmenin davaya da konu olan hırsızlık olayından çok sonra 30/11/2017 tarihinde imzalandığını, dolayısıyla işbu olayın ve dava kapsamında tarafları bağlayıcı nitelikte olmadığını, taraflar arasındaki e-mailleri ekte sunduklarını, tarafların hiçbir kusurun atfedilemediğini, kendilerinin gerek bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilerek gerek ise de davalının 24 saat kamera kaydına alınan güvenli ve güvenlikli bir garaja koyarak tüm sorumluluklarının yerine getirmiş bulunduklarını beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın davalı müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı …’in usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/10/2020 tarih 2018/229 Esas – 2020/513 Karar sayılı kararında; ” Asıl dava, fiili taşıyıcı … ile alt taşıyıcı … arasındaki nakliye işinden kaynaklı fatura alacağına dayalı icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olup, karşı dava; taşıma sırasında bir kısım malların çalındığından bahisle …’un …’den tazminat talebine ilişkin olduğu, birleşen davanın ise; …’un taşıma sigortacısı …’nın fiili taşıyıcı … ve tır garajı işletmecisi … şirketine karşı TTK’nun 1472. maddesi gereğince halefiyet hükümleri ve asıl taşıyıcı …’in yük sigortacısı …’nun temlik alacaklısı sıfatıyla açtığı rücu davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; asıl davanın tarafları arasında imza tarihi ihtilaflı olan taşıma sözleşmesinin ve taşıma ilişkisinin varlığının her iki tarafın da kabulünde olduğu, asıl davacı yan taraflar arasındaki ilişki kapsamında nakliye hizmeti bedelinin tahsili için takip başlatmakla davalı yanca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede takibe itiraz edildiği, itirazın iptali davasının yasal süresinde açılmış olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde; takip tarihi itibarıyla davacının kayıtlarına göre 13.192,40 TL davalıdan alacaklı olduğu, yine takip tarihi itibarıyla davalının kayıtlarına göre 13.192,40 TL davacıya borçlu olduğu, tarafların örtüşen bu kayıtlarına dayanak davacı yanca düzenlenen fatura/irsaliye altındaki kaşe ve imzaların davalı tarafça itiraza uğramadığı, 06/11/2017 tarihinde … taşıması sırasında bir kısım malların teslim edilemeden çalındığı hususu sabit olmakla, davalı kayıtlarına takip tarihinden sonraki 01/03/2018 tarihinde 7.080 USD karşılığı 26.901,87 TL bedelli hasar tanzim bedeli adlı kalem eklenerek bu tarihten sonra davalının davacından 13.709,47 TL alacaklı hale geldiği, ancak davalı yandaki bu kayıt davacı yanda bulunmadığı gibi 7.080 USD bedeli hasar tanzim bedeli faturasının davacı yana tebliğ edildiğine dair davacı kaşe ve imzasının mevcut olmadığı saptanmakla, karşı dava; malların teslim edileceği …’ya hırsızlık nedeniyle eksik teslimat yapıldığından bahisle … tarafından …’a yansıtılan 6.000 USD’nin KDV’si ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, her ne kadar taşıma sırasında emtianın zıyaa uğradığı tutulan tutanaklar, savcılık dosyası ve sair delillerle sabit ise de, davalı karşı davacı tarafından …’ya ödemenin yapıldığı ve …’nın zararının tazmin edildiği hususunu ispata elverişli deliller dosyaya ibraz olunmadığından taraflar arasındaki sözleşmenin hırsızlık tarihinden önce imzalandığı kabul olunsa dahi davalı karşı davacı …’un tazminat talebinin kabule şayan olmadığı, …’nın zararının birleşen dava davacısı …’un sigortacısı … tarafından tazmin edilmesi nedeniyle …, birleşen davacı …’ya borçlu ise de; bu husus …’nin …’dan olan nakliye bedeli alacağının tahsiline engel olmadığından bilirkişi raporları içerik itibarıyla hükme esas alınarak yalnızca 11/06/2020 havale tarihli rapordaki sonuç kısmı yerinde görülmediğinden hukuki nitelendirme ve nihai takdirin hakime ait olması nedeniyle mahkememizce asıl davanın kabulüne karar verilerek, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiği, karşı davanın ise 7.080 USD’lik zararın ispat olunamaması nedeniyle reddinin gerektiği, birleşen dava kapsamında yapılan incelemede; davacı …’nın …’un alt taşıması, …’nin fiili taşıması sırasında gerçekleşen zarar nedeniyle …’nun sigortalısı …’ya yaptığı ödeme için …’un sigortacısı sıfatıyla 06/04/2018 tarihi itibarıyla …’ya 89.121,38 TL’yi ödeyerek zararın sorumluları fiili taşıyıcı … ve tır garajı sahibi … şirketine rücu talebiyle eldeki birleşen davayı açtığı, emtiaların çalındığı tırın park edildiği garajın alanında uzman güvenlik bilirkişisi marifetiyle tespit olunduğu üzere, hırsızlık olaylarına karşı yeterli güvenlik önlemlerine sahip olmadığı, …’nin araçlarının park edildiği bölüm kamera açısı dışında kalmakla, tırların arka taraflarının tarlaya birkaç metre mesafede olduğu, yer yer eğilmiş tel örgülerin yeterli güvenlik önlemi sağlamadığı, garajın personel ve güvenlik kamerası bakımından yetersiz olduğu anlaşıldığından tır garajı sahibi … şirketinin zarardan sorumlu olduğu, araçlarını yeterli güvenlik önlemi alınmayan garaja park eden … şirketinin ise TTK’nun 875/1. ve 886/1. maddesi kapsamında “zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği” anlaşıldığından sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, aynı kanunun 880. maddesine göre eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değeri tazminat olarak ödenebileceğinden taşınan emtialara ilişkin faturaların kadri maruf olduğu ancak birleşen davacı … tarafından sorumluluk sınırlaması yapılarak tazminat talebinde bulunulduğundan TTK’nun 882. maddesine göre çalınan emtianın 2020,83 Kg’ının 8,33 özel çekme hakkının eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği 06/11/2017 tarihli Türk Lirası karşılığı ile çarpılarak 91.303,52 TL tazminatın hesaplandığı ancak rücu edilebilecek meblağ ödenen kadar olacağından birleşen davadaki 81.121,38 TL’nin kabulü mümkün olduğundan bu meblağın … tarafından …’ya ödendiği 06/04/2018 tarihinden itibaren tacir olan davalı taraflardan avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile birleşen davacıya verilmesine dair açıklanan gerekçelerle, neticeten aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.”gerekçesi ile, “A)Asıl davanın KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 13.192,40 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’sine isabet eden 2.638,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B)Karşı davanın REDDİNE, C)Birleşen davanın KABULÜ İLE, 89.121,38 TL tazminatın 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,”karar verilmiş ve birleşen davada verilen karara karşı birleşen davada her iki davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Birleşen davada davalı … Dış Tic. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle, birleşen davada davacı sigorta firmasının davasını kabul etmediklerini, Birleşen davanın davalısı müvekkili firma ile davacı … Sigorta’nın müşterisi … Ltd. Şti. Arasında akdedilen sözleşme tarihinin 26/06/20217 olmadığını; işbu sözleşmenin davaya da konu olan hırsızlık olayından çok sonra 30/11/2017 tarihinde imzalandığını; dolayısıyla işbu olay ve dava kapsamında tarafları bağlayıcı nitelikte olmadığını, … Lojistik firması ile müvekkili firmanın uzun süredir birlikte iş yaptığını ve hiçbir zaman sözleşme yaparak çalışmadıklarını; işbu davaya da konu olan bir hırsızlık olayı yandığını ve müvekkili firmaca taşınan malların bir kısmının çalıştığını; bunun üzerine davalı firma yetkilisinin; müvekkili şirket yetkilileri …’i arayarak; yaşanan hırsızlık olayı neticesinde; … Lojistik firmasının sigortadan para alabilmesi için; aralarında bir sözleşmenin olması gerektiğini ve bu nedenle usulen bir sözleşme imzalamalarını rica ettiklerini ve kendilerinin de tamamen iyi niyeti ile Ekte sunulan 26/09/2017 tarihli (aslında hırsızlık olayının yaşandığı 07/11/2017 tarihinden sonra 30/11/2017 tarihinde imzalanan) sözleşmenin imzalandığını, salt bu hususun bile davalı firmanın kötü niyetini ortaya koyduğunu; bu hususta firma yetkilileri …’in tanıklığına başvurulabileceğini, Ayrıca işbu durumu kanıtlayan taraflar arasındaki e-mailleri de Ekte sunduklarını; işbu e-maillerde de anlaşılacağı üzere; asıl davada davalı … Lojistik firma yetkilisi …’in, firmaları yetkili …’e 15/11/2017 tarihli e-mail Ekinde örnek bir taşıma sözleşmesi gönderdiğini ve imzalamasını istediğini; müvekkilinin de 30/11/2017 tarihli cevabi mailinde istenen belgelerin imzalanıp Ek te gönderildiğini belirttiklerini,(Ek-1 ilgili e-mailler) Firmamız şoförü … tarafından … Ltd. Şti.’nin müşterisi … Tic. A.Ş. ye teslim edilmek üzere alınan malların … ön, … dorse plakalı TIR ile …’ya teslim edilmek üzere yola çıkarıldığnıı, (Ek-2 malların bulunduğu konteynerin teslim edildiği/teslim alındığına ilişkin taşıma irsaliyesi ) Şoför …’in Avcılar Polis Merkez Amirliği’nde verdiği ifadede de yer aldığını. (Ek-3 İfade Tutanağı); 06/11/2017 tarihinde saat:18:30 sıraları Ambarlı Martport Limanından … numaralı konteynırı malı mühürlü olarak aldığını ve malın teslim edileceği dava dışı … firmasının … numaralı telefonunu arayarak malı teslim aldığını ve teslim etmek üzere yola çıktığını belirttiğini, (Ek: teslim alma tutanağı) fakat telefonda görüştüğü şahısın; malı o gün teslim alamayacağını, ertesi gün yani 07/11/2017 günü sabah 08:00 da fabrika açılınca teslim alabileceğini söylediğini; şoförün de bunun üzerine; o zaman tırı Avcılar Trakya Tır Garaıına çekeceğmı belirttiğini ve söylediğini, (Bu yönde; şoför telefonu olan … nolu telefon (… hattı) ile teslim alacak … A.Ş firmasının telefonu olan … numaralı telefonun; özellikle 06/11/2017 ila 07/11/2017 tarihleri arasındaki görüşmelerine bakılması gerektiğini) Bunun üzerine şoförlerinin tırı, Avcılar Trakya Tır Garajındaki; birleşen davanın diğer davalısı … DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.’nin garajına, (garajın açık adreis: … mah. … cad. No:… Avcılar/İstanbul) 06/11/2017 tarihinde 19:00 sularında giriş kısmının sağ dip köşesi 3.sıraya park ettiğini ve garajdan ayrıldığını; ertesi gün 07/11/2017 tarihinde saat 08:30 gibi garaja geldiğinde ise hırsızlık olayının yaşandığını fark edip; hemen ilgili firmalara bilgi verdiğini ve derhal ifade vermek ve şikayetçi olmak üzere polis karakoluna gelerek ifade verip hem faillerden hem e garaj sorumlularından şikayetçi olduğunu, Ertesi gün 07/11/2017 tarihinde; … firmasına işbu malların (konteynır) teslim edildiğini; ve işbu hususun teslim alan firma olan … A.Ş. tarafından tutanak altına alındığını,(Ek-4 Tutanak ve firmamızın sevk irsaliyesi) Taraflarına hiç bir kusur atfedilemeyeceğini; kendilerinin, gerek bildirim yükümlülüğünü yerine getirerek gerek ise de malı 24 saat kamera kaydına alınan; güvenli ve güvenlikli bir garaja koyarak tüm sorumluluklarını yerine getirmiş bulunduklarını, Asıl davada Davalı-karşı davacı …’in iddia ettiği; park edilen garajın güvenlikli bir garaj olmadığı yönündeki iddialarının da tamamen yanlış olduğunu; Avcılar Trakya Tır Garajında, … TİC. LTD. ŞTİ.’nin garajına park edildiğini ve işbu garajda 24 saat kayıt yapan güvenlik kamerası, 24 saat bekçi bulunduğunu, İşbu durumun, birleşen davanın diğer davalısı … TİC. LTD. ŞTİ.’nde yerinde yapılan keşif sırasında da ortaya konduğunu, Özetle; davacının davasında talep ettiği miktardan; taraflarına herhangi bir kusur atfedilemeyeceği için sorumlu bulunmadıklarını; tüm bu nedenlerle birleşen davanın reddi gerekirken kabulü yönünde karar oluşturulmasının hatalı olup, istinaf incelemesi neticesinde işbu kararın kaldırılması ve birleşen davanın reddinin gerektiğini, İleri sürerek, birleşen davanın kabulü kararının kaldırılmasını; yeniden yargılama yapılarak birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesini; mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin birleşen davanın davacısına tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. Sayılı dosyasında davalı olduğunu; birleşen dava dosyasının Birleştirme Kararının müvekkiline yalnızca esas dosyasından tebliğ edildiğini; oysa ki; birleşen dava dosyasının 09/05/2019 tarihli Ön İnceleme Duruşmasına taraflarından vekil sıfatı ile doğum yapmam nedeni ile doğum raporu da sunularak mazeret bildirildiğini ve duruşmada hazır olunamadığını; Ön İnceleme Tutanağının 8. Bendin de ” İş bu ön inceleme duruşma tutanağı duruşmada hazır Olmayan taraflara tebliğine karar verilerek tefhimle Açık yargılamaya devam olundu.” şeklinde düzenlenmesine rağmen kararın tebliğ edilmediğini, esas mahkemesi duruşma tarihi ile birlikte tebliğ edildiğini; mazeretleri ile ilgili herhangi bir karar verilmediği gibi Arabulucuya gidip gitmeyeceklerinin dahi sorulmadan Tahkikat aşamasına geçilerek Birleştirme Kararının verildiğini; Birleşen dosyada yapılan bu yargılamanın usule ve hakkaniyete de aykırı olduğunu, Birleşen dosyadan yapılan yargılamada 16/07/2019 tarihli tebligatla taraflarına 24/07’/2019 tarihinde duruşma olduğu ve Birleşen dava dosyasının ilamının tebliğ edildiğini; 24/09/2019 tarihli duruşmaya mesleki mazeret sunmalarına rağmen Mahkemece bu yönde bir karar oluşturuşmadığını, dosyaya sunulan ilk bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, duruşma zaptının taraflarına tebliğ edilmediğini ve yargılama süresince verilen ara kararlar ve dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının hiç birinin taraflarına tebliğ edilmediğini, Bu nedenle müvekkilinin adaletli yargılanma ve kendini savunma hakkının elinden alındığını, taki gerekçeli kararın müvekkiline tebliğ edilememesi ile uzun zaman sonra taraf vekillerinden birinin Mahkemeye verdiği talep dilekçesi ile taraflarına vekil sıfatı ile gerekçeli karar tebliğ edildiğini, yargılamadan bu şekilde haberdar olunduğunu, Mahkemece müvekkilinin yargılamanın aşamalarından haberdar edilmeden verilen bu hükmün hakkaniyete ve usule aykırı olup karar bu yönü ile de kaldırılması gerektiğini, Her ne kadar dosyaya sunulan ‘’21.05.2019 tarihinde Yerinde incelemeler esnasında görüldüğü üzere, … Dış Tic. Ltd. Şti. nin abone sözleşmesi gereği park yeri olarak kullandıkları … Dış Tic. Ltd. Şti. nin işletmeciliğini yaptığı Trakya tır garajı genel anlamıyla ve özellikle …’e ait tır ve dorselerin bulunduğu park alanı güvenlik yönünden halen yüksek risk teşkil ettiği tespit edilmiş olup, 06.11.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayından sonra her ne kadar kamera sayısının artırılmış olduğuna yönelik tespitler olsa da, hırsızlık olayının olduğu tarih itibariyle koruma-kollama-güvenlik yönüyle,hırsızlık olayları yönünden yüksek riskli olduğu kanaatine varılmıştır. …park alanının güvenlik yönünden halen yüksek risk teşkil ettiği, hırsızlık olduğu tarih itibariyle koruma-kollama-güvenlik yönüyle, hırsızlık olayları yönünden de yüksek riskli olduğu kanaatine varıldığı,..’’nın tespit edildiğini ve mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdiğini, Davalılardan 1 numaralı taşıyıcının geçici zilyetliğinde bulunan eşyaya karşı özen borcunu göstermeyerek TTK. m.886/1hükmü uyarınca ‘’zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi bilinciyle işlenmiş bir fiilden dolayı ihmalinin sebep verdiği, davalıların müştereken ve müteselsilen hata ve kusurlu oldukları kanaatine varıldığını ancak müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olup gerekli özeni gösterdiğini ve tüm tedbirleri aldığını, Müvekkilinin işyeri üzeri açık bir tır garajı olup müvekkilinin özenli ve tedbirli bir işyeri olarak tır parkındaki müşterilerine ait park halinde araçların herhangi bir zarar görmemesi ve güvenliklerinin tam olarak sağlanması için üzerine düşen asgari güvenlik koşullarını oluşturduklarını; müvekkilinin 24 saat boyunca bekçi çalıştırmakta olup aynı zamanda park alanının da güvenlik kameraları ile 24 saat boyunca izlenmekte olduğunu,Mahkemenizce yapılan keşif ile de müvekkilinin işyerinin oldukça büyük bir alan olmasına rağmen tel örgülerle çevrili olduğu, 24 saat kamera sistemi ile izlendiği ve bununla birlikte de 24 saat bekçi bulunduğunun tespit edildiğini, Yargıtay’ın da baskın görüşüne göre müvekkilinin bir işyeri sahibi olarak alması gereken en asgari önlemleri aldığı bundan sonra oluşacak zararlardan sorumlu tutulamayacağı açığa kavuşmuş olmasına rağmen, taraflarına bilirkişi raporu tebliğ edilmediğinden Rapora itiraz edemediğini, hırsızlık kamera kayıtlarını Mahkemeye sunamadığını ve kendini de savunamadığını, Birinci davalı …’nin müvekkilinin yıllardır müşterisi olup, müvekkilinin işyerinin açık bir otopark olduğunu bilerek buraya aracı bıraktığını; ne müvekkilinin ne de …’nın pervasızca davranmadığını; özellikle müvekkilinin basiretli bir tacir gibi davranarak kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek tır garajının Yasada öngörülen şekli ve İmar mevzuatına uygun bir şekilde asgari güvenlik önlemlerini alarak hizmet vermekte olduğunu; müvekkilinin hizmet verdiği otoparkın Avcılar Belediyesince Tapu da Sivil Toplanma alanı olarak belirlendiğini ve Tapuya şerh düşüldüğünü, yine AFAD durumlarında Helikopter pisti olarak kullanılmak üzere tahsis edildiğini, Bu nedenle Belediye tarafından ruhsat verilmek sureti ile çalışan otıparkın imar izni olmaması ve yukarıda bahsettikleri nedenlerle üzerinin kapatılması veya yüksek duvarlar örülmesinin mümkün olmadığını, Müvekkilinin müşterilerine hizmet vermek üzere otoparkta kendine düşen tüm asgari önlemleri almış olup; 24 saat vardiyalı 5 ayrı bekçi çalıştırmak, güvenlik kamera sistemi ile takip etmek gibi … Üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, Bu nedenle yaşanan bu hırsızlık olayında müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığını; güvenlik yönünden ’ …park alanının güvenlik yönünden halen yüksek risk teşkil ettiği, hırsızlık olduğu tarih itibariyle koruma-kollama-güvenlik yönüyle, hırsızlık olayları yönünden de yüksek riskli olduğu kanaatine varıldığı,..’’ tespitini isabetli bulmadıklarını, Hakkaniyetli bir yargılama yapılmadığını, müvekkiline savunma hakkının tanınmadığını; özellikle bu hususun davanın bozulması için en önemli istinaf sebepleri olduğunu, İleri sürerek, birleşen davada verilen kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak birleşen davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava taşıma sözleşmesinden doğan bakiye açık hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali, karşı dava sözleşmeye aykırılıktan doğan zararın tahsili, birleşen dava sigortacının sigortalısına yaptığı ödemenin sorumlulardan rücuen tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl ve karşı davada verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Birleşen davada verilen karara karşı, her iki davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Birleşen davada davacı tarafından; sigortalısı … Lojistik firmasının taşıma faaliyetinden doğan risklerini teminat altına alan; 26/05/2017 başlangıç yıllık Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası Abonman Sözleşmesi bulunduğu, dava dışı … Şirketi’nin yurt dışından ithal ettiği bir adet konteyner içerisindeki emtianın Ambarlı Limanından …’nın Beylikdüzü’nde bulunan işyeri adresine taşınması için dava dışı … tarafından üstlenildiği, …’in bu işi davacının sigortalısı … Firması’na verdiği, sigortalı şirketin ise fiili taşımayı davalı … Lojistik firması eliyle gerçekleştirdiği, davalı şirkete ait …/ … plaklı aracın emtia yüklü konteynerı limandan hasarsız ve tam olarak teslim aldığı, ancak araç şoförü …’nin aracı 06/11/2017 tarihinde diğer davalı …ler firması tarafından işletilen tır garajının arka cephesine, tırın arka tarafı tel örgülere denk düşecek şekilde park ettiği ve park alanından ayrıldığı, şoförün 07/11/2017 sabah saatlerinde park yerine geldiği, gece kimliği belirsiz kişilerce tel örgüler kesilerek, tır kapağı açılarak konteyner mührü kırılarak emtianın çalındığı, … Şirketi’nin sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığı ve nakliyat emtia poliçesi kapsamında …’ya 38.700,00-USD ödeme yapıldığı, … Sigorta’nın sorumlulara rücu kapsamında davacının sigortalısı … Lojistik firmasına rücu ettiği, sigortalının bildirimi üzerine açılan hasar dosyası kapsamında davacının, kendi sigortalısının sorumluluğunu teminen … Sigorta A.Ş.’ye 89.121,38-TL ödeme yaptığı, davalı … firmasının sigortalının alt taşıyıcısı olarak, diğer davalı … firmasının ise otopark işletirken gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle bu zarardan sorumlu oldukları ileri sürülerek, 89.121,38-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan rücuen tahsili talep edilmiştir. Davalı … firması tarafından; davalı ile davacının sigortalısı arasında hırsızlık tarihinde yazılı bir taşıma sözleşmesi olmadığı, taşıma ilişkisinin sözlü olarak devam ettiği, … Lojistik firmasının kendi sigortacısından ödeme alabilmek için yazılı sözleşmenin şart olduğunu bildirmesi üzerine sözleşmenin 30/11/2017 tarihinde imzalandığı, sözleşmedeki 26/09/2017 tarihinin gerçeği yansıtmadığı, bu sözleşme hükümlerinin hırsızlık tarihi itibariyle mevcut olmaması nedeniyle somut olaya uygulanamayacağı, bu hususun dosyaya mübrez … Lojistik yetkilisi ile yapılan e-mail yazışmaları ile sabit olduğu, davalı şoförünün emtiayı teslim aldıktan sonra alıcı … ile telefonla iletişime geçtiği, ancak telefonda görüşülen kişinin malların o gün teslim alınamayacağını, ertesi gün 07/11/2017 tarihinde sabah 08:00 da, fabrika açılınca teslim alınabileceğini bildirmesi üzerine, şoförün tırı Avcılar Trakya Tır Garajına çekeceğini alıcıya beyan ettiği ve tırı 06/11/2017 saat 19:00 tarihinde diğer davalı … firmasının Avcılar’da bulunan garajının giriş kısmının sağ dip köşesine ve üçüncü sıraya park ederek garajdan ayrıldığı; şoförün 07/11/2017 saat 07:30 tarihinde garaja geldiğinde hırsızlığı fark edip, hem hırsızlılar hem de garaj sorumluları ile ilgili olarak şikayetçi olduğu, davalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği gibi, tırı yirmi dört saat kamera kaydı alınan; güvenlikli bir garaja koyduğu, hırsızlık olayı nedeniyle davalıya kusur ve sorumluluk atfedilemeyeceği savunulmuştur. Davalı … firması birleşen davaya cevap dilekçesi sunmamış olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde; birleştirme kararı veren ilk mahkemenin birleştirme kararı vermeden önce yaptığı ön inceleme duruşma tutanağını dosyaya vekalet sunulmuş olmasına rağmen kendilerine tebliğ etmediğini, yine mazeretleri hakkında olumlu olumsuz bir karar da verilmediğini, birleştirme kararının da bu kararı veren mahkemece kendilerine tebliğ edilmediğini, dosyanın birleştiği İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, bilirkişi raporlarının kendilerine tebliğ edilmediğini, gerekçeli kararın tebliğ edildiğini, savunma haklarının kısıtlandığını, esas yönünden ise davalının işlettiği otoparkın açık otopark olduğunu, davalının müşterilerine hizmet vermek üzere üzerine düşen tüm asgari önlemleri aldığını; 24 saat vardiyalı 5 ayrı bekçi çalıştırdığını ve otoparkı güvenlik kamera sistemi ile takip ettiğini, davalıya atfedilebilecek kusur bulunmadığını, sorumluluğun diğer davalı taşıyıcıda olduğunu savunmuştur. Mahkemece; alınan bilirkişi raporlarına dayalı olarak emtianın çalındığı tırın park edildiği garajın hırsızlık olaylarına karşı yeterli güvenlik önlemlerine sahip olmadığı, …’nin araçlarının park edildiği bölümün kamera açısı dışında kaldığı, tırların arka taraflarının tarlaya birkaç metre mesafede olduğu, yer yer eğilmiş tel örgülerin yeterli güvenlik önlemi sağlamadığı, garajın personel ve güvenlik kamerası bakımından yetersiz olduğu gerekçesi ile davalı … firmasının zarardan sorumlu olduğu, araçlarını yeterli güvenlik önlemi alınmayan garaja park eden … şirketinin ise TTK’nun 875/1. ve 886/1. maddeleri uyarınca zarardan sorumlu olduğu gerekçeleri ile birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Birleşen davada birleştirme kararı verilmeden önce; dava dilekçesi, tensip zaptı ve ön inceleme duruşma günün davalı … Şirketi’ne 30/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … vekilince dosyaya cevap süresi dolduktan sonra 18/02/2019 tarihli süre uzatım dilekçesi sunulduğu, ayrıca aynı tarihte vekaletname sunulduğu, ön inceleme celsesinde davalı … vekilinin mazeretinin kabulü ile yargılama safahatının UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine karar verildiği, aynı celse dosyanın İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/229 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, birleştirme kararının verildiği dosyanın 11/05/2019 tarihinde İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, aynı yargı çevresi içerisindeki mahkemelere verilen birleştirme kararı istinaf kanun yoluna tabi olmadığından, birleştirme kararını veren mahkemenin bu kararı ayrıca tebliğ etmemiş olmasının usule aykırı olmadığı; ancak dosyanın birleştiği İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından birleştirme tensibi yapılarak duruşma gün ve saati davalı … vekiline tebliğ edilmediği gibi, birleşen dosyanın UYAP üzerinden de 2018/229 esas sayılı dosya içerisine eklenmediği, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmesine ve birleştirme kararı verilen dosyaya 18/02/2019 tarihinde vekaletname sunmuş olmasına rağmen, dosya UYAP üzerinden kaydedilmediği için, sistemde bulunan vekaletnameye rağmen, ara kararların ve bilirkişi raporlarının davalı … vekiline değil doğrudan davalı şirkete yapıldığı, yalnızca gerekçeli kararın vekile tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun 11 ve Tebligat Yönetmeliği’nin 18 maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat yapılmasının zorunlu olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının vekil yerine asile tebliğ edilmesinin usulsüz tebligat mahiyetinde bulunduğu, bu davalının 6100 Sayılı HMK’nun 281 maddesi uyarınca bilirkişi raporlarına karşı beyan ve varsa itirazlarını sunma hakkının kısıtlandığı, böylece Anayasa’nın 36 maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile bu ilkenin içkin olduğu HMK’nun 27 maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davalı … vekilinin, aynı zamanda kamu düzenine de ilişkin olan bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda izah edilen gerekçelerle, birleşen davada davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 355 ve 353/1-a6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, dosyanın kaldırma kararı doğrultusunda, bilirkişi raporlarının davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, raporlara karşı beyan ve varsa itirazlarını bildirmek üzere davalı vekiline HMK’nun 281 maddesi çerçevesinde süre ve imkan tanınması için mahkemesine iadesine, birleşen davada davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi vekilinin sair istinaf sebepleri ile birleşen davada davalı … Dış Tic. Ltd. Şti vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Birleşen davada davalılardan … Dış Ticaret Limited Şirketi’nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 20/10/2020 tarih ve 2018/229 Esas – 2020/513 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Birleşen davada davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf talep edenler tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/07/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.