Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/300 E. 2021/296 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/300 Esas
KARAR NO: 2021/296 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2020
NUMARASI: 2020/556 D.iş Esas 2020/602 D.iş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep edenler vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile … ile … arasında akdedilen 12/03/2020 tarihli inşaat Ortaklık Yapım Sözleşmesine istinaden müvekkili … yetkilisi …’nın babası müvekkili …’ın yetkilisi … tarafından İnşaat Ortaklık Yapı Sözleşmesinde belirtilen …’in yükümlülüklerini teminen belirtilen avans bedeline istinaden müvekkili …in sözleşme kapsamındaki taahhüdüne uygun olarak …’nın yetkilisi olarak hareket eden davalı … emrine ödenecek şekilde teminat çekleri düzenlenmiş olduğunu bu teminat çeklerinin ciro edilemeyeceği ve sözleşme kapsamında şarta bağlandığı çek üzerinde belirtildiği davalı … tarafından hukuka aykırı yollarla, çeklerin ödenmesi için gerekli şartların gerçekleşmesi beklenmeksizin, teminat olarak verilmiş ve ciro edilemez hükmüne amir çeklerin 3. Kişilere ciro edilmesi suç teşkil ettiği, işbu eylem ve davranış müvekkili …’ı ve müvekkili …’i zarara uğradığını, henüz vadesi gelmemiş müvekkili …, müvekkili …’in İşbirliği Sözleşmesi’ndeki taahhüdünü yerine getirmek ve İşbirliği Sözleşmesi kapsamında belirli şartların gerçekleşmesi halinde ödenmesi kararlaştırılan avans bedeline ilişkin olarak söz konusu tutarları şartlar gerçekleşinceye dek teminat altına almak maksadıyla Müvekkil … için müvekkili … İşbirliği Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen Protokol kapsamında ciro edilemeyecek ve şarta bağlı 8 adet çek keşide ettiğini, müvekkili …’ın …’a ait 30.04.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkili …’ın …’a ait 15.05.2020 tarihli 150.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkili …’ın …’a ait 15.06.2020 tarihli 750.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkil …’ın …’a ait 15.07.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkil …’ın …’a ait 15.08.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkili …’ın …’a ait 15.09.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkili …’ın …’a ait 15.10.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkil …’ın …’a ait 15.11.2020 tarihli 300.000,00 TL tutarında 3500000 seri numaralı teminat çek, her ne kadar Protokol kapsamında bu çekler belirtilmiş olsa da yine Davalı … tarafından müvekkillerinden çek talep edilmesi üzerine, müvekkili …’ın …’a ait 15.09.2020 tarihli 150.000,00 TL tutarında 1020115 seri numaralı teminat çeki, müvekkili …’ın …’a ait 30.10.2020 tarihli 750.000,00 TL tutarında … seri numaralı teminat çeki, müvekkil … tarafından keşide edilen …’ın … seri numaralı ve 30.10.2020 keşide tarihli çeki ile yine …’ın … seri numaralı ve 15.11.2020 keşide tarihli çekinin müvekkili …’ın zararının önemli ölçüde artmaması ve çeklerin bankaya ibrazı halinde tahsil edilecek olması neticesinde müvekkili …’in daha iş başlamadan teminat verdirdiği müvekkil … ile önemli ölçüde zarar göreceğini müvekkil … tarafından keşide edilen …’ın … seri numaralı ve 30.10.2020 keşide tarihli çeki ile yine …’ın 3500000 seri numaralı ve 15.11.2020 keşide tarihli çekinin takdir edilecek bir teminata istinaden tedbir kararına istinaden bankaya ibrazı halinde haksız tahsilatı önleyecek şekilde bir tedbir kararı oluşturulmasını talep etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, karşı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının hiçbir yasal dayanağı olmayıp, sadece soyut beyanlardan ibaret olduğunu bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını karşı tarafın tek amacı müvekkilin hak kazandığı simsarlık ücretini vermemek olduğunu bu kapsamda dava konusu çekler için ihtiyati tedbir talep ettiğini karşı taraf İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 E. Sayılı dosyasında da aynı çekler için ihtiyati tedbir ve ödeme yasağı kararı verilmesini talep ettiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesini mahkeme tarafından bu talebi reddedildiğini karşı taraf Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/154250 E. Sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, savcılık tarafından da bu talep kabul edilmediğini karşı taraf şimdi de aynı talepleri Sayın mahkemenizden talep ettiğini, karşı taraf bu karara karşı istinaf yolu açık olmasına rağmen istinafa gitmemekte sürekli farklı mercilerden tedbir talep ettiğini, 12.03.2020 tarihinde … ile …. arasında inşaat ortaklık yapım sözleşmesi imzaladığını sözleşmenin konusu Angola ülkesi Luanda eyaletinde gerçekleştirilecek olan konut inşaatına ilişkin ortaklık ilişkisi olduğunu, bu duruma rağmen karşı tarafın çeklerin iade edilmediği, çeklerde sahtecilik yapıldığı için bankanın ödeme yapmadığı, çeklerin arka yüzünde karalamalar yapıldığı, müvekkilin zarara uğratma gayreti içinde olduğu şeklinde birtakım yersiz beyanlarda bulunduğunu müvekkil yaptığı simsarlık faaliyeti sonucunda kendisine verilen hak ettiği çekleri geri iade etme yükümlülüğü olmadığı borçlar kanunu madde 521’de “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.” denilmesi suretiyle müvekkilin sözleşmenin kurulması ile ücrete hak kazanacağı hüküm altına alındığını müvekkil … ile … arasında arasında ortaklık sözleşmesi kurulması imkânını hazırlanmış ve kurulmasına aracılık ettiğini ortaklık sözleşmesinde ve protokolde müvekkilin alacağı ücrete yer verildiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 E. Sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde bu iki çekin protokolde yer alan … seri numaralı ve … seri numaralı çekler ile değiştirildiğini beyan ettiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 E. sayılı dosyasındaki dava dilekçesi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/154250 E. Sayılı dosyasının bu iki dilekçe incelendiği takdirde sözleşme ve protokole konu çeklerin teminat çeki olduğuna dair tek bir kelime dahi olmadığını karşı taraf İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 E. Sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde çeklerin … yerine sehven müvekkile verildiğini beyan ettiğini gerek savcılık dosyasında gerek işbu dosyada sehven verildiğine ilişkin iddiasına hiç yer vermediğini karşı tarafın beyanlarını değiştirmesi kendi içerisinde de çeliştiğini, karşı taraf müvekkili … şirketinin yetkilisi gibi gösterip simsarlık yapıldığı gerçeğini göz ardı etmeye çalışması kabul edilemeyeceğini, karşı taraf delil olarak kartvizit sunarak müvekkilin … firmasının yetkilisi olduğunu iddia ettiğini müvekkil simsarlık faaliyeti yürüttüğünü, … firmasına alt yüklenici olarak kar ortagi bulmak ve bunun icin de imzalatacağı her sözleşme bedeli uzerinden %1 simsarlık ücreti almak için … firması ile anlaştığını, müvekkilin bu simsarlık işlemini yapabilmesi için … firması tarafından Angola’dan verilmesi gereken yetki belgesi covid-19 pandemisi sebebiyle Angola’ya gidilemediği için verilemediğin, müvekkilin simsarlık faaliyeti yaptığı, bu kapsamda alacağı ücret için hem ortaklık sözleşmesinde hem protokolde hüküm bulunduğu, bu sözleşme ve protokolün …, … ve müvekkil tarafından ayrı ayrı imzalandığı, müvekkilin simsarlık alacağına hak kazanması için gerekli şartları taşıdığı, karşı tarafın kötü niyetli olarak müvekkilin hak kazandığı ücreti almaması için bir takım hukuki dayanaktan yoksun soyut, çelişkili beyanlar ileri sürdüğü dikkate alınarak açılan iş bu davanın reddi gerektiğini davacının her yargı mercinde birbirinden farklı beyanlarda bulunduğu, hakkın kötüye kullanıldığı dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/11/2020 tarih ve 2020/556 D.İş Esas – 2020/602 D.İş Karar sayılı kararında; “….6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi yer almakta olup, HMK’nun 390/3. Maddesinde ise “Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbir talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde tedbir talebinin konusu yargılamayı gerektirmekte olup ancak yargılama sonucunda taraf delillerinin toplanmasıyla belirlenebileceğinden bu aşamada yasal koşulları oluşmadığından…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkillerinin talep etmiş olduğu ihtiyati tedbir talebinin gerçeği yansıtmayan gerekçeler neticesinde reddedilmesi dolayısıyla müvekkilleri zarara uğrattığını, Konuya ilişkin olarak benzer nitelikteki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/304 E. 2018/536 K. Numaralı 07.05.2018 tarihli kararında; somut uyuşmazlıkla benzer bir durumda teminat çeki olarak verilen çeke ilişkin olarak haksız tahsilatın önüne geçilmesi maksadıyla talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesine yargılamayı gerektirme hususunun tüm davaların ortak özelliği olduğunu ancak geçici hukuki koruma olarak nitelendirilen ihtiyati tedbirin ayrıca değerlendirilerek talebin hukuka uygun bilgi ve belgeler ışığında yapılacak değerlendirmeler sonucunda alınması gerektiği vurgulandığını, Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/1854 E. 2013/3274 K. sayılı ve 25.2.2013 tarihli kararında; uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine gerekçe olamayacağı da açıkça vurgulandığını, Özetle, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin tek gerekçe olarak iddiaların yargılamayı gerektirmesi gösterilmişse de, işbu gerekçe somut uyuşmazlıkla bağdaşmamakta olup, ayrıca tek gerekçe olarak gösterilmesi de kabul edilebilir nitelikte olmadığını, Müvekkili … ile davalının genel müdürü olduğunu iddia ettiği ve buna ilişkin bilgi ve belgeleri sunduğu … ile Angola Devletinde gerçekleştirilecek bir inşaat projesi için işbirliği sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın belirtmiş olduğunun aksine taraflar arasında bir simsarlık sözleşmesi veya ilişkisi olmadığını, Müvekkili … tarafından …’in … Şirketi ile akdettiği iş birliği sözleşmesi ve protokole göre ödenecek avans bedelini teminat altına almak üzere …’ın genel müdürü olarak hareket eden …’nun emrine ödenecek şekilde teminat amaçlı keşide edilen çeklerin bir kısmı hukuka aykırı yollarla, suç teşkil eden fiiller neticesinde 3.kişilere ciro edildiği, gerçekleştirilen bu fiil neticesinde … ve hukuka aykırı yollarla söz konusu çekleri alan 3.kişiler aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/154250 soruşturma numarası ile şikayette bulunulduğu, soruşturmanın devam ettiğini, Müvekkili … ile müvekkili … arasında ticari ilişkisinin yanı sıra organik bağ mevcut olduğu, işbu nedenle müvekkili …, müvekkili … adına işbirliği sözleşmesinde taahhüt edilen avans bedellerine karşılık olarak söz konusu tutarın hakedişlere istinaden elden ödeneceğini teminat altına almak maksadıyla …’ın genel müdürü sıfatıyla hareket eden davalı … emrine ödenecek şekilde, üzerinde ciro edilemez ve işbirliği sözleşmesine istinaden elden ödeneceği ifadelerine yer verilen çekler keşide ettiğini, Dosya kapsamında taraflarınca sunulmuş olan bilgi ve belgeler neticesinde müvekkili …ın davalı … tarafından hukuka aykırı şekilde ve suç teşkil eden fiiller ile bankasına ciro etmek suretiyle tahsil ettiği müvekkili …’a ait vadesi gelen çeklerin müvekkili …’ı zarara uğrattığını, işbu nedenle söz konusu zararın geri dönülemez ve giderilemez bir noktaya ulaşmasını engellemek maksadıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulduysa da, bu talebin çeklerin vade tarihi de dikkate alınmaksızın reddedildiğini, Sadece vekalet ibraz eden, fakat duruşmalarda hazır bulunmayan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, İhtiyati tedbir talebini inceleyen mahkemenin vermiş olduğu gerekçeli kararın maddi hatalarda dolu olup verilen kararın doğruluğunun anlaşılabileceği nitelikte bir gerekçeyi sahip olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, hükmedilmesi halinde tedbire konu çeklerin bozdurulması nedeniyle Müvekkiller’in icra takibi, haksız tahsilat ve dosyalara yatırılan teminatlar nedeniyle uğramış oldukları zararların tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, talep edenlerden … tarafından keşide edilen … tarafından verilen … seri numaralı ve 30.10.2020 keşide tarihli çek ile … seri numaralı ve 15.11.2020 keşide tarihli çeklerin bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece yukarıdaki gerekçe ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 Sayılı HMK.nın 390/1 maddesinde;” (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir,” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, talebe konu çekler hakkında ihtiyati tedbir talep edenler tarafından karşı taraf aleyhine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/459 E. Sayılı dosyası ile 27/08/2020 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, talep edenler tarafından bu dosyada da ihtiyati tedbir talep edildiği ve İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 E. Sayılı dosyasında 25/09/2020 tarihli ara karar ile davacı vekilinin tüm tedbir taleplerinin reddine karar verildiği tesbit edilmiştir.Somut dosyada ihtiyati tedbir talep tarihi 26/10/2020 tarihi olup talep tarihinden önce İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/459 E. Sayılı dosyası ile 27/08/2020 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, buna göre ihtiyati tedbir talebi konusunda inceleme yaparak karar verme görevi HMK 390/1 maddesine göre asıl davanın görüldüğü mahkemeye ait olup mahkemece talep hususunda karar verilmek üzere dosyanın asıl davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesi gerekirken inceleme yapılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, ihtiyati tedbir talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile ihtiyati tedbir talep edenler vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeden ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi için dosyanın asıl davayı gören İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbir talep edenlerin istinaf başvurularının USULEN KABULÜ ile; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2020 tarih ve 2020/556 D.İş Esas – 2020/602 D.İş Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 1-Kayıtların kapatılarak, ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi için dosyanın asıl davayı gören İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/459 Esas sayılı dosyasına gönderilmek üzere kararı veren İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 162,10.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 59,30.TL karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a3, 362/1-f maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.