Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/376 E. 2021/353 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/376 Esas
KARAR NO: 2021/353 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/681 Esas
TARİH: 16/12/2020 Tarihli Ara Karar
DAVACI / BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Menfi Tespit – İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 19/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVA :Davacı / birleşen davada davalı vekili dava dilekçesi ile, Davalı şirket ile toplamda 808.000 $ + KDV bedeli ile 6390 adet … hücreli güneş modülü üretimi ve satışı konusunda anlaşma yapıldığını, sözleşme gereği ürünlerin üretim merkezinde kamyon üstünde teslim edileceğini, ürünlere ilişkin verilecek siparişe konu tüm ödemenin alınması halinde siparişin kesinleşeceği, KDV’siz satış tutarından 570.000 $ ödemenin nakden bakiye 238.000 $’lik ödemenin ise, değişik tarihli çek verilerek yapılacağı, yapılan bu ödemeler kaşılğı olarak da davacı şirketçe teminat olarak davalıya 30 Kasım 2019 tarihli 600.000 $ miktarlı “teminata verilemez, ciro edilemez” kaydını taşıyan teminat çekinin teslim edileceği ve ürünlere ilişkin ilk kısmın sevke hazır olduğunda bu çekin davalı şirketçe davacıya iadesinin kararlaştırıldığını, muhatap şirkete ürünlerin teslime hazır olduğnu bildirildikten sonra 15 gün içinde teslim almayarak sözleşmeyi ihlal etmesi halinde, alınan peşin ödemenin KDV eklenmiş şekilde toplam satış tutarına defaten ödeneceği, davacı tarafnıdan 5 gün önceden davalıya kaç adet ürünün sevkiyata hazır olacağını e-posta yolu ile bildirileceği, 15 gün içinde ürünlerin teslim alınmaması halinde, teslim alınmayan ürün bedellerinin ve KDV bedelinin ürünler teslim alınmış gibi muaccel hale geleceği hususlarının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 2.1 maddesine dayanarak bu sözleşmeye ek olarak yapılan 10/07/2019 tarihli mutabakat ile 3300 adet güneş modülünün sözleşmede kararlaştırılan güneş modülünden daha ileri teknoloji olan bifacial olarak teslimin kararlaştırıldığını, sözleşme konusu bakiye panellerin monoperc olarak teslim edileceği ve bakiye satış bedelinin ödeme tarihleri ve şekilleri hususunda mutabata varıldığını, davacının taahhüdüne davalı tarafından itirazi kayıt düşülmediğini, davacının yapılan ödemeye karşılık gelen adetteki panel kelmp seti ile birlikte ürünleri sevkiyata hazır ettiğini, sözleşmede belirlenen usul ile davalı şirkete taraflarına ödenen bedele karşılık gelen miktardaki ürünlerin sevkiyata hazır olduğunun bildirildiğini, davalı şirkete teminat olarak verilen çekin iadesinin talep edildiğini, davalının talepleri yerine getirmediğini, davalıya Kartal … Noterliği’nin 27 Ağustos 2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarının keşide edildiği, ihtarname ile ürünlerin teslim alınmamasının ve teminat çekinin iadesi için 7 günlük süre verildiğini, verilen sürede ihtar edilen hususların yerİne getirilmediğini, davalı şirket tarafından Beşiktaş Noterliği’nden gönderilen 7 Mayıs 2019 tarih ve … sayılı ihtarı ile sözleşmenin feshinin ihtar edildiğini, akabinde Beyoğlu … Noterliği’nin 1 Ekim 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönüldüğünün ihtar edildiğini, sözleşmeden dönmeye ilişkin şartların gerçekleşmediğini, kaldı ki sözleşmenin davalı tarafça haklı bir neden olmadan feshedilmesi veya ilhah edilmesi halinde ödenmiş olan bedelin tamamının davacı şirkette kalacağı, şirketin zararının bu bedelden tahsil edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının ürünlerin teslim alınmasında temerrüde düştüğünü, davalıya ait GES sahasına davacı teknik ekiplerinin yaptığı incelemede çelik konstrüksiyonunun tamamlanmamış olduğunun, mekanik ve elektrik altyapısının hazırlanmamış, tel ve çit ve yolun bulunmadığı, güneş paneli montajına uygun olmadığı hususlarının tespit edildiğini, ayrıca İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 D.İş dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tesbite göre elektrik altyapısının hiç yapılmadığı, güneş panelleri montajının yapılmasının şu an için mümkün gözükmediğini, işin bitirilmesinin güneş panelleri ile ilgisinin bulunmadığı hususlarını belirlendiğini, ayrıca teslime hazır olunan ürünler ile ilgili Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/24 D.İş dosyası ile tespit yapıldığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, telafisi imkansız zararların doğmaması için davalıya verilen 30/11/2019 vadeli 600.000 $ bedelli çekin karşılığında herhangi bir borcun bulunmadığının tesbitine, öncelikle çekin bankaya sunulması halinde işlem yapılmaksızın mahkemesine gönderilerek, mahkeme kasasında emanet olarak saklanmasını, davacı tarafça 4500 küsur panel üretilmişken, davalı tarafça teslim alınmamasından dolayı anılan çek ile 600.000 $ ödeme ihtilamli ve tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu, bankadan sordurulduğunda ‘Karşılıksızdır’ kaşesi ile ticari itibarı ve mali güvenilirliği de zarara uğrayacağı gözönünde bulundurulduğunda, mahkemece belirlenecek miktarda teminat karşılığı anılan çek hakkında ödemesini ve takibe konulmasmı engelleyecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemek zorunda kaldıklarından bahisle menfi tespit davasının kabulü ile, davacının davalı şirket lehine keşide ettiği teminat çekinin karşılığında herhangi bir borcunun bulunmadığının tesbitine, dava konusu … Bankası Dalayoba girişimci şubesine ait 0022117 seri 30/11/2019 tarih ve 600.000 $ bedelli çekin iptali ve hükümsüzlüğüne, dava konusu çekin dosyasına sunulmak üzere ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek kararın kesinleşmesine kadar ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 13. ATM 2019/1070 E. 2020/132 K. SAYILI DAVADA:Davacılar vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili … A.Ş. ile ile … A.Ş. arasında 08.03.2019 tarihinde Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye açıkça aykırı davranan ve sözleşmeden dönülmesine rağmen dava konusu çeki iade etmeyen davalıya borcun bulunmadığını, çekin ödenmesi halinde müvekkilinin zor duruma düşeceğini, çekin avali de kapsayacak şekilde, ödeme yasağı ve icra takibine konu edilememesi yönünde İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalarının kabul edilerek davalıya borcu bulunmadığının tespitini , İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131 d.İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyadi tedbir talebinin devamını, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/681 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, yargılama gideri, vekalet ücretinin ve kötü niyet tazminatının davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İhtiyati tedbire itiraza konu İstanbul Anadolu 13.ATM. nin 03/12/2019 tarih 2019/131 D.iş sayılı dosyasında; ” … Bankası Dünya Ticaret Merkezi Şubesin de bulunan davacı şirket hesabından, Lehtarı … A.Ş., keşidecisi … A.Ş. olan 15.12.2019 tarihli, 190.000 TL bedelli … seri numaralı çekin muhatap bankaya ibrazı halinde tedbirin karşılığının ödenmesinin menine, Dava konusu çekin ; lehtar tarafından keşideci … A.Ş. Ve avalist … aleyhine tedbirin icra takibine konulmasının durdurulmasına, Dava konusu çek bedelinin % 20’si oranında 38.000,00 TL nakti veya banka teminat mektubu ibrazı halinde ihtiyati tedbirin infazına, ” şeklinde 6100 sayılı HMK. Nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği karara karşı davacı / birleşen davada davalı … tarafından itiraz başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati tedbire itiraz eden … vekili itiraz dilekçesi ile, taraflar arasındaki 08.03.2019 tarihli 6390 adet güneş modülü satın alınması konusunda 808 USD + KDV bedelle anlaşıldığını ve dava konusu çekin iş bu sözleşme hükümlerine göre ihtiyati tedbir talep eden davalı şirketin yapacağı peşin ödemeye karşılık kendilerine verildiğini, sözleşme gereği ürünlerin sevkiyata hazır olduğunu, kendilerine Kartal … Noterliğinin 27.08.2019 gün ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilmesine rağmen ürünlerin keşideci tarafından teslim alınmadığını, GES sahasında … A.Ş. Yi temsilen panellerin teslimi için teknik ekip ile birlikte Edirne İpsala ilçesinde Turpçular köyünde 16.09.2019 tarihinde yapılan incelemede güneş panellerinin takılması için gerekli altyapının hazırlanmadığı İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 değişik iş sayılı dosyasında tespit edildiğini kendilerinin Adımayaman Sulh hukuk Mahkemesinin 2019/24 değişik iş sayılı dosyasında ürünlerin teslime hazır olduğunun tespit edildiğini, ihtiyati tedbirin haksız ve kötü niyetle talep edildiğini, ürünlerin tedbir isteyene teslim edilmek üzere 4 aydır fabrikada beklediğini, ürün bedelinin ödenmesinin haksız olarak ihtiyati tedbir ile engellendiğini ve bu nedenle tedbirin kaldırılması mümkün olmadığından teminatın çok düşük olarak yatırtıldığını belirterek ihtiyati tedbire esas teminat yönünden itiraz etmiştir. Mahkemece HMK’nın 397/4.maddesi gereğince itirazın esas dosya olan İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1070 Esas dosyası içerisine gönderildiği, İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/02/2020 tarih 2019/1070 Esas 2020/132 Karar sayılı kararı ile; işbu dava dosyası ile, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/681 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla; işbu dava dosyasının İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/681 esas sayılı dosyası ile 6100 sayılı HMK madde 166 gereğince birleştirilmesine ve yargılamaya İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/681 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine ve 2019/131 D.İş dosyasında yapılan itirazın birleşen dosyada değerlendirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/12/2020 tarih ve 2019/681 Esas sayılı ara kararında; “…. Mahkemenin işbu dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu 13. ATM’nin 2019/1070- 2020/132 Esas sayılı dosyasında bulunan ve aynı mahkemece verilen 2019/131 D.iş sayılı dosyasından verilen 03.12.2019 günlü ihtiyati tedbire davalı alacaklının davalı çek lehdarının yaptığı itirazın niteliği ve kapsamı dikkate alındığında, Taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı borcun usulüne uygun olarak borçlu alacaklı tarafından sözleşme edimi ürünlerin ifaya hazır ayıpsız olarak üretilip üretilmediği ve teslimle temerrüde düşüp düşmediği konusunda işbu dosyada taraflar arasında yargılamanın devam etmekte olduğu, karşılıklı edimleri içeren akitlerde ifanın karşılıklı olarak yapılması ve edimini ifa etmeyen tarafın karşı taraftan edimini ifa etme talebinde bulunamayacağı ilkesi de göz önünde bulundurularak davalı alacaklının işbu ihtiyati tedbire esası yönünden yaptığı itirazın reddine, Ancak taraf menfaatleri ve davanın neticesine göre, çek alacaklısının, çekin bir ödeme aracı olduğu da dikkate alınarak haklarının korunması bakımından Mahkememizce dosya içerisine çek bedelinin %20’si oranında teminat yatırılmasına ilişkin bahsi geçen dosyadaki davacıların teminat yatırılmasına ilişkin mahkememiz kararının, resen ve taktiren değiştirilerek çek bedelinin tamamının yatırılan teminata ek olarak davacılar tarafından dava sonunda haklı çıkana ödenebilmesi bakımından, davacılara çek bedeli miktarı 190.000 TL’yi mahkememiz veznesine 2 haftalık kesin süre içerisinde nakdi veya teminat mektubu olarak depo etmesine, aksi halde verilen ihtiyati tedbirin belirtilen süre sonunda kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verileceği ve ilgili banka şubesine ihtiyati tedbirin kaldırıldığının bildirilmesine, Huzurda bulunan davalı vekillerine teminatın tamamlanması konusunda ara kararın ihtarına karar verilmiş ve karara karşı davacı / birleşen davada davalı vekili ve davalı / birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı / birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131D.iş sayılı dosyası ile müvekkili davalı şirkete, davacı şirketin borcu bulunmadığına buna ilişkin tedbire konu çekin ödemesinin durdurulmasına ilişkin 03.12.2019 tarihli tedbir kararına usule ve hukuka aykırı olması ve maddi gerçeklikle bağdaşmaması sebebiyle itiraz edildiğini, Taraflarından yapılan ihtiyati tedbire ilişkin itiraz aynı çeke ilişkin İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1070E. Sayılı dava dosyasının ilk duruşmasında dava dosyasının İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/681 E sayılı tarafımızdan davacı tarafa açılmış teminat çekine ilişkin kambiyo senedin menfi tespit konulu dava dosyasıyla birleştirme kararı verileceği ve birleşen mahkemede değerlendirilmesine karar verildiğini, Dava dosyalarının birleşmesi ile taraflarından yapılan ihtiyati tedbir kararına itiraz incelemesi yaklaşık bir sene sonrasında 16.12.2020 tarihli duruşmasında;”-Mahkememizin işbu dosyası ile birleşen istanbul Anadolu 13. ATM’nin 2019/1070- 2020/132 Esas sayılı dosyasında bulunan ve aynı mahkemece verilen 2019/131 D.iş sayılı dosyasından verilen 03.12.2019 günlü ihtiyati tedbire davalı alacaklının davalı çek lehdarının yaptığı itirazın niteliği ve kapsamı dikkate alındığında,Taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı borcun usulüne uygun olarak borçlu alacaklı tarafından sözleşme edimi ürünlerin ifaya hazır ayıpsız olarak üretilip üretilmediği ve teslimle temerrüde düşüp düşmediği konusunda işbu dosyada taraflar arasında yargılamanın devam etmekte olduğu, karşılıklı edimleri içeren akitlerde ifanın karşılıklı olarak yapılması ve edimini ifa etmeyen tarafın karşı taraftan edimini ifa etme talebinde bulunamayacağı ilkesi de göz önünde bulundurularak davalı alacaklının işbu ihtiyati tedbire esası yönünden yaptığı itirazın reddine” karar verildiğini, Anılan kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme kararında ; taraflar arasında dava konusu çek hakkında hem yargılamanın devam ettiğini, hem de ifasını yerine getirmeyen tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiş olması kesin ve inandırıcı bir delil dava dosyasında bulunmadığından tedbir kararının kaldırılmaması hukuka aykırı olduğunu, Dava konusu çek 190.000 TL bedelli ve 15.12.2019 vadeli çek olduğu, bu çeke karşı vade tarihinden çok kısa bir süre öncesinde açılan ihtiyati tedbir talebinin 03.12.2019 tarihli huzurunuzdaki birleşen dava davacı tarafından çek karşılığının ödenmemek adına tamamen kötü niyetle açılmış olup, muhatabını alacağına kavuşmasını engellemek maksadıyla açılmış olduğu( emsal Yargıtay içtihatlarında da vade tarihinden kısa süre önce açılan menfi tespit davası ve tedbir taleplerinin çek bedelini ödememek maksadıyla kötü niyetle açıldığı kabul edilmektedir.) ve sunulan teminat mektubuyla da tek taraflı iddia ve beyanlara dayanarak üstelik herhangi bir teminat veya hatır çeki de olmadığı halde yani koşulsuz şartsız ödemeyi taahhüt ettiği halde usule ve hukuka aykırı olarak tedbir kararı verildiğini, Tedbir kararına bakıldığında 03.12.2019 tarihli olduğu tarafımızdan anılan tedbir kararına yasal süresinde itiraz edildiği, hali hazırda birleşen dava dosyasında değerlendirilmesine karar verilmişse de müvekkilin ürettiği ürünlerin bedelini tahsil etmek amacıyla verilen çekin bedeline ulaşması yaklaşık bir senedir tedbir kararı hakkında değerlendirme yapılması beklenilmektedir. Yargılamadan beklenen hukuki fayda müvekkil şirket adına sağlanamadığını, ihtiyati tedbir ve bu tedbir kararlarına itiraz, istinaf bekletilmeksizin yapılan hukuki işlerden olup, ivedilikle ve öncelikle bu usule ve hukuka aykırı haksız tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, Davalı müvekkili şirketin Türkiye Adıyaman merkez fabrikasında Cam-cam çerçevesiz güneş paneline yönelik kendi AR-GE’si ile panel üretimi gerçekleştiren , ticaretini yapan, bunun yanı sıra Güneş Enerji Santrali inşa yapımı ve devreye alınması işlerini gerçekleştiren ticaretini yapan, sektöründe öncü firmalardan olduğunu, Müvekkili şirketin ile davacı … A.Ş arasında, 08.03.2019 tarihinde yapılan tarafların açıkça imzasını ve kabul beyanlarını içeren satın alma sözleşmesi gereğince taraflar, 6390 adet … hücreli Güneş Modülü toplamda 2300400Watt 126 USD/adet + KDV olmak üzere toplamda 808.000,00 USD+KDV fiyatları üzerinden anlaştığı ve bu amaçla davacı tarafça yapılacak ödemeler üzerine sipariş kesinleşecek ve davalı müvekkili şirket tarafından üretimine başlanacağı kararlaştırıldığını, ancak davacı şirket tarafından sözleşme kapsamındaki ürün bedeline karşılık müvekkili davalı şirkete sadece ve sadece 570.000 USD ve dava konusu 190.000 TL bedelli çek verilmiş olup, sözleşme konusu bakiye 238.000+KDV bedeli davalı müvekkili şirkete ödenmemesi yada ödemeye ilişkin çeklerin teslim edilmemesi üzerine sözleşme konusu edimlerini yerine getirmeyerek ilk sözleşme ihlalini gerçekleştirdiğini, Anılan sözleşme madde 2.5’te Ürünler’e ilişkin ilk sevkiyata kadar alıcı taraf olan davalı şirket tarafından davacı müvekkili şirkete orijinal KDV Teşvik Belgesi sunulması halinde KDV’nin tahsil edilmeyeceği kararlaştırıldığını, ancak davacı tarafça davalı müvekkili şirkete bu zamana kadar sunulmuş herhangi bir KDV Yatırım teşvik belgesi bulunmamak olup, ödeme yapılacak bedele KDV ilave edildiğini, Tarafların Sözleşme madde 2.1 kapsamında davacı müvekkili şirketin ürünlerin üretiminde ilerlemiş teknolojiyi kullanabileceğini ve ancak bununla yükümlü olmayacağını kararlaştırdıklarını,Sözleşme madde 2.7’de davalı şirket tarafından ürünlere ilişkin verilecek siparişe konu tüm ödemenin alınması halinde siparişin kesinleşeceği hususu açıkça düzenlendiğini, bu doğrultuda aynı madde kapsamında davalı şirket, işbu sözleşme imza tarihinden itibaren en geç 24 saat içinde KDV’siz satış tutarından 570.000 USD miktarındaki ödemeyi nakden ve defaten yapacağını ve ayrıca 30 Kasım 2019 tarihli ve 30 Aralık 2019 tarihli, 17.000 USD miktarlı 2 adet çek ve 30 Ocak 2020 ile 30 Aralık 2020 tarihleri arasında ay sonu tarihli, 17.000 USD miktarlı 12 adet çek olmak üzere … tarafından ön yüze “avalimdir” ibaresi yazılarak kefalet tesis edilecek toplam 14 adet çek ile bakiye bedel olan 238.000 USD’ı ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak davacı şirket tarafından bu tarihe kadar sözleşme bedeline karşılık 570.000 USD ve 190.000 TL çek verildiğini, bunun dışındaki sözleşme ödeme edimini yerine getirmediklerini, Bu doğrultuda Sözleşme madde 2.8.e uyarınca da davalı şirketin yapacağı peşin ödeme karşılığında davacı müvekkili şirket tarafından teminat olarak 30 Kasım 2019 tarihli, 600.000 USD miktarlı “teminata verilemez, ciro edilemez” teminat çekinin davalı şirket’e teslim edileceği ve ürünlere ilişkin ilk kısım sevke hazır olduğunda bu çekin davalı şirket tarafından davacı müvekkili şirkete aynen iade edileceği kararlaştırıldığını, Taraflar işbu Sözleşme madde 2.2’de ürünlerin sevkiyatının Sözleşme madde 2.7’de belirtilen tüm ödemelerin gününde alınması halinde en geç 55.gün başlayacağı ve her iş günü bazında 1 kamyon 720 adet modül olarak en geç 70.günde teslimatın tamamlanacağı hususunda anlaştıklarını, aynı doğrultuda tarafların ürünlerin davacı şirket’e ait fabrikada kamyon üstünde (… uyarınca … Adıyaman Fabrika kamyon üstü) teslim edileceği hususunda anlaşmış olup Sözleşme madde 2.4’te Muhatap Şirket’in Ürünlerin kısmen veya tamamen kendisine hazır olduğu bildirildikten sonra 15 gün içinde teslim almayarak Sözleşmeyi ihlal etmiş olması halinde alınmış peşin ödemenin KDV eklenmiş şekilde toplam satış tutarına tamamlanarak defaten ödeyeceği kararlaştırıldığını,Tarafların Sözleşme madde 2.8.a kapsamında davalı şirket’in davacı şirket’e en az 5 iş günü öncesinden Ürünler’e ilişkin kaç adet ürünün ve hangi ürünlerin sevkiyata hazır olacağını e-posta yolu ile bildireceğini ve ürünlerin teslime hazır olmasına rağmen 15 gün içinde davalı şirket tarafından bedeli ödenmeyerek teslim alınmaması halinde teslim alınmayan ürünlerin bedelinin ve KDV bedelinin ürünler teslim alınmış gibi muaccel hale geleceğini kararlaştırdıklarını, Taraflar Sözleşme madde 2.1’e dayanarak işbu sözleşmeye ek olarak aralarında yaptıkları 10.07.2019 tarihli yazılı mutabakat gereği davalı şirket tarafından ödenen bedel karşılığı olan ürünlere ilişkin 3300 adet güneş modüllerinin Sözleşme’de kararlaştırılmış olan güneş modüllerinden daha ileri teknoloji olan bifacial (çift yüzlü) yine 360w güce sahip aynı olarak teslim edileceği ve ancak sözleşme konusu bakiye kalan güneş modüllerinin monoperc( tek yüzlü) olarak teslim edileceği ve bakiye kalan satış bedelinin ödeme tarihleri ve şekilleri hususunda mutabakata vardıklarını, müvekkili şirket tarafından verilen taahhütte davalı şirket tarafından herhangi bir itirazi kayıt düşülmediği gibi itiraz etmemekle birlikte, bu şekilde teslim almayı kabul ettiklerini, Buna göre davacı müvekkili şirket Sözleşme madde 2.7 gereğince tüm ödemelerin alınmaması sebebiyle Ürünler’e ilişkin bedeli ödenmeyerek siparişi kesinleşmeyen kısım hariç, ödemesi yapılarak kesinleşen siparişe ilişkin davalı şirket tarafından yapılan ödemeye (KDV Teşvik Belgesi sunulması halinde veya sunulmaması halinde olmak üzere her iki duruma göre) karşılık gelen adetteki panel klemp seti ile birlikte ürünleri 05.08.2019 tarihinde sevkiyata hazır ettiklerini, bunun taraflar arasındaki e-mail yazışları ile sabit olduğunu, Bu doğrultuda Sözleşme madde 2.18’de kararlaştırılmış olan Sözleşme dahilindeki veya Sözleşme ile ilgili olarak yapılacak ihbar veya diğer iletişimlerin yazılı şekilde sadece İngilizce ve Türkçe dilinde şahsi olarak e-posta biçiminde yapılacağı ve bunlarında taraflar arası uyuşmazlıklarda kesin delil olarak kabul edileceğine dair delil sözleşmesi bulunduğu hükmüne dayanılarak müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete gönderilen e-posta ile davalı şirket tarafından ödenen bedele karşılık gelen miktardaki Ürünler’in sevkiyata hazır olduğu ve davacı müvekkili şirkete ait fabrikada kamyon üstü teslim alınılabileceği bildirilmiş ve Sözleşme madde 2.8.e uyarınca davalı şirket’e teminat olarak verilen teminat çekinin ürünlerin ilk kısmı sevke hazır olduğunda davalı şirket tarafından müvekkili şirkete iade edilmesi talep edilmiş olmasına rağmen davalı şirket bunları hiçbir şekilde yerine getirmediğini, Buna binaen davacı müvekkili şirket tarafından davalı şirket’e Kartal …Noterliği’nin 27 Ağustos 2019 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği ve davalı şirkete sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince KDV Teşvik Belgesini sunması, davacı şirkete halihazırda yapılmış olan ödemeye karşılık gelen adetteki panel ve klemplerin davacı şirketin fabrikasında kamyon üstü teslim alması ve davalı şirkete teminat olarak verilen teminat çeki ürünlere ilişkin ilk sevkiyatla davacı şirkete iade etmesi için 7 günlük süre verildiği hususları ihtaren bildirildiğini, ancak davalı şirkete ihtar edilen hususlar kendisine verilen 7 günlük süre içinde davalı şirket tarafından hiçbir şekilde yerine getirilmemiş ve ürünleri teslim alma edimin ifasında temerrüte düştüğünü Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.4.maddesi hükmü gereği panellerin hazır olduğu halde 15 gün içinde teslim almayarak sözleşmenin ihlal edilmiş olduğu ve sözleşmeye konu edimin ifasında temerrüde düşmüş olduğundan, taraflarından alınmış peşin ödeme KDV eklenmiş şekilde toplam satış tutarına tamamlanarak cari hesabına alacak kaydı olarak işlenmiş bulunmakla, karşı tarafa ihtar edildiğini, Buna karşılık davacı şirket tarafından davalı şirketin temerrüt ve sözleşmenin haklı nedenle fesih ihtarından sonrasında Beyoğlu …Noterliği’nin 01 Ekim 2019 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönüldüğü ihtar edildiği, bahse konu davacı şirkete ait çeşitli tarihli çelişkili ifadeler içeren ihtarnamelere ve aleyhe olan hususlara karşı tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; taraflar arasındaki Sözleşme kapsamında yerine getirilen karşılıklı edimler, Sözleşme hükümleri ve davalı şirketin bahse konu ihtarnamelere konu talepleri göz önünde bulundurulduğunda Türk Borçlar Kanunu ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince sözleşmeden dönmeye ilişkin şartların gerçekleşmediğini, Sözleşme madde 2.8.a’da davalı şirket tarafından Sözleşme’nin haklı bir neden olmaksızın kendisi tarafından feshedilmesi veya ihlal edilmesi halinde, ödenmiş olan bedelin tamamının müvekkil şirkette kalacağı, davacı şirketin ilgili zararını bu bedelden tahsil edeceği kararlaştırıldığını, Müvekkili şirket tarafından üretilen ve teslime hazır olan ürünlerin davacı şirket tarafından ileri sürülen çeşitli bahanelerle teslim alınmaması ve sözleşme kalan bakiye bedelin ödenmemesi GES’ lerin bağlantı anlaşmasından 2 yıl içerisinde geçici kabul başvurusu yapılmış olması gerektiği, bu sürenin ise 15.03.2019 tarihinden başladığı ve sürenin bitiminden önce süre uzatım almış olduğu düşünülse santral projelerini tamamlamaya niyeti olan basiretli bir tacir tarafından hayatın olağan akışına göre kendisinden yapılması beklenen eylemler olmadığını, davacı şirketin ürünleri teslim almaması ediminde temerrüte düşmesi, müvekkile şirkete atfedeceği herhangi bir haklı gerekçesi bulunmamakta olup, davalı şirket tarafından ileri sürülen iddialar GES santralleri projelerini yakmak pahasına üretilen ürünlerin teslim almamaları akla mantığa sığmadığını, Bunun nedenini öğrenmek adına GES sahasına müvekkili şirket teknik ekipleri tarafından GES sahasına müvekkili şirket teknik ekipleri tarafından Edirne İli İpsala İlçesi ve … Köyü …-…-… parsellerin bulunduğu yere 16.09.2019 tarihinde gidilerek yerinde tespit ve değerlendirmelerde bulunularak bir keşif raporu hazırlandığı, anılan rapora göre çelik konstrüksiyonun büyük çoğunluğu tamamlanmadığı, mekanik ve elektrik altyapısı hazırlanmadığı, tel çit ve yolun olmadığı, güneş paneli montajına uygun olmadığı tespitlerinin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, Ayrıca davacı müvekkili şirket tarafından İpsala Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/13 D. İş dosyası ile Ürünler’in montajının yapılacağı güneş santrallerinin kain olduğu Edirne ili, İpsala ilçesi, … Köyü sınırları içinde …-…-…-… numaralı Parsellerde tespit yaptırıldığını, bahse konu dosyada, güneş santrallerindeki diğer eksik veya hiç yerine getirilmeyen işlerin yanı sıra elektrik altyapısının hiç yapılmadığı, güneş panellerinin montajının şu an yapılmasının mümkün gözükmediği, güneş santrallerinin bu haliyle … Geçici Kabulü’ne sunulamayacağı ve güneş santrallerinin bitirilememesinin tek başına güneş panelleri ile ilgili olmadığı tespit edildiğini, Bununla birlikte müvekkili şirketin teslime hazır ettiği ürünlere ilişkin Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/24 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığı, bahse konu dosyada, davalı şirket tarafından KDV Teşvik Belgesi sunulması veya sunulmaması halindeki durumlara ilişkin olmak üzere Sözleşme kapsamında ödenen bedele karşılık gelen adetteki ürünlerin üretiminin yapılarak müvekkili şirkete ait fabrikada kamyon üstünde sevkiyata hazır olduğu tespit edildiğini, Diğer taraftan sözleşme konusu ürünlerin teslim edilenler ürünlerle aynı özellikte olmadığı ve ihtiyaçlarına ve projelerine uygun olmadığı, … Projesinde tadilat gerektirdiği ve bir maliyet ortaya çıkaracağına ilişkin iddia ve beyanlarını da kesinlikle kabul etmediklerini, bunun ispatı bakımından taraflar arasında imzalanan önceki tarihli sözleşme de ürünlerin biaficial özellikli olduğu, ayrıca taraflar arasında yapılan protokolde de biaficial üste teknoloji ürün olduğu ve bu şekilde teslim edileceğine ilişkin mutabakata kabul ettikleri ardından davacı vekilinin iddiaları aksine davacı şirket yetkilkilerinin biafacial güneş paneli data bilgilerini talep ettiğine ilişkin e-maillerle sabit olduğu, bu nedenle maddi gerçekliğie aykırı iddia ve son derece yersiz sebeplerle ürünleri teslim alamamalarına bahane oluşturmanın ötesine geçmediğini, Davalı şirket tarafından üretilen ve teslime hazır edilen mono ve biafacial güneş panellerinin data verileri üzerinde uzman teknik bişlirkişi tarafından dosyasına sunulan uzman görüşünde de aynı amaca hizmet ettikleri birbirlerine ikame edilebildikleri hatta biafacial güneş panellerinin yüksek verimlilikte ileri teknoloji kullanılarak üretilen ürünler olduğu, teknik özellik incelemesinde güç ebat ve ölçülerinin birbirine uygun olduğu … Projesinin tadiline gerek olmadığı sonuç ve kanaatleri ile davacı tarafın ürünleri kötü niyetle teslim alamamama gerekçesi olarak ortaya attıkları iddialarında bu bakımdan çürütülmüş olacağını, Bu sebeplerle davacı şirket tarafından davalı müvekkili şirkete keşide edilmiş olan Beşiktaş … Noterliği’nin 07 Mayıs 2019 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Beyoğlu …Noterliği’nin 01 Ekim 2019 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesine konu edildiği şekilde Sözleşme’nin davacı şirket tarafından feshini veya sözleşmeden dönülmesini gerektiren hiçbir haklı sebep bulunmadığı gibi davacı şirketin ödediği bedel iadesine, gecikme cezasına ve cezai şarta ilişkin talepleri mesnetsiz olup, davacı şirketin zarara uğraması, elektrik üretimine ilişkin gelir, üretim veya kar kaybının olması veya itibar kaybı yaşaması söz konusu olmadığını, zira davalı müvekkili şirket yukarıda belirtilmiş olan dosyalara konu tespitler doğrultusunda sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, buna karşılık davacı müvekkili şirket davalı şirketin temerrüde düştüğü hususlar sebebiyle çeşitli masraf ve giderler ile birlikte zarar ve kar kayıplarına uğradığı ve maruz kaldığını, müvekkili davalı şirket sözleşme konusu edimlerini yerine getirdiği ve sözleşme konusu ürünleri ürettiği ve teslime hazır hale getirmiş olmasına rağmen bedelini tahsil edememiş durumda olduğunu, dava konusu bu çekle bir nebze de olsa zararını tahsil edebileceğini, bu sebeple çeke ilişkin tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, Davalı tarafından sözleşme bedelinin tamamının ifa edimini yerine getirilmemesi üzerine, sözleşme konusu ürünlerin ödenen bedel karşılığı miktarda ürettiği, ve belirtilen süre içerisinde teslime hazır olduğu, üretilen malların sözleşme konusu mallarla aynı özellikte olduğu, bu ürünlerin hazır edilmesine rağmen, davalı şirketçe teslim alınmadığı, ürünlerin belirtilen süre içerisinde teslim alınmaması sebebiyle sözleşme bedelinin tamamının muaccel alacak haline geldiği, sözleşme ve birleştirilen dava ise davalının davacıya borçlu olduğu ve ürünlerin teslimi ile birlikte teslim edilmesi gereken dava konusu teminat çekin tarafımıza teslim edilmemesi vadesinde bankaya ibraz edilmesi ile kötü niyetle bedelinin tahsili yoluna gidilmek istendiğini, Sözleşmeye göre davacı tarafın herhangi bir haklı gerekçesi olmadığı halde sözleşmeyi feshetme veya sözleşmeden dönmenin hukuki şartları gerçekleşmediğinden, davalı şirketin sözleşmeden doğan dava konusu çek karşılığı alacağı, hatta daha fazla bakiye alacağı bulunmakta olduğunu,Yukarıda bahsi geçen tespitlerden çıkan ve dosyadan haricen öğrenilen davacı şirketin anılan …e ilişkin çelik konstrüksiyon üretimi gerçekleştiren firma ile de hukuki uyuşmazlık içinde olduğu ve sahada tespit yapıldığı bilgileri dahilinde olup, UYAP’ tan buna ilişkin davacı şirketin taraf olduğu dosyalar sorgulanarak, bu dosyalara ulaşılabileceğini, anılan GES santralinin … geçici kabule hazır edilmediği ve faaliyete geçememesindeki neden müvekkili şirketin güneş panellerinin teslimi ile doğrudan alakalı olmadığı, zaten halihazırdaki GES sürecinde projenin … geçici kabulüne hazır olmayacağı, sahanın panel montajına hazır olmadığı, projenin bu aşamada atıl kaldığı açıkça ortada olup, 7 tır gibi bir alan kaplayan müvekkili şirketin Adıyaman Fabrikası deposunda bedeli ödenen ve siparişi kesinleşen büyük kutular halinde teslime hazır bekleyen panellerin davalı şirket tarafından montaja hazır olmaması nedeniyle teslim alınması, nakliyesi, nerede depo edileceği ve bekletileceği, bu süreçte ürünlerin piyasa fiyatlarının düştüğü düşünüldüğünden davacı şirket tarafından ürünlerin teslim alınmamasını mantıklı olarak açıklamakta olduğunu, ancak müvekkilinin şirketin anılan sözleşmeye göre ürünlerin tesliminde kendisine iade edilmek üzere iyi niyetle keşide edilen teminat çekinin kötü niyetle hali hazırda haksız bir şekilde elinde tuttuğu dava konusu 600.000,00 USD bedelli teminat çekin tahsili amacında olduğunu, Sunulan tedbire itiraz ve red kararının istinafı dilekçemiz tarafınızdan incelenmekle yukarıda izah etdilen hiçbir hususa değinmeden davalı şirketin sözleşme konu malı tesliminde geciktiği ve üretmediği, taraflarına verilmek istenen malın ise aynı mal olmadığı iddiasıyla sözleşmeden döndüklerini beyan etmişseler de maddi gerçeklikten uzak ve mahkemeye tek taraflı, eksik ve hatalı beyan ve iddialarla dosyasına sunulan teminat karşılığında ihtiyati tedbiren durdurulması kararını aldıkları ve sözleşmeden kaynaklı alacaklarına karşılık çek tahsilini müvekkili şirket gerçekleştirememiş büyük anlamda maddi kayıp yaşadığını, İhtiyati tedbir koşulları oluşmadığını, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlık yargılmayı gerektirdiğinden davacı tarafın çeke karşı borçlu olmadığının dava dosyasına sunulan delillerle yaklaşık ispat koşulu sağlanamadığından HMK aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, Hukukun kötü niyeti korumayacağını, davalı tarafın sözleşmeye ve B.K na T.M.K. 1.2.maddelerine aykırı eylemlerinin tespiti ile müvekkili şirketin hukuki menfaatlerinin korunması bakımından İvedilikle ve öncelikle ihtiyaten anılan çekin ödemesini engeller mahiyette tedbir kararının kaldırılmasını gerektiğini, Müvekkili şirket davacı şirketten hem sözleşme konusu ürünleri ürettiği, hem de teslim alınmayarak sözleşmeden kaynaklı alacaklarının tazmini ve yaklaşık yaklaşık 16 aydır fabrika deposunda 7 tır büyüklüğünde malın depolama masraflarının tahsili için anılan çekin tahsili gerektiği, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan 190.000 TL nin çok üzerinde alacaklı olduğu, hatta tedbir kararına göre dosyasına sunulan teminat mektubu 190.000 TL bedelin %15 değerinden çok fazla olacağı açıkça ortadadır. Bu nedenle yukarıda arz ve izah edilen ve dosyasına sunulan tüm bilgi ve belgeler kapsamında davalı müvekkili şirketin anılan karardan zarar görme ihtimalinin büyük olduğu göz önünde bulundurularak borçlu olan davacı şirkete ait çekin ödemesine ilişkin tedbire ilişkin itirazlarımızın kabulü ile tedbirin ivedilikle kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/681E Sayılı dava dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1070 E. sayılı menfi tespit davasına aynı mahkemenin 2019/131 D.İŞ sayılı dosyasında verilen davacı şirkete ait 190.000 TL bedelli 15.12.2019 vadeli çeke ilişkin tedbir kararının reddine ilişkin 16.12.2020 tarihli kararının, müvekkili şirketin halihazırda uğradığı ve uğrayacağı hak kayıplarının dosyasına sunulan teminat miktarının çok üzerinde olması sebebiyle tedbir kararının kaldırılmasına, ilgili bankasına ve icra müdürlüklerine bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı / birleşen davada davacı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ile, Davalının istinaf başvurusu hukuken kabul edilebilir olmadığını, Davalı ile müvekkili arasındaki 08.03.2019 tarihli Satın Alma Sözleşmesi uyarınca, müvekkil, davalıdan 808.000 US$ bedelli 6390 Adet … hücreli güneş paneli modülü (toplamda 2300400 Watt) sipariş ettiği, sözleşme bedelinin yaklaşık %75’ine tekabül eden tutarı da (590.000 US$ peşin ve 190.000 TL Çek) sözleşmenin imzalanmasını takiben ödediği, Panellerin kararlaştıran teslim tarihi Mayıs 2019 olduğu, ancak davalı tarafından paneller teslim edilmediği, hatta daha sonra anlaşıldığı üzere sözleşmede belirtilen “… hücreli güneş panelleri” hiç üretilmediği, davalı müvekkilinin işine yaramayan başka model bir güneş paneli ürettiğini iddia ettiği, bunun da müvekkiline teslimi için davalının uygun bir girişimi olmadığı, yani müvekkilinin alacaklı temerrüdüne düşmediği/düşülmediği konusu açık olduğu, nitekim davalının uygun bir ifa teklifi olmadığı ve müvekkilinin sipariş ettiği ürün hiç üretilmediğini, Müvekkili çeşitli bahanelerle 5 ay oyalandığı, panellerin hiçbir zaman teslim edilmeyeceğinin anlaşılması üzerine de 01.10.2019 tarihinde sözleşme müvekkili tarafından feshedildiği ve müvekkili tarafından peşinat olarak verilmiş olan 190.000 TL’lik çekin, çek karşılığında hiçbir mal veya hizmet alınamadığı için, ödenmemesi talepli tedbir istendiği ve işbu dava ile birleşen (İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1070 E.) menfi tespit davası açıldığını, Olayın seyrinden görülebileceği üzere İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı müvekkilinin haklılığının yaklaşık olarak ortaya koyulması gerekliliği bakımından yerinde olduğunu, Ayrıca davacı tarafından verilen 600.000 US$ bedelli çek de karşılıksız çıktığı, davacının finansal olarak batık olduğu yani 190.000 TL’lik çekin müvekkilinden tahsil edilmesi halinde çek bedelinin iadesi bakımından müvekkilinin geri dönülemez bir zarara uğrayacağını, bu nedenlerle 190.000 TL’lik çek üzerindeki tedbirin devamına karar verilmesi gerektiğini, Yukarıda açıklandığı üzere, 16.12.2020 tarihli ara karar ile birleşen davaya konu 190.000-TL bedelli çekin dava sonuna kadar ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbirin devamı için çek bedeli kadar ek teminat yatırılması kararı verildiği, bu kararın hukuka aykırı ve müvekkilinin teminatın artırılması nedeniyle zararını tazmin edememesi bir yana ek teminat ile daha fazla zarar uğraması söz konusu olduğunu, Huzurdaki dava kapsamında ilk açılan menfi tespit davasına konu 600.000$ bedelli çek için verilen ihtiyati tedbir kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırıldığını, sırf bu husus dahi görünürde müvekkillerinin haklı olduğunu, tahsil edilemeyen çek kapsamında alacaklı olduklarını ve bu maada davaya konu 190.000-TL bedelli çeki ödemesinin ilk bakışta hukuka aykırı olacağını, müvekkilinin alacağını tahsil edememişken bir de hak edilmediği halde bu çekin ödenmesinin yapılması / teminat yatırılması onun zararını kat ve kat artıracağı, dava kapsamında verilen tedbirin amacını ortadan kaldıracağını, Bu bağlamda; dava konusu olay dilekçelerde açıklandığı üzere müvekkili tarafından 570.000 US$ peşin ödeme yapılması ve 190.000 TL’lik çek verilmiş olmasına karşın davacının müvekkiline herhangi bir mal teslim etmemesinden kaynaklandığını, Davacının müvekkiline vermiş olduğu 600.000 US$ bedelli bir çek bulunduğu, söz konusu çek yerel mahkemece verilen tedbir nedeniyle takibe konulamadığı, davacı haksız bulunup tedbir kaldırıldıktan sonra çek bankaya ibraz edilmiş ancak karşılıksız çıktığını, bunun üzerine taraflarınca çeke ilişkin takip başlatıldığı, (İstanbul … İcra Müd. … E.). davacı tarafından açılan ve İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2020/235 E. sayısı ile görülen şikayet yargılamasında çeke ilişkin tedbir verildiği ve çek takibi bu nedenle askıda kaldığını, Müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, verdiği peşinat tutarı olan 570.000 US$, tedbire konu 190.000 TL bedelli çek, gecikme zammı, faiz ve diğer zararları ile birlikte müvekkilinin alacağı olduğunu, Tedbir alınması için verilen teminat, aleyhine tedbir uygulanın olası zararını karşılamak maksadıyla alındığını, mahkemece verilen tedbir nedeniyle 600.000 US$ bedelli çek uzunca bir süre takibe konulamadığı, tedbir İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından haksız bulunup kaldırıldığında ise çek karşılıksız çıktığını, Bu defa, müvekkilleri tarafından davacı-karşı davalıya verilen çek tutarı kadar ek teminat talep edilmesi ile müvekkilinih zararı iyice artacağını, dava kapsamında, tüm işlemler müvekkilinin zararına ve taraflar arası eşitlik ilkesine aykırılık taşımakta olduğu, 570.000-USD ödeme yapan müvekkili olduğu, malları teslim alamayan, davacıyı temerrüte düşürerek sözleşmeyi fesih eden müvekkili olduğu, davacının somut bir zararı yokken taraflarınca ödenen güncel kur ile yaklaşık 4.5 Milyon TL tahsil ederek kendileini zarara uğratmışken, bu parayı yaklaşık 2 yıldır kullanmış olan davacı iken, bunun üstüne 190.000-TL bedelli çek için çek bedeli kadar teminat istenmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu, Kaldı ki davacı müvekkili bu peşinatı, kuracağı güneş enerjisi santrali için alacağı panellere finansman olması amacıyla … Bankası A.Ş.’den kullandığı kredi ile ödediği, mallar teslim alınamadığı ve santral faaliyete geçemediği için bu gelirden yoksun kalan müvekkili, kredi taksitlerini ödemeye ve zarara uğramaya devam ettiğini, bu sefer de kredi ödemeleri gelir olmadığı için yapılamadığı ve tekrar kredi çekilerek, davacıya ödenen peşinat için yüksek maliyetli bir ödeme planı oluşturulduğunu, müvekkili ekonomik yönden bu işlemler nedeniyle çok ciddi zarara uğradığı, batık olan bu para nedeniyle ciddi nakit dar boğazına girdiği, müvekkilinin amacı devam eden diğer projesini bitirerek, dava konusu çek için çekilen kredinin ödemesini sağlamak olduğu, ancak 190.000-TL ek teminat yatırılması durumunda 2. Projede de finansman sorunu ortaya çıkacak ve bitirilemeyen proje nedeniyle kredi ödemeleri yapılamayacak ve müvekkilinin mevcudiyeti riske girecek, bankalar tarafından kredinin geri çağrılması söz konusu olacağını, İşbu dava menfi tespit davası olduğu, İİK mad.72 ve devamı kapsamında müvekkili çek bedelinin %20 si kadar teminatı hali hazırda yatırdığı, dosyadaki deliller kapsamında da haklılığı ve tedbirin de haklılığı açık olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 16/12/2020 tarihli 190.000,00.TL ek teminat yatırılmasına ilişkin karara yapılan itirazın reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstanbul Anadolu 13.ATM. nin 03/12/2019 tarih ve 2019/131 D.İş sayılı dosyasında; … Bankası Dünya Ticaret Merkezi Şubesin de bulunan davacı şirket hesabından, Lehtarı … A.Ş., keşidecisi … A.Ş. olan 15.12.2019 tarihli, 190.000 TL bedelli … seri numaralı çekin muhatap bankaya ibrazı halinde tedbirin karşılığının ödenmesinin menine, Dava konusu çekin ; lehtar tarafından keşideci … A.Ş. Ve avalist … aleyhine tedbirin icra takibine konulmasının durdurulmasına, Dava konusu çek bedelinin % 20’si oranında 38.000,00 TL nakti veya banka teminat mektubu ibrazı halinde ihtiyati tedbirin infazına, ” şeklinde 6100 sayılı HMK. Nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği karara karşı davacı / birleşen davada davalı … tarafından itiraz başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararına konu çek ile ilgili İstanbul Anadolu 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1070 esas sayılı dosyası ile, davacılar … A.Ş. ve … tarafından davalı … A.Ş. ‘ye karşı lehtarı … A.ş. , keşidecisi … A.Ş. olan 15/12/2019 tarihli 190.000,00 TL bedelli 24432 seri numaralı çeke ilişkin olarak davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tesbit davası açıldığı, dosya içerisinde bulunan 2019/131 değişik iş dosyası ile verilen İhtiyati Tedbir kararına değişik iş dosyası üzerinden itiraz edildiği, D.İş dosyasında itirazı değerlendirmenin esas dosya üzerinden yapılmasına 27/01/2020 tarihinde karar verildiği,İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tedbire itirazın değerlendirilmeden dosyanın İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/681 esas sayılı dosyası ile 6100 sayılı HMK madde 166 gereğince birleştirilmesine ve Mahkemenin 2019/131 D.İş dosyasında yapılan itirazın birleşen dosyada değerlendirilmesine karar verildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/12/2020 tarih ve 2019/681 Esas sayılı ara kararı ile, davalı alacaklının işbu ihtiyati tedbire esası yönünden yaptığı itirazın reddine ve çek bedeli 190.000 TL.nin tamamının yatırılan teminata ek olarak davacılar tarafından nakdi veya teminat mektubu olarak depo etmesine karar verilmiş ve karara karşı davacı / birleşen davada davalı vekili ve davalı / birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’ nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir,” hükmünü içermektedir. HMK’ nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Birleşen İstanbul Anadolu 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1070 esas sayılı menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı dava dilekçesi ile, taraflar arasında 08/3/2019 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığı, satın alma sözleşmesi uyarınca 808.000 USD. Olan sözleşme bedeli karşılığında davalı satıcı tarafından 6390 adet … hücreli güneş modülü toplamda: 2300400 Watt teslim edilmesinin kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.7. Maddesinde belirtilen peşinat kısmına tekabül etmek üzere 11/03/2019 tarihinde üç işlemde toplam:570.024 USD.ödendiği, yine sözleşmenin 2.7. Maddesine göre 08/03/2019 tarihinde 15/12/2019 vadeli 190.000,00 TL. Bedelli çekin davalıya verildiği halde davalı tarafça sözleşmenin 2.2. Maddesi uyarınca kararlaştırılan sürede panellerin teslim edilmediğini,bu nedenle davacı tarafından Beşiktaş … Noterliği’nden 07/05/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarın çekildiği, davalı şirketin yetkilisi …’in 10/07/2019 tarihinde davacı ofisine gelerek kendi el yazısı ile taahhütde bulunduğunu ancak panele ilişkin taahhütlerin davacı tarafından kabul edilmediği, Beyoğlu … Noterliğinden çekilen 01/10/2019 tarih ve … yevmiye nolu nolu ihtar ile satın alma sözleşmesinden dönüldüğü belirtilerek lehtarı … A.Ş. olan 15.12.2019 tarihli, 190.000 TL bedelli … sayılı çeke ilişkin, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşme gereğince edimini yerine getirmesine rağmen, davacının edimini yerine getirmediğini belirtmiştir. Talebin İİK’ nın 72. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasında icra takibi öncesinde ihtiyati tedbir talebi olduğu kabul edilse bile, dosyaya sunulan belgeler, çek sureti, sözleşme, taraflarca çekilen noter ihtarları ve dosya münderecatından; taraflar arasında 08/3/2019 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığı, satın alma sözleşmesi uyarınca 808.000 USD. Olan sözleşme bedeli karşılığında davalı satıcı tarafından 6390 adet … hücreli güneş modülü toplamda:2300400 Watt teslim edilmesinin kararlaştırıldığı, taraflar arasında yapılan satın alma sözleşmesi uyarınca tarafların sözleşmede belirtilen yükümlülüğünü tam ve zamanında yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeden dönmesinin yerinde olup olmadığı, sözleşmenin 2.7. Maddesine göre 08/03/2019 tarihinde davacı tarafından davalıya verildiği belirtilen talep ve dava konusu 15/12/2019 vadeli 190.000,00 TL. Bedelli çekten kaynaklı davacının davalıya borçlu olup olmadığı yargılamayı gerektirip, dosya içine sunulan deliller ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli olmayıp talep konusu çekin bedelsiz olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirmektedir.Bu nedenle davacı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçeyle reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı -birleşen davada davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, davacı -birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 16/12/2020 tarih ve 2019/681 Esas sayılı tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, kabule göre davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacı-birleşen davada davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/681 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen 16/12/2020 tarih ve 2019/681 Esas sayılı tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/131 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, B-Kabule göre davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 2-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Davacı – birleşen davada davalı tarafından yatırılan 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-Davalı – birleşen davada davacı tarafından yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/03/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.