Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2421 E. 2022/78 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2421 Esas
KARAR NO : 2022/78 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2021
DOSYA NUMARASI : 2021/354 Esas
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
TALEP : Tedbir
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nın, ortaklık ve müdürlük sıfatlarından doğan tüm hak ve yetkilerinin dava sonuçlanıncaya dek tedbiren durdurulmasına, TTK’nın 636/3-son cümle hükmü uyarınca adı geçen davalı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına, aksi kanaat halinde şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ….Ticaret Limited Şirketi vekili 05/07/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; Müvekkili şirketin 10.01.2017 tarihli ve 9238 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan ilanla beraber davacı …ve diğer davalı …’nın ortaklığıyla kurularak faaliyete başlandığını, şirket esas sözleşmesinde ….ve davalı…’nın müvekkili şirketi münferiden temsile yetkili müdür olarak atanmalarına karar verildiğini, şirketin faaliyetlerine başlamasıyla beraber tekstil sektöründe global projeler düzenlendiğini, danışmanlıklar verildiğini ve “…” markasının tescili için müvekkili şirket adına tescil başvurusunda bulunulduğunu, devam eden süreçte davalı ortak ve münferiden şirketi temsile yetkili …’nın, ülkesi Endonezya’ya yerleştiğini ve burada müvekkili şirket ile aynı alanda iştigal eden … isimli şirketi kurduğunu, tüm emeğini ve sermayesini de Marka … isimli şirkete harcamaya başladığını, bu süreçte müvekkili şirketin müşterilerini kaybetmeye başladığını, maddi anlamda da zorluğa düştüğünü, bu zararın başlıca sebeplerinin, davalı …’nın bütün maddi ve manevi imkanlarını, emek ve sermayesini Endonezya’ya yerleştikten sonra … isimli şirkete harcaması, akabinde ortağı ve yetkilisi olduğu aynı sektörde faaliyet gösteren müvekkili şirketli tamamen geri plana atıp şirket işleyişi hakkındaki sorumluluklarını yerine getirmemesi, mevcut projelerin yönetimine dahil olmaması, mevcut alınmış olan işlerde üstlendiği görevleri yerine getirmemesi ve bunun sonucunda anlaşmaya varılan müşterilerin anlaşmaları feshetmesi, müvekkil şirketin iç bilgilerine erişerek bu bilgileri kendi kurmuş olduğu …isimli şirketin menfaatine kullanması, yeni gelir modellerinin oluşturulmasında herhangi bir aksiyon almaması ve şirketteki gerek ekip yönetimine gerekse finansal yönetime herhangi bir şekilde katkı sunmamış olmaması olduğunu, bu hususlarda müvekkili şirket tarafından diğer davalı ortak .. . aleyhine İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2021/413 Esas numaralı dosya ile müvekkili şirkete verdiği zarardan dolayı şirket yöneticillerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası da açıldığını, diğer ortak … tarafından kötü niyetli bu davranışların devam ettiğini, müvekkili şirketin burada zarar gören konumunda olup müvekkili şirkete fesih talepli olarak dava açılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, zira tüm sorunlara rağmen işlevselliğini devam ettirmeye çalışan müvekkili şirketin feshi değil diğer….’nın ortaklıktan çıkarılması, şirketin varlığının devamının sağlanmasının daha doğru olacağını, müvekkili şirketin müşterilerinin şifahen davacı ortak…e, …arafından kendilerine…isimli şirket ile … şirketinin beraber çalıştığına yönelik gerçek dışı beyanlarla kendilerinin … isimli şirketle çalışmalarına yönelik olarak teşvik edildiğinin de beyan edildiğini, müvekkil şirketin iç bilgilerine, müşteri bilgilerine, hizmet bedeli teklif bilgilerine ortaklık ve müdürlük yetkileriyle ulaşabilen davalı ortağın, edindiği bu bilgileri rekabet yasağına aykırı olarak kurmuş olduğu … isimli şirketin menfaatine kullandığını, bunun da müvekkili şirketin faaliyetlerinde müvekkili şirkete zarar verdiğini belirterek, öncelikle davalı ortak…ın ortaklık ve müdürlükten doğan yetkilerinin tedbiren durdurulmasına, TTK’nın 636/3-son cümle hükmü uyarınca ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 12/07/2021 tarih ve 2021/354 Esas sayılı ara kararı ile;
” HMK.nun 389. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceğinin veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK.nun 390. maddesine göre tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Tedbir talep eden şahsın diğer davalı olduğu, tedbire talep dilekçesinde ek olarak sunmuş olduğu belgenin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı ve mahkememizin 25/06/2021 tarihli önceki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararına istinaden Dosyaya sunulan delillerin yaklaşık ispat için yeterli görülmediği gibi talep yargılamayı gerektirdiğinden HMK.nun 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile;
” 1-İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı …Dış Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Dosyaya sundukları açık delillere rağmen, bu delillerin yaklaşık ispat unsurunu karşılamadığı gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin zararının her geçen gün daha fazla arttığını, verilen kararın müvekkili şirketi zor durumda bıraktığını,
HMK 390 maddesinin, yeterli delillerin sunulup iddia edilen hususların yaklaşık olarak ispat edilmesi halinde taraflara geçici hukuki koruma hakkı verdiğini, diğer davalı …’nın müvekkili şirkete verdiği ve vermeye devam ettiği zararlara ilişkin davacı ile arasındaki mail yazışmaları, whatsapp konuşmaları, Dubai’deki, şirket açısından çok önemli bir işin …nın ilgisizliği sebebiyle iptal olup kesilen iade faturası, …’nın dosyaya sundukları şirket ile ilgilenmemesine rağmen rekabet yasağına aykırı olarak aynı alanda faaliyet gösteren Endonezya’da kurduğu şirket olan …nın sosyal medya üzerinden reklamının yapılması için müvekkili şirket personeline şirket yetkilisi ve ortağı sıfatını kullanarak talimat vermesini gösteren whatsapp yazışmalarının, beyanlarını destekler nitelikte olup yaklaşık ispat unsurunu fazlası ile sağladığını, Dilekçelerindeki ” Davalı ….’nın, bir şirket ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkili müdür olarak rekabet etmeme kuralına aykırı davranarak müvekkili şirket ile aynı alanda iştigal eden başka bir şirketi Endonezya’da kurmasıyla beraber, davalı taraf müvekkil şirketin müşteri bilgilerine, fiyat bilgilerine, uluslararası pazar bilgilerine, hizmet bilgilerine erişebilme hakkını kötüye kullanarak müvekkil şirketin zararına hareket etmiş, müvekkil şirketin müşterilerini … isimli şirketle çalışmak için teşvik etmiş ve işlerini Endonezya’da kurmuş olduğu …. isimli şirketle yürütmüştür. Bunun sonucunda da müvekkil şirket uluslararası pazarda müşteri kaybetmiş ve açıkça zarara uğramıştır. Alanında marka olan müvekkil şirketin feshedilmesi hakkaniyete aykırı olacağı gibi istihdam alanında da ülkemize zarar verecektir çünkü müvekkil şirket global çalışan, dünyayı tanıyan bir şirkettir.” şeklindeki beyanlarının dahi HMK 389’da zikredilen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ibaresinin somut olaydaki tezahürü olduğunu belirterek,
İlk Derece Mahkemesince verilen ara kararın kaldırılarak, diğer davalı ortak…’nın ortaklık ve müdürlük yetkilerinin tedbiren durdurulmasına, TTK’nın 636/3-son cümle hükmü uyarınca davalı ortak …’nın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep, anonim şirketin feshi ve davalı ortağın ortaklıktan çıkarılması istemli davada, ortaklıktan çıkarılması talep edilen ortağın, ortaklık ve müdürlükten doğan yetkilerinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı şirket tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından da katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, ilk derece mahkemesinin 09/12/2021 tarihli tarihli Ek Kararı ile; katılma yoluyla istinaf eden… vekiline usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, eksik istinaf harçlarının yatırılmadığı gerekçesi ile, katılma yoluyla istinaf eden …. vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, 12/07/2021 tarihli ara kararın davacı tarafça istinaf edilmemiş sayılmasına karar verildiği ve verilen ek karara karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, badece davalı şirket vekilince yapılan istinaf başvurusu incelenmiştir.
HMK.’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Somut uyuşmazlıkta; ileri sürülen iddiaların, mahiyetleri gereği yargılamayı gerektirdiği, talep ve karar tarihi itibariyle yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmadığı ve talep dilekçesi ekindeki delillere göre de yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği dikkate alındığında, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ….Ticaret Limited Şirketi’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı şirket tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı şirket tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davalı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.