Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/518 E. 2021/833 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/518 Esas
KARAR NO : 2021/833 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/587 Esas – 2020/849 Karar
TARİH: 24/12/2020
DAVA: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verlen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili … Genel Kredi ve Teminat sözleşmesine kefil olduğunu, bu kefillik işlemi yapılırken müvekkilinin eşinin rızasının alınmadığını, müvekkilinin kefil olduğuna dair beyanının kendi el yazısı ile yazılmadığını, kredi borçlusu dava dışı …. Tic. Ltd. Şti’nin söz konusu kredi borcunu ödeyememesi üzerine davalı banka tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin kendi el yazısı ile yazmamış olduğu ve eşinin açık yazılı rızası olmaksızın yapılmış bulunan bu kefaletin yasanın emredici şekilde belirtmiş olduğu şekil şartına uymayarak yapıldığı için geçersiz olduğunu belirterek, öncelikle yargılama süresince dava sonuna kadar Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı icra takibinin sadece dava konusu olan İstanbul ili, … ilçesi, … ada, … parsel sayılı, …. Mah, 4 numaralı bağımsız bölüm yönünden ihtiyati tedbir yolu ile icra satışının durdurulmasına, davanın kabulü ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkili bankanın Megacenter şubesi kredi müşterisi olan …. Tic. Ltd. Şti. lehine …. Tic. Ltd. Şti’nin müteselsil kefaletiyle krediler kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle borçlulara ait kredi hesaplarının 12/09/2012 tarihinde kat edildiğini ve borcun ödenmesi gerektiğini içerir Beyoğlu …. Noterliği’nin 12/09/2012 tarih ve … yevmiye no’lu hesap kat ihtarnamesi ve eki hesap özetinin borçlulara tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, davalı borçlular hakkında İstanbul 3. ATM.’nin 2012/488 D.iş sayılı Kararı ile ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul …. İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçildiğini, 818 sayılı eski Borçlar Kanunu’na göre imzalanan genel kredi sözleşmelerinde eş muvafakatinin aranmadığını ve GKS.’nin imzalandığı tarihte yürürlükte bulnan 818 Sayılı BK.’nun 484. maddesine uygun olarak kefaletlerin tesis edildiğini, yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 24/12/2020 tarih 2018/587 Esas – 2020/849 Karar sayılı kararında;” bir önceki celse 3 nolu ara kararı kapsamında sulh görüşmelerinin akıbetine yönelik dosyaya herhangi bir bilgilendirme yapılmadığından mazeret talebinin reddine karar verildiği, dava dosyasının taraflarca takip olunmaması sebebi ile HMK 150/1 maddesi uyarınca 2. kez yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 23/03/2020 tarihli yenileme dilekçesi üzerine 26/03/2020 tarihli yenileme tensip tutanağı ile davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, davacı vekilinin 3. celsede yapılabilen öninceleme duruşması haricinde diğer duruşmalara iştirak etmediği, 01/10/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin yine mazeret dilekçesi verdiği, davalı vekilince mazereti kabul etmediğinin beyan edildiği, mahkememizce ülkemizde ve dünyada salgın hastalık olan pandemi nedeniyle ertelenen duruşmaların yoğunluğu sebebiyle davacının mazeretinin son kez kabulü ile yeni duruşma gününü bildirir duruşma zaptı ekli davetiye çıkartılmasına karar verilmiş usulüne uygun davetiye 06/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen 7. Celse olan 24/12/2020 tarihinde duruşmaya davacı vekilince mazeret dilekçesi sunulmuş olduğu, duruşmaya katılmadığı, davalı vekilince mazereti kabul etmediklerini davayı takip etmeyeceklerini ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettikleri de nazara alınarak mazeret talebinin reddine karar verildiğinden davanın takip olunmadığı anlaşılmıştır. Açılan davada mahkememizin 21/02/2019 tarihli ve 12/03/2020 tarihli duruşmalarında dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 150/(6) “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. ” hükmü gereği davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar tesis olunmuştur….”gerekçesi ile, (1)21/02/2019 tarihli ve 12/03/2020 tarihli duruşmalarda dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla HMK 150. Maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, sunulan mazeret talebinin haksız olduğundan bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Dava dosyasını incelediğinde; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun Madde 583 hükmüne göre; kefilin kefaletinin azami miktarı ile kefalet tarihinin açıkça belirtilmesi gerektiği, kefilin de müteselsil kefil olması durumunda müteselsil kefil olduğunun bizzat kendi el yazısı ile belirtilmesinin şart olduğunu, aynı yasanın Madde 584 hükmüne göre ise; kefaletin geçerli olması için kefilin eşinin açık muvafakatinin de ayrıca zaruri olduğunu,Dava dilekçesi ekinde sunulan Banka Genel Kredi Sözleşmesi 6098 sayılı TBK madde 583 ve 584 teki şartları taşımadığının belli olduğunu, davanın İİK madde 72 gereği menfi tespit davası olmadığını, yerel mahkemenin 10/07/2018 tarihli ihtiyati tedbiren reddine dair ara karar gerekçesinde davayı İİK. Madde 72 gereğince İcra Takibinden Sonra Açılan Menfii Tespit Davası Olarak nitelendirerek İİK. Madde 72/3 gereğince İcra Takibinin Durdurulması Yolunda İhtiyati Tedbir Kararı verilemeyeceğini belirterek ihtiyati tedbir talebini reddettiğini, Yerel Mahkemenin gerekçesinin, somut olayın hukuki nedenine uymamakta ve kefilliğin iptali davasının da teknik anlamda İİK. madde 72 gereğince Menfii Tespit Davası olmaması nedeni ile yerinde olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, 10/07/2018 tarihli ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin imzaladığı kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uyulmadığı için geçersiz olduğunu belirterek takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece HMK 150. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.21/02/2019 tarihli ön inceleme duruşmasına davacı vekili mazeret beyan ederek katılmamış, mahkemece HMK 140. Maddesi uyarınca ön inceleme duruşmasının tek celsede tamamlanması esas olduğu, sunulan mazeretin haklı ve yerinde olmadığı belirtilerek mazeret reddedilmiş, davalı vekilinin davayı takip etmeyecekleri beyanı üzerine taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/1 maddesi ile 1. Defa işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.Yenileme dilekçesi sonrasında davaya devam edilmiş, 12/03/2020 tarihli duruşmaya davacı vekili mazeret beyan ederek katılmamış, mahkemece mazereti kabul edilmeyerek, davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerine dair beyanı karşısında taraflarca takip edilmeyen davanın 2. Defa işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.Davacı vekilinin yeniden yenileme dilekçesi vermesi üzerine davaya devam edilmiş, 24/12/2020 tarihli duruşmaya davacı vekili mazeret beyan ederek katılmamış, mahkemece mazeret kabul edilmemiş ve davalı vekilinin davayı takip etmeyecekleri beyanı üzerine istinafa konu davanın açılmamış sayılması kararı verilmiştir. Dosyada bulunan vekaletnameye göre davacının vekilleri … Davada dosya taraflarca takip edilmediği için iki defa işlemden kaldırılmıştır. 24/12/2020 tarihli duruşmaya davacı vekili … aynı gün Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde duruşması bulunması nedeniyle katılamayacağına dair mazeret dilekçesi ile ekinde anılan mahkemenin en son duruşma tutanağını sunmuştur. Sunulan Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1072 E. Sayılı duruşma tutanağından bu davanın karar aşamasında olmadığı ve Bakırköy 8 AHM’nin 2015/583 E. Dosyasının Yargıtaydan dönüşünün beklendiği görülmüştür.Yine incelenen duruşma tutanaklarından 7 duruşma yapıldığı, bu duruşmalardan sadece 16/01/2020 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına davacı vekilinin katıldığı, diğer duruşmalara sürekli mazeret bildirerek katılmadığı, bu mazeretlerinden bir kısmının kabul edildiği, 2 defa mazereti kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.Davacı vekilinin mazeretlerinin kabul edilmediği ve dosyanın işlemden kaldırıldığı duruşmalara davacı vekilinin verdiği mazeret dilekçeleri ve ekleri incelendiğinde bu davalarda tahkikatın devam ettiği hiç birinin karar aşamasında olmadığı gerekmesi halinde bu davalara mazeret beyan edilebileceği görülmüştür.Ayrıca davacının birden fazla avukatı bulunmaktadır. Vekaletnamede ismi bulunan diğer avukatın duruşmaya katılması mümkündür ve ayrıca vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayalı olarak başka bir avukata da yetki verilmesi mümkündür. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 362/1-g, 353/1-b1 maddeleri gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcının, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5Artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/06/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. .