Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/408 E. 2023/442 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/408 Esas
KARAR NO: 2023/442 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/508 Esas – 2020/573
TARİHİ: 24/09/2020
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:14/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında Büyükçekmece … Noterliği’nde 19.04.2017 günü … yevmiye ile 2011 model … Marka … plakalı aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışının yapılması konusunda mutabakata varıldığını, mülkiyeti muhafaza kaydının, Kartal … Noterliği’nde sicil defterinin 153. sayfasının 34. sırasının … yevmiye numarasıyla 19.04.2017 günü tescil edildiğini, araç satışı ve mülkiyeti muhafaza kaydının kanunun öngördüğü şekle göre satım ve tescilinin gerçekleştiğini, sözleşmenin imzalanmasıyla davalının 10.000 TL ödeme yaptığını, bakiye 33.600 TL bedel için 20.05.2017 tarihinden başlamak üzere, aylık 2.800 TL taksitle ödemesinin ve sözleşmenin 8. maddesiyle de taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi halinde, borcun tamamının muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığını, davalının sadece 2 taksiti ödediğini, bakiye 28.000 TL borcu bulunduğunu, davalıya Beyoğlu … Noterliği’nden 19.01.2018 günü keşide edilen ihtarnameyle muaccel hale gelen bakiye araç bedelinin 7 gün içinde ödenmesinin aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, 20.01.2018 günü tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme yapılacağı vaadiyle oyaladığını, davalının bilahare aracı teslim edeceğini bildirdiğini, aradan geçen süreye rağmen olumlu bir sonuç çıkmaması üzerine, bakiye araç bedelinin 15 gün içinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin yeniden aynı Noterlikten 23.11.2018 günü keşide edilen ihtarnameyle bildirildiğini, olumlu bir sonuç çıkmadığını, davalının tacir olduğunu, nakliye hizmeti yaptığını, yaklaşık 19 aydır müvekkiline ait araçtan ticari kazanç sağladığını, davalıya satılan aracın kiralanması halinde, aylık kira bedelinin 3.000 TL ile 3.500 TL arasında değiştiğini, dava konusu aracın kasko bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davalının belirtilen araçla kaza yaptığını, aracı hor kullandığını ve araca hasar verdiğini beyanla mülkiyeti muhafaza kaydıyla düzenlenen satış sözleşmesinin feshiyle aracın davacıya iadesine, 19.04.2017 tarihinden bu yana davalı tarafından kullanılması nedeniyle uygun bir kira bedeli ve hor kullanma bedeli kapsamında şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, Büyükçekmece … Noterliği’nde 19.04.2017 günü düzenlenen … plakalı aracın sözleşmeye konu satım bedelinin ödenmediği iddiasıyla dava ikame ettiğini ancak iddiasının haksız olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, müvekkili ile davacı arasında yük taşıma sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme ile müvekkilinin kendisine ait araçta ve davacı taraftan satın alınan araçta taşıma işi gerçekleştirdiğini, bu taşıma işi karşılığında davacı tarafın müvekkilinin araçlarına anlaşmalı olduğu yakıt istasyonlarından yakıt yüklemesi yaptığını, müvekkilinin hesabına nakit olarak ödendiğini ve bir kısmının da dava konusu araç olan … plakalı aracın senet bedeli olan 33.600 TL’nin müvekkilinin cari hesaptaki alacağından düşüldüğünü, cari hesap alacağının incelenmesiyle, söz konusu aracın satış bedelinin müvekkili tarafından ödendiğinin anlaşılacağını, müvekkiliyle davacının grup şirketlerinin taşıma sözleşmesi süresinde yaklaşık 500.000 TL tutarlı fatura kesildiğini, davacı tarafın bu toplam bedelin bir kısmını nakit ödediğini, bir kısmının araçlara yakıt ödeyerek 33.600 TL’lik kısmının ise, dava konusu aracın satım bedeli kapsamında cari hesaptan düştüğünü, halen 169.256,47 TL müvekkiline ödenmeyen borcunun bulunduğunu, davacının bu borcu ödememesi üzerine, Sultanbeyli … Noterliği’nden 16.11.2018 gün … yevmiye ile ihtarname keşide edildiğini, olumlu sonuç çıkmaması üzerine, İstanbul/Anadolu 5. İcra Müdürlüğü’nde… E. sayıyla takip başlatıldığını, müvekkilinin davacı tarafa borcunun bulunmadığını, davacının çektiği ihtarlar ve açtığı davanın kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine, … plakalı aracın kaydında bulunan mülkiyetin muhafaza şerhinin kaldırılarak durumun ilgili trafik müdürlüğüne bildirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 24/09/2020 tarih ve 2018/508 Esas 2020/573 Karar sayılı kararında; “…Davaya konu mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış çerçevesinde davalının sözleşmeye konu bocu ödemediği anlaşıldığından ,davacının sözleşmenin iptali ile TMK 765.maddesi ve 6098 sayılı TBK’nın 260. Maddesi uyarınca kullanım bedelini bilirkişi raporundaki aksi kanaate itibar edilmeyerek talep edebileceği,bilirkişi raporu ile bu miktarın 64.746,66 TL olarak hesaplandığı ancak TBK 260.maddesindeki düzenleme göz önüne alındığında talp edilecek miktarın sözleşme zamanında ifa edilmiş olsaydı elde edecek olduğundan falasını isteyemeyeceği göz önüe alındığında bu miktarın yapılan ödemeler düşüldükten sonra 28.000,00 TL olduğu,bilirkişi raporunda her ne kadar sözleşmede hüküm bulunmaması nedeniyle bu miktarın istenemeyeceğine ilişkin görüş bildirilmişse de 6098 sayılı TBK’nın 260.maddesi uyarınca satılanın alıcıya devrinden sonra dönme iradesi gerçekleşirse bu bedelin istenebileceği,davacının satılanı devretmemiş olsa idi bu bedeli talep edemeyeceği göz önüne alındığında satılanın alıcıda olduğu göz önüne alınarak uygun bir kullanım bedeline hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve bu yöndeki bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.Bilirkişilerin her iki raporuna da yukarıda sayılan istisna haricinde itibar edilmiş ve yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında dava konusu … plakalı aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışına ilişkin taraflar arasında yapılan Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye sayılı 19/04/2017 tarihli sözleşmenin feshine, … plakalı aracın davalı tarafından davacıya iadesine, 28.000,00 TL kira alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar verilmiştir.”gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin önce davacı yanın bünyesindeki şirketlerden … A.Ş. ile 15/11/2016 tarihinde başlamak ve 15/11/2017 tarihinde bitmek üzere yük taşıma sözleşmesi yaptığını, işbu sözleşmeye göre müvekkilinin davacı tarafın yük taşıma işlerini yapacağını ve bu hizmetleri yaparken müvekkiline ait araçların yakıtlarının davacı şirket tarafından karşılanacağını, davacı tarafın yakıt alımı için müvekkiline araç sayısı kadar yakıt kartı verdiğini, müvekkili davacının da … plakalı aracı 10.000 nakit, geriye kalanı ayda 2.800 TL taksitle ve toplamda 43.600 TL vadeli olarak satın aldığını, yapılan sözleşmeye göre satın alınan aracın taksitlerinin müvekkilinin hak edişlerinde mahsup edileceğini, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre, müvekkilinin her ayın birinci gününden başlayarak ayın son gününe kadar yük taşıma işini yapacağını ve ayın son gününde yaptığı işlerin faturasını davacı tarafa keseceğini, müvekkilinin davacı taraftan olan hak edişlerinden davacı şirketten alınan dava konusu aracın aylık 2.800 TL taksiti ve alınan yakıt bedelleri düşürüldükten sonra kalan bakiyeyi davacının müvekkilinin hesabına havale edeceğini, müvekkilinin Nisan 2017 tarihinde yaptığı anlaşma gereği yük taşıma işini yerine getirdiğini ve yapılan hizmet karşılığı olan yaklaşık 75.000 TL hak edişi için, 30/04/2017 tarihinde davacı …Ş’nin fatura kesmesi gerekirken, davacı tarafın müvekkilinden işbu hak edişi için yine kendi bünyesinde olan … A.Ş. Adına fatura kesmesini istediğini ve müvekkilinin Nisan 2017 ayı için … A.Ş’nin kesmesi gereken 75.000 TL tutarlı faturayı … A.Ş. Adına kestiğini, davacı tarafın müvekkili tarafından satın alınan … plakalı aracın borcu olmasına rağmen, hak edişleri aracın borcundan mahsup etmediğini, bu hak edişleri kendi bünyesinde bulunan ikinci şirket olan … A.Ş.’ye cari hesap olarak devrettiğini, 30/04/2017 tarihinden sonra müvekkilinin, davacı tarafın bünyesinde olan … A.Ş. ile sözleşme yaptığını ve bu sözleşme gereği yaptığı hak edişleri bu şirket adına kesmiş olmasına rağmen araçların yakıtlarını 15/11/2016 tarihinde sözleşme yaptığı … A.Ş. tarafından verilen yakıt kartları ile aldığını, müvekkiline yakıt kartlarının ilk sözleşme yaptığı … A.Ş. tarafından verildiğini, 30/04/2017 tarihinden sonra bu şirketle sözleşmesi iptal edilmesine rağmen, müvekkilinin aynı yakıt kartlarıyla … A.Ş. adına yakıt almaya devam ettiğini, bu durumun davacı taraf bünyesinde bulunan iki şirketin arasında fiili bağ olduğuna bir gösterge olduğunu, davacı tarafından müvekkilinin alacaklı olduğu halde borçlu gösterildiğini ve satın almış olduğu aracın taksitlerini ödeyemediğini, davacı tarafın müvekkilinin iyi niyetli ve tecrübesizliğinden faydalandığını beyanla yerel Mahkeme kararının kaldırılması ile taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin feshi, sözleşmeye konu aracın iadesi ile aracın kullanıldığı süre için işleyen kira bedelinin tazmini talebine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Büyükçekmece … Noterliği nezdinde düzenlenen 19.04.2019 tarihli mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile davacı tarafından … plakalı aracın, 43.600 TL bedelle davalıya satıldığı, satış bedelinin 10.000 TL’sinin nakit, kalan kısmın ise 2.800 TL bedelli ve vadeleri 20.05.2017 tarihinden başlamak üzere sıralı 12 adet senet mukabilinde ödeneceğinin, taksitlerden birinin vadesinde ödenmemesi halinde kalan tüm taksitlerin muaccel olacağının kabul edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 19.01.2018 tarihli ihtarname ile; yalnızca iki taksit bedelinin ödendiği beyan edilerek, kalan 28.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 iş günü içerisinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilmiş olacağı ve aracın iade edilmesi gerektiğinin ihtar edildiği, 21.11.2018 tarihli ihtarname ile ise; 28.000 TL araç bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilmiş olacağı ve aracın iadesinin gerekeceğinin, ayrıca araç kasko bedeli, trafik cezaları, protesto masrafları vs için de 11.241,37 TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, taraflar arasında ayrıca yük taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin de bulunduğu, her ne kadar davalı taraf davacı ile yapılan sözleşmeye göre araç taksitlerinin yük taşıma sözleşmesi kapsamında oluşan hak edişlerinden mahsup edileceğini, 75.000 TL bedelli hak edişini davacının isteği üzerine diğer grup şirketi adına düzenlemiş olduğundan, davacının araç taksitlerini hak edişinden indirmediğini iddia etmiş ise de, Noter nezdinde düzenlenen ve sicile kaydedilen mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinde, taksitlerin taraflar arasındaki diğer ticari ilişkinden kaynaklanan cari hesap alacağından mahsup edileceğine dair bir düzenleme olmadığı gibi, yük taşıma sözleşmesinde de bu mahiyette bir düzenlemenin bulunmadığı, davalı tarafından ödendiği iddia edilen senetlerin davacıdan alınması gerekirken halen davacı uhdesinde oldukları, davacı tarafından düzenlenen senetlerin ticari defterlerine kaydedildiği ve davalı tarafından taksitlerin (senet bedellerinin) ödendiği hususunun ispat edilemediği, Mahkemece TMK’nın 765. ve TBK’nın 259. maddesi uyarınca sözleşmenin feshine ve satış konusu aracın davacıya iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, aracın davalının zilyetliğinde bulunduğu süre içerisinde kullanılmış olmasına bağlı olarak TBK’nın 260. maddesi uyarınca, ödenmeyen araç bedeli olan 28.000 TL tutarı kadar kira bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.912,68 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 479,30 TL (420,00 TL + 59,30 TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.433,38‬ TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.