Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/431 E. 2023/949 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/431 Esas
KARAR NO: 2023/949 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/365 Esas – 2020/337 Karar
TARİH: 10/09/2020
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil sigorta şirketine … sayılı Nakliyat Blok Abonman Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … San. A.Ş ye ait muhtelif … ve … marka biralar, şişe ve palet depozito emtialarının Pınarbaşı/İzmir’den Kumluca/Antalya’ya nakliye işleminin davalı … Nakliyat-… sorumluluğunda gerçekleştiğini, davalı …’in araç sürücüsü olduğunu ve diğer davalı …’un … plakalı çekici ile … plakalı yarı römorkun ruhsat sahibi olduğunu, 24/08/2015 tarihinde yüklenen emtiaların araç şoförü … tarafından emniyeti suistimal yolu ile çalındığını, sigortalılarına 152.664,02 TL hasar tazminatı ödendiğini, TTK m.1472 çerçevesinde sigortalının hukuki haklarına halef olduklarını, davalılara İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini beyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süre içerisinde açılmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını, … isimli şahsın müvekkilinin çalışanı olmadığını ve müvekkili adına sözleşme keşide edecek yetkiye sahip olmadığından davaya karşı husumet itirazları olduğunu, 24/08/2015 tarihli … seri numaralı fatura içeriği incelendiğinde üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını, davalı …’e ait olduğunu düşündüklerini, dava konusu uyuşmazlığın vuku bulduktan sonra müvekkili firma tarafından yapılan inceleme sonrası müvekkiline ait fatura kocanından bir adet fatura alındığının tespit edildiğini, ticari defterler incelendiğinde faturanın beyannamesinin verilmediğini ve ticari deftere işlenmediğinin görüleceğini, müvekkilinin davalı …’in eskiye dayalı bir tanışıklığı olduğunu, davacının müvekkilinden temin edilen araçla taşımacılığın gerçekleştiği iddiasını kabul etmediklerini, davacının kötü niyetli olarak davayı müvekkile yönelttiğini ve İİK m.72 gereği kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olaylar nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 2015/92721 soruşturma numaralı dosyasında talimat yoluyla ifadesinin, imza ve yazı örneklerinin alındığını, söz konusu imzaların kendisine ait olmadığını dosya kapsamındaki sürücü belgesi incelendiğinde resimdeki kişinin kendisinin olmadığının görüleceğini, ayrıca belgenin veriliş tarihinin farklı olduğunu, gerekli inceleme yapıldığında olayla ilgi ve alakasının bulunmadığının tespit edileceğini, icra dosyasına gerekli itirazları yaptığını, davacı tarafın iddia ettiği hususları ispat etmek zorunda olduğunu, sunulan bilgi ve belgelerin usul kuralları içerisinde iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/09/2020 tarih 2017/365 Esas 2020/337 Karar sayılı kararında; “….Davalılardan … Nakliyat – … cevap dilekçesinde her ne kadar dava konusu taşımaya ilişkin düzenlenen 24/08/2015 tarihli faturada imzasının bulunmadığını, bu faturanın dava konusu olay meydana geldikten sonra yapılan inceleme sonrası fatura koçanından bir adet fatura alındığının tespit edildiğini, davalı …’in bilgisi dışında fatura koçanından 1 adet fatura aldığını iddia etmiş ve devamında davalı …’le eskiye dayalı tanışıklığı olduğunu, davalı …’in bu tanışıklığı kötüye kullanmak suretiyle bilgisi dışında aracında bulunan fatura koçanından 1 adet fatura aldığını iddia etmiş ise de faturanın çalınmış olması nedeniyle herhangi bir suç duyurusunda bulunmadığı, çalınan fatura nedeniyle zayi belgesi verilmesine ilişkin bir dava da açmadığı, davalı …’in soyut beyanı dışında faturanın çalındığına ilişkin ispata yarar bir delil sunulmadığı anlaşılmakla alt taşıyıcı sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.Davalı …’in zaman aşımı itirazında bulunduğu, dava konusu hırsızlık olayının 24/08/2015 tarihinde gerçekleştiği, davacı tarafından icra takibinin 29/03/2016 tarihinde başlatıldığı, bir yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının sigortalısına ödeme yapmış olduğu 11/11/2015 tarihinde davalıların temerrütünün gerçekleştiği, takip tarihi olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 5.755,14 TL olduğu, davacı takip talebinde ticari faiz talep etmiş ise de dava dilekçesi sonuç kısmında davalıların takibe itirazların iptali ile yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla davanın … yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davalılar … ve … Nakliyat Taş-… yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ….”gerekçesi ile, 1-Davanın … yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2.Davanın … ve … yönünden KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalıların İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 143.927,80 TL asıl alacak ve 5.755,14 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, 3. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 4. Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın, dosyada sunulu delil ve belgeler incelenmeyerek ve 06.02.2019 tarihli bilirkişi raporu gözardı edilerek tanzim edildiğinden hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, Husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, bu hususa ilişkin sunulan belgeler ve 06.02.2019 tarihli bilirkişi raporu göz ardı edilmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı karar verilmiş olduğunu, Husumet itirazlarının, bu itirazlarını kanıtlayacak deliller sunmalarına rağmen mahkeme tarafından esas alınmadığını, yalnızca 24.06.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğun, itirazın iptali davasına konu olan (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) ve delil olarak sunulan taşımacılık sözleşmesinin tarafının müvekkili olmadığını, taşımacılık sözleşmesinin dava dışı … Lojistik A.Ş. (sigortalı) ile kendisini araç sürücüsü olarak gösteren, sahte kimlik kullandığı düşünülen ve kendisini … olarak tanıtan kişi tarafından düzenlenmiş olduğunu, dava dosyasında bulunan bu sözleşmenin yazılı şekilde kurulduğunu ve taraflarca imzalanmış olduğunu, müvekkilinin firma isminin sözleşmede firma adı bölümüne el yazısı ile eklendiğini, müvekkilinin firmanın bahse konu sözleşme üzerinde kaşesi ve yetkili temsilci imzası bulunmadığından işbu sözleşme ile bağlı kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme tanzim edilirken müvekkili firmanın, kişilerin yanlarında da olmadığını, bu nedenle müvekkili firmanın bahse konu sözleşmeye ilişkin irade beyanı olmadığını, taşımacılık işinden ve sözleşmesinden tamamen yetkili ve sorumlu olanın, kendisini … olarak tanıtan ‘meçhul’ kişi ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmeyen dava dışı … Lojistik A.Ş. olduğunu, 06.02.2019 tarihli bilirkişi raporunun E.2.3 kısmında taşıma sözleşmesinin müvekkili tarafından düzenlenmediğinin sabit olduğu hususunda açık kanaat oluşturulduğunu, mahkemenin bu raporu tamamen göz ardı ederek, müvekkil firmanın bilgisi dışında ve haberi olmadan ismini kullanıp sözleşme kuran … Lojistik A.Ş. ve … olarak kendisini tanıtan meçhul kişiye sorumluluk yüklemeden, taşıma sözleşmesinin ifası gereği nakliyesi yapılan biraların çalınmasından sadece müvekkilini sorumlu tutup hüküm kurduğunu, bu hükmün açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Taşımacılık sözleşmesini düzenleyen ve kendisini … olarak tanıtan kişinin gerçek kimliğinin tespit edilemediğin, buna rağmen mahkemenin müvekkili aleyhine hüküm kurduğunu, Kendisini … olarak tanıtan kişinin ( asıl …’in 1 yıldır ehliyetini kaybettiğinin ceza soruşturmasında tespit edildiğini ) başkasına ait ehliyeti kullanarak, araç kiralayıp müvekkilinin adını kullanıp sözleşme yaptığını ve taşımacılık işlemini üstlendiğini, bu kişinin kim olduğunun dava süresince tespit edilemediği gibi savcılık dosyasında da tespit edilemediğini, Müvekkilinin … isimli bir çalışması da olmadığını, … isimli şahsın müvekkili adına sözleşme keşide edecek yetkiye de sahip olmadığını, delil olarak bildirmelerine rağmen SGK kayıtlarının istenmediğini ve incelenmediğini, Kendisini araç sürücüsü olarak gösteren kişi ile … Lojistik A.Ş.’nin (dava dışı sigortalı) taşımacılık sözleşmesi yapmaları dışında ayrıca fatura da düzenlemiş olduklarını, davacı tarafın bu faturayı ( 24.08.2015 tarih … seri numaralı) dava dosyasına ibraz etmiş olduğunu, dava konusu uyuşmazlık vuku bulduktan sonra, ibraz edilen faturanın, müvekkilinin fatura koçanlarının arasından 1 tane koparılmak suretiyle alınıp, taraflarca doldurularak düzenlendiğinin anlaşıldığını, Şöyle ki, sahte kimlik kullanan kişinin hem müvekkili adına sözleşme düzenlediğini hem de fatura koçanının arasından bir adet fatura çaldığını, bu durumu müvekkilinin dava süresi içinde belgelerin ibraz edilmesinden sonra anladığını, mahkemenin gerekçeli kararında müvekkilinin bu iddiasını ispata yarayacak delil sunamaması sebebiyle zarardan sorumlu tuttuğunu, ( olayın kimin gerçekleştirdiği meçhulken faturanın çalındığına dair suç duyurusunda bulunmamak ) Mahkemenin sadece bu nedenle müvekkili aleyhine hüküm kurmasının hem hukuka hem de akla mantığa aykırı olduğunu, çünkü müvekkiline sorumluluk yüklenebilecek deliller de mevcut olmadığını, faturanın çalındığını dava süresi içinde öğrendiğini ve önceden tanışıklığı olan …’ ten şüphelenmediğini, zaten soruşturma kapsamında …’in de kimliğini ve ehliyetini kaybettiğinin savcılık dosyasında tespit edildiğini, Müvekkilinin elbette ilgililere karşı şikayet hakkını kullanacağını, fakat İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2015/92721 nolu soruşturması neticesinde suçu işleyen asıl şahsın tespit edilmesini beklemekte olduğunu, Müvekkilinin ticari defterleri incelenmeden karar verildiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hukuka aykırı karar tanzimine sebep olduğunu, VUK md. 231’e göre “Faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaidelere uyulur: 4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.” düzenlenen faturada, müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin ticari defter kayıtlarını, delil listesi olarak sunmalarına rağmen mahkemenin gereğini yapıp incelemediğini, incelenmiş olsaydı söz konusu faturanın beyannamesi verilmediği gibi ticari deftere de işlenmediğinin görülecek olduğunu, Yerel Mahkemenin yalnızca müvekkilinin fatura çalınması olayıyla ilgili suç duyurusunda bulunmamış olmasını gerekçe göstererek müvekkili aleyhine karar vermiş olduğunu, sırf bu sebeple bir gerçek veya tüzel kişinin tarafı olmadığı bir sözleşme ile sorumlu tutulmasının hukuka, mantığına ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkilinin yokluğunda ve bilgisi dışında hiçbir belgede imzası olmadan tanzim edilen evraklar sebebiyle, müvekkilinin zarardan sorumlu tutulup, dava dışı sigortalı olan … Anonim Şirketi’nin sözleşmenin ve faturanın düzenleyicisinin … olarak gösterildiği evrakları irdelemediği, sözleşme düzenlemeye yetkisi olmayan bir kişiyle sözleşme imzalayarak basiretli bir tacir olarak davranmadığı açıkken bu nedenlerle oluşan zarardan kendi kusuru da mevcutken oluşan zarardan hiçbir şekilde sorumlu tutulmaması ve buna göre hüküm kurulmamasının hukuka aykırı olduğunu beyanla; Açıklanan nedenlerle; – İlk derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, yeniden yargılama yapılması neticesinde itirazın iptali davasının reddi ile takibin müvekkili yönünden iptaline ve talepleri gibi davacı aleyhine en az % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, emtia blok abonman sigorta poliçesine dayalı rücuen tazmin talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, 1-) Davanın … yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-) Davanın … ve … yönünden KISMEN KABULÜNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, Davacının sigortalısı … San. A.Ş. ile sigorta ettiren dava dışı … arasında yurt içi taşıma sözleşmesi yapıldığı, dava dışı … Lojistik şirketi tarafından yine dava dışı … A.Ş’ye ait İzmir de bulunan depodan Antalya’ya gönderilmek istenen emtianın dava dışı … şirketi tarafından davalı …’un maliki …’in sürücüsü olduğu … plakalı çekiciye yüklendiği ve taşıma sözleşmesi kapsamında emtianın sürücü …’e teslim edildiği, işbu taşıma işine istinaden davalı … Nakliyat Taş-… tarafından fatura düzenlendiği, fatura başlığında düzenleyenin … Nakliyat-… olduğu, taşıma bedelinin 1.357,00 TL olduğu, taşımaya konu emtianın alıcısına teslim edilmemesi nedeniyle dava dışı … yetkilileri tarafından taşıma işlemini gerçekleştirenler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturma açıldığı, emtianın alıcısına teslim edilmemesi nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından eksper raporu alındığı, hasar tutarının 143.927,80 TL olarak belirlendiği ve davacının sigorta ettiren akdi taşıyıcı … Lojistik şirketine hasar bedelini … aracılığıyla 11/11/2015 tarihinde ödediği ve adı geçen şirketten ibraname/temlikname aldığı, sigorta şirketi tarafından ödemiş olduğu tazminat yönünden halefiyet ilkesi uyarınca davalılar hakkında alacağın tahsili talebiyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile ilamsız takip yaptığı ve davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve istinafa konu itirazın iptali davasının açıldığı, işbu hırsızlık olayı nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında davalı sürücü olduğu ileri sürülen … yönünden yapılan soruşturma kapsamında taşıma sözleşmesindeki imzanın ve taşıma sözleşmesi altında belirtilen GSM numarasına ait abonelik sözleşmesindeki imzanın …’in eli ürünü olmadığı yönünde rapor alındığı, davacı vekili tarafından 28/01/2020 tarihli duruşmada … yönünden davanın takip edilmeyeceği beyan edildiği ve … yönünden davanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dava dışı akdi taşıyıcı … Lojisti’in satın alma yetkilisi olarak çalışan … 27/08/2015 tarihinde emniyette verdiği ifadesinde;” Antalya Kumluca … bayisi olan …’un, … Ticaret isimli işyerine … Pazarlama A.Ş.’den biraların gönderilmesi için … Firması’nın bilgi verdiğini ve araç istediğini, araçları dolu olduğu için şirketin önüne tabelaya Antalya iline bira yükü olduğunu yazdıklarını, 24/08/2015 günü saat 09:00 sıralarında kendisini … olarak tanıtan şahsın … Plaka saylı … Marka çekici ile … Plaka sayılı dorse ile bahsi geçen yükü götürebileceğini söylediğini, kendisinden ehliyet, ruhsat ve fatura istediğini, istediği tüm belgeleri getirdiğini, yapması gereken tüm işlemleri yerine getirdikten sonra şahsa faturasını keserek ve irsaliyeyi düzenleyerek bir suretini kendisine verdiğini, bu şahıstan da fatura aslını, ehliyet, ruhsat fotokopisini ve yurt içi taşıma sözleşmesini aldığını, kendisini … olarak tanıtan şahsı evraklarla birlikte … Pazarlama A.Ş.’ye gönderdiğini, 24/08/2015 günü … isimli şöförün … fabrikasından malları yükleyerek ayrıldığını,26/08/2015 günü saat 11:00 sıralarında malın yerine teslim edilmediğini öğrendiğini, bunun üzerine şöförü verdiği irtibat numarasından aradığını ancak telefonun sürekli kapalı olduğunu, kendisine ulaşamadığını, bunun üzerine aracın ruhsat sahibi …’u aradığını, …’un aracı …’e aracı kiraladığını hatta kendisinin de şahsa ulaşamadığını söylediğini, bunun üzerine dolandırıldıklarını anladığını,” beyan etmiştir. Eksper raporunun incelenmesinde, taşıma işine konu emtianın bedeli 143.927,80 TL olarak tespit edilmiştir. Celp ve tetkik olunan davacı tarafından dava dışı … Lojistik adına düzenlenen emtia blok abonman sigorta poliçesinin incelenmesinde poliçenin başlangıç tarihinin 02/06/2015 , bitiş tarihinin 02/06/2016 olduğu, sigortalının … San. A.Ş olduğu, sigorta ettirenin dava dışı … Lojistik olduğu, poliçe limitinin 215.000,00 TL olduğu görülmüştür. Yine emtia blok abonman sigorta poliçesinin primsiz düzeltme ek belgesinin incelenmesinde poliçe limitinin 265.000,00 TL ye çıkarıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından dosyaya sunulan ibranamenin incelenmesinde, dava konusu taşıma işi nedeniyle çalınan emtianın hasar bedeli olarak dava dışı sigorta ettiren … Lojistik A.Ş’ye 143.927,80 TL tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ibra ve konu olaydan kaynaklanan tüm haklarından feragat ettiği ve sigorta şirketinin ödediği miktar kadar sigorta şirketine temlik ettiği görülmüştür. Celp ve tetkik olunan …’a ait ödeme dekontunun incelenmesinde davacı tarafından dava dışı … Lojistik’e dava konusu poliçe kapsamında 11/11/2015 tarihinde 143.927,80 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketinin sigortalısının … A.Ş. Olduğu, dava dışı akdi taşıyıcı … LOJİSTİK’in ise sigorta ettiren olup hasar dosyası içerisinde dava dışı sigortalı … Pazarlama A.Ş. Tarafından sigorta ettiren dava dışı akdi taşıyıcı … LOJİSTİK adına 31/08/2015 tarihli hasar tazmin bedeli açıklamalı kdv dahil 145.440, 06 TL. Miktarlı e fatura düzenlendiği tesbit edilmiş isede bu fatura bedelinin akdi taşıyıcı … tarafından sigortalı mal sahibi … A.Ş.’ye ödeme yaptığı veya aralarında mahsuplaşma yapılarak akdi taşıyıcı … tarafından alacağın temlik alındığına yönelik delil olmadığı , mahkemece de bu yönde araştırma ve dava dışı …’ın ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı noktasında, davacı tarafından sigortalı … A.Ş. Yerine sigorta ettiren akdi taşıyıcı …’a ödeme yaptığı da gözetilerek, davacı sigorta şirketinin sigorta poliçesinde sigortalı yerine sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin özel bir düzenleme olup olmadığı, akdi taşıyıcı …’ın sigortalı … A.Ş.’den alacağı temlik alıp almadığı da araştırılmak ve gerektiğinde bu yönde sigorta ettiren akdi taşıyıcı …’ın ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle inceletilmek suretiyle bilirkişi raporu alınarak öncelikle davacının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken bu yönde değerlendirme yapılmaması yerinde görülmemiştir. … Nakliyat – … tarafından düzenlenen dava konusu taşımaya ilişkin 24/08/2015 tarihli fatura incelendiğinde, düzenleyenin davalı … Nakliyat olduğu, fatura içeriğinin … – … Nakliyesi olduğu ve fatura bedelinin kdv dahil 1.357,00 TL olduğu ve faturanın altının imzalı olduğu, imzalayan şahsın ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmüştür. Dosya kapsamında bulunan ruhsata göre, taşıma işini yapan … plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı römorkun davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında bulunan alt taşıma sözleşmesinin incelenmesinde; taşıyıcının … Nakliyat- …, taşıma işini yapacak araç plakasının …, şoförün …, şoförün cep telefonu numarasının … olduğu, taşımanın varış yerinin … A.Ş olduğu, malın teslim tarihinin 24/08/2015 , varış tarihinin 25/08/2015 olduğu, sözleşmenin şoför olduğu iddia olunan … ve dava dışı … Lojistik şirketi tarafından imzalandığı görülmüştür. … Nakliyat – … tarafından düzenlenen dava konusu taşımaya ilişkin 24/08/2015 tarihli fatura altındaki imza ile alt taşıma sözleşmesinde şöför … adına atılan imzanın çıplak gözle yapılan incelemede benzer olduğu görülmüştür. TTK’nın 875. maddesine göre taşıyıcı, eşyanın ziya ve hasarından, 876. madde uyarınca sorumsuzluk hallerinin mevcudiyetini kanıtlamadıkça, sorumludur. Aynı Kanun’un 879. maddesi uyarınca taşıyan, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin kusurundan sorumludur. Bu nedenle, fiili taşıyıcı şöförün eylemlerinden sorumludur. Somut olaya döndüğümüzde, fiili taşıyıcı olduğu iddia edilen Davalılardan … Nakliyat – … cevap dilekçesinde, dava konusu taşımaya ilişkin düzenlenen 24/08/2015 tarihli faturada imzasının bulunmadığını, bu faturanın dava konusu olay meydana geldikten sonra yapılan inceleme sonrası fatura koçanından bir adet fatura alındığının tespit edildiğini,Taşımacılık sözleşmesini düzenleyen ve kendisini … olarak tanıtan kişinin gerçek kimliğinin tespit edilemediğini, taşımacılık sözleşmesinde imzası olmadığını, davalı …’le eskiye dayalı tanışıklığı olduğunu, davalı …’in bu tanışıklığı kötüye kullanmak suretiyle bilgisi dışında aracında bulunan fatura koçanından 1 adet fatura aldığını iddia ettiği, bu durumda davalı … Nakliyat – … ‘in fiili taşıyıcı olup olmadığının tesbiti önem arzetmektedir. Mahkemece, alt taşıma sözleşmesinde imzası bulunan araç şöförü davalı …’in eylem tarihinden önce … Nakliyat – … firması adına şöförlük yapıp yapmadığı, bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, … adlı kişinin … Nakliyat-… adına daha önceden taşıma sözleşmesi yapıp yapmadığının tesbiti yönünde davalı ticari defter ve kayıtları da inceletilip bu yönde bilirkişi raporu alınarak ve davalının fatura altına atılan imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki itirazı da değerlendirilerek, davalı … tarafından faturanın ne şekilde ele geçirildiğinin tesbiti yönünde TBK’nın 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza soruşturma dosyasının akıbetinin sorulup bu dosyanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı konusunda karar verilerek iddia ve savunma doğrultusunda delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar gözetilerek öncelikle davacının aktif husumetinin olup olmadığı yönünde inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle davacının aktif husumetinin olduğu tesbit edildiğinde ise, davanın esasına ilişkin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’in istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2020 tarih ve 2017/365 Esas – 2020/337 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.