Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/480 E. 2023/515 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/480 Esas
KARAR NO: 2023/515 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/976 Esas – 2020/998 Karar
TARİH: 01/12/2020
DAVA: İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibi yaptığını, davalının kendi adresini köyü göstererek müvekkillerinin yanında atılan imzalarını inkar ettiğini, bunu kanıtlamak için de dilekçesinde otantik imzasının açısını 90 derece döndürdüğünü, boyutlarını büyüttüğünü doğal olarak kalem işlerliğinin, baskı izinin, fulaj etkisinin, kalem hızının, tutuş açılarının, dönme eğrilerinin, eğrideki kalem açılarının aynı kaldığını bu koşullar altında yapılan sözleşmenin müvekkillerini dolandırmak amaçlı olduğunu, davalının açtığı bir ofis üzerinden sistemli olarak nitelikli dolandırıcılıkta bulunduğu açık olmakla itirazın iptalini, takibin devamını, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini gerekmekle ödenen 22.800 (yirmi iki bin sekiz yüz ) TL asıl alacak, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün takibine esas fer’ilerinin ve hesap kat’inin itirazının iptaline, takibin devamına, en yüksek kötü niyet tazminatının davalıya yüklenmesine, işin yapılmaması nedeniyle uğranılan maddi zararın hesaplanılacak şimdilik 1.000 (bin) TL maddi tazminatın, şirketin olmayan bir projeye dahil edilmesi sonucunda müşterilerine karşı küçük düşürülmesi nedeniyle 10.000 (on bin) TL manevi tazminatın davalı taraftan alınarak fer’ileriyle müvekkiline verilmesine, ilişkinin ticari olması nedeni ile en yüksek yasal avans faizinin belirlenmesine ve her alacak için olay, ödeme tarihinden itibaren başlatılmasına; yargılama giderlerinin ve en yüksek oranda kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak fazlaya ait haklar, ıslah hakları, diğer hukuki ve cezai haklar saklı kalarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, 4. ve 5. celsede ki beyanlarında özetle; davacı şirkete borcu olmadığını, dava konusu edilen sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/12/2020 tarih 2016/976 Esas 2020/998 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacının dosyaya sunduğu sözleşmede bulunan imza davalı tarafından inkar edilmiş olup, yapılan imza incelenmesinde de imzanın davalıya ait olmadığı belirlendiğinden davalının sözleşmeye aykırı davrandığından da bahsedilemeyeceği için davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İtirazın iptali davası yönünden ise davacı tarafından bildirilen bankaya müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabında davalının davacıya “Eml. Koms bedeli” açıklamalı iki defada toplam 12.800,00 TL gönderdiği, davalı tarafından bu paranın başka bir ilişki için gönderildiği hususunda da herhangi bir savunma ve delil sunmadığı anlaşılmış, bu miktar açısından davasını ispatlamış olduğunden davanın bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiş, nakit verilen 10.000,00 TL yönünden davacı iddiasını ispatlayamamış olduğundan bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacının takipten önce davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belge olmadığından takipten önceki işlemiş faize ilişkin talepte reddedilmiştir. Davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 12.800,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Kabul edilen 12.800,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacının işin yapılamaması nedeniyle talep etmiş olduğu maddi tazminat talebinin REDDİNE, 4-Manevi tazminat talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davalının davacılara fiziki olarak verdiği dava konusu evrakta sahtecilik suretiyle mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı hatta bilirkişi incelemesinde bunu kısmen başardığı yapılan işlemin nitelikle dolandırıcılık olması nedeniyle mahkemece bu konuda suç duyurusunda bulunulması gerektiği düşüncesi ile 17.02.2014 tarihli Emlak Komisyonu ve Aracılık Hizmet Sözleşmesinde 2 numaralı bentte altta …’nün imzası ile 10.000,00 TL kısmın ödendiği bildirilmesine rağmen bu konuda davanın reddedilmesi, şirketin dolandırıldığı proje ile insanlar karşısında itibar kaybettiği halde manevi tazminat ödenmeyerek bu konudaki talebin reddine karar verilmesi, Parasını geri almakla beraber davanın esasına girilerek yapılan masraflar ve zarar konusunda davacı tarafın seçimlik hakkını kullanıp kullanmayacağı konusunda önel verilmemesi, bilir kişiye böyle bir hesaplama yaptırılmaması ve eksik inceleme ile uğranılan maddi zarar hesaplatılmadan davanın reddine karar verilmesi,taleplerinin tümü değerlendirilmeden davanın reddi konusunda verilen kararı bu yönleri ile istinaf yoluna başvurulduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın zarar tespitleri yapıldıktan sonra tam kabulüne ve/veya bu yolda karar verilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, emlak komisyonu ve aracılık hizmeti sözleşmesi uyarınca davalıya verilen ödemelerin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası ile birlikte işin yapılmaması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali davanın kısmen kabulüne, maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut dava dosyasında, HMK 110.md anlamında davaların-taleplerin yığılması söz konusudur. Dosya arasında bulunan EMLAK KOMİSYONU ve ARACILIK HİZMETİ SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşme incelendiğinde; davacı müşteri ile … Grup Firması adına … arasında … sokak Göztepe / İstanbul adresinde bulunan pafta:… ada:… parsel:…’ daki taşınmazın üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere aracılık etmesi karşılığında 17/02/2014 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 2 maddesinde; davacı Müşterinin aracılık hizmeti olarak …’ye KDV dahil 40.000,00 TL. Ödenmesi ve bu tutarın 10.000,00 TL. Lik kısmının 17/02/2014 tarihinde …’ye ödediğinin belirtildiği, Sözleşmenin 3 maddesinde; …, aracılık hizmeti karşılığında müşteriden aldığı toplam ödemeyi, söz konusu gayrimenkulün sahipleri ile müşterinin bu gayrimenkule kat karşılığı inşaat yapımı hususunda anlaşamaması durumunda…,mutabakat sağlanarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmaması halinde, müşterinin mevcut durumu kendisine yazılı beyan ettiği tarihten 15 gün içinde toplam ödemede herhangi bir kesinti yapmadan geri ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir, düzenlemesinin yer aldığı, sözleşme altında tarafların imzasının olduğu görülmüştür. Davacı tarafça, … Group firması adına davalı … ile davacı arasında … sokak Göztepe- İstanbul pafta:… ada:… parsel:…’ daki taşınmazın üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak üzere 17.02.2014 tarihinde emlak komisyonu ve aracılık hizmeti sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin imzası anında nakit 10.000 TL ( on bin ) … Bankası Şerifali Şubesinden davacı şirket yetkilisi … tarafından davalı …’ye 19.02.2014 tarihinde banka havalesi ile 3.800 TL., 17.02.2014 tarihinde ise 9.000 TL. Olmak üzere toplam 22.800 TL. Ödeme yapıldığını, bu güne kadar davalı herhangi bir sözleşme yapmadığı gibi gerçekte hiçbir yetkisinin olmadığı bir diğer değişle kandırıldığının anlaşıldığını, sözlü uyarılara rağmen paranın iade edilmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazında sözleşmeye atılan imzalarını inkar ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, işin yapılmaması nedeniyle uğranılan maddi zararın hesaplanılarak şimdilik 1.000 (bin) TL maddi tazminatın, şirketin olmayan bir projeye dahil edilmesi sonucunda müşterilerine karşı küçük düşürülmesi nedeniyle 10.000 (on bin) TL manevi tazminatın davalı taraftan alınarak fer’ileriyle davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafından icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinde, takibe konu edilen sözleşmedeki imzaların kendisine ait olmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı tarafın davaya cevap vermediği, katıldığı 13/02/2018 tarihli duruşmada, mahkemece gösterilen sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. İlk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde, davacı vekilinin eksik inceleme hüküm kurulduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı taraf sözleşme altında bulunan … adına atılan imzanın kendisine ait olmadığını belirtip imza inkarında bulunması üzerine mahkemece davalıya ait mukayese imzaların bulunduğu belgeler toplanmak suretiyle grafoloji uzmanından rapor alındığı, alınan raporda; sözleşme altında bulunan … adına atılan imzanın davalının eli ürünü olmadığı belirlendiği, dosya kapsamı ile davacı tarafça sözleşme konusu taşınmazın üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere davalı tarafça aracılık edildiğinin isbat edilemediğinden davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, ayrıca davacı tarafça sözleşmede belirtilen 10.000,00 TL.lik ödemenin elden davalıya verildiğinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan harcın iadesine,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan (54,40.TL + 59,30.TL=) 113,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 66,80.TL harcın istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.