Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/465 Esas
KARAR NO: 2023/969 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/1203 Esas – 2020/898 Karar
TARİHİ: 29/12/2020
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olarak takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili ile davalı arasında hukuki ilişki ve sözleşme olmadığı halde 18/03/2016 tarihinde müvekilinin … Bankası Serik Şubesi nezdinde ki hesabından poliçe bedeli adı altında 94.562,45 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin durumu fark etmesi üzerine sebepsiz olarak tahsilatın yapıldığını sigorta yetkililerine ileterek parasının iadesini istediğini, ancak davalı yetkililerinin başlangıçta hatayı kabul etmelerine rağmen takibin başlatılması üzerine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, ödemekten kaçındıklarını, davalının itiraz ettiği alacağın banka kayıtlarında açık olarak görüldüğünü, bilirkişi incelemesi yapıldığı taktirde borçlunun itirazının haksız olduğunun ortaya çıkacağını belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettiği anlaşıldı. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın acente sıfatı ile konu poliçeyi akdeden ve priminin tahsilatını yapan … Bankası A.Ş Serik Antalya şubesine ihbarını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere haksız veya hatalı bir işlem var ise bu işlemi yapan acente sıfatı ile şubenin sorumluluğu söz konusu olduğundan dava sonucunda aleyhe bir karar verilmesi halinde rücu etme ihtimali bulunduğu ve davanın ihbarını talep ettiklerini, poliçe diğer ihbar olunan … Tic Ltd Şti lehine düzenlendiğinden ve dava sonucunda konu primin iadesi söz konusu olur ise primin sigortalı tarafından ödenmesi gerekeceğinden davanın … Tic Ltd Şti ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın haksız olarak priminin tahsil edildiğini iddia ettiği … sayılı poliçenin tecdit poliçesi olduğu, yılardır yenilenerek devam edilen poliçenin, prim iadesi talep edilen dönemi için bir iptal talebi bulunmadığı, poliçelere ilişkin detaylı bilgilerin sigortalı sigorta ettiren ve … Bankası A.Ş Serik Şubesi arasındaki hukuki ilişkinin tespiti için ilgili banka şubesinden tüm belge ve bilgilerin istenmesini talep ettiklerini, … Ltd Şti’nin büyük gayrimenkul yatırımları yapan bir şirket olduğunu, davacı ile konu poliçeler vadesinde riziko adresi olan yeni kömür iskelesi mevkii royal golf villaları Kadriye Beldesi Serik Antalya adresindeki taşınmaz için aralarında hukuki ilişki lazım olduğunu, en başından beri konu taşınmaz için … adı geçtiğini, bir şekilde sigortaya konu taşınmazda her iki şirketin de tasarrufu söz konusu olduğunu, ödeme emri ekinde ibraz edilen hesap detay kartında davacının hesabına … Ltd Şti’nin davacı hesabına 21/03/2016 tarihinde 165.126,00 TL ödeme yaptığının görüldüğünü, bunun poliçeler ile ilgili bir ortaklık olduğunu gösterdiğini, ilgili hesabın davacının … Bankası A.Ş Serik Şubesi nezdinde bulunan poliçe primlerinin ödendiği aracı hesap olduğunu, ihbar olunanlardan ve ilgililerden talep edilen bilgi ve belgelerin temini sonrasında açıklanan tüm durumların açıklığa çıkacağını, davacı tarafın sigortalı yerle ilgili daha öcneki poliçelerle itiraz etmemiş ve primleri ödemiş olmasının poliçenin geçerli olmadığı ve primin iade edilmesi talebinin haksızlığını gösterdiğini, yıllardır yenilenen ve yenilenmesinin iptal edilmesi talep edilmemiş primleri ödenmiş poliçenin neden 09/01/2015-2016 vadeli olanın priminin iadesinin istenmesinin anlaşılamadığını, karşı tarafın kötü niyetli olarak poliçe vadesinde hasar meydana gelmediği için kanaatlerince gereksiz olarak kabul ettiği primin iadesini haksız ve kötü niyetli olarak sağlamaya çalıştıklarını belirterek davanın reddini, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 29/12/2020 tarih 2016/1203 Esas – 2020/898 Karar sayılı kararında; “Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 24.562,45-TL asıl alacak, 2.257,84-TL faiz olmak üzere toplam 96.820,29-TL için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dava konusu Otel ve Tatil Köyü Sigortası poliçesinin prim taksitleri ile dava konusu … Sigortası ve Genişletilmiş Banka Kasko Sigortası poliçelerinin toplam 89.325,55 TL sigorta prim borcunun ve geçen süre içinde 5.236,90 TL gecikme faizi işletilerek toplam 94.562.45 TL’nin söz konusu dava dışı şirket … Ltd. Ştt.’nin geçici hesabına borç kaydedildiği ve 18.03.2016 tarihinde davacı … Ltd. Şti.’nin mevduat hesabından toplu olarak tahsil edildiği, davacı şirket … Ltd. Şti. ile dava dışı şirket … Ltd. Şti. arasında ticari veya fınansal ilişkinin olabileceği, iki şirketin … Bankası A.Ş. Serik Şubesi nezdinde bulunan banka hesapları arasında EFT ve havale kanalıyla para transferlerinin mevcut olduğu, dosya içeriği sunulan üç adet ipotek belgesi fotokopilerinden, dava dışı şirket … Ltd. Şti.’nin borçlu ve malik sıfatı ile alacaklı … Bankası A Ş lehine birinci dereceden 450.000,00 TL, 450.000,00 TL ve 2.700 000,00 TL tutarlarla üç adet taşınmaz ipoteği tesis edildiği, davacı şirket … Ltd. Şti. ite dava dışı şirket … Ltd. Şti. arasında ticari veya finansal ilişki bulunduğu, ipotek belgelerinde başka bir borçlu şirket isminin bulunmadığı, ipotek belgelerinin resmi senet bölümü bulunmamakta olup, ipotek belgelerinin davacı … Ltd. Şti. ile ilgisinin tespit edilemediği, aynca dosya içeriği ihtarnamelerden; dava dışı … Ltd. Şti.’nin, davacı … Ltd Şti. nin davadışı kurum … Bankası A.Ş. Serik Şubesinden kullanmış olduğu nakdi ve gavrinakdi kredilerin kefili olduğunun anlaşıldığı, dosya içeriği belgelerden davacı şirket … Ltd Şti. ile dava dışı şirket … Ltd Şti. arasında ticari veya finansal ilişkinin dışında bir müşterek ortaklık veya sahiplik ilişkisinin bulunduğunun tespit edilemediği, davacı şirket … Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu krediler için sigorta konusu taşınmazın teminatı olarak gösterildiği ve rehin alman taşınma? için düzenlenen sigorta poliçesinde “Dain ve Mürtehin” sıfatı ile öncelikli rehinli alacaklı olarak dava dışı kurum bankanın belirtildiği, dava konusu Otel ve Tatil Koyu taşınmaz ile ilgili dosyada bulunan 09.01.2014-09 01.2015 dönemi için düzenlenen Sigorta Poliçesinin “sigorta ettiren” ve “sigortala” şirketin, dava dışı … Ltd. Şti olarak değiştiği, bunun da sigortaya konu taşınmazın sahipliğinin değişmiş olabileceğini düşündürdüğü, bu bilgiler kapsamında davacı şirket … Ltd. Şti ‘nin vadesiz hesabına 18.03.2016 tanende borç geçilen 89.325,55 TL tutarında sigorta priminin ve 5.236,90 TL gecikme faizi dahil toplam 94.562,45 TL’nin, sadece dava konusu sigortalı ve sigorta ettiren dava dışı … Ltd Şti’ne ait olduğu, davacı şirket … Ltd, Şti. ile dava dışı kurum … Bankası A.Ş. Serik Şubesi arasında 07.10.2019 tarihine kadar hesap ilişkisinin bulunduğu davacı şirket … Ltd, Şti. ile davadışı şirket … Ltd. Şti. arasında ticari veya finansal ilişki bulunduğu, ancak söz konusu parasal ilişkinin dava dışı kurum …alk Bankası A.Ş. Serik Şubesinin; açık bir talimat ile veya sigorta hukuku açısından bir hüküm ile yetkilendirme durumu olmadığında, dava dışı şirket … Ltd Şti.’nin sigortalı ve sigorta ettiren olduğu, davalı … sigorta A.Ş. nezdinde düzenlenmiş sigorta poliçelerinin prim borçlarının, davacı şirket … Ltd. Şti ‘nin hesabından tahsil edilmesi yetkisınr olamayacağı, aynı şekilde, davalı … Sigorta A Ş. nin, davacı şirket … Ltd. Şti. ile dava dışı şirket … Ltd. Şti. arasında ticari ve/veya finansal ilişkinin olması, dava dışı şirket … Ltd. Şti ‘nin sigortalı ve sigorta ettiren olduğu sigorta poliçelerinin prim borçlarının davacı şirket … Ltd. Şti.’nin hesabından tahsil ettirilmesi hususunda, açık bir talimat ile veya sigorta hukuku açısından bir hüküm ile yetkilendirme olmadığı durumunda yetkisinin olamayacağı, bu tahsilatın yapılması için hesap sahibi tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’nin ve dava dışı kurum … Bankası A.Ş. Serik Şubesi’nin yetkilendirilmiş olması gerektiği, ancak dava dışı … Bankası A.Ş Serik Şubesi’nin, dava dosyasına cevaben göndermiş olduğu 05 07.2019 tarih, 361 sayılı yazıda “… Tur. Tic. Ltd. Şii. firmasının, 89.325.55 TL ve 5.236,90 TL’lik sigorta prim borcunun ödenmesine ilişkin herhangi bir yazılı talimatın şubemizde bulunmadığının bildirilmiş olduğu, dava konusu somut olayda; davacı şirket … Ltd. Şti. ile dava dışı sigortalı şirket … Ltd. Şti. arasında ticari veya finansal bir ilişkinin bulunması, mevcut ihtarnamelere göre dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’nin, davacı … Ltd. şti. tarafından dava dışı … Bankası A. Ş. Serik Şubesi nezdinde kullanılmış olan nakdi ve gayrin akdi kredilerin kefi olması ve hatta heriki şirketin ortaklarının aynı kişiler olması halinde dahi, davacı … Ltd. Şti.’nin imza sirküleri ile birlikte bu sirkülerde yetkisi bulunan kişi veya kişilerce, dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’nin sigorta poliçelerine ait sigorta primlerinin ödenmemesi halinde, dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’nin banka hesabından tahsil edilebileceği hususunda, noterden verilecek bir yetki belgesinin veya şirketin antetli kağıdına yazılmış şirket kaşesi üzeme imza sirkülerinde yetkili kişi veya kişilerce imzalanmış bir yetki belgesinin, dava dışı … Bankası A,Ş. (Antalya) Serik Şubesi’ne veya davalı … Sigorta A.Ş’ne verilmiş olması halinde mümkün olduğu, dava dışı … Bankası A,Ş, Serik Şubesi’nın 05.07.2019 tarihli yazısından, davacı … Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin 89.325,55 TL ve 5.236,90-LT’lik sigorta prim borcunun ödenmesine ilişkin herhangi bir yazılı talimatının olmadığı, bu tahsilatın yapılması için davacı hesap sahibi tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’nin ve dava dışı kurum … Bankası A Ş. Serik Şubesi’nin yetkilendirilmemiş olmasına rağmen, dava dışı sigortalı … Ltd Şti’nin sigorta poliçelerine ait ödenmeyen sigorta primlerinin, davacı … Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin banka hesabından tahsil edilmesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla bu primlerin davacı … Tur, Tic. Ltd. Şti,’ne art aynı bankadaki mevcut hesabından tahsil edilmiş olması nedeniyle, davacı … Hizmetleri Tur ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı … Sigorta A.Ş.’nden alacaklı olduğu ve davalı … Sigorta A.Ş’nin 89.325,55 TL sigorta primi ve 5.236,90TL gecikme faizi olmak üzere toplam 94.562,45-TL ödemek zorunda olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; haksız olarak tahsil edilen sigorta prim tahsilatının istirdatına yönelik başlatılan icra takibinin ardından açılan itirazın iptaline ilişkindir. Dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine, Serik … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 09.06.2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilip 13.06.2016 havale tarihli itiraz dilekçesi ile birlikte yetkiye, borca, ferilere itiraz edildiği, dosyanın yetkisizlikle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından 22.06.2016 tarihli ödeme emrinin tekrardan davalı tarafa 27.09.2016 tarihinde usulünce tebliğ edilip 30.09.2016 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve ferilerine itiraz edilmesinin ardından 08.12.2016 tarihinde de Yasal 1 yıllık süresi içerisinde Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek 02.05.201 tarihli ön rapor ve 12.05.2020 tarihli asıl bilirkişi raporları alınmıştır. Tüm dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 12.05.2020 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu otel ve tatil köyü sigorta poliçe prim taksitleri ile mutlu konut sigortası ve genişletilmiş banka kasko sigortası poliçe bedellerinin dava dışı … Ltd Şti’nin geçici hesabına borç olarak kaydedilip akabinde de davacı şirketin mevduat hesabından tahsil edildiği, davacı şirket ile dava dışı … Ltd Şti arasında ticari ilişki bulunmasına rağmen, davacı şirketin kurumsal olarak veya şirket yetkililerince, usulüne uygun olarak, icra takibine konu, dava dışı … Ltd Şti’nin sigorta prim borçlarının ödenmesine yönelik, bankaya verilmiş bir talimatın olmadığı, bu haliyle banka tarafından gerçekleştirilen uyuşmazlık konusu edilen tahsilatın usulsüz olduğu ve davacı-alacaklının bu meblağın tahsiline yönelik başlattığı icra takibinin haklı olduğu sonucuna varılmış, yine likit bir alacağa kötüniyetle itiraz edildiği anlaşılmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”gerekçesi ile, DAVANIN KABULÜNE -Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı-borçlunun yaptığı itirazların İPTALİNE, icra takibin; 94.562,45-TL asıl alacak, 2.257,84-TL işlemiş faiz ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi işletilerek icra takibinin devamına, -Alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 19.364,05-TL icra inkar tazminatının, davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu; Dava konusu poliçelerin tecdit poliçeleri olduğunu; yıllardır yenileme suretiyle devam etmekte olduğunu ve prim tahsilatlarının aynı şekilde yapıldığını; davacının uygulamada yer alan bazı boşluklardan yararlanmaya çalışarak sebepsiz zenginleşmiş bulunduğunu, Davacı … Tic. Ltd. Şti ile ihbar olunan … İnş. Tur. VE Tic. Ltd. Şti arasında organik bağın bulunduğunu; bu nedenle poliçe primlerinin talep olmadan tahsil edildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Davacı tarafın haksız olarak priminin tahsil edildiğini iddia ettiği … sayılı poliçenin TECDİT poliçesi olduğunu; prim iadesi talep edilen … sayılı poliçenin önceki poliçe numaralarının eskiden yeniye …, … olduğunu; … Ltd Şti’nin büyük gayrimenkul yatırımları yapan bir şirket olduğunu, davacı … Ltd Şti ile konu poliçelerin vadesinde riziko adresi olan “… Mevkii … Villaları Kadriye Beldesi Serik Antalya” adresindeki taşınmaz için aralarında hukuki ilişki olduğunu, çünkü en başından beri konu taşınmaz için … adının geçtiğini bir şekilde sigortaya konu taşınmazda her iki şirketin de tasarrufunun söz konusu olduğunu, Ancak söz konusu gerekçeli kararda haksız ve hukuka aykırı olarak “…uyuşmazlık konusu otel ve tatil köyü sigorta poliçe prim taksitleri ile mutlu konut sigortası ve genişletilmiş banka kasko sigortası poliçe bedellerinin dava dışı … Ltd Şti’nin geçici hesabına borç olarak kaydedilip akabinde de davacı şirketin mevduat hesabından tahsil edildiği, davacı şirket ile dava dışı … Ltd Şti arasında ticari ilişki bulunmasına rağmen, davacı şirketin kurumsal olarak veya şirket yetkililerince, usulüne uygun olarak, icra takibine konu, dava dışı … Ltd Şti’nin sigorta prim borçlarının ödenmesine yönelik, bankaya verilmiş bir talimatın olmadığı, bu haliyle banka tarafından gerçekleştirilen uyuşmazlık konusu edilen tahsilatın usulsüz olduğu ve davacı-alacaklının bu meblağın tahsiline yönelik başlattığı icra takibinin haklı olduğu sonucuna varılmış, yine likit bir alacağa kötüniyetle itiraz edildiği anlaşılmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” denilmek suretiyle aralarında bir ticari ilişki bulunduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak davanın kabulüyle itirazın iptaline karar verildiğini, Dosya içerisinde yapılan incelemede söz konusu prim tahsilatı yapılan hesabın davacı şirketin vadesiz hesabı olmadığını; geçici gecikmiş sigorta primleri havuz hesabı olduğunun tespit edildiğini; bu halde, söz konusu hesabın detaylarına bakıldığında dava dışı … Ltd Şti’nin bu hesaba para ödediğini; daha sonra bu prim ödeme hesabından prim borçlarının ödendiğinin de tespit edildiğini; yaklaşık olarak 2012 yılından itibaren … Ltd Şti tarafından poliçe primlerinin bu hesaba ödendiğinin görüldüğünü; yapılması gereken bu inceleme sonunda iddialarının tüm şeffaflığıyla gerçeği ortaya koyduğunun anlaşılmış olacağını (T.C. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2017/979 E. 2020/3111 K. 19.10.2020 tarihli ve T.C. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2017/1902 E. 2020/3036 K. 14.10.2020 Tarihli Kararları), Söz konusu davada, taraflarına ödeme emri ekinde ibraz edilen hesap detay kartında, ihbar olunan … Ltd Şti’nin, 21.03.2016 tarihinde, davacının hesabına 165.126,00 TL ödeme yaptığının görüldüğünü; bunun da aralarında şirketleri nezdinde bulunan poliçelerle ilgili bir ortaklık olduğunu gösterdiğini; çünkü ilgili hesabın davacının … Bankası AŞ-Serik Şubesi nezdinde bulunan aracı hesabı olduğunu; bu aracı hesapla poliçe primlerinin ödendiğini ancak buna rağmen davacı yararına hüküm kurulduğunu; karara bakıldığı zaman davacıyı “sebepsiz zenginleştirecek” bir karar verildiğinin görüldüğünü; yargılama esnasında alınan bilirkişi raporlarında itirazlarına yönelik olan hususların değerlendirilmediğini; hükme esas tutulan bilirkişi raporlarının son derece elverişsiz ve davacı yanlı olarak ele alınan tespitler içerdiğini, Yıllardır yenilenerek devam eden ve yenilenmesinin iptal edilmesi talep edilmemiş, yine primleri ödenmiş poliçenin neden 09.01.2015/2016 vadeli olanının priminin iadesinin istendiğinin mahkeme tarafından doğru ve yeterli şekilde araştırılmadığını; bu doğrultuda, kararın tarafsızlığının tartışma yarattığını, Poliçe vadesi dolduktan sonra, herhangi bir hasar bildirimi de olmadığından kanaatlerince, hasar bulunmadığı için geçerli olan poliçe hakkında asılsız iddialarda bulunarak primin iadesinin sağlanmaya çalışıldığını ve bu haksız olduğunu düşündükleri kazancın mahkeme tarafından uygun bulunduğunu; taraflar arasındaki hukuki ve organik bağın tespit edilmiş olduğu halde göz ardı edildiğini, Türk Ticaret Kanunu 1423/2 maddesi gereğince:”Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.” Poliçe vadesi hitamından sonra poliçenin ve prim şartları dahil herhangi bir şartının geçerli olmadığının ileri sürülmesinin mümkün olmadığını; yukarıda alıntılanan madde gereğince de yenilemelerle devam eden poliçe prim şartı dahil tüm şartları ile geçerli olduğunu, Kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda bulunmuyorsa, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşmenin kurulmuş sayılacağını; böyle bir durumda örtülü kabulün de tıpkı açık bir kabul gibi sonuç doğuracağını ve sözleşme taraflarını bağlayacağını; yenilemelerle devam eden poliçenin, önceki poliçelerle aynı şekilde işlem gördüğünü; öncekilere itiraz edilmemiş ve kabul edilmiş olmasının, önceki poliçelerin primlerinin ödenmiş olması ve ayrıca bir iptal talebinin bulunmamasının da poliçe ve prim işlemlerinin hukuka uygun olduğunu gösterdiğini; dava konusu olayda görüleceğini, davacının iş bu poliçeleri yenileme iradesinin bulunduğunu ancak davacı tarafın kötü niyetli olarak, poliçe vadesinde hasar meydana gelmediği için, kanaatlerince “gereksiz olarak kabul ettiği primin” iadesini haksız ve kötü niyetli olarak sağlamaya çalışmakta olduğunu; bu hususun göz ardı edildiğini ve bilirkişi tarafından değerlendirmeye alınmayarak davacı yararına tespit yapıldığını, Yerel mahkeme tarafından verilen itirazın iptali kararının hukuka uygun ve yerinde olduğunun kabul edilmemekle birlikte, söz konusu davanın ihbar edildiği … İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti ve … Bankası A.ş.’ ye herhangi bir sorumluluk yüklenmemiş olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, … Bankası A.Ş.’nin acente sıfatıyla müvekkili şirket adına poliçe düzenlediğini; eğer bir an için poliçe prim tahsilatlarının usulüne uygun olarak tahsil edilmediği kabul edilirse bu durumda acente sıfatıyla hareket eden … Bankası A.Ş.’nin de sorumluluğu bulunduğunun aşikar olduğunu, (Söz konusu mahkeme kararından kaynaklanan her türlü zararlarına ilişkin dava, itiraz, rücu vd. tüm haklarını saklı tuttuklarını belirtmek istediklerini) buna rağmen sadece müvekkili şirkete yöneltilen iş bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Eksik ve hatalı bilirkişi raporlarına istinaden hüküm kurulmuş bulunduğunu; her ne kadar … sayılı dain mürtein kaydı olan kasko (… Bankası-Serik/Antalya Şubesi) poliçesi dosyasına sunulmuş olsa bile bilirkişi tarafından sanki dosyada hiç böyle bir belge yokmuşçasına değerlendirme yapıldığını, Türk Ticaret Kanunu 1269. Maddesi uyarınca, malı rehin alan kimsenin, bu sıfatla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı Kanunun 1270. Maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirebileceğini; ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca da sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınmasının gerekli olduğunu, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, böyle bir durumda, sigortalı durumda olanın rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden iptal ve prim iadesi talebinin banka muvafakati olmadan yapılamayacağını, sigortalı malın daini mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olduğunu; bu durumda talepte bulunma hakkının öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkının sahibinde olduğunu; bir an için haksız tahsilat olduğu kabul edilirse burada da sorumluluğun … Bankası A.Ş.’ye ait olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 102/1 Maddesi gereğince;“Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.Sigorta Acentesi kanuna uygun olarak kurulmuş bir sözleşme ile yine kanunun belirlediği şartlar sağlandıktan sonra Sigorta Şirketine tabi olmaksızın aracılık ya da Sigorta Şirketi adına belirlenmiş işlemleri yapar. Acentelerin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle Şirketimize kusur izafe edilemeyeceği ve sorumluluk yüklenemeyeceği kanun gereğidir.” şeklinde ifade edildiğini,
Türk Borçlar Kanunu 49/1 maddesi gereğince:“Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde ifade edildiğini, Yukarıda yapmış oldukları açıklamalarında belirttikleri üzere … Ltd Şti ile davacı … Ltd Şti arasında bir ticari ve/veya finansal ilişki bulunduğunu; bu noktada aralarında hukuki ve fiili, başka bir ifadeyle organik bir bağ bulunduğunun aşikar olduğunu; nitekim bu hususun, yerel mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporlarında da ispatlanmış bulunduğunu; bununla kalmayarak söz konusu bilirkişi raporlarında dava dışı banka tarafından … Ltd. Şti ve … Ltd Şti’ye gönderilen ihtarnamelerin aynı kişiye “Personel Müdürü …”e teslim edilmiş olmasının da aralarında aynı zamanda organik de bir bağ olduğunu tespit ettiğini ancak buna rağmen yerel mahkeme tarafından hukuken geçerli bazı kalıplara uydurulmaya çalışarak verilmiş haksız bir kararın bulunduğunu, Eksik, hukuki dayanaktan yoksun bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmuş olmasının kabul edilemeyeceğini, Prim tahsilatına konu Otel ve Tatil Köyü Poliçesinde davacı ve dava dışı … Ltd Şti’nin ortak şekilde yer aldığını; aralarındaki konu poliçelerle sigorta ettirilen taşınmazlara ilişkin tüm sözleşmeler temin edilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinin belirtildiğini; bununla birlikte, ipotek belgelerinin resmi senet bölümü; konu şirketler arası gerçek bağı ortaya koyacak olan aralarındaki sözleşmeler, ticari kayıt sicilleri, bilirkişi raporunda tespit edilen ihtarnamelere konu banka kredi sözleşmeleri ve ekleri; konu banka hesaplarının geçmiş kayıtları; Poliçeye konu taşınmazların tapu kayıtları (sahipliğin değişip değişmediği tespit edilmelidir); biriken poliçe borçlarının ödenmesi için konu şirketlere bir ihtar/ihbar yapılıp-yapılmadığının tespit edilmesinin gerektiğini ancak fahiş bir eksiklik bulunmasına rağmen söz konusu itiraza konu kararın verilmiş bulunduğunu, Belirtmiş oldukları tüm bu nedenlerden ötürü, davacının kötü niyetle davranarak ve sebepsiz zenginleşme gayesiyle işbu davanın açılmış olduğunu, eksik ve hatalı inceleme ile itirazın iptaline karar verildiğini; söz konusu kararın bozularak itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Haksız ve kötü niyetle alacak talebinde bulunan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken icra-inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının kabul edilemeyeceğini, Müvekkili şirketin, doğrudan dava konusu alacağı tahsil eden sıfatında olmadığını; davacı tarafın tamamen kötü niyetli şekilde müvekkilden alacak talebinde bulunduğunu; işbu nedenle tamamen haksız ve kötü niyetle alacak talebinde bulunan davacının dava konusu edilen alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini gerekmekteyken, likit olmayan bir alacak içinde icra-inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının bozmayı gerektirdiğini, Asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu karar neticesinde haksız bir tutarın müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınması halinde … Tic. Ltd Şti. ve … Bankası A.Ş.’ye karşı tüm dava, talep, itiraz ve rücu haklarının saklı olduğunu, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, talepleri uygun bulunmaz ise hukuka ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; davacı şirket hesabından 89.325,55-TL poliçe prim bedeli ve 5.236,90-TL vadesi geçen poliçe prim bedeli gecikme faizi adı altında 18/03/2016 tarihinde yapılan toplam 94.562,45-TL’nin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak, 2.257,84-TL işlemiş faizi ile birlikte iadesi amacıyla başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı; taraflar arasında bir sigorta ilişkisi bulunmamasına rağmen 18/03/2016 tarihinde hesabından bilgisi ve talimatı dışında yapılan tahsilatın sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini ileri sürmüş, davalı yan tahsilatın … numaralı yenileme poliçesi kapsamında yapıldığını, bu poliçe ile sigortalanan tatil köyü bakımından davacı ile dava dışı sigorta lehdarı ihbar olunan … Şirketi arasında ortaklık ilişkisi, ticari ilişki ve organik bağ olduğunu, paranın çekildiği hesabın davacının vadesiz hesabı olmadığını, geçici gecikmiş prim borcu hesabı olduğunu, sigortalanan yerin daha önceki poliçelerinin primlerinin de bu hesaptan ödendiğini, yenileme poliçesine herhangi bir iptal beyanı gelmediğini, TTK’nun 1423/2 fıkrası uyarınca poliçenin bağlayıcı olduğunu savunmuştur. Mahkemece taraf delilleri toplanmış, dava dışı acente … Serik Şubesi’nden davacı ile dava dışı … Şirketi tarafından yaptırılan tüm sigorta poliçeleri, yine her iki şirketin hesap ekstreleri celbedilmiş, sigorta uzmanı ve bakacı bilirkişiden oluşan heyet marifetiyle ön rapor ve rapordaki eksikliklerin giderilmesini müteakip son rapor alınmıştır. HMK’nun 282 maddesi uyarınca hakim bilirkişi raporunu diğer tüm deliller ile birlikte serbestçe takdir eder. Davalı vekilinin yenileme poliçesi olduğunu ileri sürdüğü … nolu 09/01/2015 başlangıç, 09/01/2016 bitiş tarihli otel ve tatil köyü sigorta poliçesi incelendiğinde, sigorta lehdarı ve sigorta ettirenin ihbar olunan … firması olduğu, dokuz taksit halinde tahsil edileceği kararlaştırılan toplam prim tutarının 78.733,94-TL olduğu anlaşılmıştır. Sigortalananın aynı olduğu 09/01/2014 başlangıç, 09/01/2015 bitiş tarihli … nolu poliçenin sigorta ettireni ve lehdarının ihbar olunan … firması olduğu anlaşılmıştır. Sigortalananın aynı olduğu 06/01/2013 başlangıç, 06/01/2014 bitiş tarihli … nolu poliçenin sigorta ettireni ve lehdarının davacı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava konusu tahsil edilen prime esas … nolu otel ve tatil köyü poliçesinin önceki iki poliçenin devamı niteliğinde olduğu, yıllardır yenilenerek devam ettiği ileri sürülmüş ise de, son iki poliçeye esas sigorta sözleşmelerinin davacı ile değil, dava dışı ihbar olunan … firması ile kurulduğu açıktır. Öte yandan, alınan bilirkişi raporu ile öncelikle ihbar olunan … firmasının … nolu gecici gecikmiş sigorta primleri havuz hesabına borç kaydedilen 89.325,55-TL’nin yalnızca davalının savunmasına konu … nolu poliçe taksitlerini değil, yine davacının taraf olmadığı, ihbar olunan … firmasının taraf olduğu …, …, …, …, …, …, …, … nolu sekiz ayrı poliçeden kaynaklanan prim borçlarını da içerdiği tespit edilmiştir. Dava dışı … firmasının geçici geçmiş sigorta primleri havuz hesabına kaydedilen bu tutarın daha sonra 5.236,90-TL gecikme faizi ile birlikte davacının … nolu vadesiz hesabından geçildiği de rapordaki tespitler arasındadır. Davalı tarafça primin tahsil edildiği hesabın geçici geçmiş sigorta primleri havuz hesabı olduğu savunulmuş ise de, dosyaya mübrez deliller ve hesap ekstreleri kapsamından, havuz hesabının … firmasına ait olduğu, primin tahsil edildiği hesabın ise davacının vadesiz hesabı olduğu ortaya konmuştur. Davalının acentesi olan … Bankası Serik Şubesi’nden gelen müzekkere cevabında, davacının ihbar olunan … Şirketi’nin prim borçlarının kendi hesabından çekilmesine ilişkin yazılı bir talimatı veya onayı bulunmadığı bildirilmiştir. Bu çerçevede davalının, tahsil edilen paranın yenilenen … nolu otel ve tatil köyü sigorta poliçesine ilişkin olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde bulunmadığı gibi, davacı ve ihbar olunan … firması arasında ticari ilişki ve organik bağ bulunduğundan bahisle paranın davacı hesabından çekilebileceği yönündeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Zira davalının, kendi akidi … firmasından birden fazla sigorta poliçesine dayalı alacağını tahsil edemediğine yönelik bir savunması yoktur. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği davacı, … firmasının borcunu üstlenmedikçe veya bu borcu üçüncü kişinin ifası kapsamında ifa edeceğini bildirmedikçe, davalının, davacı hesabından kendi akidinin borcunu tahsil imkanı bulunmamaktadır. Nitekim davalının, doğrudan davacı ile arasında sigorta ilişkisi bulunduğu, davacıdan bu ilişkiye istinaden prim alacağı mevcut olduğu yönünde bir savunması da mevcut değildir. Toplanan deliller çerçevesinde, davalının, ihbar olunan …mex firmasından olan prim alacaklarını, davacının talimatı veya onayı olmaksızın davacı hesabından tahsil ettiği sabit olduğundan, davalının, davacı ile dava dışı … arasındaki ilişkiyi ortaya koyacağını iddia ettiği, ancak esasa etkili olmayacağı anlaşılan delillerin toplanmadığına yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 63 maddesi atfı ile aynı kanunun 69 maddesi uyarınca hüküm yalnızca davanın tarafları hakkında kurulacağından, davalının ihbar olunanlar … firması ve … Bankası Serik Şubesi hakkında hüküm kurulmadığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı hesabından TBK’nun 77/1 fıkrası kapsamında sebepsiz zenginleşme teşkil edecek şekilde tahsil edilen tutar likit nitelikte olup, İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra ve inkar tazminatına hükmedilmesi için takibe yapılan itirazın haksız olması ve davacının talebinin bulunması yeterlidir. Tahsilatı davalı adına, davalının acentesi olan … Bankası Serik Şubesi’nin gerçekleştirmiş olması sonucu değiştirmez. Mahkemece davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, buna yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.613,84 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 1.985,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.628,84 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.