Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/572 E. 2021/775 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/572 Esas
KARAR NO: 2021/775 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/421 Esas – 2019/358 Karar
TARİH: 17/04/2019
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile … ve … Ltd. Şti. arasındaki sözleşmeden dolayı verilen dava konusu teminat çeklerinin … ve … Ltd. Şti. tarafından davalılara ciro edildiğini, davalıların kötü niyetli olarak … ve … Ltd. Şti. değil sadece müvekkiline ait şirketten çekleri tahsil etme yoluna gittiklerini, müvekkiline dahili davalı … tarafından … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibi yapıldığını ve ev adresine gidilerek dava konusu çek bedelinin haciz tehdidi ile tahsil edildiğini, ayrıca … ve … Ltd. Şti. ile davalılar arasındaki ticari ilişkinin davalılar tarafından ispat edilmesi gerektiğini, hangi ticari faaliyet neticesinde bu çeklerin kendilerinde olduğunu belirtmeleri ve mahkemece verilen tedbir talebinin davalıları da kapsaması gerektiğini belirterek davanın kabulü ile İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/421 esas davası ile birleştirilmesine, ödenen çeklerin istirdatına karar verilmesini, ödeme günü gelmemiş olan çekler açısından ödeme yasağı ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/04/2019 tarih 2018/421 Esas – 2019/358 Karar sayılı kararında; ” Dava dosyasının İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/674 E.-2018/831 K.sayılı 26/07/2018 tarihli kararı ile mahkemenizin 2018/421 E.sayılı dosyası ile birleştirildiği ve mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce oluşturulan 21.11.2018 tarihli celse 1/A ara kararı ile, Davacı tarafa mahkememiz dosyası ile birleşen İst. 2 ATM’nin dosyasında davalı kılınan … Ltd Şti’ye ilişkin dava dilekçesinde sadece isminin yer aldığı, herhangi bir açıklamada bulunulmadığı bu nedenle hangi sebepten hangi belgelere dayalı olarak bu davalının davalı kılındığının açıklamada bulunulmak üzere ihtar edilmesine, ve 1/C ara kararı ile Birleşen İst. 2 ATM dosyası yönünden davacı tarafça her bir davalıya karşı dava konusu ettiği çeklerin hangileri olduğu, miktar, tarih, seri no açıkça belirtilmek suretiyle ve buna göre de dava değerine ilişkin açıklamada bulunup harcını yatırması için 2 haftalık tebliğden itibaren kesin süre verilmesine, aksi takdirde birleşen dava dosyası yönünden davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ayrıca ihtar edilmesine, karar verildiği, davacıya ihtar edilmiş, bu ihtar üzerine davacı tarafından süresi içerisinde herhangi sunumda bulunmadığı ve harç ikmalini yerine getirmediği görülmüştür. 6100 sayılı HMK 119/1 bendinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar belirtilmiş, “…dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur…davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri, davanın konusu ve dava konusunun değeri, iddia edilen her bir vakıanın sıra numarası altında açık özetleri…” şeklindeki düzenlemeye uygun bir dilekçe sunulmadığı, bunun üzerine 21.11.2018 tarihli celse de ara karar oluşturulduğu ve bu ara karara rağmen davacının davalısının adresini bildirmediği, dava konusu ve dava değeri hakkında açıklamada bulunmadığı, davalısının hangi belgelere dayalı olarak davalı kılındığını verilen süre içerisinde açıklamadığı görülmüştür.Hukuk davalarında, mahkemenin taraf talepleri ile bağlı olduğu, resen araştırma yapılamayacağına göre de dava dilekçesinin unsurlarını içermeyen davanın HMK 119/2 maddesi uyarınca davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılardan … şirketi vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararında AAÜT’e göre yanlış hesaplama yapıldığını, 2.725,00.TL vekalet ücretine hükmolunması gerekirken 1.362,50.TL vekalet ücreti takdir edildiğini, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/18-364 Esas, 2009/428 Karar sayılı kararı) Yerel mahkemeden tashih talep edildiğini ancak bu talebin reddedildiğini, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden istinaf edildiğini, eksik hesaplanan vekalet ücretinin düzeltilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menfi tespit davasıdır. Davacı, bu davadan tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilen asıl davada, teminat çekleri keşide ederek verdiğini, çeklerin lehdarlarına karşı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, birleşen istinafa konu bu davada da ilgili çeklerin lehdar tarafından davalılara ciro edildiğini belirterek davalılara karşı da borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece davalılar hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili vekalet ücreti yönünden istinafa başvurmuştur. İstinafa konu menfi tespit davasında davacı dava dilekçesinde dava değerini göstermemiş olup, harcı da maktu yatırmıştır. Mahkemece, davacı tarafa dava değerini göstererek eksik harcı tamamlaması ve ayrıca dava dilekçesinde bazı eksiklikler bulunduğunu belirterek bu eksikliklerin giderilmesi için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde dava dilekçesindeki eksiklikler giderilmediği için davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme duruşma tutanağı imzalanmadan önce karar verilmiştir. Davacı vekili verilen süreye rağmen dava değerini göstermemiş olup, harçta ikmal edilmemiştir. Harçlar kanunu 32. Maddeye göre yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmiyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunur. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına hükmedilecektir. Davada dava değeri gösterilerek harç tamamlanmadığından vekalet ücreti tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu olarak belirlenecektir. İlk derece mahkemesince de davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce karar verildiğinden ve davada dava değeri gösterilerek harç yatırılmadığından AAÜT 7. Maddesi gereğince maktu vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılardan …Ltd.Şti.nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,9 TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.