Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/463 E. 2022/323 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/463 Esas
KARAR NO: 2022/323 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2020
NUMARASI: 2019/185 Esas 2020/292 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait antrepoda 12/05/2011 tarihli … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamındaki eşya üzerinde yapılan tahlil neticesinde “…” olarak beyan edilen eşyanın “…” cinsi eşya olduğunun tespit edilmesi üzerine İstanbul Gümrük Kaçakçılık İstihbarat ve Narkotik Muhafaza Müdürlüğünce 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun 3/2 ve 3/18’inci maddeleri kapsamında eşyaya 23/06/2011 tarihinde el konulduğunu, yargılama neticesinde sanıkların müsnet suçlardan beraatlerine, eşya ile alakalı karar kesinleştiğinde teminatın iadesine hükmolunduğunu, suça konu edilen eşyanın teminat mukabilinde sahibine iadesine ilişkin karar gereğince eşyaların 01/06/2012 tarihinde firmaya teslim edildiğini, eşyaların teslim edildiği tarihe kadarki ardiye ücreti olarak yargılama aşamasında yapılacak hesaplamaya göre alacağın tamamı belli olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 100.000 TL’nın eşyanın antrepoya bırakıldığı tarihten itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte tespitine ve davalı idareden tahsili ile davacı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 03/01/2020 tarihli dilekçe ile, bilirkişi raporu doğrultusunda, davayı 662.378,60.TL ıslah ederek dava değerini 762.378,6.TL ‘ye yükselterek, ıslah harcını da yatırdığı anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu olay hakkında Destek Hizmetlerinin Genel Müdürlüğünün 15/01/2018 tarihli ve … sayılı yazısına ve mezkur yazıda bahsi geçen Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi … tarafından düzenlenen 02.01.2018 tarihli … sayılı inceleme raporuna istinaden idare bünyesinde oluşturan heyet marifetiyle davacıya ardiye bedeli olarak 111.523,50 TL tutarındaki ardiye ücretinin ödenmesinin uygun olacağı tespit edildiği, davacıya tespit edilen tutar çerçevesinde ödeme yapıldığını, İdarece tesis edilen işlem hukuka ve hakkaniyete açıkça uygun olmasına rağmen yine de davacı tarafından huzurda görülen dava ikame edildiğini, davanın idari yargıya ait bir konuya ilişkin olması nedeniyle öncelikle ‘’görevden dolayı usulden reddini’’ şayet mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/03/2020 tarih ve 2019/185 Esas – 2020/292 Karar sayılı kararında; “… Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; Antrepo sahibi, kendisine teslim edilen malı muhafaza ederek gümrük gözetimi altında bulunmasını sağlamak ve muhafazaya ilişkin tedbirleri almakla yükümlüdür. İlgili madde metinleri gereği eşya antrepoya girdikten itibaren kaldığı süre boyunca davacı şirket, ardiye ücretine hak kazanacaktır. İtibar edilen bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı bu yükümlülükleri gereği gibi yerine getirerek ardiye ücretine hak kazanmıştır. Davacının ticari saklama hizmeti ticari faaliyetinde bulunduğu gözetilerek, davalı idare tarafından alınan karar ile yaptığı ticari saklama-ardiye hizmeti nedeniyle davalı idareden 166.547,7 EURO ardiye ücreti alacağına hak kazandığı, yapılan hesaplamanın piyasa rayiçleri ve ticari saklama ücret tarifeleri ile uyumlu olduğu, davacının 29.05.2018 tarihinde 111.523,50 TL ihtirazı kayıtla ödeme tahsil ettiği, bunun mahsubu neticesi Dava tarihi itibarıyla bakiye 762.378,60 TL Ardiye bedeli alacağı kaldığı, dava tarihi kurları gözetilerek yapılan EURO/TRY çevirimi ve TL talebi ve hesabı gözetilerek dava tarihinden itibaren TL ticari temerrüt faizi hesabının yerinde olacağı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, Davanın kabulü ile 762.378,60 TL alacağın 100.000,00 TL sine dava tarihi olan 20/03/2019 tarihinden; ıslahla arttırılan 662.378,60 TL sine ıslah tarihi olan 06/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dava konusu ürünün saklanmasının ayrıca yükümlülük gerektirdiği dikkate alınarak BK 52.maddesi gereğince indirim yapılmasına yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Husumete konu alacağın temeli 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El konulan Eşya Ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliğine dayandığını, dolayısıyla ortada idarenin bir düzenleyici işleminin söz konusu olduğu açık olmakla birlikte, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme mevcut olmayıp, uyuşmazlığın özünün genel düzenleyici işlem niteliğindeki düzenlemeler çerçevesinde talep edilmekte olduğunu, Özel hukuk alanına giren tüm uyuşmazlıklar adli yargıda; idarenin özel hukuka ilişkin olmayan, idare hukukuna dayalı eylem ve işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar da idari yargıda çözümlendiğini, idarenin, İdare Hukuku alanındaki faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıkların çözümü ile idari yargı meşgul olduğunu, Özetle, davacı ile idare arasındaki söz konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak adli yargının değil, idari yargının görevli olduğundan kamu düzeninden olan görev itirazımız nedeniyle davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, Kaldı ki taraflar arasında istinafa konu ardiye ücret bedeline ilişkin bir sözleşme bulunmadığından karşılıklı olarak anlaştıkları bir ardiye bedeli de bulunmadığı açıkken yerel mahkemece bu durum göz ardı edilerek karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, İdarece tescilli 12.05.2011 tarihli … sayılı Antrepo Beyannamesi muhteviyatı 198000 kg (1200 kap) “…” cinsi eşyaya ilişkin, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.11.2011 tarihli 2011/197 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda, 08.05.2012 tarihli kararda sanıkların beraatine ve karar kesinleştiğinde teminatların iadesine karar verildiği ve kararın onanarak 16.04.2015 tarihinde kesinleştiğinden, elkoyma tarihi olan 23.06.2011 tarihinden Mahkeme kararına istinaden teminat karşılığı iade edildiği 01.06.2012 tarihine kadar … A.Ş.’de oluşan ardiye ücretinin ödenmesi idaremizden talep edilmekte olduğunu, Davaya konu olay hakkında Destek Hizmetlerinin Genel Müdürlüğünün 15/01/2018 tarihli ve … sayılı yazısına ve mezkur yazıda bahsi geçen Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi … tarafından düzenlenen 02.01.2018 tarihli 174-B/01 sayılı İnceleme Raporuna istinaden idare bünyesinde oluşturan heyet marifetiyle davacıya ardiye bedeli olarak 111.523,50TL tutarındaki ardiye ücretinin ödenmesinin uygun olacağı tespit edildiğini, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El konulan Eşya Ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin Geçici 1. madddesinin;”(1) 5607 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre elkonulan her türlü eşya ve alıkonulan taşıma araçlarının; 11/4/2013 tarihine kadar muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması ve nakliyesi gibi nedenlerle yapılan masraflar, gümrük idaresince genel bütçenin ilgili tertibinden karşılanır. (2 ) 5607 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre elkonulan kaçak akaryakıt hariç her türlü eşya ve alıkonulan taşıma araçlarının 11/4/2013 tarihinden sonra muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması, nakliyesi ve imhası gibi nedenlerle gerçekleşen masrafları, döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanır. Ancak 11/4/2013 tarihinden bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan masraflarda; rayiç bedel göz önünde bulundurularak fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile varsa düzenlenen sözleşme, tutanak ve diğer belgelerin ibraz edilmesini müteakip ödeme işlemleri gerçekleştirilir…” hükmüne amir olduğunu, Somut olayın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan 04/02/2009 tarihli 27131 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Mülga Gümrük Müsteşarlığının Tasfiye İşletme Bölge Müdürlükleri Hizmet Tarifesinin 27 ile 20. maddesi çerçevesinde 3. Tabloda belirtilen Genel Kargo Tarifesine göre; ” BaşlangıçTarihi 23/06/2011 BitişTarihi 01/06/2012 İŞLEM SONUCU HESAPLANMIŞTIR Girdiğiniz tarihler:01 Haziran 2012 Cuma ile 23 Haziran 2011 Perşembe Toplam gün sayısı: 344 Toplam ay sayısı: 11 Ay, 8 Gün Toplam yıl sayısı: 0 Yıl, 11 Ay ve 8 Gün 04.02.2009 tarihli ve 27131 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TASFİYE İŞLETME BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ HİZMET TARİFESİNİN 27 ile 20.MADDESİ TABLO 3 DE BELİRTİLEN GENEL KARGO’YA GÖRE HESAPLANMIŞTIR. TLXGÜNXTON 1-20 Gün 0,75 TL 0,75X20X198=2.970.-TL 21-45 Gün 1.-TL 1X25X198=4.950.-TL 46 GÜNDEN SONRASI 1,75X299X198=103.603,5-TL …………………………………………………………… TOPLAM 2970+4950+103.603,5=111.523,5.-TL” bedelin ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği inceleme raporunda da davacıya ödeme yapılması gerektiği, ancak işbu bedelin haksız zenginleşmeye mahal vermeyecek tutarda olması gerektiğinin ifade edildiğini, Zira idarenin mezkur hüküm çerçevesinde yasal mevzuat çerçevesinde ödenmesi lazım gelen tutarı ödemeyi kabul etmiş olup; işbu hususu içeren … sayılı yazı 30/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından … sayılı dilekçe ile yapılan hesaba itiraz edilmiş olup; bahsi geçen itiraz idarenin … sayılı yazısı ile reddedildiğini, Davacı tarafından talep edilen 23.06.2011 – 01.06.2012 tarihleri arası depolama ücreti olarak 873.902,10 TL.-nin (1günlük ücret: 2.547,81 TL), aynı şirket tarafından İdaremize sunulan … barkod sayılı yazı ekinde yer alan aynı eşyanın yine aynı tarihler arasında 1 günlük bedeli olarak Bakırköy … İcra Dairesinin … E. sayılı (1.301,25 TL.-) ve Bakırköy … İcra Dairesinin … E. sayılı (1 günlük ücret: 1.813,17 TL.-) dosyaları kapsamında talep edilen ücretlere göre çok yüksek olduğunu, … A.Ş. firmasının 12.05.2011 tarih ve … sayılı antrepo beyannamesi muhteviyatı eşyalara ilişkin istemiş olduğu ve bilirkişi raporunda 873.902.10-TL olarak tespit edildiği belirtilen ardiye ücretinin 04.01.2009 tarihli 27131 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tasfiye İşletme Müdürlükleri hizmet tarifesinde belirtilen genel kargo tarifesine göre hesaplanan tutardan oldukça fazla olduğu, ayrıca Ticaret Başmüfettişi … tarafından hazılarlanan 02.01.2018 tarih ve … sayılı İnceleme Raporunda da bahsedildiği gibi 23.06.2011-01.06.2012 tarih aralığı için istenen ardiye ücretinin 873.902.10-TL’nin 1 günlük ardiye ücretin 2.547,81-TL’ye tekabül ettiği, ancak antreponun aynı tarihler için istediği ardiye ücretine ilişkin Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.301,25-TL, Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada ise talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.813,17-TL olarak talep edildiği ve talep edilen ardiye ücretlerinin dava konusu ücretle uyuşmadığını, Tespit edilen bedellerin ödenmesi davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesine sebep olacağını, idarece tespit edilen tutar, kamunun menfeati ile adı geçen şirketin hakları arasında denge oluşturacak ve haksız zenginleşmeye mahal verilmeyecek şekilde hesaplandığını, Yerel mahkemece “Dava konusu ürünün saklanmasının ayrıca yükümlülük gerektirdiği dikkate alınarak BK 52.maddesi gereğince indirim yapılmasına yer olmadığına” hükmedilmesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu, zira ödenmesine hükmedilen ardiye ücreti bedeli fahiş bir değer olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte 2011-2012 yıllarına ait ardiye bedelinin faiziyle birlikte yıllar geçtikten sonra ikame edilen dava ile talep edilmesi durumunda, idaremizce yapılacak ödemenin daha da fahiş bir bedel olmasına sebebiyet verdiğinin gözden kaçırıldığını, ayrıca gecikmeye sebebiyet verenin davacı olduğu göz ardı edilmiş, dava dilekçesinde de kanuni faiz istemiş olmasına rağmen, mahkemesince ıslah sonrasında talep edilen reeskont faiz kabul edildiğini, bu durum dahi müvekkili idare aleyhine değerlendirildiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, faize hükmedilecekse en azından hükmedilmesi gereken faiz oranı kanuni faiz oranı olması gerektiğini, Yerel mahkemece yapılan yargılamada, 27/12/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, mezkur rapora karşı itirazları ile ek bilirkişi raporu talepleri değerlendirilmediği, sadece tek bir bilirkişi heyeti incelemesi yeterli kabul edildiği, dolayısıyla eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, Dosyada yer alan ve delillerinden biri olan …’ın 02.01.2018 tarihli … sayılı inceleme raporu ve eklerinde bahsedilen ve davacı tarafından Müdürlüğe sunulan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları irdelendiğini, Bakırköy … ve … İcra Müdürlüğü kanalıyla sırasıyla 525.821.03 TL ve 99.000 TL ardiye alacağının ilişkin başlatılan haciz işlemleri ile ilgili olarak Gümrük Müdürlüğümüz İdaresindeki teminat tutarlarından 185.232,99TL ve 99.000TL-lik kısmını İcra Müdürlükleri Kanalıyla tahsil edildiği ve işbu tahsilatlar düşülmeksizin mükerrer olarak Bakanlığımızdan talep edildiği beyanları yer almakta olduğunu, icra dairelerine yapılan ödemeler göz önünde bulundurulmaksızın Yerel Mahkemece karar verilmesi ise hukuka açıkça aykırı olup bozma sebebi olduğunu, Zira; inceleme raporunun 22. sayfasında yer alan İcra Müdürlüğüne ilişkin yazışmalardan da anlaşılacağı üzere icra dosyalarının konusu ile istinafa konu davanın talep konusu aynı olduğunu, anılan takiplerin akıbetinin araştırılmadan, mükerrer ödemeye ilişkin hususların tespitine ilişkin ek bilirkişi raporu talebimizin değerlendirilmeden verilen kararın haksız zenginleşmeye mahal verdiğini, Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle öncelikle müvekkil kurumun zarar görmemesi açısından karar kesinleşinceye kadar tehiri icra kararı verilmesini talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bakiye ardiye ücretinin tahsili talebiyle açılan alacak davasıdır.Mahkemece, davanın kabulü ile 762.378,60 TL alacağın 100.000,00 TL sine dava tarihi olan 20/03/2019 tarihinden; ıslahla arttırılan 662.378,60 TL sine ıslah tarihi olan 06/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dava konusu ürünün saklanmasının ayrıca yükümlülük gerektirdiği dikkate alınarak BK 52.maddesi gereğince indirim yapılmasına yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davacı şirket, gümrüklü antrepo işletmek üzere kurulmuş A TİPİ GENEL ANTREPO olup; Muratbey Gümrük Müdürlüğünce (mülga Halkalı Gümrük Müdürlüğü) dava dışı … Ltd. Şti. firması adına tescilli 12.05.2011 tarihli, … sayılı beyanname muhteviyatı 15 konteyner, 1.200 kap, 198.000 kg., 3814.00.90.00.19 GTİP’de, sentetik tiner cinsi eşya, 12.05.2011 tarihinde davacıya ait antrepoya alınmıştır. 12/05/2011 tarihli … Sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamındaki eşyadan İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat ve Narkotik Müdürlüğü ekiplerince numune alınması neticesinde; sentetik tiner olarak beyan edilen eşyanın İstanbul gümrük laboratuvar müdürlüğünde test edilmesi sonucunda, beyana aykırı olarak beyan edildiğinin tespitine müteakip …’inde eşyanın … olarak tespit edilmesi sonucunda, ilgili savcılıkça yapılan soruşturma doğrultusunda eşyaya 23.06.2011 tarihli tutanak ile el konulmasına müteakip; 15 konteyner içerisinde muhafaza edildiği anlaşılan eşyanın, El koyma yönetmeliğinin 5.nci maddesinin 4. Fıkrası gereğince davacının antreposuna yetkililerince teslim edilmiş olduğu, Bakırköy 1. Ağır ceza mahkemesinde dava dışı … Ltd. Şti.nin imzaya yetkili müdürü …, …Ltd. Şti. Nin yetkili müdürü …, … Ltd. Şti.nin gümrük müşaviri … hakkında kaçakçılık ve sahtecilik suçlarından cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 08/05/2012 tarih ve 2011/197 Esas-2012/50 Karar sayılı kararı ile sanıkların beraatine, dava konusu el konulan eşyanın yargılama sırasında teminat mukabilinde iadesine krar verildiğinden karar kesinleştiğinde teminatın iadesine karar verildiği,verilen kararın Yargıtay 7 Ceza Dairesince onanması üzerine 16/04/2015 tarihinde kesinleştiği, Bakırköy 1 Ağır Ceza Mahkemesince eşyanın sahiplerine teminat karşılığı teslimine karar verilmesine müteakip eşyanın, 01.06.2012 tarihli tutanak ile … Ltd. Şti.ye teslim edilmiş olduğu,Bakırköy 1. Ağır ceza mahkemesince verilen kararın kesinleşmesi üzerine davacı tarafça Muratbey (mülga Halkalı) Gümrük Müdürlüğüne 19/01/2016 tarihli dilekçe ile başvurmak suretiyle suça konu eşyanın antrepoda durduğu 23/06/2011 -01/06/2012 tarihleri arasındaki 343 günlük depolama hizmeti karşılığı 873.902,10 TL. Ardiye ücretinin ödenmesinin talep edildiği, ilgili talebin incelemeye alınıp ardiye ücretinin 111. 523, 50 TL. Olarak hesaplanarak hesaplanan ücretin Muratbey Gümrük Müdürlüğünce 28/05/2018 tarih ve … Sayılı yazı ile davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafça itirazi kayıtla belirlen ücretin alındığı ve ödenmeyen ardiye ücretinin tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Eldeki davadan önce davacı tarafça davalı aleyhine alacağın tahsili talepli olarak da İstanbul 10.İdare Mahkemesinde tam yargı davası ikame edilmiş; Mahkemece 13/11/2018 tarih ve 2018/2042 E. 2018/20123 K. sayılı karar ile, “davanın tamamen özel hukuk alanında kalan ardiye hizmet ilişkisinden doğan alacağın giderilmesine ilişkin bulunduğu ”, gerekçesiyle görev yönünden red kararı verildiği, karar taraflara tebliğ edilmiş ve süresi içinde istinaf edilmeyerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. İstanbul 10.İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının gerekçesi ve eldeki davanın konusu da gözetildiğinde, talep antrepo hizmetinden kaynaklı ardiye alacağı olduğu ve adli yargının görev alanına girdiğinden davalı vekilinin idari yargının görevli olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/781 Esas- 2014/7862 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Davalı vekili cevap dilekçesinde, Ticaret Başmüfettişi … tarafından hazılarlanan 02.01.2018 tarih ve 174-B/01 sayılı İnceleme Raporunda da bahsedildiği gibi 23.06.2011-01.06.2012 tarih aralığı için istenen ardiye ücretinin 873.902.10-TL’nin 1 günlük ardiye ücretin 2.547,81-TL’ye tekabül ettiği, ancak antreponun aynı tarihler için istediği ardiye ücretine ilişkin Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.301,25-TL, Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada ise talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.813,17-TL olarak talep edildiği ve talep edilen ardiye ücretlerinin dava konusu ücretle uyuşmadığını çok yüksek olduğunu beyan ettiği halde mahkemece bu icra dosyalarının getirtilmediği ve bilirkişilerce bu icra dosyalarının incelenmediği tesbit edilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını içerir verdiği beyan dilekçesinde; ”… Ticaret Başmüfettişi … tarafından hazılarlanan 02.01.2018 tarih ve … sayılı İnceleme Raporunda da bahsedildiği gibi 23.06.2011-01.06.2012 tarih aralığı için istenen ardiye ücretinin 873.902.10-TL’nin 1 günlük ardiye ücretin 2.547,81-TL’ye tekabül ettiği, ancak antreponun aynı tarihler için istediği ardiye ücretine ilişkin Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.301,25-TL, Bakırköy … İcra Dairesinde oluşan … Esas sayılı dosyada ise talep edilen 1 günlük ardiye ücretinin 1.813,17-TL olarak talep edildiği ve talep edilen ardiye ücretlerinin dava konusu ücretle uyuşmadığı aşikardır. Tespit edilen bedellerin ödenmesi davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesine sebep olaraktır.Yine gerek Bakanlığımızca tanzim olunan dosyaya mübrez cevaplı raporda da bahsedilen ve davacı tarafından Müdürlüğümüze sunulan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları irdelenmemiştir. Delil listemizde de bulunan Bakanlığımız Müfettişlerinden … tarafından tanzim olunan 02/01/2018 tarihli 174-B/01 sayılı Cevaplı Raporunun 21. Ve 22. sayfalarında ifade edildiği üzere; Bakırköy … ve … İcra Müdürlüğü kanalıyla sırasıyla 525.821.03 TL ve 99.000 TL ardiye alacağının ilişkin başlatılan haciz işlemleri ile ilgili olarak Gümrük Müdürlüğümüz İdaresindeki teminat tutarlarından 185.232,99TL ve 99.000TL-lik kısmını İcra Müdürlükleri Kanalıyla tahsil edildiği ve işbu tahsilatlar düşülmeksizin mükerrer olarak Bakanlığımızdan talep edildiği beyanları yer almaktadır. Dolayısıyla işbu hususlar tetkik edilmeksizin, eksik incelenen bilirkişi raporunun kabulü mümkün değildir,dosyanın yeni Bilirkişi Heyetine gönderilmesine karar verilmesini, şayet kabul edilmemesi halinde ise itirazlarımız doğrultusunda Bilirkişilerce Ek Rapor düzenlenmesini, ” talep ettiğini belirtmiştir. Mahkemece 05/03/2020 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince, bilirkişi raporu mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olup yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden davalı vekilinin yeni rapor veya ek rapor alınması talebinin reddine karar verildiği halde davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları konusunda gerekçeli karar da değerlendirme yapılmadığı ve bilirkişi raporunda da bu icra dosyalarının incelenerek değerlendirilmediği anlaşılmıştır. HMK’ nın 297/2 maddesine göre mahkemenin tarafların taleplerinin her biri hakkında karar vereceği düzenlenmiş olup, yine 297/1-c. fıkrasına göre gerekçe yazılması zorunlu bulunmaktadır. Mahkemece, antrepoya konulacak malın cinsi, kapladığı alan, kaldığı süre gözetildiğinde piyasa şartlarına göre normal olup olmadığı hususunda emsal ücret araştırması yapılıp antrepo ücretinin serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenerek, depolama ücretinin piyasa rayiç değerine göre hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile davacı tarafça ibraz edilen emsal ücretlere göre bilirkişilerce rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece, ilgili dönemlere ait piyasa şartlarına göre emsal ücret araştırması yapılıp ücret tarifelerinin getirtilip dosya arasına konulmak suretiyle ve davalı vekilinin gerek cevap dilekçesinde gerekse bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını içerir verdiği beyan dilekçesinde belirttiği Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyalarının da getirtilerek davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik vaki itirazlarının da karşılanmak suretiyle bilirkişilerden ek rapor alınıp oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine, karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2020 tarih ve 2019/185 Esas 2020/292 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davalı taraf harçtan muaf olduğundan istinaf harçları hususunda bir karar verilmesine yer olmadığına, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.