Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/544 E. 2021/751 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/544
KARAR NO : 2021/751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
DOSYA NUMARASI: 2020/687 Esas – 2020/947 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurulunun Toplantıya Çağrılması)
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin ortağı ve eski yöneticisi olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan İzmir CBS’nın 2016/29862 Soruşturmanın akabinde İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/3664 D.iş sayılı 29/09/2016 tarihli kararla müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlere kayyım atanmasına karar verildiğini ve şirket yönetiminin müvekkili adına TMSF tarafından görevlendirilen heyet tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkili adına kesinleşen mahkumiyet kararı bulunmadığını, yapılan yargılama sonrasında masum olduğunun tespit edileceğini; atanan kayyumların sadece şirketi idareyle görevli olduklarını, genel kurul kararı alınmadan davalı şirkete ait taşınmazların satışına karar verilemeyeceğini, TMSF’nin davalı şirketin içini boşaltarak zarara uğratmaya çalıştığını, usulsüz işlemler nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, dava dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirkete ait 7 adet taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına, şirketin menfaatleri doğrultusunda genel kurul toplantısını yapmak üzere yetki verilmesine ve satış kararının usule ve kanuna aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/12/2020 tarih ve 2020/687 Esas – 2020/947 Karar sayılı kararı ile; “Eldeki davada, davacı şirkete İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29/09/2016 tarih ve 2016/3664 D.iş sayılı kararıyla atanan kayyım tarafından verilen satış kararının iptali istemine ilişkin talep yönünden dosya tefrik edilerek Mahkememizin 2020/710 Esas sayılı sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunmuştur. …. genel kurulun toplantıya çağrılması istenen davalı şirket adresinin Torbalı/İzmir olduğu; bununla ilgili taleplerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, Torbalı’daki ticari davalara bakma konusundaki yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu nedenle şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmak açısından kesin yetkili olduğu; kesin yetki ise, dava şartı olup, taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği kanaatine varıldığından mahkememizin yetkisizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle TTK 412 ve HMK’nın 114/1-ç ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE, 2-Yetkili Mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna, 3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nın 20. maddesi gereğince 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Somut uyuşmazlıkta genel yetki kuralı uygulanacağından HMK’nın 7. maddesi kapsamında yetki tayini yapılması gerektiğini, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin olmayıp, TMSF’nin şirkete ait olan mal varlığının satış kararının iptali istemine ilişkin olduğunu, dosyada iki davalı bulunduğunu, HMK’nın 7. maddesine göre yetki tayini yapılması gerekmekle TMSF’nin adresi Şişli/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu,Müvekkilinin davalı şirketin orta ve eski yöneticisi olduğunu, müvekkil hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış olup akabinde müvekkilin ortağı yöneticisi olduğu davalı şirkete İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile kayyım atanmasına karar verildiğini, bu tarihten itibaren şirket yönetiminin TMSF tarafından görevlendirilen heyet tarafından gerçekleştirildiğini, kayınlarca basiretli tacir sorumluluğuna uygun davranılmayarak gerek kamu, gerek müvekkilinin şahsi, gerekse ortağı olduğu şirketlerin zarara uğradıklarını, işbu hukuka aykırı işlemlerin durdurulması için taraflarınca davalar açıldığını, başvuru, beyan ve ihtarlar gönderildiğini, soruşturma dosyalarının devam ettiğini, TMSF’den soruşturmanın akıbeti, durumu ve sonucunun bildirilmesinin talep edildiğini, ancak cevap verilmediğini, şirketlere ait 7 adet taşınmazın satışına karar verilmesinin şirketlerin iyi yönetilmediğini gösterdiğini, yanlı ve şeffaf olmayan yöntemlerle taşınmazları elden çıkarmaya ve böylece şirketlere ve şirket ortaklarına verdikleri zararları perdelemeye başladıklarının anlaşıldığını, TMSF’nin taşınmaz satış kararı alamayacağı gibi alındığı düşünülse dahi kararın yok hükmünde olduğunu, TMSF’nin şirket mallarına ilişkin usulsüz tasarruflarının bulunduğunu, bu nedenle genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 410. vd. maddeleri gereğince davalı … San. ve Tic. A.Ş. ortaklarını genel kurul toplantısına çağırma izni verilmesi ve davalı şirkete İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29/09/2016 tarih ve 2016/3664 D.iş sayılı kararla atanan kayyım tarafından verilen satış kararının iptali istemine ilişkin olarak açılmış, gerekçeli karardan anlaşılacağı üzere mahkemece, davalı şirkete İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29/09/2016 tarih ve 2016/3664 D. İş sayılı kararıyla atanan kayyım tarafından verilen satış kararının iptali istemine ilişkin talep yönünden dosya tefrik edilmiş, işbu dosyada davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkin olarak değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. Davalı şirkete İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29/09/2016 tarih ve 2016/3664 D.iş sayılı kararıyla atanan kayyım tarafından verilen satış kararının iptali istemine ilişkin talep yönünden dosya tefrik edilmiş olup, mahkemece belirtilen talep yönünden bu dosyada bir karar verilmediğinden, davacı vekilinin söz konusu bu talebe yönelik istinaf sebepleri Dairemizce incelenmemiştir. Davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkin olarak mahkemece davanın, kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, yetkili Mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir. Mahkemece de belirtildiği üzere, 6102 sayılı TTK’nın 412/1 maddesi gereğince söz konusu talep yönünden şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup, davalı şirket merkez adresinin de Torbalı/İZMİR olduğu anlaşılmakla, davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.