Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/429 E. 2021/439 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/429 Esas
KARAR NO: 2021/439 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI: 2017/91 Esas 2020/900 Karar
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesi ile, 30/05/2016 tarihinde … A.Ş. Tarafından keşide edilmiş, … Topkapı Şubesine ait … nolu 13.000,00.TL’lik çekin davalı tarafa verildiğini, davalının çeki zayi ettim diyerek ve İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/692 Esas sayılı dosya kararını vereceğini taahhüt ederek yeni çek talep ettiğini, ancak davanın duruşmalarına iştirak etmeyerek davanın düşmesine sebep olduğunu ve bu taahhüdünü yerine getirmediği gibi yeni çekide kendilerinden tahsil ettiğini, bu suretle mükerrer olarak ikinci tahsilatı yaptığını, işbu çek içinde tekrar kayıp iddiasında bulunmaması için 18/07/2016 tarihli Beyoğlu …Noterliğinden ibraz edildiğini ancak ikinci defa mükerrer tahsilat yaptığını beyan ettiği, işbu nedenle davalıya tevdi edilen işbu ikinci çeke ödeme yasağı okunulmasını ve çekip iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 22/12/2020 tarih ve 2017/91 Esas – 2020/900 Karar sayılı kararında;”Davacı tarafından açılan dava dosyanın yapılan incelemesinde; ilk olarak 06/06/2017 tarihli 1. celsede dosyanın taraflarca takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve akabinde davacı tarafın talebi üzerine davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, yine 08/05/2018 tarihli 3. celsede dosyanın takipsiz bırakıldığı, bu nedenle yeniden işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve akabinde yine davacı tarafın talebi üzerine davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, 22/12/2020 tarihli 10. celsede dosyanın yeniden takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla dava hakkında HMK 150/6 maddesi gereği doğrudan açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği açıktır.6100 sayılı HMK’nın Madde 150/6 “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükmüne amirdir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafın davasını 22/12/2020 tarihli 10. celse itibariyle 3. kez takipsiz bıraktığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile, Davanın HMK 150/6. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesi ile, Duruşma gününde ilgili mahkeme kaleminde daimi personel olan …’a duruşma saatinden 17 dakika evvel hastaneden sonra duruşmaya 11:30’da geleceğine dair 2 defa arayıp hakime bildirdiğini, hakimin hem kendi mahkemenin daimi çalışan memuruna hem de Sağlık Bakanılığının vermiş olduğu 22/12/2020 tarihli COVİD-19 raporunu mazeret olarak kabul etmeyerek hukuka aykırı karar vererek mazeret bildirilmediğinden dosyayı işlemden düşürdüğünü, Dosyanın hem bilirkişi tarafından davacı … A.Ş. yetkilisi …’un davalı …’a mükerrer ödeme yapıldığı kararının verilmesine rağmen hem de davalı …’ın 18/07/2016 tarihli sözleşmede dava konusu olan çeki davacıya bila bedel iade edeceğine dair kendi ıslak imzasıyla imza altına alınmasına rağmen davacının %100 mağdur olduğu bütün belgelerle bariz apaçık, kesin ve net olmasına rağmen mahkemece hukuka aykırı davranılarak davayı düşürerek davacının mağdur olmasına yönelik karar verildiğini, 1 ay boyunca hastalığının yoğun geçtiğini, kendisinin sosyal güvenceye ve tedavi hatta ilaçları alamayacak derecede maddi yönde zor günler yaşadığını, dosyaya avukat tutacak maddi imkanının olmadığını, dosyanın iki defa yenilendiğini, 3.defada hastalığı, Sağlık Bakanlığından raporu ve duruşma saatinden 17 dk önce kalem çalışanına geleceğini bildirmesine rağmen davalı taraf beklemediğinden duruşmanın saat 11:00’de yapıldığını, Hem ilgili kalem hem de ilgili hakimin mazereti dikkate alarak saat 10:00’daki duruşmanın saat 11:30 bekletilmeden saat 11:00’de yapıldığını, davacının mazeret bırakmadığı demesinin hukuka aykırı olduğunu, Kalemin iki defa arandığı, ilgili mahkemenin kaleminde çalışan ilgili personel ile yapılan telefon görüşmelerinin adliyenin santralinde kayıtlı olduğunu, kayıtların dinlenildiğinde mazeretini 2 defa belirttiğini, Ciddi bir hastalık olup ülkemizde her türlü olanaklar, imkanlar ve imtiyazlar sağlanmasına rağmen mahkemece mazeretin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menfi tesbit davasıdır.Mahkemece, davanın HMK 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut davada, davanın ilk olarak 06/06/2017 tarihinde takipsiz bırakılarak yenilendiği, daha sonra ikinci kere 08/05/2018 tarihinde takipsiz bırakılarak yenilendiği ve son olarak 22/12/2020 tarihli celsede takipsiz bırakıldığı, davalı tarafçada davanın takip edilmediği gerekçesiyle 22/12/2020 tarihli duruşmada davanın HMK’nın 150/6 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Davacınında katıldığı 29/09/2020 tarihli duruşmanın ara kararı ile duruşmanın 22/12/2020 tarihine saat 10:00’a bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.Duruşmaya katılamayacak olan tarafın mazeretini bildirir dilekçenin duruşma günü duruşma saatinden önce dosyaya ibraz edilmesi gerekmektedir.Davacı istinaf dilekçesinde, duruşma günü duruşma saatinden önce kalem personelini arayarak mazeretini bildirip duruşmanın saat 11.30 ‘a kadar bekletilmesini talep ettiğini belirtip bildirdiği saat beklenmeden duruşmanın erken alındığını ileri sürüp istinaf etmiş isede dosya arasında davacının mazeretini bildirir dilekçenin olmadığı, HMK.da da mahkeme kaleminin aranılarak duruşma saatinin bekletilmesi şeklinde mazeret bildirim şekline yönelik bir düzenleme olmadığından ve davacının duruşma saatininden önce mazeret bildirdiğini belgeleyemediği tesbit edilmekle, davacının istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.