Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/519 E. 2021/465 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/519 Esas
KARAR NO: 2021/465 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2020 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2020/596 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit – İhtiyati Tedbir Talebi
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, dava konusu keşidecisi … Ltd. Şti, muhatabı … Altıntepe Şubesi, Hesop No: … olan 05.12.2020 tarihli, 669.000,00TL bedelli … seri no.lu 1 adet çek hakkında icra takibi açılmaması ve icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/11/2020 tarih ve 2020/596 Esas sayılı ara kararında; “Tedbir talebinin; taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin dosyaya sunulmaması, bu minvalde talebin haklılığının ortaya konulamadığı dikkate alınarak…”gerekçesi ile, Tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/596 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame edilmiş olup söz konusu dava yerel mahkemede halen devam ettiğini, yerel mahkemede devam eden davada çeke istinaden icra takibi açılmaması ve icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi talep edilmiş olup yerel mahkemece 27.11.2020 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verildiğini, işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilleri … ve …, davalılar ile … Ltd. Şti (Tic. Sicil No: … , Mersis No: …, Adres: Taşdelen … Mah., … Cad. & … Sok. … Plaza No:…, … Çekmeköy/İstanbul) ünvanlı şirketin hisselerinin devri ve diğer hususlarda anlaştıklarını, Anlaşma sonucu … Ltd. Şti. (Tic. Sicil No: … , Mersis No: … ) ünvanlı şirketin hisseleri, şirket yetkilisi … tarafından Akçadağ Noterliği 02/06/2020 tarih ve … yevmiye numarası ile verilmiş olan vekaletname ile vekil tayin edilmiş …, kendisi ile yapılan anlaşma gereğince resmi kanallardan da devir işleminin gerçekleşeceği yönünde taahhüt verdiğini, Bu anlaşma neticesinde müvekkilleri, … Ltd. Şti’nin devri hususunda sözleşmenin gerçekleşmesi aşamasında teminat maksadı ile ekte de görselini sunmuş oldukları Keşidecisi … Ltd. Şti olan 05.12.2020 tarihli 669.000 Tl bedelli … seri nolu 1 adet çek, önce müvekkili … sonra da müvekkili … tarafından cirolanarak davalılara teslim edildiğini, Söz konusu çekin, fotokopi sureti alınarak, davalılar tarafından çek görüntüsünün altına kendi el yazılarıyla söz konusu çekin … Ltd. Şti’nin devir sözleşmesine yönelik olarak teminat amaçlı verildiği/ alındığı şerh düşülerek imza altına alındığını, Söz konusu çek, davalılar tarafından teslim alındıktan sonra, ısrarla talep edilmesine rağmen şirket hisseleri devredilmediği, söz konusu devir sözleşmesinin gerçekleşmesi karşılığında müvekkillerince cirolanarak davalılara teslim edilmiş olan çek, iade edilmediğini, devir sözleşmesini yapmaktan kaçınan davalılar, söz konusu çeki müvekkillerime iade etmediklerini, şirketin devrinin gerçekleşmemiş olduğuna ilişkin olarak Ticaret Sicil Gazetesinin 10 Ekim 2019 tarihli 9927 sayısında gözükmekte olduğunu, buna göre şirketin tek yetkilisinin … olduğunu, Müvekkillerinin, davalılara vermiş oldukları çek ve iade edilmemesinden kaynaklı olarak uğramalarının muhtemel olduğu zarar ile ilgili olarak davalılarla görüşmek istedikleri, ancak davalılar hiçbir şekilde dönüş yapmadıklarını, bu sebeple vade tarihi 05.12.2020 olan ve şirket hisseleri devredilmediği için karşılıksız kalan çekten kaynaklı olarak müvekkillerin muhtemel bir zarara uğramaması açısından işbu tedbir talebi gerekli olduğunu, fakat yerel mahkeme ara kararında hisse devir sözleşmesinin dosyaya delil olarak sunulmaması sebebiyle tedbir talebinin reddine karar verdiği, fakat taraflarınca her ne kadar yerel mahkemeye de belirtilmişse de davalılar çeki teslim aldıktan sonra hiçbir şekilde müvekkilleri ile devir sözleşmesi yapılması için iletişime dahi geçmediklerini, . Eğer davalılar iddialarının aksi yönünde müvekkillerinden alacaklı oldukları iddiasında ise iddialarını belgeler ile ispatlamak zorunda olduklarını, basiretli tacir gibi davranmak zorunda olan davalılar ticaretin etiğine ve ahlakına sığmayacak bir şekilde kötü niyetli olarak çeki almış karşılığında da vaad edilen şirket hisselerini devretmediklerini, müvekkillerinin çekinin piyasada dolaşmakta olduğu düşünüldüğünde, vadesi geldiğinde tahsil yoluna gidileceği aşikar olduğu, ancak müvekkilleri söz konusu çek karşılığındaki vaad edilen şirket hisselerini devralamadığını, müvekkilleri açısından büyük bir tehdit oluşmakta olduğu, sırf ticari kariyerin devamında dahi müvekkiller bakımından telafisi imkansız zararların doğmaması adına Mahkemece işbu çeke dair yapılacak tüm işlemlerin tedbiren durdurulması gerektiğini, İİK 72/2 maddesinde; ” İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. ” şeklinde belirtildiğini, ancak mahkemenin; dosyaya ibraz edilen deliller ışığında açıkça görüldüğü üzere, müvekkillerinin mağduriyetinin ortada olduğundan bahisle söz konusu tedbir kararını öncelikli olarak teminatsız, aksi halde teminatlı olarak hüküm oluşturmasını talep ettiklerini, Bu nedenlerle; Keşidecisi … Ltd. Şti, muhattabı … Altıntepe şubesi, Hesap no : … olan 05.12.2020 tarihli 669.000 Tl bedelli … seri nolu 1 adet çek hakkında; İcra takibi açılmaması ve icra takibinin durdurulması, Henüz günü gelmeyen 05.12.2020 tarihli 669.000 TL bedelli … seri nolu 1 adet çekin karşılıksız kaşesi vurulmasının önlenmesi için yerel mahkeme tarafından verilen ara kararın kaldırılacak yapılacak yeni inceleme sonucu sayın dairenizce ihtiyati tedbir kararı verilmesini. Yukarıda açıklanan nedenler doğrultusunda sözleşme ile sabit kılınan ve hisse devrine ilişkin teminaten verilen çekin iptali ve çeke ilişkin ödenmezlik şerhinin düşülmesini, (Yargıtay HGK E. “2017/19-817 K. 2018/1145 T. 30.5.2018”) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yapılacak yeni inceleme ve yargılama neticesinde Keşidecisi … Ltd. Şti , Muhattabı … Altıntepe şubesi , Hesap no : … olan 05.12.2020 tarihli 669.000 Tl bedelli … seri nolu 1 adet çek hakkında; icra takibi açılmaması ve icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Mahkemece, ihtiyati tedbir isteminin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’ nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir,” hükmünü içermektedir. HMK’ nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Davanın icra takibinden önce açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, taraflar arasında …Şirketinin hisselerinin devri konusunda anlaşma yapıldığı, davaya konu çekin teminat olarak davalılara teslim edildiği, çek teslim edildiği halde şirket hisselerinin devredilmediği ve teminat olarak verilen çekinde iade edilmediği belirtilerek teminat olarak verilen çek hakkında İİK’ nın 72. maddesi kapsamında icra takibi yapılmaması veya icra takibi yapılmışsa durdurulması konusunda ihtiyati tedbir talep edilmiş isede; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca tarafların sözleşmede belirtilen yükümlülüğünü tam ve zamanında yerine getirip getirmediği, davacıların çekten kaynaklı davalılara borçlu olup olmadığı yargılamayı gerektirip, talep ve karar tarihi itibariyle henüz delillerin toplanmamış olması, dosya kapsamı ve yargılamanın bulunduğu aşama dikkate alındığında, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre davacıların, ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine yönelik verilen ara kararda isabetsizlik bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.