Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/341 E. 2021/313 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/341
KARAR NO: 2021/313
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME:İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020 (İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Ara Karar)
DOSYA NUMARASI: 2020/834 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ambalaj üretimi ile karton kutu, etiket üretimi ve satışını yaptığını, müvekkili şirket tarafından davalı/borçlu şirkete toplam 27.778,59.-TL’lik ürün satıldığını ve fatura düzenlendiğini, borca istinaden bir kısım ödemeler yapılmış ise de, müvekkilinin, davalı/borçlu şirketten faiz ve ferileri hariç olmak üzere 13.805,41.-TL bakiye alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve alacak rehinle temin edilmediğinden davalı/borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen müvekkili şirketin alacağına yeter miktarda davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, mevduat ve vasıtalarının üzerine uygun görülecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir/haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin icra takibine dayanak fatura ile davacı şirkete borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/11/2020 tarih ve 2020/834 Esas sayılı ara kararı ile; ” ….İncelenen dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesi anlatımıyla talebinin itirazın iptali olduğu, dosyadaki iddiaların bu aşamada soyut iddialar olduğu, iddiaları destekler mahiyette dosyaya somut bir delil de sunulmadığı, iddiaların yargılamayı gerektirdiği, yine borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olmasına ilişkin de herhangi bir delil sunulmadığı, bu haliyle yaklaşık ispat koşuluğunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacının ihtiyati haciz verilmesi talebinin İİK nın 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından talebin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, İhtiyati haciz koşulları bulunduğunu, verilen ara kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten faiz ve ferileri de hariç olmak üzere 13.805,41.-TL bakiye alacağı bulunduğunun, tarafların ticari defter ve belgeleri ile sabit olduğunu, bu hususun dava dilekçesi ekinde sundukları faturalar ve sevk irsaliyesi ile de sabit olduğunu, “yaklaşık ispat” yükümlülüğünün yerine getirildiğinin dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılabileceğini, yerel mahkemece hatalı olarak olarak ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, mevzuatın tam ispat değil, yaklaşık ispatı yeterli gördüğünü, davalı/ borçlu şirketin, söz konusu borcunun vadesinin geldiğini ve vade üzerinden de uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, müvekkili şirketin alacağının rehinle de temin edilmediğini, müvekkilinin, alacağını ileride tahsil edememe ihtimali/riski bulunduğunu, bu nedenle davalının mal kaçırmasına meydan vermemek için ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, taleplerinin reddedilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesince 11.11.2020 tarihinde verilen İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak, uygun görülecek teminat mukabilinde talepleri gibi ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, müvekkili tarafından davalıya düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için yaptıkları takibe de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptalini ve ihtiyati haciz karara verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Somut uyuşmazlık bakımından; tek taraflı olarak düzenlenen fatura alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Davacı tarafça talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirmektedir. Davacı tarafça, İİK 257/2. maddede öngörülen ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğuna (borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığına) dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu hali ile, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, mahkeme ara kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.