Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2395 E. 2022/149 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2395 Esas
KARAR NO: 2022/149 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/1032 Esas – 2021/1210 Karar
DAVA: Çek İptali
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile çek … Tic. Ltd. Şti arasındaki ticari ilişki kapsamında keşideci şirketin müvekkiline olan borcuna karşılık müvekkili lehine “… Bankası A.Ş. Kobisan Konya Şubesi,ne ait 05.04.2022 keşide tarihli, 231.000,00-TL bedelli … Seri Nolu” 1 adet çeki düzenlediğini ve 22/11/2021 tarihinde müvekkili adresine gönderilmek üzere kargoya teslim ettiğini, ancak kargonun kaybolduğunu, çekin bedelinin yüksek olması nedeniyle müvekkili adına sahte kaşe ve imza ile kullanılma olasılığının yüksek olduğunu, çekin üzerinde lehtar olarak müvekkilinin yer alması, müvekkilin ve müşterisi … Tic. Ltd. Şti.nin rızası dışında elinden çıkan çekin kötü niyetli kişilerin eline geçerek tedavül etmesinin ve çekin bankaya ibraz edilmesinin söz konusu olabileceğini ileri sürerek öncelikli olarak davaya konu çekin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde zayi olan çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/12/2021 tarih ve 2021/1032 Esas 2021/1210 Karar sayılı Kararı ile; ” …..Çekin henüz alıcıya teslim edilmeksizin kargoda kaybolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı henüz hamil olamamıştır. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2011/4524 Esas, 2012/9838 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir) Bu davada HMK’nun 320/1 maddesi göz önüne alınıp toplanması gereken delil söz konusu olmadığından duruşma yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Talebe konu çekte lehdar olarak davacının ünvanının yazıldığı iddia edilmiş ise de çekin henüz davacıya teslim edilmeden kaybolması ve teslim söz konusu olmamasına göre davacının yetkili hamil kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve davacının hamil olmadığı çek yönünden zayi nedeniyle çek iptali davası açmada hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. ” gerekçeleri ile; “Davanın HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen davacının hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dışı keşidecinin lehdar kısmında müvekkilinin unvanını yazdığını ve çekin bu şekilde kaybolduğunu, çekin 3.kişilerce sahte kaşe ve imza ile kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nun 818/1-s yollamasıyla 757-764. maddeleri hükümlerine göre zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak hakkını senetsiz olarak ileri sürme ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir. TTK’nun 757-764.maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre zayii nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı hamile aittir. Dava konusu çek sureti mevcut olmadığından incelenememiş olmakla birlikte, davacı, çekin dava dışı …Tic. Ltd. Şti tarafından kendisi lehine düzenlenen bir çek olduğunu ileri sürmüştür. Davacının dava konusu çekte lehtar olduğu ileri sürülmekte ise de, söz konusu çekin henüz davacıya teslim edilmeden kaybolduğu belirtilmiştir. Oysa davacının yetkili hamil olduğunun kabulü için çek üzerinde lehtar olarak gösterilmiş olması yeterli olmayıp, aynı zamanda çekin zilyetliğinin de davacıya devredilmiş olması gerekir. Söz konusu zilyetlik devredilmeden keşideci ve lehtar arasında bir ayni sözleşme kurulduğunun kabulü mümkün değildir. Dolayısıyla yetkili hamil sıfatını haiz olmayan davacının iş bu davayı açma hakkı olmadığı, bir başka anlatımla hukuki yararının bulunmadığı açıktır. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.