Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2394 E. 2022/76 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2394 Esas
KARAR NO: 2022/76 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2021/622 D. İş – 2021/612 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:Talep eden vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkiye binaen cari hesap sürdürüldüğünü, bu cari hesap ilişkisine ait alacaklı müvekkili firma tarafından borçlu firma aleyhine birçok fatura kesildiğini, bu faturalara borçlu firma tarafından itiraz edilmediğini, işbu cari hesap ilişkisi sonucunda alacaklı müvekkili ile borçlu şirket arasında mutabakat imzalandığını, bu mutabakat ile müvekkilinin karşı yandan 20.627,10 TL alacaklı olduğunun sabit olduğunu, dilekçe ekinde sunmuş oldukları irsaliyeli fatura örnekleri ve cari hesap mutabakatı dikkate alındığında ihtiyati haciz için gerekli yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiğini, borçlu hakkında takibe başlayacaklarından ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiklerinden, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 24/09/2021 tarihli kararı ile; ” … alacaklının borçlulardan alacağı olan (20.627,10 TL)’nın tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğundan borçlunun/borçluların ve üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı %15 oranında (3.095,00TL) teminat yatırılması suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlunun/borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlu … vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İtiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararından sonra başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkili firmanın gerçek ve kayıtlı adresi olan Kayapınar/ Diyarbakır adresine gönderildiğini, söz konusu borcun müvekkili tarafından keşide edilen çeklerle alacaklıya ödendiğini, dolayısıyla taraflar arasında karşılıklı mutabakatın sağlandığı müvekkilinin muaccel bir borcu olmadığını, mahkemenin bu davaya bakma yetkisi olmadığını, müvekkilinin adresinin Kayapınar/Diyarbakır olmasına ve alacaklının, müvekkili firmanın gerçek ve kayıtlı adresini bilmesine rağmen ihtiyati haciz talebinde müvekkili firmanın adresini … Mah. … Cad No: … Şişli olarak gösterdiğini, müvekkilinin bu adresle uzaktan yakından alakası olmadığını, alacaklının mahkemeyi yanıltma amaçlı yanlış adres gösterdiğini, mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, Uyap sistemi üzerinden yapılacak sorgulamayla bu aldatmanın ortaya çıkacağı ortada iken, ihtiyati haciz kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili firmayı maddi ve manevi olarak zarara uğratan alacaklı firmaya karşı tazminat davası açacaklarını belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasına ve teminat olarak yatırılan miktarın bloke olunmasına karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati hacze itiraza ilişkin haciz alan vekili cevap dilekçesinde; borçlunun yetkiye borca itirazının haksız olduğunu, itirazında aradaki hukuki ilişkiyi reddetmeyip aksine kabul ettiğini ve takibe konu borcu ödediğini ileri sürdüğünü, ancak icra takip dosyasına ödemeye ilişkin hiç bir belge sunulmadığını, dolayısıyla müvekkili alacağının kesin delillerle kanıtlandığını belirterek, ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/10/2021 tarih ve 2021/622 D. İş – 2021/612 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” …UYAP sisteminden yapılan sorgulamada itiraz eden vekilinin müvekkilinin Ticaret Sicil Kaydındaki adresinin; … Mah. … Blv. No: … Kayapınar/DİYARBAKIR olduğu, haciz alan vekilinin müvekkilinin adresinin de ; Kocasinan … Mah. … Cad. No: … İç K.No: … Bahçelievler/İSTANBUL olduğu, alacaklının ve borçlunun yerleşim yeri itibariyle mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesi ile, itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının mahkemenin yetkisizliği nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiş ve karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından süre tutum dilekçesi sunulmak suretiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2021 tarihli celsesinde verilen kararın kaldırılması/ bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurduklarını, haksız, yasaya ve usule aykırı mahkeme kararının istinaf nedenlerini bildiren gerekçeli dilekçelerini, kararın kendilerine tebliğinden sonra sunacaklarını belirterek, kararın kaldırılması/ bozulması istemlerini içerir işbu süre tutum dilekçelerini sunduklarını beyan etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne dair verilen ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 342/2/e maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde, istinaf başvuru sebepleri ve gerekçesinin gösterilmesi gerekmektedir. Alacaklı vekilince ibraz edilen dilekçe ile, itirazın kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, istinaf gerekçelerinin, kararın tebliğinden sonra ibraz edilecek dilekçe ile bildirileceği belirtilmesine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır. Bu durumda HMK’nın 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesi reddedilmeden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca dairemizce resen yapılan incelemeye göre, ilk derece mahkemesinin 26/10/2021 tarihli ek kararında kamu düzenine aykırı bir husus görülmediğinden, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın ihtiyati haciz talep edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.