Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/471 E. 2021/749 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/471
KARAR NO : 2021/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile )
TARİHİ : 01/12/2020
DOSYA NUMARASI : 2020/223 Esas – 2020/327 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … 29/03/2019 tanzim tarihli ile … nolu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, 26/03/2019 tarihinde dava dışı sigortalı … Limanı’nda bulunan “İskele Yükleme Boşatma Vinci Demontajı ve Hurda Olarak Satışı ” kapsamında yapılan işin davalı … tarafından yürütüldüğünü, yapılan iş esnasında 4 adet vincin limanın uç kısmından denize doğru devrildiğini ve limana zarar verdiğini, 27/03/2019 tarihinde … tarafından hasar tutanağı tutulduğunu, müvekkilli şirketin … nolu hasar ve rücu dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyası kapsamında dava dışı sigortalısına 143.034,08.TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkisizlik itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, aynı olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/173 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, bu nedenle öncelikle işbu dava ile birleştirme kararı verilmesini aksi halde bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının rücu hakkının varlığını ispat etmesi gerektiğini, söz konusu poliçede müvekkilinin açıkça işi yapacak olan müteahhit olarak gösterildiğini, poliçenin yapılma gayesinin, söküm işini yapacak olan müvekkilinin 3. kişilere vermiş olduğu zararları tazmin etmek iken poliçe uyarınca müvekkilinin işbu zarardan mesul tutulmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini ve akabinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekil cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, aynı olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/173 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve öncelikle işbu dava ile birleştirme kararı verilmesini aksi halde bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu edilen olayın sorumlusunun davacının sigortalısının kusurundan kaynaklandığını, … nun denge ağırlığının yeri ve miktarı konusunda yanlış bilgi verdiğini ve kazanan oluşumuna neden olduğunu, müvekkilinin yalnızca vinç kiraladığını, söküm işinden … Metal’in sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazada hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, yetkisizlik itirazının kabulüne ve davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; Yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin adresinin Gebze/Kocaeli’nde bulunduğunu, bu nedenle yetkili mahkemelerin Gebze Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, davanın Genel Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ihtisas mahkemesinde açılamayacağını, müvekkili şirkete ait vinçlerin kiralanması aşamasına kadar meydana gelen kazanın hiçbir aşamasında müvekkilinin olmadığını, müvekkilinin sadece vinç kiralaması yaptığını ve liman bölgesinde bulunan yükleme/boşaltma kreninin demontajının yapılması konusunda herhangi bir eser ya da hizmet sözleşmesi yapılmadığını belirterek, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini aksi takdirde dava şartı yokluğu ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/12/2020 tarih ve 2020/223 Esas – 2020/327 Karar sayılı kararı ile, “….Dava konusu somut olayda uyuşmazlık davacının sigortacı olduğu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen sigorta tazminatından kaynaklanan rücu davası olup sigorta türü bakımından deniz sigortası söz konusu olmadığından uyuşmazlıkta TTK Deniz Sigortası hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca davalılar ile davacı sigortalı arasındaki ilişki de ömrünü tamamlamış portal vincin sökümü işinden ibaret olmakla uyuşmazlığın çözümü bakımından TTK deniz ticareti hükümlerinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır. Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilâf yukarıda açıklandığı üzere montaj tüm riskler sigorta poliçesinden doğan sigorta sözleşmesinden, portal vincin sökümü sözleşmesinden doğan sözleşmesel ilişkiden ve haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Tekraren, uyuşmazlık bakımından 6102 sayılı TTK’nın deniz ticareti ve deniz sigortası hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 4 (1) maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ve “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ile “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava), ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da aynı maddede 6 bent halinde sayılan ticari davalardan (mutlak ticari dava) olması gerekir. Taraflardan biri “tacir” değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın “ticari işletme” ile ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Dava konusu Somut olayda, tarafların her biri tacirdir. Uyuşmazlık da ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuştur. Bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ihtilafların çözümü için Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan ve HMK yetkiye ilişkin hükümlerde değerlendirilerek, mahkememizin Deniz İhtisas Mahkemesi olması hususu ile yetki çevresinin İstanbul ili ile sınırlı olması da gözetilerek, usul ekonomisi gereği görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu tespiti ile karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin, davayı denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla gördüğünü ve görevsizlik ile reddettiğini, ancak buna rağmen dosyanın yetkisizlik kararı verilmiş gibi, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine karar verdiğini, Mahkemenin verdiği bu kararın hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu, bu kararı vermenin görevli mahkemeye ait olduğunu, dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, Yine, davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekâlet ücreti takdirine gerek görülmediğine ilişkin karar verilmiş olmasının hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen sigorta tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davacı sigortacı ile dava dışı …. A.Ş. arasında 29/03/2019 tanzim tarihli ile … nolu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi düzenlendiği, … Limanı’nda bulunmakta olan iskele ile yükleme, boşaltma, kreninin sökümü ve Demontaj işlemlerinin işbu poliçe ile teminat altına alındığı, sigortalıya ait Portal Köprülü Vinçin sökümü esnasında, vinçlerin devrilmesi ile limanda hasar meydana geldiği, davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatın tahsilinin sağlanması için başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin, 6102 sayılı TTK’ nın görev hususunu düzenleyen 5/2. maddesi uyarınca, bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli oldukları, davanın dayanağını oluşturan sigortanın türü ve uyuşmazlığın niteliği (ömrünü tamamlamış portal vincin sökümü işi) dikkate alındığında, uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı TTK’nın deniz ticareti ve deniz sigortası hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı gibi görevsizlik kararı veren mahkemenin yargı çevresinin İstanbul ili ile sınırlı olması nedeniyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin davaya bakmaya görevli olduğuna dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca, görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği şeklindeki düzenlemeye göre davalılar lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına; yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.