Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/345 E. 2021/351 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/345 Esas
KARAR NO : 2021/351 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/316 Esas – 2019/511 Karar
DAVA İtirazın İptali
KARAR TARİHİ 18/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili bankanın … Tic. A.Ş. arasında akdedilen 26/04/2017 tarihli 3.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalılardan …’nun anılan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarının Beşiktaş …. Noterliği’nden 28/08/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, davalılar hakkında İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1320 değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın icra takibinde haksız olduğunu, icra takibine konu kesin ve muaccel hale gelmiş bir borç olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında devam eden ticari ilişkide daha önceden yapıldığı gibi son döneme ilişkin bir borç mutabakatı yapılmadığını, bu mutabakat yapılmadan müvekkili şirketten ve diğer davalıdan talepte bulunulmasının ve temerrüde düşürülmelerinin hukuken mümkün olmayacağını, bu hususun müvekkillerince alacaklı gözüken bankaya keşide olunan Kadıköy … Noterliği’nin 06/09/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtildiğini, müvekkili …’nun kefaletinin iş bu davaya konu kredinin verilmesinden önce sona erdiğini, iş bu kredi ile ilgili usulüne uygun olarak alınmış bir kefalet bulunmadığını, banka ile müvekkili şirket arasında dosyaya ibraz olunan kredi sözleşmelerinin imzalanmasından sonra 20/04/2017 tarihli KGF destekli yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu itibarla eski tüm sözleşmelerin hukuken geçersiz hale geldiğini, davacı tarafın faiz taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi 20/06/2019 tarih 2018/316 Esas – 2019/511 Karar sayılı kararında;1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile (kefil olan davalının kefalet limiti kapsamında sorumlu olması kaydı ile) 2.495.656,97-TL asıl alacak, 237.919,39-TL işlemiş faiz, 11.895,96-TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %44,16 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,Hüküm altına alınan alacağın (2.495.656,97-TL asıl alacak + 237.919,39-TL işlemiş faiz=2.733.576,36-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 546.715,27-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuşturDavalılar vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek adli yardım talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurmuş, gerekli olan istinaf harçlarını yatırmamıştır.Davalılar, istinaf başvurusu sırasında yatırması gereken istinaf peşin harcını yatırmadığından, ilk derece mahkemesince HMK’nın 344. maddesi uyarınca muhtıra tebliğ edilmiş, muhtırada verilen yasal bir haftalık kesin süre içinde harç ikmalinin yapılmaması üzerine;
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARINDA: ilk derece mahkemesinin 20.06.2019 tarihli ek kararıyla, HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca, davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı müvekkili …’nun üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerinde değerinin üzerinde hacizler bulunduğunu, bu nedenle taşınmazlar üzerinde tasarruf edemediğini, adli yardım taleplerinin kabulü gerektiğini, adli yardım taleplerinin kabul edilmemesinin ve ilk derece mahkemesince verilen istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararın kaldırılmaması halinde müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararlar doğacağını, adil yargılanma hakkının ve hak arama özgürlüğünün ihlal edileceğini, bunun da anayasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin istinaf harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğunu, koşulları oluşan adli yardım taleplerinin kabulü yerine istinaf başvurularının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek adli yardım talepli olarak ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İlk derece mahkemesince harçların süresi içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 344. maddesi gereğince muhtıra tebliğ edildiği, buna rağmen harçların tamamlanmadığı ve bunun üzerine başvurunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararın verildiği anlaşılmaktadır.Davalılar vekili ilk derece mahkemesinin esas kararına karşı süresinde adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunmuş, istinaf harç ve giderlerini yatırmamıştır. Bunun üzerine dairemizce 05/01/2020 tarih 2019/2578 E. Nolu karar ile davalıların adli yardım taleplerinin reddine dair karar verilmiş olup dairemizce adli yardım talebinin reddine dair verilen karara davalılar vekilinin itiraz etmesi üzerine, itirazı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD.’si 16/01/2020 tarih ve 2020/1 D.iş, 2020/1 K. Sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş, dairemizce 23/01/2020 tarih 2019/2578 E., 2020/80 K. Sayılı karar ile HMK’nın 344 maddesi uyarınca istinaf harç ve giderlerinin yatırılması için muhtıra çıkarılmak ve gerekli işlemleri yapmak üzere dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş, ilk derece mahkemesince davalılar vekiline istinaf harç ve giderlerinin tamamlanması için HMK’nın 344. Maddesi gereğince muhtıra çıkarılmıştır.HMK’nın 344. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıra tebliğine rağmen istinaf harç ve giderlerinin yatırılmaması halinde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilir. HMK’nın 344. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıraya rağmen süresi içerisinde istinaf harçlarının yatırılmadığı, muhtıra tebliğinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararı usul ve yasaya uygundur.Bu nedenle davalılar vekilinin yerinde olmayan ilk derece mahkemesinin ek kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi ile esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.