Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/388 E. 2023/440 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/388 Esas
KARAR NO: 2023/440 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/645 Esas – 2020/260 Karar
TARİHİ: 11/03/2020
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 40.000 Euro bedelli, 26.12.2016 tarihli, 16.200 Euro fatura alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının işbu takibin tamamına haksız ve yersiz itirazda bulunduğunu ve bu nedenle takibin durduğunu, davacı … taşımacılık yapan bir firma olup, dava dışı … San ve Dış Tic. Ltd Şti. ile taşıma işi için anlaştığını, 25.08.2016 tarihli bu anlaşmaya göre dava dışı … Tekstil’in numune tekstil ürünlerinin Fransa’ya taşınacağını ve alıcı … Ltd.’ye teslim edileceğini, davacının dava dışı … Tekstilin numune tekstil ürünlerinin Fransa’ya taşınması ve alıcıya teslimi için alt taşıyıcı davalı … A.Ş. ile anlaştığını ancak davalı, malları zamanında Fransa’da alıcıya teslim etmediğinden dava dışı … Tekstil’in müvekkillerini kaybettiğini ve maddi zarara uğradığını, dava dışı … Tekstil’in bu nedenle 05.05.2017 tarihli, … numaralı, 16.200 Euro bedelli zarar faturasını davacı adına tanzim ettiğini, daha sonra davacı ile dava dışı … Tekstil arasında zarar ödemesi için 16.200 Euro üzerinden anlaşmaya varıldığını, davacı, davalı şirketin malları zamanında teslim edememesinden … Tekstil’in fatura tanzim etmesi ile zarara uğradığından, fatura bedelinin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından ödeme için beklenen davalının cevapsız kalması ve yapılan icra takibine hemen itirazda bulunmasının davayı açma zaruretini doğurduğunu beyanla davalının haksız, yersiz ve kötü niyetle yaptığı itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, müvekkilinin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini ancak dava dışı ihracatçı firmanın gümrük işlemlerini tamamlamaması sebebi ile malın Fransa Gümrüğüne teslim edilmek zorunda kalındığını, malların Fransa Gümrüğü’nde bulunan … firmasına teslim edildiğini, gümrük işlemi yapılmadan ülkeye giriş yapmasının mümkün olmadığını, bu hususun e-mail yoluyla davacı şirket yetkilisine bildirim yapıldığını, mailde görüleceği üzere ihracatçı firmanın gümrük işlemlerini yapmadığı, bu sebeple mallann Fransa Gümrüğü’nde beklediği, ilgili belgelerin tamamlaması halinde malları teslim alabilecekleri belirtilmiş olmasına rağmen davacı ve ihracatçı firmanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini ve müvekkiline asılsız isnatlarda bulunulduğunu, taşıyıcı olarak davalının, gümrük işlemlerini yürütme gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin belirtilen tarihte ve usulüne uygun bir şekilde taşıma işlemini gerçekleştirdiğini, davacı veya dava dışı ihracatçı firmanın Fransa Gümrüğü’nde yapılması gereken işlemleri yapmaması sebebi ile mallar millileştirilmemiş ve ülkeye girememiş olup, davalının da malları gümrüğe bırakmak zorunda kaldığını, davaya konu malın değerinin toplamda 2.184 dolar olduğunu, davacının hasar ve zarar bedeli olarak talep ettiği rakamın nasıl hesaplandığını, nasıl böyle bir belirleme yapıldığının bilinmediğini, davacının dava dışı ihracatçı … firmasının söz konusu malların teslim edilmemesi ve kaybolması sebebi ile uğradığı zararın 40.000 Euro olduğunu iddia ettiğini, daha sonra aralarında imzaladıklarını beyan ettikleri bir protokol ile ilgili zararın 16.200 Euro olması konusunda mutabık kalındığını, bu zarar beyanında onlarca çelişki bulunduğunu, malın değeri 2.184 dolar iken, 40.000 Euro zararın nasıl ortaya çıktığı, daha sonra tarafların anlaşması ile 16.200 Euro’ya nasıl düşürüldüğü, 16.200 Euro olarak belirtilen zarar kalemlerinin ne olduğu ve bu zararın kaynağı delil ve belgelerinin ne ve nerede olduğu, davacının bu bedeli dava dışı …’a ödediğine ilişkin ödeme dekontları ve belgelerin nerede olduğu hususlarında davacının açıklama yapması gerektiğini, davacının basiretli bir tacir olarak zararın davalının kusurundan kaynaklandığını, davalının ihmal ve hatası ile olduğunu, resmi ve yazılı kayıt deliller ile ispat etmekle yükümlü olduğunu, sunulan delil ve belgeler ile malların Fransa’ya kadar taşındığının da açıkça ortada olduğunu, davalının herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, CMR’nin 17. maddesi gereğince davalının malın Fransa Gümrüğü’ne teslimine ilişkin sunduğu belge ile sorumluluktan kurtulduğunu, gümrük işlemleri davacı ve dava dışı ihracatçı firmanın sorumluluğunda olup, davalıya kusur ve zarar izafe edilemeyeceğini, davalı tarafından davacı aleyhine işbu davadan bağımsız olarak İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/458 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının, davalının organizasyoncusu olduğu ve alt taşıma işini yaptığı bir kısım ürünleri geç teslim ettiğini ve davalının da kendisine yansıtılan gecikme zarar bedelini davacıya yansıttığını, davacının da bu diğer cari hesap bakiyesini davalıya ödememiş olması sebebi ile hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve bu takibe itiraz etmesi sebebi ile hakkında İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/458 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, işbu davanın hala devam ettiğini, bu nedenle davacının kendisine gecikme bedeli yansıtılması sebebi ile hasım kabul ettiği davalıya karşı iş davayı ikame ettiğini, davacının tamamen hasmane duygular ve haksız kazanç elde etmek amacıyla fahiş bedeller talep ettiğini, bu nedenle davacının iyi niyetten uzak davasının reddi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/03/2020 tarih ve 2018/645 Esas – 2020/260 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmuazlığa uygulanacak CMR Konvansiyonunda taşıma sözleşmesine aykırılık kapsamında zıya,hasar ve gecikmeden kaynaklanan zararlar dışındaki davacının davadışı gönderici ile aralarında anlaştıkları müşteri kaybı ve maddi zarar nedeniyle dolaylı zararı taşıyıcıdan talep edilemeyeği, gümrükleme işlemi lie ilgili olarak davalı özel olarak sorulmu olduğu ispatlanamadığı ve 05/07/2017 tarihli Anlaşma Protokolünde davalı … A.Ş’nin taraf olmadığı dolayısıyla sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davalı … A.Ş.’ye karşı ileri sürülemeyeceği dikkate alınarak ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili şirket, dava dışı … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile taşıma işi için anlaştığından taşınan ürünlerin alıcıya teslimi için alt taşıyıcı davalı … A.Ş. ile anlaştığını, davalı şirket malları zamanında Fransa’da alıcıya teslim etmediğinden, dava dışı … Tekstil’in müvekkillerini kaybettiğini ve maddi zarara uğradığını, bu taşımanın yapıldığının dosyaya sundukları belgelerle sabit olduğunu, dava dışı … Tekstil’in 05.05.2017 tarihli, … numaralı 16.200 EURO bedelli zarar faturasını müvekkili şirket adına tanzim ettiğini, daha sonra müvekkili şirket ile dava dışı … Tekstil’in zarar ödemesi için 16.200 EURO üzerinden anlaşmaya vardığını, taşınan mallarda numune mal olduğu için ve teslim edilemediğinden dava dışı … Tekstil’in yüklü miktardaki siparişinin iptal olduğunu, siparişin bedeli 80.000 Euro olduğundan, zarar faturası olarak dava dışı … Tekstil müvekkili şirkete 40.000 EURO fatura kesmiş olup, daha sonra karşılıklı anlaşma yapıldığını ve 16.200 EURO bedelin o günkü kur üzerinden hesaplanarak dava dışı … Tekstil’in banka hesabına ödendiğini, Mahkeme tarafından alınan ana bilirkişi raporunun mali açıdan değerlendirme başlıklı bölümünde, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiğini ve müvekkili şirketin davalı şirketten 156.557.99 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, bilirkişi ek raporunun sonuç başlıklı bölümünün 2. maddesinde, dava dışı gönderene ödeme yapılmadığı denilmişse de; 16/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun mali açıdan değerlendirme başlıklı 3.1.4 maddesinin son paragrafında müvekkili şirketin dava dışı … Tekstil’ e 11.05.2017 tarihinde 4.528,76 TL ve 06.06.2017 tarihinde 59.212,50 TL ödeme yapıldığı görülmüştür denildiğini, işbu dilekçe ekinde ödeme dekontlarını sunduklarını, bilirkişi ek raporunun sonuç başlıklı bölümünün 2. maddesinde dava dışı gönderenden bahsedilmişse de, gönderen … Tekstil ile anlaşma yaptığından ve … Tekstil’e zarar faturası kestiğinden, …’ın da anlaşmayı müvekkili şirketle yaptığından, ticari hayatın olağan akışı gereği zarar faturasını müvekkili şirketten tahsil ettiğini ve dava dışı gönderene ödemesini yaptığını, müvekkili şirketin davalı şirketin taşıma işini yerine getirmemesinden dolayı zarara uğradığını ve mağdur olduğunu, müvekkili şirketin mağduriyetinin nedeni davalı şirketin kusurundan kaynaklandığından müvekkili şirketin zararını karşılaması gerektiğini, Mahkeme dosyasında mevcut olan ve işbu dilekçe ile sunulan belgelerle farklı bir bilirkişi kurulundan yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etme zarureti doğduğunu, davalı vekilinin zamanaşımı iddiasının doğru olmadığını, CMR Konvansiyonu madde 32’nin “bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır.” şeklinde olduğunu, davalı şirketin taşıma fiilinin sorumluluğunu bilebilecek bir basiretli tacir olduğunu, buna göre davranmayıp kötü hareket ederek kusurlu davrandığını ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını, bu nedenle 3 yıllık zamanaşımı süresinin işbu davada uygulanması gerektiğini beyanla yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, uluslararası kara yolu ile taşınan emtianın alıcısına geç teslim edildiğinden bahisle göndericinin müşteri kaybı nedeniyle uğradığı iddia edilen zararın alt taşıyıcıdan rücuan tahsili talebine ilişkindir. Davacı taraf, dava dışı … Tekstil İnş. San. ve Dış Tic. Ltd Şti. tarafından Fransa’da mukim alıcı … Ltd.’ye gönderilen emtianın taşınması konusunda adı geçen şirket ile anlaşma yaptığını ve bu taşıma işinin davalıya devredildiğini, davalının emtiayı geç teslim etmesi nedeniyle, dava dışı gönderici şirketin zarara uğradığını ve kendisi adına fatura düzenlediğini, dava dışı şirket ile yaptıkları anlaşma neticesinde zararın indirildiğini ve ödendiğini, zarardan alt taşıyıcı davalının sorumlu olduğunu beyan ederek, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile; 26.12.2016 tarihli fatura dayanak gösterilmek suretiyle 16.200 EURO asıl alacak ve 200.17 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.400,17 EURO alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı taraf, davanın zamanaşımına uğradığını, emtianın Fransa’ya taşındığını, Fransa Gümrüğü’nde bırakıldığını, gümrükleme işlemlerinin gönderici veya alıcı tarafından yapılması gerektiğini, kendisine atfı kabil bir kusur olmadığını, talep edilen zararın fahiş ve afaki olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemece taraf delillerinin ibrazı sağlanarak, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 2 ayrı rapor alınarak istinafa konu karar verilmiştir. Dava karayolu ile uluslararası eşya taşımacılığından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünde CMR hükümlerinin uygulanması gerekir. CMR’nin 32/1. maddesine göre, sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresi 1 yıl, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise 3 yıldır. Dava konusu taşımada yükleme 26.08.2016 tarihinde yapılmış olduğundan, Mahkemenin CMR madde 32/1-b kapsamında yapılan zamanaşımı süresinin geçmediğine yönelik tespiti isabetlidir. CMR madde 17 ile; taşıyıcının, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğu, eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşıyıcının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşıyıcının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşıyıcının sorumluluğunun söz konusu olmayacağı, CMR madde 23/5 ile; gecikme halinde, hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşıyıcının bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere bir tazminat ödeyeceği, CMR madde 11 ile de; malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için, göndericinin, lüzumlu belgeleri taşıyıcıya vermesi ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlaması gerektiği kabul edilmiştir. Somut dosya kapsamında; davacı ile dava dışı gönderici ve davacı ile davalı arasında taşımanın yapılacağı süre ve teslim tarihine dair bir anlaşma olmadığı, davacı tarafından yalnızca malların geç teslim edildiğinin iddia edildiği, teslimin hangi tarihte yapıldığı ve gecikmenin nerede yaşandığı konusunda bir açıklama yapılmadığı, davalı tarafından malların Fransa Gümrüğü’ne getirildiği, gümrükleme işlemlerinin yapılmaması nedeniyle teslimin geciktiğinin beyan edildiği, davacı tarafından dosyaya, gümrükleme işlemlerinin davalı alt taşıyıcı tarafından yapılacağı ve yapılmaması nedeniyle teslimde gecikme yaşandığına dair somut bir delil sunulmadığı gibi, sunulan 05.05.2017 tarihli protokolün ve kayıp ürün demuraj ücreti adı altında davacı adına düzenlenen faturanın, geç teslim nedeniyle dava dışı göndericinin uğradığı iddia edilen zararı ispata elverişli olmadığı, bu minvalde Mahkemece ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.